12 maddede Barney Stinson gibi yaşamak

Yazı: Baran ALIŞKAN Lidyalılar parayı, Çinliler pusulayı ve Türkler kebabı icat ettiğinden bu yana her gün yeni bir şeyle karşılaşıyoruz. Mikrodalga fırın, uçaklar ve tabii ki tablet bilgisayarlar... Bu icatlar için seçilmiş beyin takımları çok ciddi mesai harcayarak sonuca ulaşmaya çalışıyor ve en nihayetinde başarıya ulaşıyor. İşte tam da bunlar gibi insanlığı tüm hücrelerine kadar etkileyecek biri ile tanıştırmak ister misiniz? 'Bromance', yani kankalık kavramının mucidi olmasa da altın kurallarını yazan Barney Stinson. Bir dizi karakterinin kankalık kanunu yazması ilk kertede bizi şaşırtsa da dokuz sezon süren 'How I Met Your Mother' adlı diziye bir kez olsun rastlamış herkes bu adamın yaşam tarzını kendine örnek almak istemiştir. Tamam, herkes olmasa da kumaşı uygun olanlar diyebiliriz. Bu konuya tekrar döneceğimizi garanti ederek önce şöyle bir 'bromance', yani kankalık, yakın arkadaşlık kavramı hakkında biraz vakit harcayalım isteriz. Bahsi geçen kavram son yıllarda türemiş olsa da içeriği yüz yıllardır hayatımıza yön veriyor. Mağaradan yiyecek bulmak için çıkan ilkel insan da yan mağaradan çıkan adamla beraber avlandı değil mi? 'Kesin yaşanmıştır bu!' diyemeyiz tabii ama ihtimaller dahilinde... Ya Sherlock Holmes ve Dr. Watson'a ne demeli? Bizce onlar, kankalık kavramının vücut bulmuş halleri. 'Sıkı dostlar, aynı şeylere güler ve birbirlerini her daim kollar.' sözünden hareketle hayatlarının büyük bir kısmını da beraber geçirdiklerini düşünebiliriz. Bu noktada kılavuzumuz Barney Stinson'ın kara kaplı kitabı. Durun, sadece kurallardan bahsetmiyoruz. Stinson ekolü sayesinde hayatımıza giren ve başlı başına bir yaşam stili haline gelmiş bir olaylar bütünü var ortada. Takımları giyin, Barney Stinson tarzı hakkında konuşacağız! Kural 1: Takımları giyiyoruz ve insan içine olabildiğimiz en şık halimizle karışıyoruz. Her gün takım elbise giyme zorunluluğu bulunmayan bir işte çalışıyor olsak bile şık olma durumundan feragat etme konusuna şüpheyle yaklaşıyoruz. Vakti bol biriyseniz üzerinize özel diktireceğiniz takımın içinde olduğunuzu düşünün. Zaman size cömert davranmıyorsa hazır takımlar da üzerinizde gayet şık duracaktır. İnsanın kendisine saygı duymasının birden fazla yolu var ama şık bir takım elbise listenin üst sıralarını kesinlikle zorlayacaktır. Sadece düğün ve cenaze törenlerine saklanamayacak kadar güzeller, değil mi? Bunun yanı sıra fotoğraflarda güzel/yakışıklı çıkmak için ayna karşısında yeterli egzersizi yaptığınızdan emin olmalısınız. Beklenmeyen anlarda şaha kalkan akıllı telefonlar ve ön kameraları... Hazırlıklı olmak için Barney Stinson gibi kendinizi en iyi hissettiğiniz pozu benimseyebilirsiniz. Örnek verelim; kravatınızı düzeltiyor gibi yapıp muzip bir gülümsemeyle kameralara bakış atın. Elbet bir gün toplu fotoğraflarda dikkat çeken biri olacaktı; işte şimdi sahne sizin! Kural 2: İşkolik olmayın, işinizi iyi yapın. Ofis hayatının zorlukları, ofiste hayatta kalma rehberi, entrikalarla baş etme tüyoları hakkında sizlere yardımcı olamıyoruz; tabii şu an için. Barney Stinson'a göre iş her daim gizli kalması gereken bir mesele olduğu için en azından fikir vermesi açısından birkaç öneride bulunabiliriz. İşe gitmek, yaşam standartlarınızı korumanız ve hayatınızı sürdürebilmeniz için karşılığında para kazandığınız bir eylem. Bu tanımlamadan sonra sizin de hak vereceğiniz üzere hakkında çok da konuşulmasına gerek yok sanki, ne dersiniz? Ben bir dizi karakterinden akıl almam diyenlere ufak bir uyarımız var. Beyler, bu adam işini biliyor. Kural 3: Bırakın mesai saati bittikten sonra her şey ofiste kalsın. Zaten hafta sonu e-posta kutunuzla ilgilenmeyecek kadar plan yaptınız. Dostlarınıza zaman ayırın. Kural 4: Ofisteki bilgisayarınızı kontrol edin; ne olur, ne olmaz. İnternet tarayıcınızdaki 'Geçmişi Temizle' butonu sizi istenmeyen durumlarda kurtaracaktır. Kural 5: Çalışma arkadaşlarınızla duygusal ilişkiler kurmamalısınız. Barney'e göre bu kuralın uygulanmaması için onlarca istisnai durum var ama bunu iş ile aşkı karıştırmamak adına faydalı bir tavsiye olarak kabul etmenizi istiyoruz. 