Kültür

Officine Panerai markasının CEO’su: Angelo Bonati

Officine Panerai markasının CEO’su: Angelo Bonati

18 Şubat 2019

Officine Panerai markasının CEO’su: Angelo Bonati

1 / 4

Officine Panerai markasının CEO’su: Angelo Bonati

Röportaj Özge DİNÇ

Angelo Bonati, 1997'de Offi cine Panerai'nin CEO'su olduğunda marka üretim yapmıyor haldeydi. Ancak bugün Panerai, birçok in-house mekanizması olan ve ortaya koyduğu yenilikler günden güne artan uluslararası bir yüksek saatçilik markası.

İtalyan Deniz Kuvvetleri'nin talebi üzerine ürettiği su geçirmez saatlerle denizlerle bağ kurmaya başlayan Panerai, bu mirasını sürdürdü. Bugün de denizcilik saatleri konusunda en önde gelen markalar arasında yer alıyor. Adını verdiği Klasik Yat Yarışı'nı da sürdürerek açık sulardaki iddiasını ortaya koyuyor. Markanın CEO'su Angelo Bonati'yle Panerai'nin tarihten bugüne denizlerle ilişkisini ve Bonati'nin markanın geleceğine ilişkin fi kirlerini konuştuk.

Yeni sayımızın teması 'deniz ve saat'. Panerai de kuruluşundan bu yana denizlerle kuvvetli bağlar kurmuş olduğu için bu konuda en fazla söz söyleyebilecek markalardan biri. Bize Panerai'nin denizcilik tarihinden ve DNA'sından bahsedebilir misiniz?

Panerai'nin denizle yakın bağı, geçen yüzyılın başlarında İtalyan Deniz Kuvvetleri'nin su altında kullanmak üzere dakik bir saat üretmesi talebiyle başladı. Bugün bu tarihi bağ sürüyor; hatta Panerai Klasik Yat Yarışı ve Eilean'ın restorasyonuyla birlikte daha da kuvvetlenmiş durumda.

Bir Panerai saatine baktığımızda denizlerle, dalgıçlar ve yelkencilikle ilgili hangi detayları görürüz?

Denizlerle bağımız 1936'da İtalyan Deniz Kuvvetleri komandoları için üretilen ilk prototipten bu yana epey güçlü. Kalite, su geçirmezlik, su altında görülebilir rakamlar ve hassasiyet bir Panerai saatinden beklenen ana özelliklerdir.

İtalyan Deniz Kuvvetleri ve Mısır Deniz Kuvvetleri neden saatlerin üretimi için Panerai'yi tercih etmişti? Deniz Kuvvetleri'nin markadan özellikle talep ettiği bir özellik var mıydı?

Panerai'nin ailesine ait olan ve halen Floransa'da katedralin yanındaki yerinde bulunan tarihi mağaza L'Orologeria Svizzera açıldığında Panerai, saatçiliğin teknik konularında uzmandı ve İsviçre'de önemli bağlantıları vardı. Bilgisi ve yetenekleri sayesinde İtalyan Deniz Kuvvetleri'nin ihtiyaç duyduğu saatleri üretebildi. Panerai özellikle su altında görünürlükle ilgili tüm problemleri çözmüştür

Officine Panerai markasının CEO’su: Angelo Bonati

2 / 4

Officine Panerai markasının CEO’su: Angelo Bonati

Bize Eilean'dan ve restorasyon sürecinden bahsedebilir misiniz?

Eilean, 1936'da Bermuda'da inşa edilmiş iki direkli bir yelkenli. Ki o yıl Panerai de ilk prototipini üretmişti. İlk görüşte aşk gibiydi, Eilean'ı görür görmez vereceği mesajın potansiyelini ve bu mesajın Panerai'yle uyumlu olduğunu fark ettim. Üç yıl süren uzun bir restorasyon sürecinden sonra Eilean yalnızca Panerai'nin yat yarışlarındaki yüzü değil, çeşitli kâr gözetmeyen kuruluşların yürüttüğü 'Bir Günlüğüne Kaptan Ol' (Captain of a Day) organizasyonunun da ev sahipliğini yaparak klasik yelkenli kültürünün yaygınlaşmasına önayak olan bir değer haline geldi.

Markanın denizlerle bağı sonucunda Panerai Klasik Yat Yarışı doğdu. Bu yarışları organize etmeye nasıl karar verdiniz?

Panerai Klasik Yat Yarışı'nın, vintage ve klasik yelkenli yatların en önde gelen uluslararası yarışı olarak kabul edildiğini gördüğüm için çok gurur duyuyorum. Bu yıl, 13. yarışımızı kutluyoruz, bu yarış, diğer 10 etkileyici (denizcilikle ilgili gelenekler açısından zengin) yarışla birlikte bütün klasik zanaatları sevenler için referans noktası olmaya başladı. Bu 13 yıl boyunca bizimle gelişen çok sayıda sıra dışı olaya denk geldik ve bazı büyüleyici eski zanaatların yeniden doğumuna tanık olduk.

Panerai'nin denizlerle, komando dalgıçlarla bağı düşünüldüğünde özellikle hangi modeller öne çıkıyor?

