Yoktan marka yaratmak

Türkiye'den yurtdışına götürülecek ürünlerin çeşitliliğinin az olması fikrinden yola çıktı. Küçücük bir dükkandan New York Times'a uzanan bir başarı hikayesi yarattı.

Giriş Tarihi: 15.04.2015 16:16 Güncelleme Tarihi: 15.04.2015 16:23

New York Times, geçtiğimiz yıl bu zamanlarda, 'Avrupa'nın 12 Hazinesi'ni seçtiğinde hiç kimse Bebek'teki bu küçük dükkânın İstanbul'u temsilen listede yer alacağını düşünmüyordu. Financial Times, The Telgraph ya da Vogue USA de burayı, 'İstanbul'da Gidilecek Yerler' listesine aldığında durum aynıydı. Hiçbir PR çalışması yapılmadan, Bebek'te yer alan küçük bir dükkân, dünya basınının en saygın dergi ve gazetelerinde kendine yer buluyordu. Türkiye'de tanınmıyordu ama belli ki turistlerin gözdesiydi. Peki, neydi bu küçük dükkânın; 'Lokum İstanbul'un sırrı?

Lokum İstanbul; lokumdan kolonyaya, sabundan parfüme kadar çeşitli ürünler satan küçücük bir dükkân. Marka, ürünleri kadar dekorasyonu ve hediye paketleriyle de oldukça beğeniliyor. Yaratıcısı ise bir kadın: Zeynep Keyman (48). Key-man, küçücük bir yatırımı tanınan bir markaya çevirmeyi başaran azimli biri.

Aslında her şey 2005 yılında başlamış. Keyman'ın bir ayağı hep yurtdışındaymış. Zaten ortaokul ve liseyi İsviçre'de; üniversiteyi de ABD'de okumuş. Sürekli yaptığı yurtdışı ziyaretlerinden yola çıkarak Türkiye'de kartvizit çıkarmanın zorluğunu fark etmiş. Güzel bir yer açıp isteyen kişilere kolaylıkla kartvizit yapabileceği fikrinden yola çıkarak Kuruçeşme'de 10m2'lik bir dükkân açmış. Dükkânın ismini ise lokum satmamasına rağmen 'Lokum İstanbul' koymuş. "Ne zaman Türkiye ile ilgili bir haber çıksa 'Turkish delight' göndermesi yapılır. Yani Türk lokumu, biz bir şey yapmadan zaten kendi kendisine marka olmuş." Ve Keyman bir gün, "Dükkânın ismi Lokum. Peki, biz niye lokum yapıp satmıyoruz?" diye kendi kendine sormuş. Böylelikle Lokum İstanbul'un gerçek serüveni başlamış.

Zeynep Keyman, Türk lokumu üretiminden sonra Türkiye'ye gelenlerin ülkelerine dönerken götürebilecekleri ürünlerden yola çıkarak ürün çeşidini zamanla genişletmiş. Çünkü Türkiye'den götürülebilecek şeylerin ya çok basit ya da çok lüks, antika gibi şeyler olduğunu düşünmüş. Ve ortalama bir fiyatla, kaliteli ürünler üretebilecekleri düşüncesinden yola çıkmış. Bunu yaparken de hediyelerin güzel kutularla paketlenmesi gerektiğini düşünmüş. Lokum İstanbul'un küçük ama oldukça şık olan mağazasında bugün lokumdan akide şekerine, kolonyadan parfüme, sabundan muma ve çaya kadar pek çok ürün satılıyor. Önümüzdekidönemde tütsü ve porselen gibi ürünler ile çeşitliliğin arttırılması da planlar dahilinde. Ayrıca Lokum İstanbul olarak çeşitli markalar için 'private label' üretimler de yapılıyor. Tüm The House Hotel'lerin banyolarındaki sabun ve duş jeli gibi ürünleri Lokum İstanbul tedarik ediyormuş. Ancak asıl önemli başarı hikâyesi, Lokum İstanbul'un Londra'da bir mağazasının olması. Walton Street'te yer alan mağaza, Lokum İstanbul'un ikinci şubesi. "İngiltere'de mağazamızın kabul görmesi bizim için bir testti, çünkü İngilizler sizi kabul ederse ABD ve Avrupa'nın sizi kabullenmesi kolaylaşır." Zeynep Keyman, Londra'daki mağazada her şeyin yolunda olduğunu, ancak önümüzdeki dönemde bu mağazaya daha fazla önem vereceklerini de söylüyor.

Lokum İstanbul bugün, Bebek ve Londra'dan sonra üçüncü mağazasıyla Akasya AVM'de hizmet veriyor. Zeynep Keyman, üçüncü mağazanın henüz yeni olduğunu, ancak satışlardan memnun olduklarını söylüyor. Keyman'ın sıradaki hedefi ise İstinye Park ve Nişantaşı'nda mağaza açmak. Aynı zamanda Paris'te bir Lokum İstanbul mağazası için franchise almak isteyen bir grupla da görüşmeler yaptığını anlatıyor. Ancak her zaman adımlarını küçük atmaktan yana olduğunu, çünkü ne zaman yeni bir adım atsa yolun o kadar başında olduğunu anladığını belirtiyor: "Lokum İstanbul olarak Hacı Bekir gibi yüzyıllara dayanan kalıcı bir marka olmak istiyorum. Markamız Türkiye'nin modern yüzü." Peki, Zeynep Keyman bir sermayesi olmasaydı da mesafe kat edebilir miydi? "Sermayem olmasaydı da bir şeyler yapabilirdim. Cesaretiniz olmadıktan sonra paranız da olsa bir şeyler yapamıyorsunuz. Bir sürü başarı öyküsünün arkasında sermayesiz insanlar yatıyor."

Hazırlayan: Türkan Doğan

Fotoğraflar: Arda Güldoğan

BİZE ULAŞIN