Gizli Milano Rehberi

Lokallerin favori yeme-içme adreslerinden az bilinen alışveriş rotalarına, İtalya’nın moda başkenti Milano’ya dair özel bir rehber

Giriş Tarihi: 02.11.2022 14:10

Yazı Nick Sullivan

Haziranda yaptığım son Milano seyahatinde, orada yaşayan bir arkadaşım yarı şaka yarı ciddi, "O kadar çok buradasın ki neden kendine bir daire tutmuyorsun?" diye sordu. Mantıklı bir soruydu. Kariyerime 90'larda moda yazarı olarak başladığımdan beri yüzden fazla kez Milano'ya gittim, sadece bu yıl dört kez gittim ve birkaç hafta içinde tekrar gideceğim. Sözün özü, Milano'yu her zaman çok sevdim. Yaklaşık 1,5 milyon kişiye ev sahipliği yapan hareketli şehir, son on yıldır çağdaş moda, sanat ve tasarımda dünya lideri olma ünvanını gururla taşıyor. Dev moda markaları bir mıknatıs gibi dünyanın dört bir yanından insanları çekiyor olsa da ben yalnızca Milano'da bulunan belli bazı mağazalara sık sık gitme eğilimindeyim. Bir de tabii ki sıkı müdavimi olduğum bar ve restoranlar var. İşte, benim özel Milano rehberim

ÖNCE ZİYAFET


Trattoria Milanese'den yoğun et soslu bir tortellini.


TRATTORIA MILANESE

Bu lokantadan kimseye bahsetmeyin! Trattoria Milanese, Cinque Vie bölgesinin kalbinde, Milano'nun Ortaçağ'dan günümüze kadar gelebilen en eski beş sokağının olduğu eski bir bölgede bulunuyor. Bu klasik Lombardiya lokantasında yemekler muhteşem, özellikle de yoğun et soslu tortellini.

TORRE DI PISA
Milano'da en iyi yemek nedir? Şüphesiz Lombardiya mutfağından bir seçenek. Ama Toskana mutfağını da merak ediyorsanız Torre di Pisa'ya gidin. Usta işi Fiorentina bifteği müthiş, Toskana usulü dana eti soslu rigatoni ise adeta cennetten çıkma.

A SANTA LUCIA
Duomo Katedrali'ne yakın, sade bir menüye sahip, kalabalık ama konforlu bir restoran. Nefis yemeklerini yerken duvarlardaki 400 İtalyan ünlünün fotoğraflarına bakmak aklınıza gelmeyecek muhtemelen. Servis özenli ve menü gerçekten çok iyi. Müşterileri çoğunlukla bölgede yaşayanlardan, ayrıca burayı bilen birkaç yabancıdan oluşuyor.

LA LATTERIA
1965'ten beri San Marco'da hizmet veren La Latteria'nın kurucusu olan Arturo ve Maria Maggi çifti, aynı zamanda eski bir mandıraya da sahipler ve her şeyi kendi yöntemleriyle yapmayı seviyorlar. Burada rezervasyon alınmıyor, kredi kartı geçmiyor ve hazır bir menü yok. Eğer yer bulup oturabilirseniz, daha o sabah şehrin hemen dışındaki pazardan alınmış taze ürünlerle hazırlanan, sürekli değişen, oldukça kısa bir yemek listesinden seçim yapabilirsiniz. En iyi şekilde yapılmış bu mütevazı İtalyan lezzetleri sadece sekiz masaya servis ediliyor. Eski mobilyaları ve duvarlarındaki fotoğraflarıyla burası lokantadan ziyade bir ev. Hatta Milanolu bir büyükannenin evine öğle yemeğine davet edilmiş gibi hissediyorsunuz. Bir anlamda öyle zaten.

NE İÇERSİNİZ?

BAR JAMAICA
Hâlâ özgün görünümünü koruyan asırlık Bar Jamaica, şık Brera semtinin tam göbeğinde konumlanıyor. Onlarca yıl boyunca Milanolu sanatçı, gazeteci ve fotoğrafçıların popüler buluşma adresi olan mekanın üst katındaki küçük bistro geceleri basit ana yemekler sunuyor. Eskisi gibi yaratıcı isimlerin ortak favorisi olmayabilir, yine de Milano usulü espresso veya aperitivo için harika seçim.


Bar Jamaica, sanatçı, gazeteci ve fotoğrafçılar için onlarca yıldır popüler bir buluşma yeri

BAR BASSO
Ünlü Milano Mobilya Fuarı sırasında uluslararası tasarımcıların gözde buluşma yeri olan bar negronileriyle ünlü. Hem mekana özgü kokteyller hem de diğer bilindik seçenekler, 1940'lardan beri dekorasyonu değişmemiş iki odada, el yapımı büyük bardaklarda servis ediliyor.

ELITA BAR
Milano'nun güneybatısında, barlar, restoranlar ve moda mağazalarıyla dolup taşan popüler Navigli semtinde yer alıyor. Küçük lezzet tabakları, özellikle de alici (taze hamsi kızartması) tabağı mükemmel. Ayrıca her ayın son Pazar günü, buraya çok yakın olan Naviglio Grande Rıhtımı'nda büyük bir antika pazarı kuruluyor.

