Kişiselleştirmede zirve Rolls-Royce

Yazı Onur AKÇAY

Tasarım dünyasının sonsuzluğuna vurgu yapan Rolls-Royce, şaşırtmaya devam ediyor. Marka son olarak, müşterisinin gösterdiği bir çiçeğin renginde tasarladığı yeni bespoke otomobili teslim etti.

Aracı kişiselleştirmek istiyorsunuz ve renk seçeneklerini soruyorsunuz. Hemen içerisinde 44 binden fazla opsiyon bulunan renk paleti beğeninize sunuluyor.

Otomobil

Bir Rolls-Royce satın almak istediğinizde süreç hiç de kısa sürmüyor. Birçok markadaki gibi showroom ziyaretiniz sırasında, 15 dakikada araç satın alamıyorsunuz. Sıra dışı bir otomobil satın alacağınız için her şeyin size özel olmasına özen gösteriliyor. Model ve opsiyon listesi seçimini bitirdiğinizde, işlem sırası sizin tasarımınıza geliyor. Evet, isterseniz aracı siz tasarlayabiliyorsunuz. Örneğin; aracı kişiselleştirmek istiyorsunuz ve renk seçeneklerini soruyorsunuz. Hemen içerisinde 44 binden fazla opsiyon bulunan renk paleti beğeninize sunuluyor. Yanlış okumadınız, 44 binden fazla opsiyondan bahsediyoruz. İnsanın gerçekten kafası karışabilir. Sanırım renk paletini alıp önce aile, sonra arkadaşlara gösterip birkaç haftaya ancak karar veren birçok müşteri vardır. Fakat buna rağmen bir müşteri var ki ona mevcut opsiyonların hiçbiri yeterli olmuyor. Ünlü otomobil koleksiyoncusu Michael Fux, kişisel koleksiyonuna katmak için Kaliforniya, Pebble Beach'te sipariş ettiği 11. Rolls-Royce aracı için bu palete başka bir bespoke renk daha ekledi ve yer yerinden oynadı. Sonuç olarak; Rolls-Royce'un Dawn in Fuxia modeli ortaya çıktı ve dünyanın önde gelen lüks otomobil etkinliği olan 'Pebble Beach Concours D'elegance'da, şirketin aktivitelerinin bir parçası olarak, Rolls-Royce CEO'su Torsten Müller tarafından tanıtıldı.

Dawn in Fuxia modelinin hikâyesi, Michael Fux'un geçtiğimiz yıl Pebble plajını ziyaret ettiği sırada bulduğu bir çiçekle başlamış. Bay Fux'a daha önce, bugüne kadar yapılmış en kişisel Dawn, kendi isminden esinlenerek adlandırılmış 'Fux mavisi' rengiyle zaten sunulmuş. Ama beyefendi bundan bir süre sonra, Pebble çimlerinde bulduğu fuşya rengindeki çiçek yapraklarını, ikinci Bespoke Dawn'ı tasarlamaları için Rolls-Royce bespoke tasarımcılarına teslim etmiş. Ortaya da çok dikkat çekici bir renge sahip Rolls-Royce modeli çıkmış.

Bir yıl sonra, Rolls-Royce ailesi tarafından kendisi için yapılan teslim seremonisine katılmak ve sonucu görmek için hikâyenin başladığı Pebble plajına geri dönen, bugüne kadar tam istediği gibi kişiselleştirilmiş, toplamda 10 araç sipariş etmiş Fux şöyle diyor; "2005 yılında ilk bespoke otomobilimi sipariş ettiğimde, bu zamana kadar sipariş edilmiş diğer otomobillerden bütünüyle farklı bir şey istedim. Biliyordum ki tasarımcılar, keşfedebileceğim çok fazla yaratıcılığa sahipti. Rolls-Royce markasının mirasını ve bu araçları çok seviyorum. Benim gibi Rolls-Royce sahiplerine, bespoke zarfını daha fazla açmaları için her zaman meydan okuyorum!"

Bana özel mi?

