Tercih etmeniz gereken saatler

CANNES Temmuz sayısını hazırladığımız için bu sayfalarda hep daha sonraki günlerde gerçekleşecek etkinlikleri konu etmeye çalıştım, ama Cannes Film Festivali’ni es geçmeye gönlüm elvermezdi. Avrupa ve Orta Doğu sinemasının en iyi fi lmlerinin ödüllendirildiği, kimilerine göre tarafsızlığını koruyabildiği için artık Akademi Ödülleri’nin dahi yerini alan Cannes Film Festivali, bu yıl da her yıl olduğu gibi Mayıs ayı sonunda gerçekleşti. En büyük ödül olan Altın Palmiye’yi ‘Moi, Daniel Blake’ fi lmiyle Ken Loach aldı (Buna da çok sevindik elbette.), büyük ödül ‘Juste La Fin Du Monde’ adlı fi lmiyle Xavier Dolan’ın, En İyi Yönetmen ödülü de ‘Graduation’ adlı fi lmiyle Cristian Mungiu’nun oldu. Bu yıl fi lmleri izleme, 7. sanatın büyüsüne şahit olma fırsatı bulamadıysak da gelecek sene için plan yapmanın belki de tam zamanı.

70. Cannes Film Festivali, gelecek yıl 17-28 Mayıs tarihleri arasında gerçekleşecek. Gidip fi lmleri izlemişken festivalin gerçekleştiği binayı gezebilir, binanın etrafında yer alan, yaklaşık 300 ünlü ismin el izlerini görebilir, Güney Fransa’daki Cannes’ın parfüm müzesini, şehrin sahillerini ve sokaklarını gezebilirsiniz. Elbette takacağınız saat de 1998 yılından bu yana festivalin ana sponsorlarından biri olan ve Altın Palmiye Ödülü’nü de üreten Chopard markasına ait olmalı.

Chopard’ın, Cannes Film Festivali başta olmak üzere birçok fi lm festivaline duyduğu tutku, yöneticilerinden olan ve aynı zamanda Chopard’ın sanat direktörlüğünü üstlenen Caroline Scheufele’in sinemaya ilgisinden geliyor. Scheufele, Cannes Film Festivali’yle işbirliğine başladıktan sonra festivalin en prestijli ödülü olan ‘Altın Palmiye’yi de yeniden tasarlamıştı. Festivale gitmeye niyetli sinefi ller için markadan önerebileceğimiz saat modeli ise herhalde Jude Law’ın ve Colin Firth’ün kolunda gördüğümüz Chopard L.U.C. XPS olurdu.

CHERBOURG Dünyanın en büyük bisiklet yarışı Tour de France (Fransa Bisiklet Turu), yalnızca devam eden yarışlarla değil, sporcular hakkında çıkan doping iddiaları ve haberlerle de yıllardan bu yana çok konuşulan bir organizasyondur. Bisiklet dünyasının prestijli yarışı, bu yıl da 2-24 Temmuz arasında gerçekleşecek. Seyahat için Fransa’nın Normandiya bölgesinde bulunacaklar, yarışın başlayacağı Utah Sahili’ne yahut sinemada Yeni Dalga akımının temsilcilerinden Jacques Demy’nin ‘Cherbourg Şemsiyeleri’ fi lmiyle aklımıza kazınan Cherbourg’a uğrayıp yarışı yerinde izleyebilir. Kaz ciğeriyle, şapelleriyle, omletiyle meşhur küçük Fransız kasabalarını gezerken kolunuza takacağınız saatin Tour de France için üretilmiş olması şahane olmaz mı? Böyle bir niyetiniz varsa bisiklet yarışının resmi zaman tutucusu Tissot’nun yarışlar için ürettiği ‘Tour de France’ özel saatlerine bakabilirsiniz. Tissot, yarışlar için her zevke uygun altı saat üretmiş. Klasik saatleri sevenler serideki Tissot PR 100’ı, klasik saatine nato kayışla sportif bir tarz katmak isteyenler Tissot PRC200’ı, bisiklet yarışına düşkün olanlar, bisikletin fren diskini hatırlatan bezeliyle T-Race modelini, yarışa güneş enerjisiyle çalışan bir saatle eşlik etmek isteyenler ise T-Touch Expert Solar’ı tercih edebilir.

