Tayland Notlarım
23 Şubat 2019
1 / 32
Tayland Notlarım
Yazı Özge DİNÇ
Bir seyyah sayılmam, ama nereye gidersem gideyim Taylan'ı ararım gibi geliyor.
2 / 32
Tayland Notlarım
1, GÜN
İlk rotamız, Tayland'da Bangkok'tan sonra en sevdiğim yer olan Koh Samui Adası. İki gün boyunca Tay konukseverliğini göreceğimiz ve tertemiz turkuvaz suyu, ince ve sarı kumuyla Chewing Beach'in üzerinde kurulmuş Vana Belle Resort'ta kalacağız. Burada geleneksel çiçek süsleme sanatıyla örülmüş çiçekler ve hindistancevizi içeceğiyle karşılanıyoruz. Ellerimiz gül yapraklarıyla dolu bir suda yıkanıyor — Tayların en iyi bildiği şey, kendimizi iyi hissettirmek.
3 / 32
Tayland Notlarım
Otelde Şef Nattanan Deeruang'ın elinden çıkan Tay yemeklerini yediğimizde aklımdan geçen şu oluyor: Tay mutfağı, yapraklar, bitkiler, rahatlatıcı sebze suları ve muz ağacından pipetlerle çok doğa dostu bir mutfak. Hatta iddiayı artırayım: İnançları ve kültürleri dolayısıyla kendimizi ancak Uzak Doğu ve Güney Doğu Asya'da doğanın bir parçası gibi hissedebiliyoruz.
4 / 32
Tayland Notlarım
Aynı gün adadaki en iyi manzarayı görebileceğimiz Lad Ko'ya gidiyor, Sabienglae Restaurant'ta Tay yemekleri yiyor (Burada biri, tropikal iklimde hemen yanmış beni siyahi sanıp nereli olduğumu soruyor.), akşam da balıkçı köyündeki sokak pazarına gidiyoruz. Bu, sokak yemekleri, takı, el yapımı ürünlerle dolu pazarın ucu bucağı yok; arkadaşıma almak için zümrüt taşından (Tayland'da çok meşhurdur.) bir Buda figürü beğeniyorum; ancak başka var mı diye ilerilere bakayım derken bir daha dönemiyorum. Tabii pazarlığı unutmayarak (Dünyada pazarlık yapabildiğim tek yer bu ülke.) bir meyve sepeti ve kolye alıyorum. Bo Put Caddesi'nde ayak masajı niyetiyle dolanırken Hard Rock Koh Samui'nin ihtişamlı binasını görüyorum — bak buraya da gelebilirim.
Koh Samui Adası'nı çok seviyorum. Burada kaldığımız Vana Belle Resort da, Tay konukseverliğinin örneğini sundu bize. Sahilde bir satıcıdan bambu flüt aldım; bu, bambu ağacına benzeyen çalgıyı çenenize dayayarak çalıyorsunuz.
5 / 32
Tayland Notlarım
2. GÜN
Yüzüm parlamaya başlıyor: Stressizlik! Bu, senede en fazla iki hafta yakalayabildiğim bir şey; demek stressiz bir hayatım olsa hep böyle canlı görüneceğim.
6 / 32
Tayland Notlarım
Bugün daha otantik bir gün: Wat Khunaram'da meditasyon yaparken vefat etmiş Budist Keşiş Dang Piyasilo'nun hiç çürümemiş bedenini görüyoruz. Meditasyon Tayland'da en sık konuştuğumuz konulardan biri olacak. Doğal yapısı kadın ve erkek cinsel organı şeklinde olan 'büyükanne-büyükbaba' kayaları Hin Ta-Hin Yai ise sonraki uğrak yerimiz. Birbirine âşık bir çiftin fırtınadan dolayı denizde hayatını kaybetmesinden sonra kayaların bu şekli aldığına inanılıyor.
7 / 32
Tayland Notlarım
Burada, daha önce yiyip aklımdan çıkaramadığım hindistancevizli dondurmadan yiyorum. Hindistancevizi kabuğunda servis edilen, suyu süzülüp meyvesi kabuğun içinde bırakılar bu taze dondurma, üzerine serpilen kaju fıstığıyla efsanevi. Hepsi bu iklimin ürünü: Zaten Tayland'da hindistancevizine her yerde, her formla (bazen mobilya, bazen kaşık, bazen müzik aleti olarak) rastlayabilirsiniz.
