Sudaki Kral - Michael Phelps

Ryan Lochte, son iki sezondur, ciddi bir performans sergiliyor. Millî takımda da beraber yüzüyorsunuz. Ryan ile aranız nasıl?

Olimpiyatlarda, bireysel karışıkta (IM), nasıl bir kapışma bekliyor bizi? Ryan, dünyadaki, gelmiş geçmiş en iyi serbest stil yüzücülerden biri. 2004 yılında yaptığımız yarışı (200m serbest yarışını.) “Yüzyılın Yarışı” olarak nitelendirmişlerdi. Bu yıl, 1.45’i kıran beş kişi oldu. Bu, daha önce hiç olmamıştı. Bu yarış, zaten hiç olmadığı kadar rekabetçiydi. Şimdi ise, Ryan gerçekten buna hazırsa, tamamen farklı bir oyun olur.

Sosyal medya ile aran nasıldır? Reddetsen de sıkı bir Twitter kullanıcısı olduğunu duyduk.

Başta, “Asla Twitter’a girmeyeceğim.” diye yemin etmiştim. Ama sonra baktım ki, herkesle iletişimimi sürdürebilmem için, bu gerekiyor. Twitter üzerinden aldığım tepkiler, çılgınca! Deyim yerindeyse, ben, gerçeğe dönüşen bir rüyayı yaşıyorum. Her gün Twitter’a bakıp, dünyanın dört bir tarafından insanların beni desteklediğini görüyor olmak, müthiş bir şey. Beni takip etmek isteyenlere, hemen adresimi de vereyim: @michaelphelps.

Yüzme kariyerinle ilgili olarak, şüphelerin ya da korkuların oldu mu hiç?

Her zaman, zorlu bir yoldan geçtiğiniz ve işlerin kolay yürümediği anlar olur. Son birkaç yılda, bir antrenman rutinine geri dönmeye çabaladığım sancılı bazı dönemler yaşadım. Bu yaz, sadece sekiz aylık bir antrenman sürecinden sonra, en iyisini yaptım. Şimdi, eskisinden daha fazla istekli olduğumu biliyorum. 2008 yılından beri, hiç bu kadar çok istekli olmamıştım. Son üç yıldır, hiç yapmadığım kadar antrenman yapıyorum.

“Sancılı” derken, ne demek istediğini açıklayabilir misin?

Havuza geri dönüp, antrenman yapmak, sabah yataktan kalkmak ve kimseyle görüşmek istemedim. Ama bu yaz, kelimenin tam anlamıyla, her şey yerli yerine oturdu. Bir şeyler, ateşi yeniden alevlendirdi. Geri döndük ve hiç olmadığımız kadar iyiyiz. Sanırım, bir ara vermeye ihtiyacım vardı. Son birkaç yıldır çok da mutlu olmadığım zamanlar yaşamış olmam, büyük ihtimalle beni daha da motive ediyor. O anları yaşayabildiğim için mutluyum.

Kendi başarılarından etkilenerek, kariyerinin en üst noktasında olduğunu düşünüyor musun?

Hayır, bunlar, her zaman elde etmeyi istediğim büyük hedefler. Ama yaptıklarıma, çok takılıp kalmıyorum; çünkü başarmak istediğim başka şeyler de var. Bunları elde etmenin biraz zaman alacağını ve sıkı çalışma gerektirdiğini biliyorum. 2000 yılındaki olimpiyat oyunlarından sonra, annemin çok heyecanlandığını hatırlıyorum, bahçeye levhalar falan koymuştu. Bob da şöyle demişti: “Tamam, Debbie, sakin ol. Bu, yolumuzda sadece bir adım. Attığımız her adımda, bunları yapamayız.” Hedeflerimi gerçeğe dönüştürdüğümde, onu hemen arkamda bırakırım. Yetiştirilme tarzımdan dolayı, ayakları yere basan bir insan olduğumu düşünüyorum. Bir yandan da hayatım, güzel bir hayat. Bir bakıma, rüyaların gerçekleşmesi diyebiliriz, benim hayatım için. Hatta öyle ki, bazen uykudan uyanıp, yaşadıklarımın gerçek olup olmadığından emin olmak için kendimi çimdikliyorum!

2012 Londra Olimpiyat Oyunları’nda, sponsorunuz; Head&Shoulders. Bu iş birliği hakkında neler söylemek istersin?

Profesyonel bir sporcu olarak, günlük hayatımın bir parçası olmayan bir ürünle çalışmak istemedim. Head&Shoulders, marka olarak, tam da bana hitap ediyor. İster akşam yemeğine gidiyor olayım ister yarışmak için depar taşına çıkıyor olayım; kendime her zaman güvenmek isterim. Kendime güvenebilmem için de, her daim iyi görünmem lazım. Bu markayla da iyi göründüğümü biliyorum.

Sayılarla Michael Phelps

210 Kol açıklığının santimetre cinsinden değeri.

30 Kalbinin dakikada pompaladığı kanın litre cinsinden değeri.

8 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları'nda kazandığı altın madalya sayısı.

7 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları'nda kırdığı dünya rekoru sayısı.