'Atalarımız mutluluk peşinde koşarken öldüler, beklerken değil' diyerek, mutluluğun ayağımıza gelmeyeceği önermesini bizlere sunan Stinson'a göre dostluk ilk sırada geliyor. Evet, kadınlardan bile. Yeri gelmişken, duygusal ama bir o kadar da çapkın karakter, tüm marifetlerini kadınları tavlamak üzere harcarken dostlarını önde tutarak bize Barney Stinson ekolünün en önemli yapıtaşlarından birini de gösteriyor: Arkadaşlık! Arkadaşlık konusunda 'Bro Code' isimli bir kanka kanunu bile yayımlandığını söylesek şaşırırsınız, değil mi? Lütfen, bu aramızda kalsın çünkü kanunun maddelerinden birinde bahsi geçen kutsal belgenin hiçbir kadına açıklanamayacağı yönünde engelleyici bir madde var. Buradan sonra yola beylerle devam edeceğiz... Kural 6: Flört taktiklerini bilin, gerektiğinde uygulayın. Flört Taktikleri No: 1 Başarı Oranı: %100 Taktik: Yakışıklı olun! No: 2 Başarı Oranı: %1-%2 Taktik: Kendinizi Leonardo DiCaprio olarak tanıtın. Bu tanışma faslından sonra karşınızdaki kadın size gülecektir. Tam o anda daha öncesinde anlaşmış olduğunuz arkadaşlarınız size 'Titanic 2'nin en zaman çıkacağını sorsun. İşte şimdi sizin Leo olduğunuzu düşünmüş olabilir. Leonardo DiCaprio ile tanışma fırsatı yakalamışken bırakmamasını tavsiye edin. İşe yarayabilir... No: 3 Başarı oranı: %35 Taktik: Ressam dostunuza üniformalı bir resminizi yaptırın. Ardından herhangi müzeye bir şekilde (Nasıl olduğu size kalmış.) asın. Resme bakan kadınlara bir asilzade olduğunuzu açıklamanın vakti geldi. No: 4 Başarı oranı: %20 Taktik: Türüne az rastlanır bir isim bulun ve bu uydurma kişiliğe özel muazzam bir hayat hikâyesi oluşturup internete koyun. Tanışmak istediğiniz kişiye uydurma isminizi söyledikten sonra 'Evet, o benim!' diyin ve hızlıca ortamı terk edin. Emin olun, Google'a sizi soracaktır. Birkaç dakika sonra sizin gibi muhteşem biriyle kahve içmek isteyecektir. Deneyin... No: 5 Başarı oranı: %77 Taktik: Gizlice bir vitrine girip kendinizi rahat hissedebileceğiniz şekilde kımıldamadan durun. Vitrine bakan kadını görünce bir anda canlanın ve cama vurun. Uzun zamandır onu gördüğünüzü ve bir gün canlanmayı dilediğinizi söyleyin. Hoşuna gidecektir. No: 6 Başarı oranı: %95 Taktik: Tanışmak istediğiniz kadınla tanışın. Ardından havadan sudan konuşup güzel zaman geçirin. Bir süre sonra âşık olun ya da âşıkmış gibi davranın. Bu taktiğin sonunda âşık olacaksınız zaten. Evlenin... Kural 7: Kankanız kadın olsa da bu kurallar geçerlidir. Kankalık kavramı üzerinde titreyen Barney Stinson, bu durumun sadece erkeklere özgü bir durum olmadığının da altını çiziyor. Yani, taraflardan biri kadın biri erkek olduğunda da bu kanunlar işlemeye devam ediyor. Yeter ki aradaki frekans tutsun, cinsiyetin bir önemli yok. Kural 8: Duygusal olmanın bir zararı yok. Tabii sadece evleneceğiniz kadınla tanıştıysanız ya da evlenmek üzereyseniz... Bu noktada sorumluluk size ait; kararı siz vereceksiniz. En güzel anılarınızı, en hüzünlü anlarınızı ve bilinmeyen yüzünüzü anlatacağınız kişinin kim olacağını kalbinizde 'acil durum' alarmı çaldığında göreceğiz. Peki, o kişiyi bulana kadar kaç kişi ile görüşeceksiniz? Tüm gönül ilişkilerinizi anlatabileceğiniz sağlam dostunuz Barney