Şehirden Portreler

İstanbul’un stil sahibi yüzleri gardıroplarındaki favori parçayı ve hikayesini paylaştılar.

Giriş Tarihi: 09.02.2023 17:18

Hazırlayan Pelin Hasçalık
Fotoğraflar Serkan Eldeleklioğlu

Ceket
Can Akıncı
Pernod Ricard Türkiye Lüks Ürünler Marka Elçisi

Yaptığı işi, hikaye anlatıcılığı olarak tanımlayan Can Akıncı, insanların bilmediği kültürleri deneyimleyip, bu deneyimleri hikayeleri ile insanlara aktarıyor. "Bu hikayeleri insanlara hem anlatıyorum, hem de yaşatıyorum. Hikayelerini anlattığım kültürlerin stillerini, kendi stilimle harmanlamaya çalışıyorum." Konfor, her daim onun için öncelik taşıyor. "Giydiğim kıyafetin bedenimle uyumuna önem veriyorum. Herhangi bir marka takıntım yok fakat giyindiğimde kendimi daha iyi hissetiğim markalar var tabii ki. Özellikle Les Deux, koleksiyonlarını takip ettiğim bir marka. İtalyan stili jean'ler gardırobumdaki en önemli parçalardan. Sneakerlar da dolabımın vazgeçilmezleri arasında. Common Project, Golden Goose ve Santoni marka ayakkabılarla kendimi hem rahat hem de şık hissediyorum." Akıncı, alışverişlerinde uzun süre kullanabileceği parçalar seçmeye özen gösteriyor. "Akıllı alışverişler yaparak, çapraz kullanıma uygun giysiler alırım. Burada işimin doğası ve süreklilik gerektiren temposu sebebiyle, her mekan ve organizasyona uygun stillere olan ihtiyacım gardırobumdaki parçaları belirliyor. Uğur getirdiğine inandığım aksesuarlarım var. My Babylonia bilekliklerimi neredeyse hiç çıkarmam, hatta küçük bir koleksiyonum bile var. En önemli giysim parfümümdür. Terre d'Hermes ve Bleu De Chanel en severek kullandığım kokular."


Tişört
Hakan Akıncı
Alfie The Club Executive Şef ve Ortak

İki ay önce açılan Alfie The Club'ın, Akatlar'ın yeni bir buluşma noktası olduğunu anlatan Hakan Akıncı, ortamı ve yemekleriyle öne çıkacak, herkesin ortak noktası olabilecek bir konsept yaratmayı hedeflediklerini söylüyor. "O nedenle, şu sıralar beni ararsanız Alfie mutfağında bulabilirsiniz! Günlük hayatımda yoğun iş temposu sebebiyle sivil giyindiğim zamanlar az. Jean, tişört ve rahat bir sweatshirt benim için yeterli. Rag&Bone jean'ler, Zadig&Voltaire tişört ve hırkalar, Theory hem günlük giyim hem şık giyimde sevdiğim markalardan." Rahatlık ve kalite, Hakan Akıncı'nın stili için en önemli şeyler. "Seçtiğim bir parçayı kullanırken rahat hissetmek ve uzun seneler kullanmak isterim. Şef olarak uzun saatler mutfakta geçiriyorum. Sabahları güne spor yaparak başladığım için sportif bir stilim var diyebilirim. Dışarı çıktığım zamanlar üzerime bir gömlek giyerek günlük stilimi hızlıca şıklaştırmak yeterli oluyor. Giyinmeye ya da alışverişe çok fazla zaman harcamıyorum."


Spor ayakkabı
Fırat Siriş
Cunda Despot Evi 1862 Restaurant Danışman Şefi ve İşletmecisi

İşinde aileden gelen mirası aktarma konusunda istekli olan Siriş, şefliğe duyduğu aşktan bahsediyor. "1862 sadece bir restoran değil. Onlarca yeni jenerasyon gencin yetiştiği mutfak dili, pişirme tekniği, servis sanatını titizlikle öğrendiği bir okul. Buraya gelen her misafir özel ve özel olduğunu tattığı seçkin lezzetlerle unutmamalı. Ürünü kimden tedarik ettiğimiz, pişirme tekniğimiz, servis dilimiz, mükemmel detaycılığımız bizim başarımızın yapı taşlarıdır.

Yeni sezonda yenilenen yüzümüzü değerli misafirlerimize aktarmak ve onların geri bildirimlerini almak konusunda heyecanlıyım." Kişisel stilinde kendini rahat hissettiren parçaları seçen şef için olmazsa olmazlar, bambu ipliğinden siyah tişörtler ve Camper spor ayakkabılar. "Alışveriş yapmaya vakti olan biri değilim. Şef ceketlerimi, benim için seçen ufak bir ekibim var. Her an hazırda duran hayat kurtarıcı iki kombinim var. Aksesuar kullanmam mümkün olmuyor ama sportif saatler takmayı seviyorum. Ayrıca, koyu bir Beşiktaş taraftarıyım ve orijinal aksesuarlar takmayı seviyorum."


Gözlük
Evren Sungur
Sanatçı

Evren Sungur, atölyesinde genellikle çok hareketli çalıştığı için üstündeki kıyafetin, vücut hareketlerine izin vermesine ve engellememesine dikkat ediyor. "Tabii insanı rahat hissettirmeli ki o rahatlık resme olumlu yansısın. Kandinsky, smokinle bile resim yapabileceğini söylermiş. Bense eldiven bile kullanamam." Gardırobunun olmazsa olmaz parçasının gözlük olduğunu söyleyen sanatçı, ruh haline göre her sene gardırobunun çehresinin değiştiğinden bahsediyor; "Bu sene baştan aşağı siyahım mesela. Rahatlık ve fonksiyonellik benim için önemli ama asla sokağa eşofmanla çıkamam. Pantolon olmazsa olmaz. Bir de güneş gölüğü; mesleğim için gözlerimi iyi korumak zorundayım." 98 yılında resme başlayan Sungur, bir süredir yeni başladığı monokrom seri üzerinde çalışıyor; "Renkli televizyondan siyah-beyaza dönmek gibi, ama iyi anlamda tabii. Bu da sanatın her zıttı, içinde barındırabilmesiyle mümkün. Dünyayı sanat ile anlamak ve anlatmak benim işim. Ve bu alışkanlık her yerinize bulaşıyor. Stiller her sene değişir ancak kalıcı olan atölyede pantolonuma ya da ayakkabıma sıçramış birkaç damla boya olur. Giydiklerim bu şekilde kişiselleşir, ben de onları böylece benimserim."

BİZE ULAŞIN