Rock Yıldızı Liam Gallagher, Michael Fassbender’ın “The Killer”daki Tarzına Nasıl İlham Oldu?
Rock Yıldızı Liam Gallagher, Michael Fassbender’ın “The Killer”daki Tarzına Nasıl İlham Oldu?
Röportaj Johnny Davis
Çeviri Ece Büyükçolpan
David Fincher'ın yeni filmi The Killer'ın başrolündeki Michael Fassbender, soğukkanlı, intikam dürtüsü yüksek ve özdisipline sahip bir tetikçiye hayat veriyor. Bu yönüyle tam da Fight Club (1999), Zodiac (2007) ve The Girl With The Dragon Tattoo (2011) gibi "dark" filmlerin yönetmeninden bekleyeceğimiz tarzda bir film olarak karşımıza çıkıyor.
Ama konu tetikçinin gardırobuna gelince iş değişiyor. Kahramanımızın Paris'ten Dominik Cumhuriyeti'ne; oradan New Orleans'a, Florida'ya ve son olarak da New York'a taşındığı göz önünde bulundurulunca gardırobunun da sürekli seyahate uygun ve Hawaii gömlekleri, kumaş pantolonlar, anoraklar ve kova şapkaları bir araya getiren tuhaf bir tarz orataya çıkıyor.
John Wick değil de, Wick'in babasıymış gibi. Belli ki amaç da bu konsepti yakalamaktı.
Bu gardırop konusuna açıklık getirmesi için, daha önce 2017 tarihli Netflix dizisi Mindhunter'da Fincher'la çalışan The Killer'ın kostüm tasarımcısı Cate Adams'la görüştük ve Adams, mood board'unu ve ilham kaynaklarını Esquire ile paylaştı. Fassbender'ın balıkçı şapkası, gömlekleri ve rahat ayakkabılarıyla Alman turist halini sevdiyseniz detaylar röportajda.
Fincher, tetikçinin Alman bir turist gibi görünmesini istiyordu.
Fotoğraf: Michael Fassbender bir bankta oturuyor, The Killer (2023), Netflix
David Fincher titizliği ile meşhurdur. Muhtemelen bu durum katilin gardırobunu oluştururken seçimlerini etkilemiştir.
Fincher, başından itibaren tetikçinin Paris'teki bir Alman turist gibi görünmesini istediğini söylüyordu. Karakterin biraz tuhaf bir tarza sahip olması gerektiği fikrindeydi; o yüzden James Bond ya da Tom Cruise gibi görünmemeliydi. Fassbender'ın filmde giydiği her şey, herhangi bir havaalanından satın alınabilir nitelikte. Çünkü tetikçi kıyafetler üzerine çok da düşünmüyor. Ama tuhaf bir biçimde iyi bir stile sahip.
"Şu güneş gözlüklü ve kova şapkalı tuhaf adam."
Fotoğraf: Cate Adams'ın tabiriyle "tuhaf Alman turist" çizimi, Imgur
Tetikçinin yani Fassbender'ın stili nasıl tanımlanabilir?
Paris gibi "yürünen bir şehirde" iseniz her köşe başında kolayca tetikçinin giydiği türden bir şeyi bulabileceğiniz mağazalar bulabilirsiniz. Amerika Birleşik Devletleri'nde bu JoS. A. Bank, Hugo Boss gibi mağazalardır. İddialı olmamalı, üzerlerinde logo bulunmamalı. Mesela JoS. A. Bank sonsuza kadar var olacak zamansız bir erkek mağazasıdır. İçeride Oxford gömlekleri, ceketler, trençkotları var. Mesela benim babam da oradan alışveriş yapıyor.
Tetikçinin böyle giyinmesinin amacı ortama uyum sağlamak mı, yoksa öne çıkmak mı? Çünkü filmde kalabalık havalimanlarında, birisi "Katil hangisi?" dediğinde insanların "Şu güneş gözlüklü ve kova şapkalı tuhaf adam" diyebileceği sahneler var.
Bu izleyenin yorumuna bağlı. Paris için moodboard yapmaya başladığımda çıkış noktam şuydu: David'in onu siyahlar içinde görmek istemediğini biliyorum. "Kötü" görünmesine de gerek yok. Bu yüzden onun için başlangıçta bu sezon için trend olan renkleri düşündüm: Bej tonları, ten rengi ve kahverengi. Ekibim her şehirde dolaştı ve ne giydiğini fotoğrafladı. David, benim genellikle yaptığım gibi kolajlar yerine, tek görselli moodboard seviyor. Yumurta kabuğu veya çimento renginde bir chino pantolon istiyordu, bu yüzden katil bir şekilde öne çıkıyor. Biz de stili belirlemeye Paris'le başladık ve oradan devam ettik.
