Bütün Saatler Böyle Üretilmeli
Panerai Luminor Marina eSteel, mekanik bir saatte şimdiye kadar görülmüş en yüksek oranda geri dönüştürülmüş malzeme kullanıyor. Saat yapımında beklenen bir sonraki büyük ilerleme bu olabilir.
Nick Sullivan
Otomotiv dünyasını hayrete düşürmek için geliştirilen fantastik otomobilleri gibi, konsept saatler de nadiren gerçek hayatta görülür.
Ancak Panerai'nin Laboratorio di Idee'sinde, yani Fikir Laboratuarı'nda saat üretiminin geleceğini hayal eden bazı insanlar gerçekten bileğimizde görebileceğimiz şeyler yapıyorlar.
Geçmişte, mekanik saatçilik dünyasındaki en önemli gelişmeler arasında 50 yıl boyunca hiç servis görmeden çalışabilen mekanizmalar görülüyordu, günümüzde ise her beş yılda bir büyük sıçrama yaşanıyor. En yeni girişim ise geri dönüşümün teknik sınırlarını zorlamaya odaklanıyor. Panerai 2021'de, daha çok havacılık sektöründe kullanılan EcoTitanium alaşımından imal edilmiş kasasından geceleri ibreleri aydınlatan SuperLuminova'ya kadar her şeyi ile yüzde 98,6 oranında geri dönüştürülmüş bir saat olan Submersible eLab-ID'yi tanıttı. Bu saat, eğer bir köşede 70 bin dolarınız varsa ve üretilecek 30 saatten birini adınıza ayrılmışsa sizin olabilir. Geri kalanlarımız içinse şöyle bir alternatif var: Panerai'nin eSteel adını verdiği alaşımdan üretilen Luminor Marina. Koyu mavi, zümrüt yeşili ve koyu gri kadranlarla gelen bu model, yüzde 58 oranında geri dönüştürülmüş paslanmaz çelikten üretiliyor. Kesinlikle çoğu saat kasasında bulacağınız geri dönüştürülmüş malzeme miktarından (yani yaklaşık yüzde sıfır) çok daha iyi bir rakam. Bu arada sadece kasa değil, kayış da geri dönüştürülmüş polyesterden yapılmış. Dahası var. Panerai, böylesine rekabetçi bir
ortamda, malzeme bilimi hakkında öğrendiği her şeyi diğer saat şirketleri dahil herkesle paylaşıyor. Ve CEO Jean-Marc Pontroué şöyle diyor: "Bunu yapan tek şirket olmak istemiyoruz. Tek başına hareket etmek dünyayı kurtarmaz." Bu idealist duruşa şapka çıkarılır.