8 / 32
Tayland Notlarım
12 metre uzunluğundaki altın Buda heykelini (Wat Phra Yai) gördükten sonra (Rüzgârda sallanan çana bakarken hissettiğim sakinliği unutamıyorum: İşte meditasyon.) akşam yemeği için içine bir gemi konulmuş, denizle ilgili yenebilecek ne varsa menüde yer veren bir restorana gidiyoruz. Hiç şişman bir Tay görmedim, 60 yaşındaki bir Tay genelde 40 gibi görünüyor, rehbere bunu sağlamak için ne yiyorlar diye soruyorum, o da kendi rutinini anlatıyor: Sabah yeşil çay, öğlen yemek, akşam da meyve.
9 / 32
Tayland Notlarım
3. GÜN
Bugün Koh Phangan'a gidiyoruz; Koh Samui'den yarım saat süren bir bot yolculuğu sonrası Koh Phangan'a varıyoruz. Her şeyi ahşaptan yapılmış, neredeyse bir şehir inşa etmiş Santhiya Resort'te kalacağız.
10 / 32
Tayland Notlarım
Gece, Koh Phangan'ın dünyaca ünlü –öyle olduğu belli, tüm dünyadan çok sayıda insan sokaklara akıyor– dolunay partisine katılıyoruz. Hat Rin kumsalını boylu boyunca insanın doldurduğu parti sabaha kadar devam ediyor. Bir yanda uyku alanları, ateş gösterileri, kovalarda içki servis eden, üzerinde "Free Hug" (Bedava Sarıl!) yazan, kafasına muzdan peruk yapan içki satıcıları; ejderha, barış sembolü gibi figürleri vücudunuza boyayan dövmecilerle (Utraviyole ışıkta tüm kumsal parlıyor.) partinin bitmediği bir yer burası, sanki sonsuza dek devam ediyor; aslında kumsalda dans ediliyor işin aslına baktığınızda, ama enerjisi hiç düşmüyor.
11 / 32
Tayland Notlarım
Herkes dans ediyor, ben de furyaya katılıp koluma barış sembolü çizdiriyorum. Bir şeyler içelim diye oturduğumuz yerde tüm ülkelerin bayrakları asılı; karşıda bir Avrupalı tüm sırtına Winnie the Pooh çizdiriyor. Çizen kişi yetenekli, diye yorum yapıyoruz. Burası Küba'ya benziyor, diyorum, söylediğim şey komik tabii; kastettiğimse tabii ki renkli, canlı ve eski olması. Bütün ada; kafeleri, görünüşü ve butiklerinde satılan kıyafetleriyle bir hippi mahallesi gibi. Bu haline bayılıyorum.
12 / 32
Tayland Notlarım
4. GÜN
Güne yoga ve masajla başlıyoruz. Bu otel Vana Belle Resort kadar gönül alıcı değil, ama masaj tedavi edici özellikte. Deniz kıyısında bir kayanın üzerinde yoga yapmak için 07.00'de kalkıyorum, bir imkânsız gerçekleşiyor; Tay yoga eğitmeni bacaklarımı havaya kaldırırken düz oturuyormuş gibi manzarayı izliyorum.
13 / 32
Tayland Notlarım
Esprili bir rehberimiz var, Chaloklum Çin Tapınağı'nı anlatırken bağ kurmak için "Galatasaray" deyiveriyor. Siyah giyinmiş Çinliler bir toplantı için gelmişken biz de savaş davullarına bakıyoruz. Çok güzel bir tapınak burası: Çin mimarisi ve yemyeşil doğa. İçeride bir çubuk çekiyorum: Geleceği görmek için, gözünüz kapalı salladığınız kutudan rasgele düşen çubuğun numarasına karşılık gelen açıklamayı okuyorsunuz. Benimki 42 numara: "Kariyerin bir süre sancılı geçecek, ama düzelecek." yazıyor.
14 / 32
Tayland Notlarım
Phangan Home Made Ice Cream'de güzel yerel yemekler ve ardından da ananas, muz, hindistancevizi, mangolu el yapımı dondurmaları yiyoruz; gerçekten sırf bunun için gidilir.
15 / 32
Tayland Notlarım
Bir köşede bir Hollandalı sakince Mac- Book'una bakıyor. Her şey sakin. Ardından balıkçı köyüne ve Koh Mah bölgesine gidiyoruz. Burada Mae Haad adındaki çok ince bir kara bağlantısı olan sahili izlemek için Three Sixty Bar'ın terasına çıkıyoruz. Aşağıda güzel bir manzara var.
16 / 32
Tayland Notlarım
5. GÜN
Koh Phangan'dan botla Koh Samui'ye dönüyoruz. Çünkü bugün Bangkok'a, Tayland'ın adı 'melekler şehri' anlamına gelen başkentine uçacağız.
