Modanın zamanı: Giray Sepin

Röportaj Seda KARAN
Fotoğraf Kutup DALGAKIRAN

Zamanla ilişkiniz nasıl?
Zamanı kullanmak konusunda genellikle iyiyimdir. Ama bazen geçmek bilmez, bazen de nasıl geçtiğini hiç anlamam.

Bir günü nasıl geçirirsiniz?
Güne mümkün olduğunca erken başlarım, hatta bazen gün doğarken uyanırım. Zaman kaybetmeyi çok sevmem, vakti iyi değerlendirmeye çalışırım. Ancak bazen de sadece durmayı ve zamanı umursamamayı denerim. Çalışmak için gündüz saatlerini, daha doğrusu sabahın erken saatlerini severim. Günbatımını da rahatlamak için seviyorum. Güneş enerjisiyle çalışan ve mutlu olan biriyim.

Günü nasıl planlarsınız?
Açıkçası çalışırken ne kadar programlıysam dinlenirken de o kadar gelişigüzel yaşamaya çalışıyorum.

Saat markalarını ve koleksiyonlarını takip eder misiniz?
Saatlerle çok yakın bir ilişkim yok, ancak Cartier Tank modelini seviyorum. Özellikle 60'lardaki versiyonunu.

Kaç adet saatiniz var?
Arada babama ait olan mütevazı kol saatini takıyorum.

Klasik modellerle mi, yenilikçi modellerle mi ilgilenirsiniz?
Ağırlıklı olarak klasik ve deri kayışlı modelleri beğeniyorum.

Bileğinizdeki saati edinme hikâyenizi anlatır mısınız?
Babamın saati; özel günlerde takıyorum. Zarif bir model olduğunu düşünüyorum. Babama ait olmasının dışında özel bir hikâyesi yok.

Saat nesne olarak sizin için ne ifade ediyor?
Zamanı gösteren farklı objeler.

Bir gün edinmeyi hayal ettiğiniz saat hangisi?
Cartier Tank Louis.

Bir saat tasarlasanız bu saat nasıl olurdu?
Günün her anına uygun, giydiğiniz her şeyle uyumlu, ömür boyu kullanmak isteyeceğiniz ve zamansız bir tasarım olması için uğraşırdım.