Modanın zamanı: Müge Süar

Röportaj Seda KARAN
Fotoğraf Kutup DALGAKIRAN

Zamanla ilişkiniz nasıl?
Sanırım İzafiyet Teorisi hepimizi zorluyor, zor anlardaki dakikalar, güzel ve keyifli olanlardan hep daha uzun geliyor.

Bir günü nasıl geçirirsiniz?
Güne erken başlayanlardanım. Genellikle günün kendime ayırdığım kısmının sabah saatleri olmasını tercih ederim. Yapılacak işleri de geceye uzatmaktansa güne daha erken başlayıp yapmayı sevenlerdenim. Bu tavırla zamanı iyi kullanabildiğimi söyleyebilirim. Tabii bunu bozacak her spontan gelişmede benim de programım sapmalara uğrayabiliyor.

Günü nasıl planlarsınız?
Ofis saatlerim ekseriyetle programlıdır. O gün ne yapılacağını ekibimle birlikte öncesinden oluşturmuş oluruz. Bazı günler ofiste tasarım ağırlıklı geçerken, bazen bu tasarımların tam ve mükemmel bir şekilde hayata geçmesi için çalıştığımız firmaları ziyaret ederiz.

Saat markalarını ve koleksiyonlarını takip eder misiniz?
İşimin bir parçası olarak saat markalarını takip ediyorum. Hazırladığımız koleksiyonlarla hangi markalar paralel gidiyor, hangileri daha iyi tamamlıyor mutlaka bakarım.

Kaç adet saatiniz var?
Ben her kıyafetine ve ortama göre saat değiştiren biri değilim. Saatin de parfüm gibi kişisel ve kalıcı bir tercih olduğunu düşünüyorum. Sizinle bütünleşmesi ve birlikteliğin zamana yayılması gerektiğini savunuyorum. Güncel olarak kullandığım üç kol saatim var. Biri çok severek taktığım 1967 model bir Omega. Saatin zamana meydan okuyan zarafeti, inceliği, zamanında babam tarafından kullanılmış olması ve hâlâ aksamadan çalışması saate hayranlığımı artırıyor. Bir diğeri tamamen zamansız bir tasarım olan ve her daim beğenerek takacağım Rolex Oyster Perpetual Datejust 31mm. Üçüncü saatim ise Casio Edifice. Beni tamamladığını düşündüğüm bir saat.

Klasik modellerle mi, yenilikçi modellerle mi ilgilenirsiniz?
Tercihim klasik modeller. TAG Heuer Monaco ile Rolex Submariner erkek saatleri içinde favorilerim. Teknolojik saatleri kişisel bir aksesuar değil, hayatımızı kolaylaştıran bir ekipman olarak görüyorum.

Bileğinizdeki saati edinme hikâyenizi anlatır mısınız?
Şu an taktığım saat Casio Edifice, erkek arkadaşımın saati. Çok beğendiğimi söylediğim dakikada çıkartıp bana verdi ve üç yılı aşkın bir süredir aralıksız takıyorum. Yaşam tarzıma ve bunun yanı sıra gece kıyafetleri dahil olmak üzere her kombine mükemmel uyum sağlıyor.

Müge Süar'a Casio Edifice model saatini erkek arkadaşı hediye etmiş.

Saat nesne olarak sizin için ne ifade ediyor?
Bu, bence çok şahsi bir seçim. Her saatin onu tercih edene dair bir çift söz söylediğini düşünüyorum.

Bir gün edinmeyi hayal ettiğiniz saat hangisi?
Tercihlerim çok değişmiyor. TAG Heuer, Rolex... Klasik saat markalarının heritage serileri... Büyük kadran çok tercih etmesem de IWC Pilot's Watch Heritage serisi bir istisna olarak yer alabilir. Hayalim olan saat ise Steve McQueen'in ekimde Phillips Müzayede Evi'nde açık arıtmaya çıkacak Rolex Submariner'i.

Bir saat tasarlasanız bu saat nasıl olurdu?
Çok muhteşem bir mekanizma olmasına rağmen saatte zemberek ve çarkların görünmesinden hoşlanmıyorum. Benim modelim, hayatın yalınlığını anlatırdı. Günü bile belirtmesin! Sadece akrep, yelkovan ve rakamlar. Su geçirmez ve dayanıklı... Yıllara ve tarzlara meydan okuyan tarzda olmalı bir de.