17 / 32
Tayland Notlarım
Bangkok'ta önce Mövenpick Hotel Sukhumvit 15'e yerleşiyoruz. Ardından da çıkıp Hua Takhe Community'yi ziyaret ediyoruz. Tayland'ın yerel dünyasını tanıtmaya odaklanan HiveSters'in uzman rehberliğiyle geldiğimiz bu köy, bu zamana gördüğüm en etkileyici yer olabilir. Çünkü bir 'hayal köy'. Kendilerine 'uzaklarda' bir ada arayan Servet-i Fünûn'cular burada mutlu olabilirdi.
18 / 32
Tayland Notlarım
Lat Krabang bölgesinde yer alan Hua Takhe, yerel bir sanat köyü gibi: İçeride ressamlar, marangozlar, balıkçılık malzemeleri satanlar, terziler, berberler, fotoğrafçılar, muz kızartıp satan satıcılar, kahve dükkânları ve her huzurlu yerin eşlikçisi kediler yer alıyor. Graffiti de, geleneksel Tay sanatlarından lai rod nam da yapılıyor. Bir şefi olan (Şef, bize eşlik ediyor.) köyün sakinleri ahşap evciklerde yaşıyor.
19 / 32
Tayland Notlarım
Lavanta çiçekli mor pilavımı yerken rehber, bunu hangi yemek eşliğinde yemem gerektiğini gösteriyor. Bir köşede film çekiliyor, bir köşede yakınlardaki sanat okulundan çıkan çocuklar resim çiziyor, biz de kurutulmuş muz yaprağından uçurtma yapmayı öğreniyoruz. Uçurtma Amca (Uncle Kite), Buda kolyeleri ve bol pantolonuyla karizmatik bir adam; uçurtmalarımızı yapıp kanal üzerindeki köprüye çıkıyor ve uçurtmalarımızı uçuruyoruz.
20 / 32
Tayland Notlarım
Topluluğun adı Hua Takhe, adını kanalda bulunan dev timsahın başından alıyor. Bu yüzyıllık yer, Tay geleneğinde bulunan ve bugün az sayıda görülen kanal boyunca sıralanan ahşap evlerin bir örneği. Burada yaşayabilirim.
Akşam ise bambaşka bir dünyadayız sanki: Şık salonuyla Michelin yıldızlı Saneh Jaan Restaurant'tayız. Bangkok, Michelin yıldızı sistemine geçen yılın sonunda geçmişti, burası da 1 Michelin yıldızına sahip.
21 / 32
Tayland Notlarım
Geleneksel ve tarifleri neredeyse unutulmuş Tay yemeklerini çağdaş bir dokunuşla sunan Saneh Jaan'da set menü olarak dört başlangıç, yedi ana yemek ve beş tatlı çeşidi geliyor. Rafine yemeklerle güzel bir akşam geçiriyoruz.
22 / 32
Tayland Notlarım
Tay mutfağı; tatlı ve acının birleşiminden, bitkilerin de aromasından geçiyor: Hem tat hem koku çok önemli. Deniz ürünleri, tavuk ve pirinç yemeklerde en çok görülen malzemeler; elbette kişniş, limon çimi yemekler içinde net seçtiğimiz tatlar. Daha önce anlattığım fit rehberin yaptığının tersini yapıyorum ben de hep burada: Sabah guava, rambutan, 'meyvelerin kraliçesi' mangosteen, guava gibi tropikal meyveler yiyorum, öğlen ve akşam ise hiç durmadan, ne varsa…
23 / 32
Tayland Notlarım
6. GÜN
Kanal turu yapıyor, bir krematoryum görüyoruz. Teknelerin sergilendiği yere giderken rehber, mezar taşlarını gösteriyor: Önünde küller.
Tekne Amita Yemek Okulu'na yanaşıyor. Nefis bir bahçesi olan bir ev. Şef Tam Piyawadi, 96 yaşındaki annesi ve kızıyla burada yaşıyor. Eskiden moda tasarımcısı olduğuna inanmak zor: Hareketleri hayatı boyunca profesyonel olarak yemek pişirmiş gibi refleks halini kazanmış. Bize malzemenin yetiştiği bahçeyi gezdiriyor. Ardından menümüzü hazırlıyor. Sonra da pişirme sırası bize geliyor. Menümüz, Tom Kha Gai (tavuklu hindistancevizi çorbası), Gai Phat Met Ma Muang Himmaphan (kaju fıstıklı tavuk sote), Pad Thai (karidesli pirinç makarnası) ve tatlı olarak da Tab Tim Krob (soğuk hindistancevizi sütünde şuruplu sukestanesi)'dan oluşuyor. İnanılması güç; yemeğim çok lezzetli oluyor. Paylaştığım fotoğraftan sonra arkadaşlarım "Bize de Tay yemeği pişirsen ya." diyecek.