Stinson'a göre bu işin bir gönül ilişkisi olarak anılması için gerçekten bir şeyler yaşanmış olması gerekiyor. Sadece ilk randevu yetmediği için ikincisi, üçüncüsü de listeye eklenmeli. Kural 9: İlk randevuda en çok söylenecek kelime 'güvenilir', söylenmemesi gereken kelime ise 'anneciğim' olarak belirlenmiştir. Yıllar boyu süren ve tarihin bütün erkeklerinin katkılarıyla oluşan bu kurallar bütününe güvenmekten başka elimizden ne gelir? Denemekten zarar gelmez. İlk randevu önemli ve bunu mahvetmenize izin vermeyeceğiz. Belirlenen yere uygun giyinip ‒gönül ister ki takım elbisenizi giyin‒ ilk göz temasından son kahkahaya kadar sizinle tanışmanın ona verdiği mutluluğu anlayacağınız bir randevu diliyoruz. Kural 10: Bir randevunun ilk beş dakikasında çekip gitme hakkınız vardır. Hayır, ayıp olacağını da düşünmüyoruz. Gerçekten günümüzde kimsenin zaman kaybına tahammülü yok ve siz de iyi enerji alamadığınız ve anlaşamayacağınız biriyle sırf ayıp olmasın diye tüm gecenizi heba edemezsiniz. Bu duruma 'limon kanunu' adı verilmiş olsa da suistimale açık bir kural olduğunu belirtelim. Zaman kaybına tahammülsüzlük konusunda ise acımasız olmayın; her insan tanımaya değerdir. Dadece mecburiyetleri ortadan kaldıran bir kart bu. Kural 11: Teorileri bilin. Teoriler Çıkma-Zaman Sürekliliği İlişkilerinizde gelecek planları yaparken dikkat etmeniz gereken bir formül var. Eğer iki haftadır beraberseniz en fazla iki hafta sonrasına plan yapmalısınız. Bire bir olarak düşünebiliriz. Amigo Kız Etkisi Tek tek değerlendirildiğinde 'size göre' güzellik standardına ulaşamayan kadınların bir araya geldiğinde daha güzel göründüğünü savunan teoridir. Biraz gözlemle doğru sonuca ulaşmanız mümkün. Platin Kural 'Komşunu sevme' başlıklı teorinin içeriğinde en yakınındaki kadını sevmeme durumundan söz edebiliriz. Yakın arkadaşınız, kapı komşunuz ya da sürekli görüştüğünüz arkadaş grubunuzdan biri bu maddeye dahil oluyor. Bu kuralın işleyişi ise şu aşamalala açıklanmış: Etkilenme: İster istemez karşı taraftan etkilenme durumu Pazarlık: Durumu normalleştirme ve problem olmayacağına kendini ikna etme Teslimiyet: Duygulara karşı koyamama ve yakınlaşma Ödül: İlişkinin artılarını göz önünde tutma Kritik nokta: Hata olduğunu fark etme ya da kabul etme Araf: Tam anlamıyla araf, ne yapacağını bilememe durumu Karşı karşıya gelme: Karşı tarafla anlaşarak ilişkinin bitmesi yönünde konuşma Dağılma: Karşı tarafın sizinle olan ilişkisini tamamen bitirmesi ya da rahatsız edici tavırlar sergilemesi Bir araya gelme: Eski günlere geri dönme durumu Ünü kulaktan kulağa yayılmış bir dizi karakteri olan, dizide gördüğümüz flörtöz tavırları, takım elbisesi ve sürekli 'Çak bir beşlik!' nidalarıyla kaldırdığı eliyle hayatımızda yer eden Barney Stinson aslında içimizden biri. Bakmayın böyle kurallar, taktikler, kanunlar yazdığına... Her ne kadar kendisini mucizevi ve muhteşem olarak tanımlasa da siz dostlarına uygulamanız için verdiği taktikleri ve tüyoları kendi akıl süzgecinizden geçirerek kullanacağınızdan da emin. Tüm bu anlatılanların aramızda kalacağını düşünüyor ve yaşadınız coğrafi bölgenin ve kültürün bu maddeleri değiştirmek konusunda size hak verdiğini de belirtiyor. Lütfen, dostlar birbirine yardım etmek için var. Kural 12: Dostunuzu desteklemek adına her zaman 'Evet!' demelisiniz. Evet, Barney uzayda koloni kurma fikrini ilk bulan kişi... Evet, hafta sonlarınızı huzurevinde kitap okuyarak geçiriyorsunuz. Evet, yarın milyonların beklediği pop albümünüz çıkıyor. Tüm bunları okuduktan sonra en yakın arkadaşınıza doğru bir bakış atıp göz kırpın, çünkü bundan sonra hiçbir şey aynı olmayacak. Efsa ‒bir dakika bekleyin‒ nevi değil mi?