Türk erkekleri için özel dikimin İtalyanca'sı

Oturduğu herhangi bir kafede ya da geçtiği sokaklarda bakışlar ister istemez ona doğru çevriliyor. Kendi tarzı zaten sizin üzerinizde neler gerçekleştireceğinin bir kanıtı adeta. İtalyan şıklığının bir diğer adı Edoardo Ristori'den bahsediyoruz. Onun İtalya'da başlayan yolculuğu artık İstanbul'da devam ediyor. Biz de Ristori ile erkek giyimine doğru bir yolculuğa çıktık.

Edoardo G. Ristori, aslında Torinolu bir avukat. Onunla buluştuğumuzda daha küçük yaşlarından bu yana erkek giyiminin onda nasıl bir tutkuya dönüştüğünü anlatması için konuşmasına gerek olmadığını fark ediyorum. O zamanlar kumaşlarla adeta oynadığını anlatırken bu tutkuyu gözlerinde okumak mümkün.

Ristori, 28 yaşında bir avukat olarak hayatını devam ettirirken; bir gün risk alması gerektiğini fark ederek tutkusunun peşinden gitmeye karar verir: İşten ayrılacaktır. Milano'daki Ralph Lauren genel merkezinde toptan satış departmanında iş bulur. Ardından bu alandaki kariyerini Burberry, Boglioli ve Roda gibi markalarda sürdürür.

Bir İstanbul seyahatinde buradaki perakende sektöründeki hızlı büyümeye tanık olur ve Türkiye'ye yerleşmeye karar verir. Harvey Nichols'ta erkek giyim departmanı müdürü olarak çalışmaya başlar. Yeni erkek markalarını keşfetmek ve satış kalitesini düzenlemek gibi kilit noktalar, onun sorumluluğundadır. Ardından Beymen'de tasarımla satış departmanları arasında danışman olarak görev alır. Bu firmalarda bulunduğu pozisyon gereği, Türkiye'deki erkek müşteriyle markalar arasındaki dengeyi daha iyi anlar.

Artık hazırdır. Kendi markası E.G.R Sartoria'yı yaratır. Erkeklere özel dikim gömleklerle yola çıkar. Gömleklerinin farkı, tüm işlemlerin Torino'da gerçekleşiyor olmasıdır. Ölçüler İstanbul'da alınır, sipariş Torino'daki atölyesindeki yetenekli terzilerin elinde hazırlanır. Tasarım işine gömlekle başlama sebebini, "Türk erkeklerinin zevk ve isteklerini en kolay şekilde anlamamı sağlayacak şey gömlekti. Üretimi takım elbiseden daha az meşakkatli olan bu parçada, birini çözmek için gerekli her şey saklı." diye açıklıyor. Elbette müşterilerle çıktığı bu yol, kendi markasının gidişatını da şekillendirir. Bir gün bir müşterisi için takım elbise hazırlar. Polo tişörtler için kullanılan pike kumaştan... " Senin için yapılmış bir şey olduğu için heyecanlı... Tamamıyla eşsiz." diye özetliyor özel dikimi.

Özel dikim takım elbiseleri isteyenlerin üç ila beş hafta arasında beklemeleri gerekiyor. "Ama değer." diyor. "Bu da bir zanaat. Taş fırında ekmek yapımı gibi... Zaman, efor ve yetenek birleşerek tutku ve sabırla bekleyen insanlara ulaşıyor." Sartoria'da en yüksek kalitede İtalyan ve İngiliz kumaşları kullanılıyor. Her yerde bulacağınız kumaşlar yanında, Biella, Napoli ve Toskana gibi bölgelerde kumaş üreten butik merkezlerin kumaşlarından da seçim yapılabiliyor.

Öncelikle ölçüleriniz alınıp kalıp çıkarılıyor. "Bu aşamada bir milimetre bile önemli. Bir takım elbise için en önemli şey; doğru kesim." diyor. Prova sonrası takım elbise ham haldeyken sahibinden önce seyahate çıkmıştır bile! İstanbul'da iki ila dört kez prova yapılıp takım elbiseler Torino'da tamamlanıyor. Bunun nedenini, Ristori'nin Türkiye'nin bu konuda kötü olduğunu düşündüğünden sanmayın. Sadece İtalya'nın, erkek giyiminin ve tabii Edoardo Ristori'nin anavatanı olması, en büyük etken. Kurduğu marka ve yaptığı iş için Ristori, "Özellikle bir erkeğin tarzını, giyim alışkanlıklarını, başkalarının gözündeki yerini değiştirmesini sağlamak heyecan verici!" diyor. "Gece gündüz müşterilerimle aramda bir ilişki oluyor. Beni her saat arayıp gardıroplarıyla tarz ya da kombinleriyle alakalı fi kir alabiliyorlar." diye de ekliyor.

Ona göre önceki jenerasyonda ne istediğini bilen, stil sahibi erkekler zaten var. Yeni nesilde de çok gezen ve çok araştıran erkeklerin özel dikime yönelimi fazla. Modadan çok, tarza yönelen bir nesil olduğuna inanıyor. "24 yaşında müşterim de var, 68 de..." diyor Ristori.

O her sabah Bebek'te küçük bir havuza bakan ofi sini açarken, paranın her şeyi satın alabileceğini biliyor. Tek bir şey dışında; zevk.... El işçiliği, gerçek tutku ve müşteri ihtiyaçlarını gidermeyi birleştirerek Türk erkeklerine birer tutam tarz ekliyor. Çünkü ona göre, "Tutku ve beceriler birlikte çalıştığında ortaya çıkacak şey kaçınılmaz bir şaheser."

Yazı: Serhat Şengül

Fotoğraf: Burak Teoman