2018 Baselworld Fuarı'ndan notlar

Merakla beklediğimiz uluslararası saat ve mücevher fuarının öne çıkan saatleri...

Giriş Tarihi: 21.05.2018 11:27 Güncelleme Tarihi: 21.05.2018 11:44

YAZI: ÖZGE DİNÇ

Giden markalardan ötürü kan kaybetti, süresi kısaldı derken o tarih geldi ve geçti: 2018 Baselworld Saat ve Mücevher Fuarı'nı da tamamladık. 101. yılında Baselworld'de değişen bir şeyler vardı gerçekten: Öncelikle Movado'nun da içinde bulunduğu dev salon kapatılmıştı, birçok mücevher markası bu yıl fuardan çıkmıştı, açılış günü fuara gelen insan sayısı çok azdı; en önemlisi de her gün çıkan Baselworld gazetesi bu yıl yoktu! (Önümüzdeki yıl olacakmış, buna çok sevindim, o gazeteyi seviyorum.)

Bir diğer değişim de markaların standlarında görülüyordu; öncelikle bazı markalar bu yıl basın kiti hazırlamamıştı, her şeyin dijital ortama aktarıldığını net olarak gözlemledik. Biz "Fuara katılım çok az." diye markalarla dertleşirken neyse ki ikinci günde katılımcı sayısı normale döndü. Hatta markalar, giden firmaların pek bir şeyi değiştirmediğini, basın toplantılarına katılan kişi sayısının geçen yıllardakiyle aynı olduğunu söyledi. Fuara can veren Patek Philippe, Rolex, Swatch Group gibi büyük markaların gelecek yıl fuarda olmaması gibi bir şey söz konusu değilmiş neyse ki; yalnızca Chanel'in önümüzdeki yıl Cenevre'deki SIHH'e katılabileceği konuşuluyor. Fuardaki genel eğilime gelecek olursak, benim bu yıl gözlemlediğim şey, geçen yıllardan çok da farklı değildi. Yepyeni bir saate rastlamak gerçekten zor; genelde markaların amiral gemisi modellerinin çeşitlemelerini gördük. Giriş seviyesindeki saatlerin sayısı artmıştı. Kadın saatlerine özel bir önem verilmeye başlandığını net olarak gözlemledik, ne de olsa erkek saatleri alanında fazlasıyla doygunluk var.

Sosyal medyadaki paylaşımlara baktığımda bu yılın en dikkat çeken saatinin Rolex GMT Master II 'Pepsi' modeli olduğunu gördüm. (Ben yazıda bu saatin Tudor versiyonundan söz edeceğim.) Benim kişisel olarak en beğendiğim saatlerden biri de Bell & Ross'a aitti. Arnold & Son'ı ise ilk kez bu kadar inceleyebildim desem yeridir.

Atölye bölümünde ise bağımsız İsviçre markaları yanında genç Fransız saat markalarını keşfetme olanağımız oldu. Önümüzdeki sayılarda, yıldönümü kutlayan saatler, dünya saatleri, bağımsız markaların modelleri ve tanımamız gereken markalardan bahsetmek gibi bir niyetim var; şimdi konumuza dönelim ve Baselworld'ün kapısından içeri girelim.

Patek Philippe Golden Ellipse 50th Anniversary
Adını şeklinden (elips) alan Golden Ellipse, birçok insan gibi benim de en sevdiğim saat; modelin 50. yıldönümü için üretilen versiyonu ise sanat eseri kategorisinde değerlendirilmeli belki. Patek Philippe, el sanatlarına ne kadar önem verdiğini 'Nadir El Sanatları' bölümünde ürettiği saatlerle kanıtlıyor; yeni siyah mineli modeli de bu anlayışın bir örneği. Mineleme işleminde Eski Mısırlılar ve Yunan matematikçilerin ortaya koyduğu 'altın oran' kurallarından yola çıkılmış. Saati edinen 100 kişi, mineli kol düğmeleriyle tamamlayabilecek.

Zenith Defy Zero G
Geçen yıl, günlük sapma payı 0,3 saniye olan, bütün akışı tek bir osilatörle çözen Defy Lab'i duyuran Zenith bu yıl bir başka yenilikle karşımıza çıktı ki bence fuarın yıldızıydı. Yenilikler, geçmişin omuzlarında yükselir: Zenith Defy Zero G de geçmişin denizcilerin hayatını kurtaran kronometrelerinden ilham almış. Saat, yerçekimi kontrolünü sağlayan yüzde 30 ufaltılmış kafesiyle regülasyon aracını ve balans çarkını her zaman yatay konumda tutuyor, böylece de yerçekiminin saate etkisini minimuma indiriyor. Saatin tasarımı etkileyici; içinde de efsanevi El Primero mekanizması bulunuyor.

Hublot Big Bang Unico Red Magic
Hublot'nun en sevilen serisi Big Bang'in geçen yıllarda üretilen şeffaf ve simsiyah modelleri gözdeler arasındaydı, bu yılki canlı kırmızı da diğerlerini aratmadı. Bize fuarda saatleri anlatan görevli, bu rengi elde etmek için dört yıl uğraştıklarını, böyle bir rengin hiçbir markada olmadığını söyledi bize. Tutkuyu ve gücü sembolize eden kırmızı seramiği elde etmek için seramik materyali ısı ve basınca maruz bırakılmış, sonunda da materyal normalden daha sert ve dirençli hale gelmiş. İskelet kadrana ve in-house otomatik mekanizmaya sahip Hublot Big Bang Unico Red Magic, 500 adetle limitli.

