Üç harfli bir efsane!

Geçtiğimiz günlerde, motosiklet sevdalılarının mabetlerinden birindeydim. “Ktm ve Salzburg” desem, yeterli olur sanırım. Bir “efsane”nin doğduğu yerde olmanın verdiği heyecanı, istanbul’a döndükten sonra bile taşıyordum. Şimdi, olan biteni sizlerle paylaşma zamanı; sıkı tutunun, başlıyoruz…

28 Temmuz 2013
Geçtiğimiz günlerde, motosiklet sevdalılarının mabetlerinden birindeydim. "Ktm ve Salzburg" desem, yeterli olur sanırım. bir "efsane"nin doğduğu yerde olmanın verdiği heyecanı, İstanbul'a döndükten sonra bile taşıyordum. şimdi, olan biteni sizlerle

Henüz bir motosiklet kullanıcısı değilim. Fakat bir gün bir motosiklet alıp dağ tepe gezme, değişik yerler keşfetme hayalim var. En azından, ilk etapta, şu ormanlık arazilerin yanından geçerken gördüğünüz patika yolların birinden dalıp, gidebildiğim kadar gitmekten bahsediyorum. Ve tabii ki İstanbul'un bunaltıcı sıcağında otomobilin içinde geçen uzun saatlerde, "Efil efil bir motosikletin üzerinde olmak vardı şimdi." diye de düşünüyorum sık sık. Her an bir çılgınlık yapıp bir motosiklet alma potansiyelim var, anlayacağınız.

BU YAŞIMA KADAR hiç motosiklet sahibi olmasam da, hangi modellerin ne amaçla kullanıldığını ve kimlere hitap ettiğini az çok biliyorum. Motor sporlarını çok yakından takip etmesem de, adını sık sık duyduğum ve kafamda yer etmiş bir marka var. Hani Dakar gibi pek çok önemli yarıştan ya da ekstrem motosiklet yarışlarından aşina olduğunuz marka var ya; işte o! Evet, KTM'den bahsediyorum. Bu sene 60. yılını kutlayan KTM'in modellerini, yerinde, Salzburg'da inceleme fırsatı bulduğum için çok heyecanlıyım.


KTM'İN 50cc'lik çocuk motosikletinden heybetli 1.190cc'lik enduro'ya kadar 32 farklı modeli bulunuyor. Hani şu evin ikinci katının balkonundan aşağıya attıktan sonra, aşağıda binip gideceğiniz türden, her yola giden sağlam kros modellerinin yanında; cadde tipi diye tabir edilen, Duke modelleri de görülmeye değer. 125cc'lik Duke modeli, hiç de yabana atılacak cinsten değil. Hayalimdeki motor bir enduro olsa da, Duke modelleri şehirde kullanmak için oldukça uygun. KTM, modellerinde kullandığı bileşenlerin nerdeyse tamamını Avusturya'da bulunan tesislerinde, kendisi üretiyor. Motosikletlerin tek elden çıkıyor olması, çok önemli. Salzburg merkezli, 220 çalışanı bulunan tasarım firması Kiska Design; KTM'in tüm araçları, galerileri ve basılı malzemeleri dâhil olmak üzere genel markalaşma sorumluluğunu üstlenmiş. Yıllık üretimi 120 bin olan marka, üretim adetini 200 bine çıkarmayı ve 2017 yılına kadar pek çok yeni model sunmayı hedefliyor.

KTM'İN Türkiye distribütörü Spormoto'nun Genel Müdürü Selçuk Bektaş; KTM'in Türkiye'de %10 olan pazar payını, 2013 yılında %20'ye çıkarmayı hedeflediğini söylüyor. Tek silindirli motorlarda dünyanın en ileri teknolojisine sahip olan marka; bu sene başında çıkardığı 1.190 Adventure ve sene sonunda çıkaracağı 1.290 Super Duke modelleriyle, iki silindirli büyük hacimli motorlarda da iddialı olduğunu vurguluyor ve vurgulamaya devam edecek gibi görünüyor. Türkiye'nin KTM'in tüm modellerinin ilk piyasaya sürüldüğü ülkelerin başında gelmesi ise, markanın Türkiye pazarına verdiği önemi gösteriyor.

KTM'in sıra dışı otomobili X-BOW'u trafikte deneme fırsatı da bulduk.

Halil Özkömeç