Taste of Cinema adlı site, tüm zamanların en iyi 25 kült filmini sıraladı. 25- The Room (Yönetmen: Tommy Wiseau, 2003) 24. Cüceler de Başta Küçüktü - Even Dwarfs Started Small (Yönetmen: Werner Herzog, 1970) Meksika'da Dolores Hidalgo yakınlarında, filmde niteliği tam olarak belli olmayan kasvetli bir enstitüde kalan yaşlı ve orta yaşlı bir grup cüce sömürüldükleri ve eziyete maruz kaldıklarını ileri sürerek bu kurumun kendileri gibi cüce olan şefkâtsiz, samimiyetsiz ve yapmacık tavırlı idarecilerine karşı ayaklanırlar ve onları rehin alarak kontrolü ele geçirirler. Gözlerden uzak çorak bir bölgede yer alan bu tesisin telefon hatlarını keserek yakındaki yerleşim merkeziyle olan bağını kopartırlar ve dozu gittikçe artan bir Anarşi ve Kaos ortamı yaratırlar. 23. Uzaylıların 9 Numaralı Planı - Plan 9 from Outer Space (Yönetmen: Ed Wood, 1959) Dünyayı ele geçirmek için tertipledikleri daha önceki sekiz planları da suya düşen uzaylılar, bu kez ölüleri diriltmeyi akıl ederler ancak nedense sadece üç tanesinin buna yeteceğini sanmaktadırlar: Vampir kostümlü bir adam, onun genç ve güzel karısı ile şişman bir polis memuru. 22. Yaşıyorlar - They Live (Yönetmen: John Carpenter, 1988) Hayatını sürdürebilmek için yolu büyük şehre düşen jhon bir inşaatta çalışmaya başlar orda tanıştıgı arkadaşı onu yaşadıgı mahalleye götürür vejhon orada korkunç bir keşif yapar ve tüm dünyanın uzaylılar tarafından istila edilmiştir.. ve tek sahip oldugu onları görebildigi gözlügü ve tüfegidir. 21. Black Sunday (Yönetmen: Mario Bava, 1960) 20. House (Yönetmen: Nobuhiko Obayashi, 1977) 19. Attack of the Killer Tomatoes (Yönetmen: John De Bello, 1978) 18. Pembe Flamingolar - Pink Flamingos (Yönetmen: John Waters, 1972) Zihinsel özürlü annesi Edie, hasta ruhlu oğlu Crackers ve yol arkadaşı Cotton ile birlikte bir karavanda yaşayan, şişman ve moda saplantılı suçlu Babs Johnson'ın (Divine) maceralarını anlatıyor. Raymond ve Connie, Babs'ın 'dünyanın en çirkef insanı' unvanını elinden almak için ona postayla dışkı gönderip karavanını yakınca, aralarında pislik dolu bir savaş başlıyor. Bu film için 1973 yılında bir gazetede 'AHLAKSIZ! EDEPSİZ! TANRI BU FİLMİ YAPANLARI, BÖYLE KABA, REZİL BİR KARMAŞA KOTARDIKLARI İÇİN AFFETSİN! DÜNYADAKİ İZLEYİCİLER DE EBEDİYEN MİNNETTAR KALSIN!' ifadeleri kullanılmış olsa da Empire bu filmi En İyi 50 Bağımsız Film listesinde 31. sıraya koydu. 17. Faster, Pussycat! Kill! Kill! (Yönetmen: Russ Meyer, 1965) Billie, Rosie ve Varla macera ve keyif arayan üç dansçıdır. Araba yarışları esnasında genç bir erkeği öldürüp kız arkadaşına çeşitli işkenceler yaparlar.Sonraki durakları ise bir benzicidir. Burada benzinci onları yaşlı bir adamla oğullarına yönlendirir. Kızların yaşlı adamın sahibi olduğu çiftliğe gitmesiyle macera başlar.Belden aşağı vurmayı seven fırlama yönetmen Russ Meyer'in en sıkı çalışması. Kontrolsüz oyunculukları, stilize görüntüleri ve cool atmosferi bu filmi gerçek bir Meyer deneyimi yapıyor. Gerçek bir kült film olarak popüler kültürün gündeminden hiç düşmedi. 