Mükemmel bir sinema kariyeri için çalışan bir adam

20’lerinin son çeyreğinde, üç arkadaşıyla birlikte, hayallerinin peşinde İstanbul’a gelip; kendine mükemmel bir sinema kariyeri inşa etmek için çalışan iyi bir adamın; Caner Cindoruk’un öyküsü…

Giriş Tarihi: 20.07.2016 10:06 Güncelleme Tarihi: 20.07.2016 10:13


Caner Cindoruk'u ilk olarak nerede gördüm, pek hatırlamıyorum.

Belki 'Yaprak Dökümü' dizisinde, belki de bir başka Orhan Kemal eseri olan 'Hanımın Çiftliği'nde… Biraz Kadir İnanır'ın gençliğine benziyor biraz da aynı topraklardan geldiği Yılmaz Güney'e... Kadir İnanır ya da Yılmaz Güney gibi içimize dokunan bir tarafı var. Buralı; güzel bakıyor,güzel gülüyor ve hangi rolü oynasa altından kalkacak gibi. Four Seasons Bosphorus Hotel'de yapacağımız çekime kadar bir ekran yıldızını ne kadar tanıyorsam Caner Cindoruk'uda o kadar tanıyordum. Yani hakkında yalnızca üç beş cümle kurabilirdim. Sonra sessizce çekim yapacağımız odaya geldi.

Şöhretli birinden çok, mahçup bir adam gibi herkesletek tek tokalaştı. Detaylarını birazdan anlatacağım, iki günlük bir Adana yolculuğundan yeni dönmüştü. Uykusuz ve yorgun olduğu her halinden belliydi. Havalimanından çekimyapacağımız otele gelmiş; öncesinde ise bomba ihbarı nedeniyle uçakta beklemek zorunda kalmıştı. Yorgun bir insan gibi davranmak için haklı nedenleri vardı ama öyle yapmadı.Fotoğraf çekimi boyunca güneş tepemizden hiç inmedi.




Çekim bittiğinde en sevdiğimiz kareyi tekrar çekmek istedik, ancak yağmurun azizliğine uğradık. Cindoruk, bizi kırmamakiçin belki güneş çıkar, diye istediğimiz kıyafeti tekrar giydi. Hatta bir süre, yağmurun dinmesini bile bekledi. Daha fazla beklemesine gönlüm razı olmayınca röportajabaşlamayı önerdim. Kayıt cihazınızı çantanızdan çıkarıp masaya koyma anınız, genellikle ortamı biraz gerginleştirir.

Neyse ki, koca bir gün, gergin bir ortamlakarşılaşmayacağımın garantisi gibi. Öğlen yemeği sırasında Caner Cindoruk ile sohbeti koyulttuk bile. Filmler ve reyting sistemi derken kendimizi dizi nostaljisinin içindebulduk. Ve evet, Cindoruk için de en unutulmaz dizilerden biri 'Yeditepe İstanbul'muş. O da biraz melankolik. Bu adamı sevmek için bir neden daha…

Caner Cindoruk, rahat bir adam. Ama bence tanısanız, onu sevme nedeniniz, rahatlığı olmaz. En nihayetinde herkes bazen çok rahat olabilir. Ya da '-mış' gibi yapıp durumu sonsuza kadar sürdürebilir. Bana kalırsa Caner Cindoruk'un asıl meziyeti kibirli biri olmaması.

Bir yerde görürseniz seslenip bir şeyler sorun, size kibarca yanıt verecektir.Ya da zamanı varsa kahve teklifi nize bile "Evet." diyebilir. Orhan Kemal'i seviyorsanız Caner Cindoruk'un öyküsünü daha çok sevebilirsiniz.

Çünkü onun Adana'da başlayanserüveninde Orhan Kemal'in izleri var. O, şöhret basamaklarını Orhan Kemal eserlerinin dizi versiyonlarıyla çıktı. Dedesi, Orhan Kemal ile aynı fabrikada çalışmış. Babası ise'Orhan Kemal Öykü Yarışması' ödüllü bir öykü yazarı. İsterseniz gelin, fi lmi biraz başa saralım. Yıl, 1980... Adana'nın Seyhan ilçesinde, iş bulmadığı için işportacılıkyaparak geçimini sürdüren Zafer Doruk, günün birinde hayallerini gerçekleştirecek ve ödüllü bir öykü yazarı olacaktır. Ancak Orhan Kemal gibi geçim sıkıntısı onun da yakasınıbırakmaz.

Hayat kavgasından fırsat buldukça babası gibi şiir yazar; dergilere yollar. Ta ki, günün birinde, ünlü yazar Adnan Yücel ona; Nazım Hikmet'in Orhan Kemal'e yaptığıgibi öykü yazmasını önerene kadar. Bu, Zafer Doruk ile Adnan Yücel arasında kurulacak dostluğun başlangıcı olur. Tıpkı Nazım Hikmet ve Orhan Kemal arasındaki dostluk gibi.Zafer Doruk, yazdığı Kedi isimli öyküyle 'Orhan Kemal Öykü Yarışması'nda mansiyon ödülünü alır.






Daha sonra Adnan Yücel, Muzaffer İzgü ve Fikret Otyam, onu işporta tezgâhındaziyaret edecek; daha fazla yazması konusunda yüreklendirecek ve Zafer Doruk, yazacağı 'Bir Uçumluk Kanat Lütfen' isimli öyküyle 1995 yılında, 'Orhan Kemal Öykü Yarışması'natekrar girerek birinci olacaktır. Zafer Doruk, o günden sonra yazarlık üzerine bir gelecek kurar. Caner Cindoruk, şanslı bir adam.

Çünkü hayallerinin peşinden koşan, ZaferDoruk gibi idealist bir babası var. O ve kendisi gibi oyuncu olan kardeşleri Taner ('Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülü' alan bir şair.) ile Münir Can, öykülerin konuşulduğu,klasiklerin okunduğu bir evde büyümüş. Bir de Caner Cindoruk'u çocuk yaşta tiyatroyla tanıştıran, amcası Erdal Cindoruk faktörü var. Amcası onu ortaokulda oynadığı birtiyatro oyununda izlemiş ve "Okul çıkışlarında yanıma gelebilirsin." gibi sihirli bir cümle kurmuş.

Cindoruk, daha 17 yaşında, kadrolu oyuncu olarak Seyhan Belediyesi ŞehirTiyatrosu'nda, 'Fehim Paşa Konağı' isimli oyunda, Yusuf karakterini oynamış. Hatta bu tiyatrodaki kadrosunu kaybetmemek için konservatuar okumak yerine Çukurova Üniversitesiİşletme Fakültesi'ne girmiş. Ve 10 yıl süren üniversite dönemi boyunca işletme eğitimini bir kenara itip 40'a yakın tiyatro oyununda görev almış. Öyle ki hocaları onu tiyatrosahnesinin hatırına mezun etmiş.

Devamı Esquire 'da

RÖPORTAJ TÜRKAN DOĞAN
FOTOĞRAF CAN TORUN
STİL EDİTÖRÜ
AHMET EMİN HONDOR

BİZE ULAŞIN