Bu ay ne okuyoruz?

Giriş Tarihi: 21.11.2018 09:28
Yazı Özge DİNÇ
Fotoğraf Deniz DOĞAN


YİRMİNCİ YÜZYIL FİLMİNİ İZLEDİĞİM AKŞAM VE BAŞKA KÜÇÜK KEŞİFLER

Kazuo Ishiguro
Çeviren: Özlem Yüksel
Yapı Kredi Yayınları

Kazuo Ishiguro'yu çok seviyorum; bir gün Nobel Edebiyat Ödülü'nü alacağını da biliyordum. Bu kitap da bir yazarın ulaşabileceği en üst nokta olarak görülen Nobel Ödülü'nün konuşma metni. Ishiguro 44 sayfada, bir Japon olarak İngiltere'de bir İngiliz gibi büyümeyi, kendi kökünü keşfetmeyi ve üslubunu bulma yolunu anlatıyor. Örneğin Proust okumak ona kurgu konusunda ders vermiş, şarkılar bir duyguyu bir anda nasıl yakalayacağını öğretmiş. Ishiguro, gelecekten beklenen kötülükler karşısında umut veriyor, ben de inanmaya gönüllüyüm: "Edebiyatın önemli olduğuna ve bu zorlu alanı geçerken bilhassa önemli olacağına inanıyorum."


ZAMANIN KOKUSU
Byung-Chul Han

Çeviren: Şeyda Öztürk
Metis Yayınları

Şiddetin Topolojisi'yle tanıdığımız Byung-Chul Han, zaman algımız üzerine denemeler kaleme almış. Daha ilk cümlesiyle çarpıyor: "Bugünün zaman krizi hızlanma olarak nitelendirilemez. Hızlanma çağı çoktan bitti." Chul Han, günümüzdeki zaman sorununun düzenleyici bir ritmin eksikliğinden kaynaklandığını iddia ediyor. Zaman, en önemli konumuz; onu anlamadan hayatlarımızı yola koyamıyoruz. Bugün öylece durmak mümkün değil. Ruhlarımız eziliyor. Belki nedenini kitabı okurken 'bir an' anlarız.


DÜŞME KORKUSU
Adalet Ağaoğlu
Everest Yayınları


89 yaşındaki Adalet Ağaoğlu, bir gün düşmüş ve aylarca evden çıkamamış. Yazmayı da bir tiryakilik gibi bırakamadığı için düşmek üzerine öyküler yazmaya başlamış. Kitabın içinde düşme korkusunu konu edinen altı öykü var. Kitap, Türkçenin yan anlam imkânlarını da göz önüne seriyor: Bir yerden düşmek, gözden düşmek, rezil olmak anlamında düşmek, sokağa düşmek, içine endişe düşmesi korkusu ve bir atasözü: Kendi düşen ağlamaz. Yazar olmak böyle bir şey demek ki; başına gelen kötülüklerin anlamını bile bir lotus çiçeği gibi halka halka genişletiyorsun.


GANDHI'DEN YAŞAM DERSLERİ
Arun Gandhi

Çeviren: Suzan Cenani Alioğlu
Altın Kitaplar

Bu kitabı The Big Black Book'ta yazdığım Gandhi'den bahseden yazıdan sonra edindim. Çünkü Gandhi'yi anlatan kişi, torunu Arun Gandhi'ydi. İlgi çekici bir anıdan bahsedeyim: Öfkeyi kontrol etmek gerekliliğinden bahseden bölümde bir şiddetsizlik yanlısı olmasıyla ünlü Gandhi, torununa. "Ben de sürekli öfkeleniyorum" diyor. "Otomobiller için yakıt neyse insan için öfke odur. Haklıyla haksızı ayırt etmemiz için bizi zorlayan bir enerjidir." İşte, bakış açısı.


KANINI SATAN ADAM
Yu Hua

Çinceden Çeviren: Erdem Kurtuldu
Jaguar Kitap

Çinli yazar Yu Hua'nın Yaşamak'ını çok sevmiştim, ama o da diğer Uzak Doğulu yazarlar gibi, acıları derinlemesine anlatıyordu; okumak zorlayıcı olmuştu. Bunu Mo Yan'da da yaşadım, bir yerden sonra –hayattaki gibi edebiyatta da– acının çokluğuna dayanamadım. Ama Uzak Doğulu yazarlar, yeni bir sese sahip bizim için. Örneğin Mo Yan'da –miş'li geçmiş zamanın ufuk açıcı bir kullanımını görmüştüm. Başı sıkışınca kanını satan bir kahramanı da Batılı edebiyatta kolay kolay göremeyiz.

BİZE ULAŞIN