16. Pee-wee'nin Büyük Macerası - Pee-Wee's Big Adventure (Yönetmen: Tim Burton, 1985) 15. Cennetteki Hayalet - Phantom of the Paradise (Yönetmen: Brian De Palma, 1974) 14. Yabancı - Halloween (Yönetmen: John Carpenter, 1978) 13. Öp Beni Öldüresiye - Kiss Me Deadly (Yönetmen: Robert Aldrich, 1955) 12. Eraserhead (Yönetmen: David Lynch, 1977) Sinema tarihinin en orjinal filmlerinden birisi olan film, David Lynch'in ilk uzun metraj filmidir. Dev makinelerin çalıştığı dumanlarla kaplı bir evrende geçen filmde Jack Nance'in canlandırdığı Henry Spencer'ın özürlü kız arkadaşı olan Mary X'den (Charlotte Stewart) mutant bir çocuğu olur. Bu öykü etrafında ilerleyen film, 30 dakika boyunca Spencer'ın kabusuna bizi davet eder. Filmde Henry Spencer evi terk eden kız arkadaşının öfkesini bebeğini öldürerek dindirir. Bir sürü rahatsız edici imge, izleyicinin algısını allak bullak eden bir ses bandı ve siyah-beyaz görüntüleriyle, 'Eraserhead' bir deneysel sinema başyapıtıdır. Filmde fantastik görüntüler çoğunluktadır. 11. Suspiria (Yönetmen: Dario Argento, 1977) Amerikalı genç bale öğrencisi Susy, dünyaca ünlü özel bir bale okulunda öğrenim görmek için Almanya'daki Kara Ormanlar bölgesine gelir.Garip bir yer olan okula başladıktan bir süre sonra Susy'nin arkadaşı olan öğrencilerden biri, korkunç bir şekilde öldürülür... 10. Monty Python ve Kutsal Kâse - Monty Python and the Holy Grail (Yönetmenler: Terry Gilliam, Terry Jones, 1975) Ortaçağ İngilteresi'nde, Efsane Kral Arthur ve şövalyeleri ile karşı karşıyayız. Ancak, bu kez zihinlerdeki katı ortaçağ betimlemelerinden uzakta fantastik bir absürd komedinin içinde. Öykü, kral ve şövalyelerinin Tanrı'nın emri ile İsa'nın kaybettiği kutsal kaseyi bulmak için görevlendirilmeleri üzerine gelişiyor...Filmin yaratıcıları 70ler'de İngiltere'de komediye damgasını vurmuş altı kişilik bir ekip: Monty Python.. İngiliz espri üslubunu benimseyip canlandıran ekip, bu filmle ilk uzun metrajlı Monty Python denemeleri ile karşımızdalar. Farklı anlatım tekniklerine yer veren filmde, animasyon destekli görüntüler de yer alıyor. Şüphesiz, bu denemede yönetmenlerden Terry Gilliam'ın animatör kimliği etkili olmuş durumda. 9. Büyük Lebowski - The Big Lebowski (Yönetmenler: Joel Coen, Ethan Coen, 1998) Herkesin Dude diye hitap ettiği Jeffrey Lebowski günün birinde iki gagnsterin evine girip tartaklayarak borcunu ödemesini istemeleri üzerine bir başka Lebowski nin daha aynı şehirde yaşadığını anlar. Evine giren gangsterlerin odanın görünüşünü tamamlayan halısına işemelerine içerleyen Dude, kirlenen halısını tazmin etmek için diğer Lebowski nin yanına gider. Bu ziyaret sonucunda işsiz Dude para kazanabileceği bir iş sahibi olmuştur. Sadece Lebowski nin karısını kaçıranlara verilecek fidyeyi söylenen yere bırakması onu zengin bir adam yapacaktır, ancak bu plan düşünüldüğü gibi işlemeyecektir. 8. Yaşayan Ölülerin Gecesi - Night of the Living Dead (Yönetmen: George A. Romero, 1968) Yaşayan Ölüler Gecesi insan eti yiyen zombilerin saldırısından kaçabilmek için panikiçinde ıssız bir çiftlik evine saklanmak zorunda kalan bir grup insanın öyküsünü anlatır.Evin sahipleri çoktan zombiler tarafından katledilmiştir. Radyo ve televizyondanzombilerin uzaydan gelen radyasyonun etkisiyle saldırıya geçtiklerini öğrenirler. Amaiçinde bulundukları bu tuzaktan bir çıkış yolu var mıdır?George A. Romero'nun henüz 28 yaşındayken çok kısıtlı bir bütçeyle çektiği YaşayanÖlüler Gecesi tüm dünyada olay yaratan ve korku filmleri tarzına yepyeni bir boyutgetiren bir filmdir. Neredeyse gösterime girer girmez korku sinemasının kült filmlerindenbiri haline gelmiştir. 