Çatalları İyi Kurula, Kuzen

Ekranların hit dizisi, izlemeye doyamayanlara bir öğün daha servis ediyor.

Çatalları İyi Kurula, Kuzen

Moss-Bachrach kimi zaman kendi işleri hakkında konuşmaktan çekinse de okuduğu kitaplar (bol bol Murakami) ve izlediği filmler (Decision to Leave) hakkında konuşmayı seviyor ama The Bear ile de fazlasıyla gurur duyuyor. Hatta izlediği az sayıda dizisinden biri olduğunu söylüyor. "Genelde dizilerimi izlemem çünkü üzerinde çalışırken bir deneyim elde ediyorum ve izlediğimde iş karmaşıklaşıyor," diyor; "sanki güçsüzleşiyorum, haklarım elimden alınmış gibi hissediyorum." Zaten The Dropout veya Andor'u da izlememiş. Bunun sebebi genelde setteki anılarını kirletmek istememesi olsa da ("İşin içinde olmayı, yaratmayı seviyorum," diye ekliyor) sergilediği performans hakkında şüpheye düşmek de istemiyor. "Korkunç filmlere dönüşen harika senaryolar okudum," diyor. "Ama çok iyi filmlere dönüşen korkunç senaryolar da gördüm."

Çok iyi şeylerden söz açılmışken hatırlatalım: Henüz The Bear'i izlemediyseniz sorun değil, muhtemelen Moss-Bachrach'ı Lena Dunham'ın Girls'ünde, kendine zarar vermeye programlanmış Marnie'nin (Allison Williams) tuhaf, gitarist sevgilisi Desi Harperin rolünde izlemişsinizdir. İlk başlarda sadece birkaç bölüm görünecekken yazarlar "Desi faciasını o kadar çok sevdiler ki onu dizinin yan rollerinden biri yaptılar." Desi, unutulmaz karakterlerle -çıkarcı, çekici, delirtici- dolu dizinin en unutulmaz karakterlerinden birine dönüştü.

Şimdi, Moss-Bachrach 12 ve 16 yaşındaki kızlarının diziyi izlemeleri konusunda biraz endişeleniyor ki Girls'ün bir fenomene dönüştüğü düşünüldüğünde, izleyecekleri kesin.

BİZE ULAŞIN