Yani biraz farklı görünmesi gerekiyordu?
Paris'te onun tuhaf görünmesi gerektiğini düşündüm. "Neden bu kadar açık renkler giyiyor? Belli ki buralı değil" dedirtmeliydi, çünkü kimse onunla konuşmak istemiyor.
Tarzı babaların tarzına benzetildi. Öyleyse bu bir iltifat mı?
Evet öyle. Biz de bunu istedik. David daha önce baba vibe'ından bahsetmişti. Mesela bir babanın spor ayakkabıları. Skechers'ı gerçekten istiyordu çünkü tüm dünyada babaların tercih ettiği bir ayakkabı. Ayrıca Kuzey Amerika'daki tüm şapka mağazalarını gezdik. Sonunda internette bir ordu için üretilmiş üretim fazlası ürünlerin olduğu bir mağazada yer alan, 30'lu paketler halinde satılan pamuklu-polyester kova şapkayı bulduk.
The Postman Always Rings Twice (1981)’taki Jack Nicholson, Absence of Malice (1981)’teki Paul Newman, Blood Diamond (2006)’daki Leonardo DiCaprio...
Fotoğraf: Alamy / Leonardo DiCaprio, Blood Diamond, 2006
Artık internette The Killer Michael Fassbender ceketi satan fırsatçı satıcılar bile var.
Bunu görmemiştim! Bu her kostüm tasarımcısının hayalidir, öyle değil mi? Gelecek Cadılar Bayramı'nda Michael gibi giyinen insanlar da ortaya çıkarsa jübilemi yapabilirim.
Şimdi moodboard'unda yer alan bazı insanlar hakkında konuşalım. The Postman Always Rings Twice (1981)'taki Jack Nicholson, Absence of Malice (1981)'teki Paul Newman, Blood Diamond (2006)'daki Leonardo DiCaprio... Bu karakterleri seçme nedenin neydi?
Onları karakterlerden ziyade, görünümlerini beğendiğim için seçtim. David (Fincher), Fransız filmi Le Samourai'dan bahsetmişti (başrolde Alain Delon'un tetikçi Jef Costello rolünde olduğu bir film; 1967). Alain Delon filmde trençkot giyiyor ve güzel bir şapka takıyor. Ama David bu görünümü istemedi. O kadar çok film izledim ki; mesela Amerikan Gigolo (1980) büyük bir ilham kaynağıydı çünkü çok renkliydi, Leo'yu da Blood Diamond (2006)'da izleyip çok sevdim. David'in herhangi bir filmini izlerseniz –ki ben bunu Mindhunter'dan da biliyorum– onun her şeyin yaşanmış, eskimiş ve gerçekçi görünmesini tercih ettiğini göreceksinizdir.
Peki neden kova şapka?
"Alman turist"in işine yarayacağı için. Fincher, o sahnede su geçirmez bir şapka istemişti.
Spesifik bir seçim.
David karakterin şemsiye taşımak zorunda kalmasını istemiyordu. Siyah olmayan ve suya dayanıklı bir şapka bulmak gerçekten zor. Tayland'daki bir satıcıdan yeşil bir tane buldum. Ama David yeşil de istemiyordu.
Moodboard'unda birçok kova şapka referansı var.
Google'da "kova şapka" diye aratırsanız önünüze ilk başta Hunter S Thompson çıkar. Ben bir tane nerdy Alman turist çizimini buldum ve bunun eğlenceli olabileceğini düşündüm.
The Postman Always Rings Twice (1981)’taki Jack Nicholson, Absence of Malice (1981)’teki Paul Newman, Blood Diamond (2006)’daki Leonardo DiCaprio...
Fotoğraf: Alamy / Jack Nicholson, The Postman Always Rings Twice, 1981
The Postman Always Rings Twice (1981)’taki Jack Nicholson, Absence of Malice (1981)’teki Paul Newman, Blood Diamond (2006)’daki Leonardo DiCaprio...
Fotoğraf: Alamy / Alain Delon, Le Samourai, 1967
The Postman Always Rings Twice (1981)’taki Jack Nicholson, Absence of Malice (1981)’teki Paul Newman, Blood Diamond (2006)’daki Leonardo DiCaprio...
Fotoğraf: Paul Newman, Absence of Malice, 1981
Rock Yıldızı Liam Gallagher, Michael Fassbender’ın “The Killer”daki Tarzına Nasıl İlham Oldu?
Fotoğraf: Alamy / Liam Gallagher, 13 Mayıs 1996
Ayrıca şu benzerliği fark etmeden edemedik: Liam Gallagher.
