Kültür

Yeryüzündeki cennet Cape Town

Yeryüzündeki cennet Cape Town

07 Mart 2017

Yeryüzündeki cennet Cape Town

1 / 9

Yeryüzündeki cennet Cape Town

Yazı: Türkan DOĞAN

Eğer Afrika'nın diğer ülkelerini ve şehirlerini gördüyseniz, Cape Town'ın 'Afrika gibi' olmayan bir kent olduğunu kolaylıkla anlayabilirsiniz. Pek çok yeri tipik bir Avrupa kenti düzenliliğine, temizliğine ve aslında yeknesaklığına sahip. O yüzden şaşırtıcı. Havaalanına ilk indiğinizde, kentin sokaklarıyla ilk temas ettiğinizde şaşırıyorsunuz. "Burası Afrika mı?" diye sormadan edemiyorsunuz. Fakat kente nüfuz ettikçe, buranın Afrika'nın en ilginç şehirlerinden biri olduğunu idrak ediyorsunuz. Hem lokasyonu hem demografi si hem de sosyal yapısı ile çok şaşırtıcı, farklı ve eğlenceli bir kent.

Yeryüzündeki cennet Cape Town

2 / 9

Yeryüzündeki cennet Cape Town

Yerlilerinin tabiriyle Cape'e dair hayaller kurmama vesile olan birkaç farklı an var. Birincisi şarkılarıyla Güney Afrika devrimine ilham veren şarkıcı Rodriguez'i konu alan 'Searching for Sugar Man' belgeseli. Filmin açılış sahnelerindeki nefes kesici manzaralar beni çarpmış ve yaşanan onca acıya rağmen bu kara kıtanın yeryüzündeki cennet olduğunu düşünmüştüm. Ardından Doris Lessing'in 'Anılar'ındaki satırlar… Çok sevgili Lessing, çocukluğunu ve ilk gençliğini bugün Zimbabve olan topraklarda bir İngiliz olarak geçirmişti. Onun genellikle tatil için gittiği Cape anılarıyla 100 yıl öncesinin yaşamı, sokakları ve insanlarını hayal etmiş ve âdeta hayatımın bir döneminde Cape sokaklarında Lessing ile birlikte dolaşmıştım.

Yeryüzündeki cennet Cape Town

3 / 9

Yeryüzündeki cennet Cape Town

Cape Town'ın dünyanın en güzel yeri olduğunu düşünmeniz için haklı nedenlerinizin başında, kentin coğrafyası geliyor. Cape, Afrika'nın en güney ucuna konumlanmış. Ümit Burnu'na otomobil ile iki saat uzaklıkta. Atlas Okyanusu ile Hint Okyanusu'nun sularının buluştuğu bir noktada. Yani coğrafi olarak benzersiz bir konumda. Sırtını yasladığı Masa Dağı (Table Mountain) âdeta kıtanın ona sunduğu, güç veren, güvende hissettiren bir armağanı. Baş döndürücü bir teleferik yolculuğu ile üstü dümdüz olan bu dağa çıkınca bulutlarla dans etme şansını yakalıyorsunuz. Dans derken sıradan bir kelime oyunu yapmıyorum. Coğrafi k konumu nedeniyle rüzgârı eksik olmayan bu kentin ve bölgenin tepesinden hızla akıp geçen bulutlarla kucak kucağa oluyorsunuz. Bir an için aklınıza Ayder Yaylası'nda süpürge ile sisi evin içinden süpüren Laz kadınlar geliyor. Ama burada bulutlar ve sis, sürekli olarak kendi kendini süpürüyor. Bir de bakıyorsunuz ki, pırıl pırıl bir havada kenti kuş bakışı seyrediyorsunuz. Okyanus suyunun koyu laciverdi ve sahildeki turkuaz rengin hipnotize edici etkisiyle kendinizden geçiyorsunuz. Şaşırtıcı dedik ya, bu kendinizden geçme duygusu uzun süre kalmıyor sizinle. Birden bastıran sis, sizi bulutların içine taşıyor, gövdenizden Hint Okyanusu'nun nemi sürülerek geçiyor âdeta, bütün egzotik bitkilerin kokularıyla birlikte…

