Temel inşa etmek

Geçen ay Global Port Holding, Londra Borsası'nda halka açıldı. İlginç olanı 4.000 bireysel yatırımcının şirketin hisselerine yatırım yapması. Ve bu yatırımı portföy çeşitlendirmesini göze alarak yapması. Önümüz yaz, belki finansal okuryazarlık üzerine biraz okuyarak borsanın nimetlerinden faydalanmamızın zamanı gelmiştir.

Giriş Tarihi: 22.06.2017 16:49

Yazı: Adil UÇAR

Londra'nın mimari ikonlarından ve bir sanat mabedi olan Royal Albert Hall'ın nice efsane gösterilere tanıklık etmiş duvarları 16 Mayıs akşamında farklı bir tarihe şahit oldu: Mehmet Kutman'ın şirketi Global Ports Holding'in Londra Borsası'nda başarılı bir şekilde halka arzının kutlaması yapıldı. Şirketin yönetim kurulunda yer alan Lord Mandelson, yaptığı konuşmada, arzın ve şirketin başarısını överken "Artık hissedarlarınıza karşı büyük sorumluluğunuz var ve çok daha fazla çalışmanız gerekiyor." cümlesi aslında farklı bir yatırım kültürünün canlı şahidi olarak Hall'ın duvarlarında yankılandı ve salondaki Türklerin kulaklarında çınladı. Kutman, şirketinin arzı yapılırken sadece kurumsal yatırımcılara değil bireysel yatırımcılara da satış yapılması için çalıştı. Böylece şu anda 4.000 İngiliz vatandaşı Global Ports Holding hissesi sahibi oldu. Londra gibi finansın merkezi olan bir yerde dev şirketlerin hisse senetleri yanında GPL'nin yüzde 33,2'si 230 milyon dolara ihraç edildi ve küçük yatırımcılar bu hisseye büyük ilgi gösterdi. İki sene önce Kutman şirketi Türkiye'de halka arz etmek istemiş bütün hazırlıklar yapılmıştı. Ancak talepler toplandığında Kutman'ın istediği hisse fiyatına ulaşılmayınca şirketin arzından vazgeçilmişti.

Hall'daki toplantıda küçük yatırımcılara satışı organize eden Solid Solutions danışmanlık şirketinden Nigel Morris ile uzun uzun küçük yatırımcıların davranışları üzerine konuştuk. Dört bin kişiye satışı birebir gerçekleştiren ekibin içinde yer alan Morris için bu operasyon elbette bir gurur kaynağı. Ancak gurur operasyonun zorluğundan, hacminin büyüklüğünden kaynaklanıyor. Yoksa İngiliz küçük yatırımcılar bizim gibi finansal okuryazarlıktan 'çift dikiş' gitmiyor. Bu nedenle Morris işe, 'hisse senedi almak bir şirkete ortak olmaktır' ya da 'hissesini alacağınız şirketi tanımanız, ne iş yaptığını anlamanız gerekiyor' gibi temel bilgileri anlatarak başlamıyor. Bir sonraki basamağa geçiyor, "GPL'nin işi neden eşsiz? GPL nasıl para kazanıyor? GPL ne kadar temettü verecek? Şirketin sahibi, yöneticileri kim..." Bizim küçük yatırımcıların es geçtiği ancak yatırımın temeli olan alokasyon; yani portföy içeriğini çeşitlendirme konusunda da bilinçli olduklarını anlatıyor, Moris: "GPL hisselerini alanlar şirketin nispeten küçük olduğunu biliyor ancak yatırımcılar portföylerinde çeşitlilik istiyor, sadece iki sektör hisselerine bağlı kalarak risk almak istemiyor." Ve can alıcı soru geliyor tabii ki Moris'ten: "Türkiye'de bireysel yatırımcılar nasıl yatırım yapıyor?" Elbette tüm konuşmalarımızı buraya aktaramam ancak Royal Albert Hall'ın büyülü atmosferinin Moris'in şaşkınlıktan açılan gözlerinin yanında küçücük bir an sönük kaldığını söylemem gerekiyor.

Kuşkusuz finansal okuryazarlık bir toplumun finans kültürünün içinden nasibini alıyor. Londra Borsası'nın kuruluş tarihi kimi kaynaklara göre 1541, resmi açılış tarihi ise 1773. İstanbul Borsası'nın ilk resmi örgütlenmesi ise 'İstanbul Esham Borsası Talimatı'nın çıkartıldığı 1873 olarak kabul ediliyor. Resmi tarihlere göre arada 100 yıl fark var. Biraz esnetirsek fark en az 200 yıla çıkabilir. Elbette bu iki bilgi kırıntısından '100 yıl geriden geliyoruz' gibi absürd bir çıkarım yapamayız ancak şunu söyleyebiliriz: Hisse senedi kültürü İngiltere'de bizden çok daha fazla zaman önce geniş kitlelere yayıldı. Bu yayılma elbette devletin ve şirketlerin küçük yatırımcıları korumasıyla (ki finansal cambazlıklarıyla ünlüdür İngilizler) mümkün oldu.

1960'larda ABD'nin faiz gelirlerinden vergi alması paranın Londra'ya kaçmasına ve küresel finans merkezi olmasına neden oldu. Şimdi, 50 sene sonra Brexit ile Avrupa Birliği'nden ayrılacak İngiltere'de Londra'nın küresel finans merkezi sıfatını kaybedeceği konuşuluyor. Ancak bu durum İngiliz bireysel hisse senedi yatırımcılarını etkilemiyor; zira iyi bir şirket buldukları ya da gösterildiği zaman gözlerini kırpmadan portföylerinin bir kısmını bu şirketin hisselerine ayırabiliyorlar. Zira aynı Global Ports Holding'de olduğu gibi.

London Stock Exchange'deki 'gong' töreninden sonra yaptığımız toplantıda Kutman, 2017'de 25 milyon dolar temettü vermeyi planladıklarını anlattı. Dahası şirket bu temettüyü her sene vermeye çalışacak. İngiliz bireysel yatırımcılarının bu hisseyi alması için bir neden daha...

Hazır yaz ayları gelmiş, önce Ramazan, arkasından da yaz tatili dönemi yaşanacakken keşke şu sakin günleri biraz daha finansal okuryazarlık üzerine araştırma yaparak geçirsek ve temel bilgilerimizi biraz sağlamlaştırsak. BİST 100'ün arka arkaya rekor kırdığı bir dönemdeyiz. Sadece en hızlı ya da en çok yükseliş sağlayan hisselere değil de bunların yanında istikrarlı temettü veren, piyasa dalgalanmalarına daha az tepki gösteren şirketlerin hangileri olduklarına baksak. Ve bir hisse senedi almanın o şirkete ortak olmak olduğunu iyice bir sindirsek!

BİZE ULAŞIN