LONDRA Dünyanın en eski prestijli Grand Slam tenis turnuvası olan Wimbledon, bizlere Roger Federer gibi büyük tenis oyuncularını izleme fırsatı sunuyor. İsmini Güneybatı Londra'da bir mahalle olan ‘Wimbledon’dan alan turnuvayı ve çim korttaki mücadeleyi izlemek isterseniz; turnuvanın 10 Temmuz’a kadar devam edeceğini not etmelisiniz.

Turnuvaya giderken takacağınız saat ise kesinlikle 1978’den bu yana Wimbledon’ın resmi zaman tutucusu olan Rolex’in ‘klasik’ saati Oyster Perpetual Datejust II olmalı. Nitekim bu zamana kadar kazandığı 17 Grand Slam ödülüyle ve kırdığı rekorlarla bir efsane haline gelen İsviçreli tenis oyuncusu Roger Federer, Pete Sampras’ın gelmiş geçmiş en iyi Grand Slam rekorunu kırdığında kolunda bu saati taşıyordu. (Bildiğiniz gibi Roger Federer, uzun zamandır Rolex’in marka elçisi.) Onu izleyenler arasında ise Sampras’ın yanı sıra Björn Borg, John McEnroe ve Rod Laver gibi efsane tenis oyuncuları yer alıyordu. Oyster Perpetual Datejust II, ne zaman kolunuza taksanız bu tarihi anı hatırlamanız için güzel bir vesile.

OAXACA Meksika' nın güneyindeki Oaxaca, renkli evleri, taş sokakları ve arkeolojik yapılarıyla dünyanın en turistik kentlerinden biri. Meksika mutfağıyla Zapotek ve Mikstek kabilelerinin izleri, kenti görmek isteyenlerde büyük bir merak uyandırıyor. Yaz aylarında kente gitmek isteyenler için iyi bir bahane daha var.

Dünya Sörf Ligi’nin (WSL) yarışlarından Big Wave Tour’ların bir ayağının da 31 Ağustos’a dek Oaxaca’da sürecek olması. Eğer sörf yarışlarını izlemek için Oaxaca’nın sahillerinden Puerto Escondido’ya giderseniz takacağınız saat de geçen yıl Big Wave Tour’la işbirliğini açıklayan ve yarışın zaman tutucusu olan Tag Heuer’nın 300 metreye kadar su geçirmezlik özelliğine sahip modeli Aquaracer Calibre 5 Big Wave Tour olmalı.

THETFORD Doğu İngiltere'de yer alan Thetford, Norfolk'un bir kasabası. Sporla ilgili aktivitelerin merkezi olan, astronomiyle ilgili bir festivalin dahi bulunduğu bu sakin kasabanın alametifarikası, kafanızı dinlemenizi sağlayacak göz alıcı parklar, bahçeler ve müzeler. Bu küçük kasabaya olur da 16 Temmuz’da ya da 13 Ağustos’ta yolunuz düşerse Longines’in bu yıl resmi partneri olduğu binicilik yarışını (Endurance Rides) izleyebilirsiniz.

Bildiğiniz gibi Longines, binicilik sporunu 1878’den bu yana destekliyor. O tarihte ürettiği at ve jokey oymalı kronograf saat modelinden sonra atlara ithaf ettiği birçok model tasarlayan marka, Dubai Dünya Şampiyonası, Londra Royal Ascot, Paris Prix de Diane Longines, Qatar Prix de L’Arc de Triomphe gibi prestijli binicilik turnuvalarının sponsorluğunu ve resmi zaman tutuculuğunu üstleniyor. Bu yarışlardaki Zarafet Yarışması, Şapka Yarışması gibi etkinlikleriyle de “Zarafet, bir tavırdır.” sloganını tamamlıyor. Eğer erkeklerin smokinle, kadınların özel kıyafetler ve şapkalarla yerini aldığı bu şık etkinliğe katılırsanız Longines’in Conquest 1/100 Horse Racing adlı modeli kolunuza çok yakışacaktır.