Yeryüzündeki cennet Cape Town

4 / 9

Yeryüzündeki cennet Cape Town

Cape'in düzenli sokakları, biraz da yeknesak… Sokaklar genellikle çok eğlenceli yerlere açılıyor. Öncelikle bazı çok iddialı, "Dünyanın en iyi hamburgeri bizde," diyen küçük restoranlar da var (Laf aramızda gerçekten çok lezzetli hamburgerleri.), kolonyal tarzdaki eski binalarda her türlü eğlence imkânını sunan mekânlar da. Evet, Cape'in gece hayatı çok meşhur. Afrika ve Güney Amerika'nın bilindik eğlencenin sokakta sürmesi geleneği burada da var. Eğlence mekânlarının yoğunlaştığı semtler, sokaklar ve caddeler müzikle dolu; mekânların sokağın neresinde başladığı ve neresinde bittiğini anlamaksakolay değil. "Kentin en şaşırtıcı yanı ne?" derseniz, itiraf etmeliyim ki güzel insanları... 'Melez' kavramının en güzel örneklerini bu kentte görmeniz mümkün. Yerli Afrikalı, Anglosakson, Kuzey Avrupalı, Hintli, Çinli ve Arap ırklarının yaklaşık 300 yıllık bir süreçte adım adım bir araya geldiği, birbirine önce düşman olduğu sonra bir ölçüde kaynaştığı, evliliklerin yaşandığı, düşmanların kucaklaştığı topraklarda olduğunuzu her an hissediyorsunuz. Bu karışımlar ortaya fi ziksel olarak çok güzel insanlar çıkarmış. Sırım gibi Afrika yerlileri, sarışın beyaz ırkla birleşince ortaya Apollon, Afrodit gibi sanki bu dünyaya ait değilmiş hissi yaratan canlılar çıkmış. Ya da bir Hintli ile bir Afrikalının evliliği ortaya, çevik, canlı, gözleri âdeta yüzünün yarısını kaplayan oyuncak bebek gibi çocuklar çıkarmış. Hareketli bir sokaktaki bir kafeye oturup saatlerce önünüze serilmiş bu benzersiz podyumdan geçen insanları seyredebilirsiniz.

Yeryüzündeki cennet Cape Town

5 / 9

Yeryüzündeki cennet Cape Town

Ve kıtanın ucu: Ümit Burnu. Kente yalnızca bir buçuk saat uzaklıkta. Gitmeden, görmeden olmaz. Hazır oraya gitmişken, sahildeki penguenleri izlememek ise hiç olmaz. Dünyanın belki de en hoş aktivitesi bu. Eğer rüzgârlı bir günde oraları ziyaret ettiyseniz, sahilden bir kilometre kadar uzaklıkta dalgaların ne kadar ürkütücü ve tedirgin edici olduğu dikkatinizi çekecektir.

Yeryüzündeki cennet Cape Town

6 / 9

Yeryüzündeki cennet Cape Town

Modern gökdelenler, ip gibi dizilmiş düzenli sokaklar sizi aldatmasın. Kentin çeperlerine taksi ile yapacağınız bir yolculuk, sizi yıllarca ırkçı rejimin baskısı altında inletilen yerli Afrikalıların yoksulluğu ile tanıştıracaktır. Bu bölgeler, güvenlik önlemi almadan gidemeyeceğiniz yerler olabilir. Aman dikkat! Kentin güvenlik riski olan semtleri söz konusu olduğunda, rehber ya da otel görevlilerinden bilgi almadan hareket etmemeniz tavsiye ediliyor.

Yeryüzündeki cennet Cape Town

7 / 9

Yeryüzündeki cennet Cape Town

Gez-gör

Masa Dağı
Mutlaka ve kesinlikle görülmesi gereken en önemli yer. Yalnızca Masa Dağı'na teleferikle çıkmak, rüzgârı bedeninizde hissetmek, şehri Antik Yunan tanrıları gibi yukarıdan seyretmek, sisin içinizden geçip gitmesini duyumsamak için bile Cape Town'a gidilir. Yaklaşık 40 avroluk bir tur ile bu dağı keşfetmeniz mümkün. Aşağısı yanıyor bile olsa, üzerinize bir tişört, hırka ya da mont almayı unutmayın; çünkü 'Masa'nın tepesinde sizi nelerin beklediğini hiç bilmiyorsunuz. Isıtan bir güneş, 10 dakika içinde yerini ürperten bir sise ya da sizi yerinizde zor tutan rüzgâra bırakabilir.

