Lifestyle

Var Olması Beklenmeyen Rolex Daytona Satışa Çıkıyor

Var Olması Beklenmeyen Rolex Daytona Satışa Çıkıyor

Mayıs ayında gerçekleşecek müzayedede satış miktarının 1,3 milyon pound’a ulaşması bekleniyor.

16 Nisan 2025

Yazı Johnny Davis

Çeviri Özge Dinç

Fotoğraf Sotheby's

Rolex saatler genellikle dramatik sözcüklerle tanımlanır:

Kusursuz. Nadir. Cep yakacak kadar pahalı.

Ancak arada sırada öyle Rolex'ler ortaya çıkar ki tüm ciddiyetinizle "efsanevi" olarak da tanımlayabilirsiniz.

Önümüzdeki mayısta, Cenevre'deki Sotheby's Önemli Saatler Satışı'nda, bir müşteri için özel olarak üretilmiş ve hiçbir zaman müzayedede sunulmamış tek bir Rolex Cosmograph Daytona satışa sunulacak.

Söz konusu saat, 1999 üretimi, sedef kadran ve on pırlantayla süslenmiş platin bir ref. 16516.

Saatin tahmini fiyatı 700.000 ila 1,4 milyon İsviçre frangı arasında.

Bu bile onu zaten göz kamaştırıcı bir saat yapardı.

Yıllarca varlığı bile söylenti ve spekülasyon konusu oldu.

Çünkü asıl mesele şu: 1990'ların sonlarında platin Daytona üretilmiyordu. On yıldan fazla bir süre boyunca çelik, iki tonlu, sarı veya beyaz altın bir Daytona alabiliyordunuz: Peki ya platin? Hayır.

Rolex, modelin 50. doğum gününü kutladığı 2013'e kadar platin Daytona'ları seri olarak üretmedi.

Bu da 1999 siparişinin sadece tarihi değil, aynı zamanda biraz da asi olmasını sağlıyor.

Saat, aynı aile için yapılmış dört Daytona'dan biriydi ve hepsinin referans numarası aynıydı; son rakamı olan "6", platin kullanımına atıfta bulunuyordu.

Her biri Zenith El Primero otomatik mekanizmasıyla çalışıyordu ve tek seferlik üretilmiş özel bir kadrana sahipti.

Cenevre'deki Sotheby's Saat Departmanı'nın kıdemli uzmanı Pedro Reiser, "Bu saat benzersiz," diyor. "Satışın vesilesi de öyle. Bu platin Daytona'lar doğrudan Rolex'e verilen bir siparişin parçasıydı. Her biri farklı bir kadrana sahip dört eşsiz saat elde ettiler."

Diğer üçü, daha önce Sotheby's'de açık artırmaya çıkmış ve tahminleri altüst etmişti.

Sedef kadranlı olan ilki, saatlerin varlığının teyit edilmesinin ardından 2018 yılında satıldı. Lapis lazuli kadranlı ikinci saat 2020'de 25,37 HK$ veya 2,46 milyon £ gibi göz kamaştırıcı bir fiyata alıcı bulmuş ve o dönemde modern bir otomatik Daytona için yeni bir dünya rekoru kırmıştı. Turkuaz kadranlı üçüncü model ise 871.000 $'a (657.000 £) satıldı.

Saat dünyası, bu saatlerin üretim nedenini, 1992-2008 yılları arasında Rolex'in CEO'su olan Patrick Heiniger'e bağlar.

Heiniger, Rolex'i saygın bir İsviçreli üreticiden bugün bildiğimiz küresel lüks devine dönüştüren ünlü ve özel bir figürdü.

Ancak bu gizli profil ve muazzam güç, dedikoduları da beraberinde getirdi.

Yıllarca koleksiyoncular, Heiniger'in kendisinin platin Daytona taktığını söyleyip durdular: Üstelik Rolex satışa açık şekilde bir tane üretmeden çok daha önce.

İnsanlar bu platin Rolex'i onun bileğinde gördüklerine yemin ediyorlardı ancak bu, saat meraklısı efsanesi olarak görülüp geçiştiriliyordu.

"Bunlar söylentiler, emin değilim," diyor Reiser de. "Heiniger'in platindan hoşlandığı biliniyor. Çünkü platin bir Day-Date takıyordu."

Ama sonra Sotheby's 2018'de bu platin 16516'ları ortaya çıkarmaya başladı.

Birdenbire efsane yeniden gündeme geldi ve koleksiyoncular Rolex'in gizemli CEO'sunun orijinal gizli seti kendisi için yaptırmış olabileceğini fark etti.

Heiniger, 1992 yılında babası André'den yönetimi devraldığında Rolex zaten saygın bir markaydı. Bir centilmen markasıydı. İsviçreli, sağlam ve sessizce ikonik.

Ancak hukuk ve uluslararası diplomasi geçmişi olan yeni patronun daha büyük planları vardı.

Onun liderliğinde Rolex saygı duyulan bir marka olmanın ötesine geçip dokunulmaz bir marka haline geldi: Spor, sanat, sinema ve tutkunun dokusuna işlenmiş çelik ve altından bir imparatorluk.

Heiniger üretimi tamamen şirket içine taşıdı, tedariki sıkılaştırdı ve markanın gizemini elmas bir çerçeve gibi sertleştirdi.

Rolex artık sadece saat değil, başarı totemleri üretiyordu.

Reiser, "Heiniger, Rolex tarihinin üçüncü CEO'suydu," diyor.

"CEO'ların Rolex'te geçirdiği süre oldukça uzundur. Heiniger'in başlıca başarısı; bilezik, kadran ve mekanizma üreticisini tek bir çatı altında toplayarak şirket içinde dikey entegrasyonu sağlamasıydı. Mekanizmalar, Rolex Bien adlı yasal olarak bağımsız bir şirket tarafından tesis dışında üretiliyordu. Rolex SA tarafından 2004 yılında satın alındılar ki bu aslında o kadar da uzun bir zaman önce değildi."

"Patrick Heiniger olmasaydı Rolex bugünkü Rolex olmazdı."

Rolex'ten ayrıldıktan sonra Heiniger gözlerden uzak kalmayı seçti. Zamanını Avrupa ve Bahamalar arasında geçirdiği ve dikkat çekmek istemediği biliniyor. Röportaj yok. İş anıları yok. Taç'ın arkasındaki adam, âdeta gölgelerin içine geri çekildi (Ve 2013 yılında 62 yaşında hayatını kaybetti).

Bu son ref. 16516, aynı aile tarafından sipariş edilen dört saatten gün yüzüne çıkan sonuncusu: Tüm evraklarıyla geliyor ve hepsinin içinde en nadir kadrana sahip: On yuvarlak kesim pırlantayla süslenmiş parlayan sedef bir kadrana.

Mayıs ayı geldiğinde, yapbozun son parçası da yerine oturacak.

sothebys.com

Daha Fazlası

Tersane İstanbul Winter Town: 2026’ya Kadar Sürecek Büyülü Kış Festivali Başladı

Güven inşa etmek, en kalıcı başarı!

Tohum Otizm Vakfı, Otizmli Çocuklar İçin İyiliği Festivale Dönüştürüyor…

Peugeot E-5008 “Art On Cars” İle Sanatın ve Teknolojinin Buluşma Noktasında