24 / 32
Tayland Notlarım
Bangkok'ta Büyük Saray'ın içerisinde yer alan Queen Sirikit Tekstil Müzesi'ne ilk kez gittim. Müzede Pierre Balmain'in kraliçe için tasarladığı giysiler sergileniyordu. Elvis Presley ile fotoğrafında kraliçenin üzerinde bu giysilerden biri görülüyor.
25 / 32
Tayland Notlarım
Akşam Nai Lert Park'ta Women Journey Reception adında; Turizm Bakanı'nın da bulunduğu resepsiyona katılıyoruz. Kraliçe Sirikit'in doğum günü ağustosta olduğu için ay boyunca kadınlar için etkinlikler düzenleniyor, bu akşam da Uzak Doğu ağırlıklı olmak üzere birçok ülkenin güzellik kraliçeleri salonda. Hiç bu kadar güzellik kraliçesini bir arada görmemiştim.
26 / 32
Tayland Notlarım
7. GÜN
Son gün. Turkuvaz sulara, masajlara, egzotik bir ülkeye, 12 ay yaz mevsimine veda etmeden önce gideceğimiz birkaç yer var: Şehrin en büyük pazarı Chatuchak'a uğruyoruz. Asıl merak ettiğim yer ise, ikinci uğrak noktamız Çiçek Kültürü Müzesi. Mühendisken çiçek süsleme sanatına merak salıp Japonya'da eğitim alan ve Kraliçe'den İtalya'daki film festivaline dek birçok kimse-kuruluş için çiçek süslemiş, birçok kitap yazmış Sakul Intakul'un kurduğu bu yerde, önce değişik bitkilerle dolu bahçeyi geziyoruz.
27 / 32
Tayland Notlarım
Ardından da müzeyi: İçeride Hindistan, Tayland ve Bali'nin çiçek süsleme sanatlarından örnekler görülüyor. Büyük bir emek; Tayland'ın da iddialı olduğu bir alan. Düğünlerde, festivallerde, karşılama törenlerinde en güzel örnekleri görülüyor. Çabucak solan bir şey için bu kadar çaba göstermek çok naif, çok etkileyici. "Çünkü," diyor, Sakul Intakul, "Çiçek gibi her zaman güzel olan başka bir şey bulamazsınız." Ben de o esnada müzede Vietnam usulü lotus çiçeği çayı içmekteyim.
28 / 32
Tayland Notlarım
Geçen kez Büyük Saray'ı gezerken girip görememiştim, büyük kayıpmış: Kraliçe Sirikit'in Tekstil Müzesi, Pierre Balmain'in tasarımlarıyla göz alıcı. Kendini Grace Kelly gibi hissetmek için her şey var burada.
İstanbul'a dönüş vakti gelip çatıyor.
29 / 32
Tayland Notlarım
"Hayatımın en mutlu anıymış bilmiyordum." Bugünkü kederle dolu günlerimden geriye baktığımda Tayland günlerinin en mutlu anlarımı oluşturduğunu görüyorum. Koh Samui, Koh Phangan ve Bangkok'tan geçtiğimiz günlerde Tayland kültürünü geçen senelere oranla daha fazla anladığımı hissediyorum; herkese anlatıyorum, yerlisi gibiyim, öyle ki döndükten bir hafta sonra canım oranın yerel tatlısı 'mango eşliğinde yapışkan pirinç' çekiyor. Döndükten sonra etrafımdakiler "Çok canlı görünüyorsun," yorumunu yapıyor. Ben de karşılık olarak benzediğim Tay kızları gibi ellerimi birleştirip "Kapkunka" diyorum.
30 / 32
Tayland Notlarım
Bu seyahatten özellikle üç kare kalmış aklımda: Bangkok'taki Sanatçılar Köyü'nde okuldan çıkmış çocukların Hirorazu Kore-Eda filmlerinden çıkmış bir kare içinde, suya bakarak resim çizmeleri; Kraliçe'nin Tekstil Müzesi'nde kendimi Balmain kadını gibi hissetmem ve Koh Phangan'da ufak ve loş bir Budist dükkâna çıplak ayakla girip hindistancevizi kabuğundan, elle boyanmış ve otantik bir çalgı olan kalimbo almamız.
31 / 32
Tayland Notlarım
Tellerine dokunduğunuzda sanki kapıdan Uzak Doğu giriyor
32 / 32
Tayland Notlarım
Esquire Türkiye
The Big Black Book No.13
Sonbahar-Kış