GALAPAGOS ADALARI Dünyanın en bâkir, en kendine özgü ve görkemli yerlerinden biri de herhalde Ekvador’a bağlı Galapagos Adaları’dır. Volkanik bir yapıya sahip olan 14 adada endemik bitkiler, başka yerde kolaylıkla göremeyeceğiniz türde hayvanlar yaşar; tertemiz sularda bu hayvanlarla birlikte yüzersiniz. Adaları meşhur edense evrim ve biyoçeşitlilik kuramını bu adalardan birinde oluşturan bilim insanı Charles Darwin olmuştur. Uzun yıllardır, adanın azalan çeşitliliğini korumak için çalışmalar yapılıyor.

1964’te kurulan, bilim insanlarının adada yaptığı araştırmalara fon sağlamak ve Ekvador’lu öğrencilere burs vermek için kurulan Charles Darwin Vakfı ise bu çalışmaları yürüten en önemli kurum. Eğer yolunuz bu, dünyanın uzak bir köşesindeki muhteşem adalar bölgesine düşerse IWC’nin Galapagos Adaları için ürettiği IWC Aquatimer Chronograph Edition Galapagos Islands adlı modeli tercih edebilirsiniz. Volkanik adalara gönderme yapmak için baştan aşağı simsiyah tasarlanan saatin arka yüzünde adaların simgesi haline gelen iguana fi gürü var. 500 adet üretilen saatten elde edilen gelir ise, IWC’nin Galapagos Adaları’nın biyoçeşitliliğini korumaya katkı 2009’sağlamak için 2009 dan bu yana işbirliğini sürdürdüğü Charles Darwin Vakfı’na bağışlanıyor.

RIO DE JANEIRO Brezilya’nın ikinci büyük kenti Rio de Janeiro’nın adı geçince aklımıza hemen Ocak-Şubat ayları arasında gerçekleşen Rio Karnavalı ve samba dansı geliyor. İçinde bulunduğumuz yılda ise bu kenti daha çok Olimpiyat Oyunları’yla anacağız. Dört yılda bir düzenlenen, iki yüzden fazla ülkeden 12 bin 500 sporcunun katıldığı Olimpiyat Oyunları’nın yaz ayağı bu yıl 5-21 Ağustos’ta Rio de Janeiro’da gerçekleşecek ve şehir, Oyunlar’a ev sahipliği yapan ilk Güney Amerika yerleşim yeri olarak tarihe geçecek. Bizce bu, Rio’ya gitmek için de çok güzel bir sebep; çünkü şehir, plajları, Dünya Mirası listesine giren eserleri, dev Hz. İsa heykeli, müziği ve mutfağıyla muhteşem bir seyahat rotası. Hem şehirde güzel bir tatil yapabilir hem de antik çağlardan bu yana devam eden spor geleneğinin 2016 ayağına şahitlik edebilirsiniz.

Rio de Janeiro’ya gittiğinizde ise elbette kolunuzda Omega marka bir saat olmalı; çünkü bildiğiniz gibi marka, Olimpiyat Oyunları’nın 1932’den bu yana resmi zaman tutucusu; bu yılki 31. Olimpiyatlar’la birlikte bu organizasyonun da 27. kez zaman tutucusu olacak. Omega’nın Rio Olimpiyatları’na özel 480 zaman tutucunun yanı sıra ürettiği Seamaster Diver 300M Rio 2016 ise Olimpiyat’ta kolunuza en çok yakışacak saat modeli. Bezel üzerindeki rakamlarda Olimpiyat halkalarının renklerinin kullanıldığı, Olimpiyat Oyunları’nın gerçekleşeceği Copacabana’nın dalgalı kaldırımlarına gönderme yapan dalgalı tasarıma sahip olan ve 300 metreye kadar suya dayanıklı olan model, toplamda 3.016 adet üretilmiş. Yazı Özge Dinç