Bo-kaap
Her evin farklı bir renkle boyandığı bu bölge, yazıda anlattığımız melez kültürlerin nasıl ortaya çıktığını gösteren âdeta bir açık hava müzesi. Geçmişte göçmen Malayların yaşadığı bu bölge zamanla diğer kültürlere de ev sahipliği yapmaya başlamış.

Robben Adası
Modern Güney Afrika Cumhuriyeti'nin 'kurucu babası' kabul edilen Nelson Mandela'nın 27 yıllık cezaevi mahkumiyetinin 18 yılını geçirdiği bu ada Hollandalılar tarafından 17. yüzyılda mahpusların gönderildiği izolasyon adası olarak kullanılmış. Daha sonra inşa edilen cezaevi ile ünlenmiş. 1991 yılında kapatılan cezaevi sonrası ada artık yalnızca turistik amaçlı kullanılıyor. İnsanın insana zülüm etme konusunda ne kadar 'yaratıcı' olabileceğinin gezip görülebileceği bir utanç müzesi.

Ümit Burnu
Bir kıtanın en ucunda olma hissini yaşamak için benzersiz bir nokta. Portekizli kâşif Bartolomeu Dias burayı keşfettiğinde 'Fırtınalar Burnu' demiş. Hint ve Atlas Okyanuslarından gelen nemli rüzgârlar Afrika kıtasının yalçın kıyılarına çarpınca ortaya çıkan fırtınalar yüzlerce yıl denizcilerin korkulu rüyası olmuş. Güvenli kıyıdan, yaklaşık beş mil uzaklıktan geçen kocaman yük gemilerinin bile bu sularda yol alırken zorlandıklarını görebiliyorsunuz. Devasa bir milli parkın içinde yer alan Ümit Burnu'nun feneri de çok ünlü.

Yeryüzündeki cennet Cape Town

8 / 9

Yeryüzündeki cennet Cape Town

Yemek

Afika yemek konusunda çok fazla seçeneğe sahip bir kıta değil. Zengin bir mutfak kültürü bulunmuyor. Ancak yine de hayalleriniz yıkılmasın! Yazımızda sözünü ettiğimiz kültürlerin mutfakları burayı âdeta bir cennete çevirmiş. Hint ve Çin mutfaklarının Afrika lezzetleriyle yarattığı füzyon çok şaşırtıcı sonuçlar vermiş. Aşçılar okyanus balıklarını âdeta birer şölen yemeğine çeviriyor.

Yeryüzündeki cennet Cape Town

9 / 9

Yeryüzündeki cennet Cape Town

Royal Eatery: Kendisini 'Dünyanın en güzel hamburgeri yiyeceğiniz yer' olarak tanıtan mekân, bu iddiasını hak eden bir yer. Danadan koyuna, domuzdan devekuşuna, timsahtan tavuğa her türlü etten yaptıkları burgerleri ile tanınıyor.
www.royaleatery.com

Lemon Butta: Güney Afrika'nın deniz mahsullerini tatmak isteyenler için ideal bir restoran. Yöreye özgü 'line' balığı ızgarası özellikle çok ünlü. Şaşırtıcı olan ise mekânın kendisini 'Akdenizli' tarzı ile öne çıkarması.
www.lemonbutta.co.za

Indian Chapter: Hintli bir aile tarafından işletilen mekân kentin en iyi Hint restoranı olarak biliniyor. Köri sosunu sevenlerin, acı ve bol baharatlı Hint yemeklerini tercih edenlerin mekânı olan Indian Chapter, konukseverliğiyle ödül almış.
www.theindianchapter.co.za

Rick's Cafe: Ünlü 'Casablanca' filminden esinlenerek oluşturulmuş bir mekân. 100 yıllık bir Viktoryen dönemi binasında yer alan kafe, yiyeceklerinden ziyade kahvesi, kokteylleri ve ambiyansı ile ünlü.
www.rickscafe.co.za

Daha Fazlası

James Cameron ile “DERİNLERDE”…

“Veni Vidi Mansi – Sessizliğin Yankısı” Ferit Yazıcı’dan Göç, Hafıza ve İnsanlık Üzerine Bir Heykel Sergisi

Dünyaca Ünlü Sanat Zirvesi İstanbul'da

No. 14, Bishop’s Stortford: Tarih ve Modernliğin Buluştuğu Ödüllü Bir Dönüşüm