Chopard Mille Miglia 2018 Race Edition
İsviçre'nin geleneklere duyduğu büyük saygının örneklerinden biri: Chopard, sponsoru ve resmi zaman tutucusu olduğu klasik otomobil yarışı için her yıl yeni bir model üretiyor: Bu yıl da gelenek değişmedi ve Brescia şehrinde gerçekleşen saygın otomobil yarışı Mille Miglia ('Bin mil' anlamına geliyor, çünkü otomobiller yarışta bin mil yol yapıyor.) için yeni bir limitli saat üretildi. (1.000 adet çelik, 100 adet pembe altın versiyonlarıyla.) COSC sertifikalı, 44mm kasaya sahip saati özel kılan detay ise bu yıl, marka ve yarış arasındaki işbirliğin 30. yılını kutlaması.

Nomos Glashütte Autobahn
Nomos, nasıl oluyor da her seferinde hem bu kadar minimal hem de bu kadar dikkat çekici saatler tasarlayabiliyor? Saatçilik dünyasında bir kategori olan otomobillerden ilham alan saatlere dahil olan Autobahn, bütün ögeleriyle araçlardan yola çıksa da hiçbir otomobil saatine benzememeyi, kendisine has olmayı başarıyor. Bu seriye ait üç saat, ünlü tasarım stüdyosu Studio Aisslinger tarafından tasarlanmış. Saatin özellikle üç günü gösteren tarih göstergesi ve Alman otoyollarından ilham alan, karanlıkta saati görmemizi sağlayan SuperLuminova özellikli çizgileri onun özgün yanlarını oluşturuyor.

Bell & Ross Racing Bird BR V1-92
Bu saati öyle beğendim ki gerçekten fuardan satın alıp çıkabilirdim. Bir saat, hikâyesi, tasarımı ve hissettirdiklerinden ötürü tercih edilir; Racing Bird de fuarın kola takılmayı en hak eden modellerinden biri. Marka, yarış araçlarından sonra 1924'ten bu yana düzenlenen Reno Air Races uçak yarışları için kendi uçağını üretmiş, bu uçağa da kurucu ortağı Bruno Belamich'in adının baş harflerini vermişti: BR-Bird. İşte bu 999 adetle limitli saat de hikâyesi ve tasarımıyla söz konusu uçağın koldaki hali.

Omega Seamaster Diver 300 M
15 bin gauss'a kadar manyetik alan koruması var, Omega'nın 8 METAS testinden başarıyla geçmiş, 300m'ye kadar suya dayanıklı, Super Luminova özelliğine sahip… Omega Seamaster'ın yeteneklerini zaten biliyoruz. Onu özel yapan şeylerden biri de dünyanın en meşhur ajanı James Bond'un saati olması. Pierce Brosnan'ın önce 'Altın Göz' filminde taktığı, sonra da beş James Bond filminde gördüğümüz saat, uzun zaman sonra aslına uygun olarak lazerle dalga deseni kazandırılmış bir kadranla karşımıza çıktı. Yine kült, ama eskisine nazaran daha çağdaş bir görünüme kavuşmuş olarak.

Corum Golden Bridge Rectangle Joachim Horsley
Müzikli saatlerin saat tarihinde önemli bir yeri var; Corum'un bu Dino Modolo tasarımı (Art Deco) saati de o tarihin bir parçası. Markanın besteci Joachim Horsley ile işbirliği yaptığı saatinde Bach, Mahler ve Beethoven'a ait üç yapıtı Horsley düzenlemesiyle dinleyebiliyoruz. Saatin arkasında ise Beethoven'ın '7. Senfoni'sinin notaları yer alıyor. Horsley, besteleri Küba tarzında çalmasıyla ünlü bir müzisyen; saat de bestecinin üslubunu taşıyor. Müziği saate entegre edebilmek için 1865 doğumlu müzik kutusu üreticisi Reuge ile birlikte çalışılmış.

Tudor Black Bay GMT
Fuarın diğer bir yıldızı, hem Rolex'te hem de Tudor'da gördüğümüz; dünya saati sınıfında, kırmızı ve mavi renklerdeki 'Pepsi' saatlerdi. Bu saat, Tudor'un ikinci zaman dilimini de ölçme kabiliyetine sahip ilk modeli olma özelliği taşıyor ki yıllardan beri markanın hayranları tarafından bekleniyordu. Saate eklenen kırmızı bir ikinci akreple bulunduğunuz kentin saati ölçülebiliyor. COSC sertifikalı ve 200m'ye kadar suya dayanıklı (Yani hem seyahat hem de dalış saati olacak kadar yetenekli, üstelik benzerlerinden çok daha uygun fiyat sahip.) saatin içinde ise yeni bir in-house otomatik mekanizma bulunuyor.

Rado Tradition 1965
Dikdörtgen şekliyle çok sıra dışı bir saat bu; tabii günümüze göre, çünkü bu saatin üretildiği yıllarda (1965) dikdörtgen formda saatler yaygınlık gösteriyordu. Bu model de, Rado'nun 1965'te ürettiği saatten yola çıkıyor. Kadrandaki özgün rakamlar, aslen Manhattan'ın siluetinden ilham almış; bir diğer sıra dışı yönü 'tuning fork' (çatallı) ibreler ve 9 yönündeki kırmızı çapa da markanın alametifarikaları. Kasa PVD kaplama titanyumdan üretilmiş, bu da saatin hafif olmasını sağlamış. Ben retro saatleri sevdiğim için bu saatle çok ilgilendim. Siz de ilgilendiyseniz bir dipnot: Yalnızca 1.965 adet üretildi.

BİZE ULAŞIN