Zerrin Tekindor
Sanatında da yaşamında da samimiyeti pusula edinen bir isim: Zerrin Tekindor.
20 Ağustos 2025
İlk gençliğimde, küçük olmama rağmen, herhalde çok inandığım için doğru taşlara basmışım yürürken. Bu nedenle bugün dönüp o günlere baktığımda memnunum. Hayatta bir anlam bulmak zorunda değiliz. Yeter ki vicdanla, iyi niyetle, işe yarayarak yaşadığımız onurlu bir hayat olsun. Zekice anlatılan, matematiği çok kuvvetli, doğru bağlantılar yapan, bilmediğim bir dünyayı bana gösteren ya da bildiğim bir konuyu bile başka bir açıdan anlatabilen hikâyeler, beni çok etkiler. Son zamanlarda izlediğim oyunlar arasında Arthur Miller klasiği “Köprüden Görünüş” beni çok etkiledi. Dominic West ve Kate Fleetwood oynuyordu. Uzun süredir izlediğim birçok oyunda, klasik metinleri adapte edeceğiz diye tuhaf ve yer yer banal şeyler yapıldığını gördüm. Fakat bu oyun son derece klasik bir şekilde sahnelenmişti. Dekoru, kostümü, ışığı, oyunculuğu tam o dönemin anlayışıyla tasarlanmıştı. Ne kadar özlediğimi hatırladım bu yaklaşımı. Tiyatroya olan aşkımı parlattılar diyebilirim. “Aşk-ı Memnu”nun kültleşmesi, tamamen çok doğru şeylerin bir araya gelmesinden oldu. Elimizde inanılmaz iyi yazılmış bir klasik roman vardı zaten. O romandan şahane bir senaryo yazıldı. Şahane bir yönetmene emanet edildi. Ve inanılmaz doğru yapılmış bir cast ile, harika oyuncularla oynandı. Ve bu arada çok yetenekli bir teknik ekip ve çok iyi bir yapımcımız vardı. Her şey o kadar dosdoğru ve samimiydi ki, en küçük birime kadar herkes canla başla, çok sevgiyle yaptı işini. Ortaya böyle bir şey çıkmış oldu doğal olarak. Yalnız olmayı çok severim. Hayat yalnızken daha hızlı geçiyor benim için. Tek başıma yapmaktan zevk aldığım çok fazla iş var. Bir onu, bir bunu derken... zaman nasıl geçiyor anlamıyorum. Ama bir yandan da biraz alışkanlık yapan bir şey. Sonra kalabalığa girince biraz uyum problemi yaşayabiliyorum. Sohbetlere nasıl başlanıyordu diye kendi kendime hatırlatmaya çalışıyorum başta. Çok özgür bir alandır boş tuval. En sevdiğim şey; yeni bir cümle, yeni bir düşünce... İstediğim cümleyi kurabilirim.
İstersem hep aynı şeyi söyleyebilirim, istersem fikrimi değiştirebilirim. Bir dönem Mehmet Güleryüz’ün atölyesinde çalışmıştım. Mehmet Güleryüz, muhteşem bir ressam, akıl hocası, duruşuyla, karakteriyle gördüğüm en hayran olunacak insanların başındadır. Ben kendimi çok şanslı sayıyorum onu tanıdığım için. Mehmet Güleryüz’le tanışanlar, karakterlerinde pozitif yönde değişiklik hissederler. Hayatı hem sorgulayan hem müdahale eden hem öğreten biridir. İçinde kaybolduğumuz pek çok kavramı müthiş bir bakış açısıyla anlatabilir. Bakmaktan bıkmayacağım tablo, “Rhone Nehrinde Yıldızlı Gece” (Vincent van Gogh), izlemekten bıkmayacağım film “Kill Bill” (Quentin Tarantino, 2003), aktör Mark Rylance, aktris Meryl Streep, dönüp dönüp okuyabileceğim kitap Kazuo İşiguro’nun Günden Kalanlar’ı.

Merakım ve cesaretim olmasa şu anda yaptığım işlerin hiçbirini yapamazdım. Onlarsız olmaz. İnsanlar günümüzde kendilerine değer vermiyor. Ne kadar değerli, önemli olduklarının farkında değiller. “Sen bununla yaşa,” denilen her şeyi kabul ediyorlar maalesef. “Yeter sana bu kadarı,” deniyor ve insanlar sesini çıkarmıyor. En önem vermedikleri, kendi değerleri. Müdavim olduğum yer, bence bizim ev. Beni orada görmüş olsanız kesin masadayımdır, karşımda bir şövale vardır, resim yapıyorumdur. Hasete tahammülüm yoktur. Herkese inandığı şeyde başarılar dilerim, muazzam bir şey. Çocukluğumla ilgili ilk anım: Küfrettiğim için ağzıma sürülen kırmızı biberleri hatırlıyorum.
Hayatı çok iyi tanımlayan söz olarak, içinde deve ve diken geçen özlü bir söz var ama burada söyleyemem. En son yeni bir vernik tekniği buldum kendi kendime. Daha katmanlı ve renkli yapabiliyorum artık. Aşk çok boyutludur. Boyutsuz aşk olmaz ki zaten. En son Londra’da seyrettiğim güzel oyunlara heyecan duydum. Bir de Howth’daki (Dublin) kayalıkların üstünde beyaz dantel gibi duran binlerce martıyı görünce çok heyecanlandım. Hayatı iyi yaşayabilmek için iyi kalplileri tercih ediyor, ikiyüzlü, dedikoducu insanlardan uzak duruyorum. Zaten hayat büyük ölçüde kolaylaşmış oluyor bu şekilde. Bir de sağlığına dikkat et. Bu kadar. Çok dakiğimdir. Hayatımda kimseyi bekletmedim. Doğru programla her şey yolunda gidiyor.