Yazı Onur AKÇAY Peugeot, e-Legend Concept ile geçmişten gelen mirası otomotiv dünyasındaki en ileri teknolojilerle harmanlayarak markanın DNA'sını geleceğe taşımayı amaçlıyor. Dinamik görüntüsüyle dikkat çeken Peugeot e-Legend Concept, tasarım detaylarıyla efsanevi 504 Coupe modelini yeniden yorumlarken geçmişle gelecek arasında güçlü bir bağ kuruyor. Ama esas önemli olan mevzu şu; Peugeot e-Legend Concept, yapay zekâ teknolojilerinde önemli bir marka olan Amerikan 'SoundHound' işbirliği ile otonom sürüş için uygun sesli komut özelliğine sahip kişisel asistanı kullanıma sunuyor. Sürücü, yalın cümlelerle sürüş modunu değiştirme veya kapıları kilitleme de dâhil olmak üzere araca ait fonksiyonlara sesli komut sistemi üzerinden erişim sağlayabiliyor. İşin güzel yanı, 17 dil destekleyen sesli komut sistemi iki yıl içerisinde seri üretim Peugeot modellerinde de kullanıma sunulacak. Markanın araçla birlikte vurguladığı konu başlıklarından biri de 'zaman'. Hepimiz kabul ediyoruz ki günümüz dünyasının en önemli değerlerinden biri de zaman. Günümüzde bireyin kendine zaman ayırması gittikçe zorlaşıyor. Otonom sürüş, bireyin kendisine zaman ayırması açısından çok önemli avantajları beraberinde getiriyor. Yol şartları ve sürücünün ruh haline bağlı olarak Peugeot e-Legend Concept, ikisi otonom ve ikisi manuel olmak üzere dört farklı sürüş modu sunuyor. Otonom sürüş modu, konfor odaklı 'Soft' ve dinamizm odaklı 'Sharp' olmak üzere iki farklı sürüş modu sunarken, manuel sürüş modunda ise dingin bir sürüş için ''Legend' ve daha dinamik bir sürüş için 'Boost' modları devreye giriyor. İç mekân konfigürasyonu her bir sürüş modu için kendini değiştiriyor. Örneğin; otonom sürüş modunda direksiyon konsolun altına gizlenerek 49 inç büyüklüğündeki ekranın daha rahat görünmesini sağlıyor veya sürücüyü rahat ettirmek üzere yan kolçaklar otomatik olarak hareket ederek en uygun seviyeye yerleşiyor. Sürücü temel fonksiyonlara sürücü koltuğuna entegre edilen merkezi konsol üzerinden ulaşabiliyor. Konsept bir model olmasına rağmen aracın teknik detaylarından da bahsediliyor olması oldukça önemli. Bu teknik veriler projenin yere ne kadar sağlam bastığını ve markanın iddiasını vurguluyor demek yanlış olmaz. Çünkü birçok yeni modelde dahi detaylı teknik bilgiye ulaşmakta zorlanıyorken konsept bir model hakkında detaylı bilgiye sahip olmak, tasarımından teknolojisine aracın vizyonunu belirtebilmek marka açısından önemli bir birikim ve güveni işaret eder. Bu nedenle Peugeot'nun araca oldukça fazla güvendiğini düşünüyorum. Zaten otomobili değerlendiren Peugeot CEO'su Jean-Philippe Imparato da düşüncemi doğrular nitelikte konuştu; 'Peugeot e-Legend Concept sadece bir teknolojik manifesto niteliğini taşımıyor. Bu konsept otomobil aynı zamanda geleceğe odaklanmış ilerici ve yenilikçi bir marka olan Peugeot'nun vizyonunu gözler önüne seriyor. Peugeot için otonom ve elektrik çok önemli değerler. Sıkıcı bir tasarım asla DNA'mızın bir parçası olmayacak.' Gelelim teknik detaylara; yüzde 100 elektrikli bir güç ve aktarma organıyla donatılan Peugeot e-Legend Concept'te 340 kW güç ve 800Nm tork üreten elektromotor görev yapıyor. Söz konusu elektrikli sistem 0-100 km/s hızlanmasını dört saniyeden daha kısa sürede tamamlama imkânı sunarken, araç 220 km/s maksimum hıza ulaşabiliyor. Elektrikli sistem 100 kWh kapasiteli batarya tarafından besleniyor. Gelişmiş bataryalar WLTP normuna göre 600 kilometreye kadar menzile imkân tanırken 500 kilometrelik menzil için sadece 25 dakika şarj süresi yeterli oluyor. Yol şartları ve sürücünün ruh haline bağlı olarak Peugeot e-Legend Concept, ikisi otonom ve ikisi manuel olmak üzere dört farklı SÜRÜŞ sürüş modu sunuyor.