Aralarından seçim yapmak zor, çünkü Panerai'nin bütün saatleri denizcilik tarihiyle yakın ilişkili. Ama başta 1936'da İtalyan Deniz Kuvvetleri için tasarlanan Radiomir prototipini söyleyebilirim. Mare Nostrum modelimiz de güverte subayları için tasarlandı. Luminor Submersible Bronzo ve yeni Luminor Due da, tüm Submersible modelleri gibi deniz dünyasını hatırlatan özel detaylarla geliştirildi.

Officine Panerai markasının CEO’su: Angelo Bonati

3 / 4

Officine Panerai markasının CEO’su: Angelo Bonati

Submersible modelleri gibi deniz dünyasını hatırlatan özel detaylarla geliştirildi. Panerai'ye 1997'de CEO olarak işe başladığınızda yalnızca bir saat vardı, üretim yapılmıyordu. Bugünse Panerai, pek çok saati, in-house mekanizmalarıyla uluslararası bir marka. Panerai'deki ilk gününüz nasıldı?

Masama oturmuştum, önümde bir Luminor saat vardı. Tek başımaydım, kafamda bir sürü fi kir dolaşıyordu. 20 yılda bu modelin kendisi bir marka haline geldi ve o masa da 600 kişinin çalıştığı in-house bir üretim fabrikasına dönüştü.

Panerai, yola iki ana koleksiyonu Luminor ve Radiomir'le devam etmeyi tercih etti. Gelecekte de bu iki koleksiyon üzerinden ilerlemeyi mi hedefliyorsunuz?

Hedefi miz, köklerimize saygı göstermek ve onları bugüne taşıyarak geçmişle gelecek arasında güçlü bir köprü kurmak. Her bir Panerai saatinde güncel teknolojilerle geçmişin güçlü İtalyan tasarım anlayışını bir arada görürsünüz. Panerai için kendi kimliğine, köklerine ve geçmişe uygunluğa saygı göstermek önemli. Yani Luminor ve Radiomir, her zaman özgün Panerai kasaları olarak kalacak.

Marka, son yıllarda özellikle teknik kısma ağırlık veren modellerle karşımıza çıkıyor. Bu teknik bilgi ve beceriye yıllar içinde nasıl eriştiniz?

Panerai için geliştirdiğimiz yeniliklerin fonksiyonel, devamlılık sağlayan ve paranın karşılığını veren nitelikte olmasına özen gösteriyoruz. Tüm bu detaylar, Panerai'nin DNA'sında olan bilimsel gelişmeleri, teknolojik araştırmaları ve güvenilirliği getiriyor. Yenilik, zorluklara dev bir oyun alanında karşınıza çıkan fırsatlar gibi bakmanızla ilgili. Mekanik saatçilik alanında yenilik yapmakla uğraşmazsanız piyasa payınız riske girecektir. Biz de şüphesiz yenilikler yapmak zorundayız, ama aynı zamanda DNA'mızı oluşturan ögelere saygı göstermeyi ve saatlerimizi duygulara da hitap eden ürünler olarak sunmayı da önemsiyoruz.

Officine Panerai markasının CEO’su: Angelo Bonati

4 / 4

Officine Panerai markasının CEO’su: Angelo Bonati

Materyale çok önem veriyorsunuz. Yeni saatlerinizde daha önce kullanılmamış materyaller aramak yolunda ilerleyecek misiniz?

Panerai üretim atölyesinin en önemli bölümü, Araştırma-Geliştirme'dir. Yenilikler, yeni çözümler, yeni teknolojiler ve yeni materyallerle ilgili fi kirlerin yürütüldüğü bu atölyeye bu sebeple Laboratorio di Idee (İt. Fikir Laboratuvarı) ismini verdik.

Yelken sporuyla ilgilendiğinizi ve bir yelkenliniz olduğunu biliyoruz. Yelken tutkunuz nasıl başladı, şu ana kadar bir yarışa katıldınız mı?

Yelken sporu beni her zaman etkilemiştir. Yelkende özgür olmanın şahane duygusuna kapılıyorum, günbatımlarının sessizliği, doğanın sade ve sakinleştirici yanını görme olanağı veriyor. Ben genellikle kendi teknemle denize açılıyorum, ama Panerai Klasik Yat Yarışı'nda Eilean'la denize açıldığım da oluyor.

Şu anda kolunuzda hangi Panerai saati var?

LAB-ID Luminor 1950 Carbotech 3 Days'i takıyorum.

"1997'de, Panerai'deki ilk günümde masama oturdum; önümde sadece bir Luminor saat vardı. Tek başımaydım, kafamda bir sürü fikir dolaşıyordu. 20 yılda bu modelin kendisi bir marka haline geldi ve o masa da 600 kişinin çalıştığı bir in-house üretim fabrikasına dönüştü."

Daha Fazlası

James Cameron ile “DERİNLERDE”…

“Veni Vidi Mansi – Sessizliğin Yankısı” Ferit Yazıcı’dan Göç, Hafıza ve İnsanlık Üzerine Bir Heykel Sergisi

Dünyaca Ünlü Sanat Zirvesi İstanbul'da

No. 14, Bishop’s Stortford: Tarih ve Modernliğin Buluştuğu Ödüllü Bir Dönüşüm