Buraya kadar müşteri tarafından olayın nasıl şekillendirilebildiğini konuştuk. Ama aslında olayın bir başka boyutu da markanın kişiselleştirme ve özel müşteri tanımlamalarını farklı bir boyuta taşıması. Çok zengin olabilirsiniz, hatta bir otomobil markasının fanatiği de olabilirsiniz. Garajınızda klasiklerden güncel modellere o markanın paha biçilmez modellerini ağırlamanız sizi çok mutlu da edebilir. Peki, markanın size özel renkleri neler? Niye mi soruyorum; Rolls-Royce renk koleksiyonunda sadece Michael Fux için rezerve edilmiş renkler şunlar: Fux fuşyası, Fux mavisi, Fux yoğun yeşim incisi, Fux yeşil yeşim incisi, Fux derin mor, Fux şeker kırmızısı, Fux yeşili.

Müşteri + marka ilişkisi = kişiselleştirilmiş tasarım

Rolls-Royce CEO'su Torsten Müller "Michael, Rolls-Royce için çok özel bir patrondur. Rolls- Royce tasarımcıları onunla çalışmayı çok seviyor, çünkü onları yaptıkları işi daha üst seviyeye çıkarmaya ve gerçek bir sanat eseri sunmaya zorluyor." demiş. Nasıl yani Sayın Müller; adam istediği rengi gösterdi, parasını ödedi ve evine gitmedi mi? Aracı sadece teslim alırken görmedi mi? Biz aracımızı servise verdiğimizde bile servis ustasıyla konuşamıyoruz; derdimizi karşılama görevlisine anlatıyoruz, o da eğer anlatabilirse ustaya, o da çırağına anlatmaya çalışıyor. Siz Bay Fux'u tasarımcılarla bir araya mı getirdiniz? Yıkıcı cevap şöyle; "Rolls- Royce tasarımcıları, müşteri ihtiyaçlarının gerçek amacını keşfetmek için her bir müşteriyle zaman geçiriyor ve müşterinin yaşam tarzını göz önünde bulunduruyor; sonra müşterinin kişisel sanat anlayışını, arzu edilen fonksiyonelliği kusursuz bir şekilde otomobile uyguluyor."

Bitmedi! Ben de bu konuda iki çift laf etmek istiyorum diyen Rolls-Royce Kişiye Özel Sipariş Tasarımcısı Gavin Hartley: "Otomobil bireyin zevkini ve kişisel sitilini yansıtan temel unsurlardan biri olarak görülüyor ve bu nedenle de kişiye özel sipariş olması kadar doğal bir şey yok. Müşterilerle fazla zaman geçirme fırsatına sahip olduğum için çok şanslıyım. En büyük ilhamı müşterilerimizin hikâyelerinden aldığımız için doğrudan onlarla çalışmak heyecan verici bir deneyim sunuyor!"

Marka ve amblem

Rolls Royce'un araçlarının ön kaput ucunda dikkati çeken bir amblem bulunuyor. Adı, 'Spirit of Ecstacy'. İlhamını bir kadından alıyor ve kollarını yana açarak uçmaya hazır bir kadını simgeliyor. 1911 yılında tasarlanan şekil, tasarımcının sevgilisini temsil ediyor. Orijinal adı 'Spirit of Ecstasy' olsa da, bu heykele halk dilinde 'Emily' adı verilmiş.

Markanın hikâyesi de en kısa haliyle şöyle özetlenebilir; Henry Royce 1884'te elektronik ve makine üreten bir fabrika kurmuş. 1904'te ilk otomobilini yapmış ve aynı yıl Londra'da otomobil satan Charles Rolls'la tanışmış. İkili işbirliği yapmak üzere anlaşınca Royce'un yaptığı otomobilleri Rolls satmaya başlamış. Ve böylelikle markanın adı 'Rolls- Royce' olmuş.

Rolls-Royce renk koleksiyonunda sadece Michael Fux için rezerve edilmiş renkler şunlar: Fux fuşyası, Fux mavisi, Fux yoğun yeşim incisi, Fux yeşil yeşim incisi, Fux derin mor, Fux şeker kırmızısı, ve Fux yeşili.