Todd Snyder’ın New York Moda Haftası’na Geri Dönüşü Üzerine

Yazı Trishna Rikhy

Çeviri Ece Büyükçolpan

Fotoğraflar Kevin Tachman

New York Moda Haftası'nın kulisinin göz alıcı kaosunun içindeyiz. Todd Snyder'in 2025 İlkbahar koleksiyonu defilesinin başlamasına yirmi dakika var. Modeller dört bir yana koşuşturuyor; kimileri düğmeleri açık gömleklerle, kimileriyse tamamen giyinmiş vaziyette fotoğraf çekilmek için sırasını bekliyor. Bir yanda askılardaki giysiler bir yanda kalabalık ortam; her biri farklı bir işten sorumlu görünüyor. Tabii tüm bunların merkezinde Todd Snyder var. Defileye dakikalar kalmışken Snyder'ın vaktini fazla almaktan imtina ediyorum, sonuçta konuklar alana teşrif etmeye başladı; yine de Snyder'ın odanın içinde kumaşlarla oynayıp modellerle sohbet ederkenki yürüşüne dikkat kesildiğimde, onun her şeyi detaylarıyla ele aldığını fark ediyorum ve röportajı hızlandırmaya çalışsam dahi onu acele ettiremeyeceğim hissine kapılıyorum.

Bu titizlik "Villa America" adlı defilenin her detayında kendini belli ediyor. 1920'lerin Fransız Riviera'sından ilham alan kıyafetlerin sergilendiği koleksiyon defilesi, Rockefeller Center'daki Le Rock restoranında samimi, balo salonu benzeri bir ortamda gerçekleşiyor. Editörler, influencer'lar ve yazarlar masalarında yerlerini alırken modeller onların etraflarında dolaşıyor (ayrıca defileyle ilgili çekici bir detay var: Masaların üzerindeki menüler gerçek menüler değil, defilenin detaylı look-book açıklamaları).

New York Moda Haftası'nda gerçekleştirdiği son defilenin üzerinden dört buçuk yıl geçen Snyder'ın dönüşünü temsil eden koleksiyon vaadini tam anlamıyla karşılıyor: Aceleye getirilmemiş, rahat bir yaşam tarzı. Snyder şöyle diyor: "Bu dönüş, hem heyecan verici hem de korkutucu. İşimin her zaman ticari boyutuna odaklandım ve bu koleksiyon benim için bir anlamda uyanış oldu. Ocak ayında İtalya'da gerçekleştirdiğim defile tasarımla ilgili sevdiğim tüm detayları içinde barındırdığı için kalbime dokunmuştu: Terzilik, kumaş, üretim. Yani emek."

Koleksiyonda Toskana'dan getirdiği Lyria kumaşlarını kullanılıyor; Snyder'ın deyişiyle "kabalık ve zarafet arasında gidip gelen" rustik ketenler, Loro Piana'nın fabrikalarından çıkan ve ipek hissi veren süet Solbiati keteni ve bir Türk ayakkabı markası olan Sabah ile işbirliğinin ürünü dokuma terlikler yer alıyor. Snyder'ın terzi işçiliğini ve zamansız zarafetini merkeze alan, uyum içinde bir koleksiyon.

Snyder, bol kesim, uzun blazer ve kutu şeklindeki kabanlarla düz paçalı pantolon giyen modelleri işaret ederek, Bu sezon, her zamankinden daha çok drapeye ve giysilerin uyumuna odaklandık, diyor. 1Özellikle de terzilik ürünü parçalar bol kesim ama keskin hatları da var. Düşük omuzlu ama bel daha da incelmiş ve belirgin bir hale gelmiş. Tüm bunlar gerçekten terziliğe devam etmem ve âşık olduğum tüm şeylere dönmemi temsil ediyor."

Bu esnada, arka alanda bir grup model köşelerine çekilmiş küçük ama enerjik bir dans çemberi oluşturmuş ve diğerleri zaten koridorda sıralanmış, Le Rock'un geçici podyumunda yürümeye hazır haldeler. Bu defilede, ocak ayında Snyder'ın Pitti Uomo defilesinde yer alan sekiz yüz kişilik kalabalığın aksine, yaklaşık doksan kişi bulunuyor. Snyder bununla ilgili: "Özel ve samimi olmasını istedim, büyük ve gösterişli olmasını istemedim," diyor. "Gelecekte neler yapacağımızı göreceğiz ama bugün için küçük bir şey düzenlemek istedim, özellikle de neredeyse beş yılın ardından New York'ta yaptığım ilk defile olduğu için."