N'OMBRA DE VIN
Sohbet eşliğinde kaliteli yeme içme olanağı sunduğu için bir mıknatıs gibi herkesi kendine çeken bu mekan çoğu zaman tıka basa dolu. Alt kattaki mağara benzeri şarap mahzeni avludan çok daha sessiz ancak yoğun zamanlarda dolup taşmaya eğilimli. Mükemmel taze ekmek, peynir ve salam arayanlar için de ideal bir yer.

BİRAZ DA SANAT

FONDAZIONE PRADA
Çağdaş sanatı sergilemek ve tanıtmak için asırlık bir içki fabrikasında kurulan bu çok amaçlı galeri, şehrin nispeten yeni mekanlarından. Wes Anderson tarafından tasarlanan, eski Milano cafe'lerinden ilham alan bir cafe bara da sahip.

MUSEO DEL NOVECENTO
Novecento, İtalyanların 20. yüzyıl için tasarladıkları bir yapı. Palazzo dell'Arengario'da yer alan müze, İtalyan modernist sanatının yirminci yüzyıldaki yükselişini sergilemek için 2010 yılında açıldı.

PINACOTECA DI BRERA
Milano'nun eski tarz müzelerinden biri. Biraz Rönesans harikalarıyla vakit geçirdikten sonra köşedeki Bar Jamaika'ya uğramak günü en güzel şekilde değerlendirmenin yollarından biri.


Triennale Milano'da modern tasarımlar.

TRIENNALE MILANO
Adını 1933 kuruluşlu bir sanat ve tasarım fuarı olan Milano Trienali'nden alan bu modern müzede, Fiat 500'den Olivetti daktiloya, ses getiren İtalyan endüstriyel tasarımlarından oluşan bir koleksiyon yer alıyor.

HAZİNENİZİ BULUN

SEASE
Sease, Milano'nun en ünlü alışveriş caddesi Via Monte Napoleone'deki tüm büyük markaların ortasında duran heyecan verici bir keşif noktası. Yüksek teknoloji eseri fonksiyonel tasarımlarla klasik tarzları birleştiren Franco ve Giacomo Loro Piana kardeşler tarafından kurulan spor giyim markası; sörf, yelken ve kayak sporlarından ilham alan lüks spor kıyafetleriyle tanınıyor. Marka şimdilerde, çevreci dernek Sea Shepherd ile yaptığı işbirliği sonucu, okyanuslardan toplanan geri dönüştürülmüş plastiklerden üretilmiş parçalar da sunuyor.


Gerçek bir vintage cenneti; lüks spor giyim mağazası Sease.

FORTELA
Alessandro Squarzi'nin lüks casual giyim markası Fortela hızla büyüyor. Online'dan da erişilebilir durumda ancak bu harika tasarımları kaynağından almak çok daha iyi. Fortela, klasik terzilik, militer stil ve Amerikan tarzı giyimden ilham alan ve bunlara İtalyan estetiği katan bir marka. Koleksiyonlarında bir süreklilik duygusu var, bu nedenle şimdi satın aldığınız bir parça muhtemelen on yıl sonra da havalı görünecektir.


Eral 55, gerçek bir vintage cenneti; lüks spor giyim mağazası Sease.

ERAL 55
Ciddi vintage avcıları için Eral 55, Milano'daki ilk durak. Çok ve az bilinen dünya markalarını, ikinci el İngiliz ve Amerikan ayakkabılarından Japon jean'lerine her iyi şeyi bulabileceğiniz bir yer. Alternatif olarak, kurucu Ermanno Lazzarin'in kendi markasından uygun fiyatlı hazır giyim parçaları seçebilirsiniz. Ya da Sartoria Lazzarin markası altında, mağazada ısmarlama dikilen lüks tasarımları da tercih edebilirsiniz.

MASSIMO ALBA
Yavaş modanın tutkulu temsilcisi Massimo Alba, birçoğunu elleriyle boyadığı lüks ve ilginç kıyafetleriyle tanınıyor. Hem kadın hem de erkek tasarımları, bir kez giydiğinizde sanki yıllardır severek giyiyormuşsunuz hissi veriyor. Alba'nın en güncel ve popüler tasarımı ise No Time to Die filmi için hazırladığı, açılış sekansında Daniel Craig'in giydiği takım elbise.

ASPESI
İtalya'da sokak stilinin en eski ve başarılı temsilcilerinden biri olan Alberto Aspesi tarafından 60'larda kurulan Aspesi, günümüzde bir zamanlar Alberto'nun çırağı olan Amerikalı Lawrence Steele tarafından tasarlanan ürünler sunuyor, trendlerden çok özgünlüğe odaklanıyor ve Alberto'nun orijinal ve fonksiyonel giyim felsefesine sadık kalmayı sürdürüyor.

BİZE ULAŞIN