O da hep kova şapka ve bol kesim rüzgârlıklar giyiyor. Şaka gibi değil mi? Yıllara göre stilini incelediğinizde onun da benzer bir şeyler giydiğini görüyorsunuz.
Liam'ın stili hakkında ne düşünüyorsun?
Oasis grubunun zamanın ötesinde olduğunu düşünüyorum ve Liam Gallagher'ı çok seviyorum. Hakkındaki belgeselin [Liam Gallagher: As It Was (2019)] gerçekten iyi bir yapım olduğunu düşündüm. Ama onun tam bir pislik olduğuna eminim. Öte yandan tarzını seviyorum. Yani, Glastonbury'de konser verirken yağmur bile yağmıyordu ama o devasa bir rüzgârlık giymişti. "Nasıl yani, terlemiyor mu?" diye düşünmüştüm. Ama belki de bu onun bizi trollemesidir. Kalori yakmaya çalışıyordur falan.
Onun için "En çabasız İngiliz stil ikonu" deniyor.
İyiymiş!
Şimdiye dek bahsettiğin bütün isimler belli bir tavrı temsil ediyor, öyle değil mi?
Hani "Umrumda bile değil" gibi bir şey… Bu tam da Liam değil mi ama? Ya da "The Killer". Umrunda bile değil. Kimsenin onun hakkında düşündüklerini umursamıyor. Hayatta kalmak için aslında kimseye ihtiyacı yok. Sadece kendisi. Liam da sanki öyle birisi.
"İşlevsel olmalı."
Fotoğraf: The Killer (2023), Netflix
Bize filmdeki kıyafetler hakkında başka neler söyleyebilirsin?
David her şeyin işlevsel olması gerektiğini söylemişti. Yani Barbour ceketi suya dayanıklı. Kahraman Lululemon giyiyor. Chicago'da hafif olsun diye Patagonia giyiyor. İçinde biraz kaşmir var, böylece içinde terleyebiliyordu. Fincher, sürekli teknik bir dış giyim markası olan Ather'dan bahsediyordu. Kullanmadık ama alışveriş yapıp denedik. Bir de başta söylediğim gibi, her şeyin erişilebilir olması gerekiyordu. Her şeyin her iklime uygun olması gerekiyordu. Bir sürü GAP ve Tommy Bahama seçtik.
Tommy Bahama, Key West-Florida-Aloha Hawaii gömlek markası. Babaların giyeceği türden bir marka. Emekli olmak üzere olan 55 yaşındaki üst-orta sınıftan bir adam gibi düşünün. Tatil için bu gömleği seçince iyi giyindiğini düşünür. "Tatilde Hawaii gömleğimi ve keten pantolonumu giyeceğim ve Meksika veya Florida'daki her şey dahil tatil yerimde harika görüneceğim" diye düşünmek gibi. Temelde bununla ilgili.
Rock Yıldızı Liam Gallagher, Michael Fassbender’ın “The Killer”daki Tarzına Nasıl İlham Oldu?
Fotoğraf: The Killer (2023), Netflix
Tetikçi New Orleans'a vardığında, kilitli dolabında streç filme sarılmış Dickies zulasını görüyoruz.
Evet. İşte o zaman onu binaya bir çöp kutusu iterken görüyoruz. Arkasında bir dolu "kılık değiştirme" rafı var. Bu, onun adeta bir ambalajdan çıkmışçasına yeni göründüğü tek sahneydi. Buna uyum sağlayabilmesi için bir kemeri ve şapkayı boyadık.
"Modaya ayak uyduruyor gibi ama o niyette değil."
Fotoğraf: 'The Killer' Michael Fassbender portre çizimi, Richard Merritt
Florida'daki bir görevde "gizli" bir tarzı daha var.
Oradaki baştan aşağı siyah görünüm, dövüş sahnesi içindi. Yani her şey siyah, teknik ve hareketli; Lululemon'un lacivert fermuarlı üstleri. Farklı türde eşofmanlar. Kar maskesi takıyor falan. Bunu balıkçı usulü rulo haline getirmek ise Michael'ın fikriydi. Modaya ayak uyduruyor gibi ama aslında o niyette değil. Aslında gardırobunun tamamı çantasına sığabilecek kadar. Belli ki ütü yapmasına da gerek yok.
Şemsiye yok, ütü yok.
Aynen!
Rock Yıldızı Liam Gallagher, Michael Fassbender’ın “The Killer”daki Tarzına Nasıl İlham Oldu?
Fotoğraf: The Killer (2023), Netflix
The Killer, 10 Kasım itibarıyla Netflix'te.