7. Harold ve Maude - Harold and Maude (Yönetmen: Hal Ashby, 1971) Depresif karakterli ve ölüm takıntılı 20 yaşındaki Harold, hayata bir türlü tutunamamaktadır. Boş zamanlarını sürekli cenazelere katılarak geçirmekte ve defalarca intihar teşebbüsünde bulunmaktadır. Bu girişimlerin hiçbiri başarılı olmasa da, takıntısından bir türlü kurtulamaz. Bir gün, yine gittiği bir cenaze sırasında tanıştığı 79 yaşındaki Maude ile çok sıradışı bir arkadaşlık geliştirirler. Harold'un aksine, son derece neşeli ve hayata bağlı bir karakter olan Maude, Harold'a hayatla ilgili bilmediği tatlar yaşatacaktır. Annesinin evlendirme teşebbüslerinin hepsine karşı çıkan Harold, bir gün herkese Maude ile evlenmek istediğini açıklar. Fakat Maude'un Harold'a, hiç beklemediği bir süprizi vardır. 6. Çılgın Max - Mad Max (Yönetmen: George Miller, 1979) 5. Céline and Julie Go Boating (Yönetmen: Jacques Rivette, 1974) 4. Bıçak Sırtı - Blade Runner (Yönetmen: Ridley Scott, 1982) Tyrell isminde üretici firmalar Replikant isimli dış görünüm olarak insan türünden ayırt edilemeyen robotlar üretmektedirler.Dünya dışı kolonilerin tehlikeli ve yasadışı işlerinin halledilmesi için kullanılan bu robotlar Blade Runners isimli özel polisler tarafından yakalanmaktadır.Uzman bir Blade Runner olan Rick Deckard görevini bıraktığı bir esnada Los Angeles'a gelen bir grup replikantı yakalamak için verilen son bir görevi kabul eder. Ancak iki milyon insanın yaşadığı bu şehirde görünüm olarak insandan hiçbir farkı bulunmayan bu robotları teşhis etmek hiç kolay olmayacaktır 3. Withnail & I (Yönetmen: Bruce Robinson, 1987) İki alkolik, zevk meraklısı, işsiz, aktör arkadaş Withnail ve Marwood, bir kenar mahalledeki evlerinde sefalet içinde yaşarlar. Paraları yoktur, dahası ne yemek bulabilirler, ne ısınabilirler. Yaşadıkları ortamdan, uyuşturucu satıcılarından ve İrlandalı bir adamın yaptığı tacizlerden uzaklaşmak için Withnail'in gay amcası Monty'nin kır evine giderler. Bir süreliğine de olsa sefaletlerinden uzaklaşacağını düşünen ikilinin hava şartlarından, komşularından ve Monty amcanın gayliğinden dolayı başına gelecekler vardır. Traji ve komedi öğelerini birleştiren film, Bruce Robinston'un 1960 sonlarında yaşadığı hayatı konu alır. 2. Şeytanın Ölüsü- The Evil Dead (Yönetmen: Sam Raimi, 1981) Haftasonu tatili için bir ormandaki kulübe seçilir. Sanki gel beni öldür dercesine. Kulübenin alt tarafdaki mahzen kıvamındaki yerinde bir kitap ve kaset bulunur. Zaten ne olucaksa bu iki şey bulundukdan sonra olur. Teker teker şeytani varlıklara dönerek ölmeye başlarlar. 1. The Rocky Horror Picture Show (Yönetmen: Jim Sharman, 1975) Yeni evlenmiş olan Janet Weiss ve Brad Majors yağmurlu bir gecede yollarını kaybeder. Ardından Weiss ve Majors bir şatoya sığınırlar. Bu şatonun sahibi, travesti bir bilimadamı olan Dr. Frank-N-Furter'dır. Dr. Frank-N-Furter, o gece Rocky Horror adında bir aşk kölesi yaratcağını açıklar. Janet Weiss ve Brad Majors'ın saklı kalmış v e bastırılmış duyguları ortaya çıkar.