Hayallerim, aşkım ve Eva...
Asıl adı Eva Gaëlle Green. 1980 doğumlu, ikizler burcu bir Fransız. Masumiyetten fettanlığa geçen o çizgide işinin ehli bir aktris. 2003 yılında Bertolucci'nin buram buram erotizm kokan 'The Dreamers'ıyla başladığı sinema kariyerinde BAFTA Yükselen Yıldız ödülünü kazanması bir Bond kızı olmasından dolayı. Ama biz onu bugünlerde Tim Burton'ın karanlık komedisi 'The Dark Shadows'taki porselen güzellikteki cadı Angelique rolüyle hatırlıyor ve aklımızdan çıkaramıyoruz.
06 Kasım 2012
Nilüfer TÜRKOĞLU
nilufer.turkoglu@esquire.com.tr
Paris'teki St. Paul Drama Okulu'nda merdivenlerden çıkarken aklında tek bir şey vardı: oyuncu olmak! Şimdi o kız, dünyanın en güzel, en seksi ve en başarılı aktrislerinden biri. Eva Green'den bahsederken saygıda kusur edip eksik bir şeyler söylemekten çekiniyor insan. Çünkü o sıradan bir kadın, bir oyuncu hiç değil...
Londra'da geçirdiği 10 haftalık oyunculuk derslerinden sonra New York'a gidip hayatının işi için kolları sıvayan Green, sinemadan önce tiyatro sahnesinde seyirciyle buluşmuştu ilk... Bunun kendisine çok şey kattığını söylüyor. Bir röportajında ise "Hep şeytani rolleri seçiyorum. Her gün yaşadığımız onca şeyle baş etmek için bu müthiş bir yol"diyor. Tim Burton ve Johnny Depp'le yollarının kesiştiği 'The Dark Shadows'taki cadı rolünde harikalar yaratması belki de bu yüzden...
Genellikle koyu kumral saçlarıyla görmeye alışık olduğumuz Eva'nın Cadı Angelique'te sarı saçlarıyla arz-ı endam etmesi, klasik Eva profilinden oldukça uzak bir portre çiziyor. Sarışın olmamasını tercih ediyorsunuz ama her sahnesini izlerken böyle bile çok falza güzel olduğuna karar veriyorsunuz.
10 yıllık sinema kariyerinde 13 filmi bu yüzden az buluyorsunuz. Nedeni çok açık... Her erkek, Eva'yı daha fazla görmek ister...
nilufer.turkoglu@esquire.com.tr
Paris'teki St. Paul Drama Okulu'nda merdivenlerden çıkarken aklında tek bir şey vardı: oyuncu olmak! Şimdi o kız, dünyanın en güzel, en seksi ve en başarılı aktrislerinden biri. Eva Green'den bahsederken saygıda kusur edip eksik bir şeyler söylemekten çekiniyor insan. Çünkü o sıradan bir kadın, bir oyuncu hiç değil...
Londra'da geçirdiği 10 haftalık oyunculuk derslerinden sonra New York'a gidip hayatının işi için kolları sıvayan Green, sinemadan önce tiyatro sahnesinde seyirciyle buluşmuştu ilk... Bunun kendisine çok şey kattığını söylüyor. Bir röportajında ise "Hep şeytani rolleri seçiyorum. Her gün yaşadığımız onca şeyle baş etmek için bu müthiş bir yol"diyor. Tim Burton ve Johnny Depp'le yollarının kesiştiği 'The Dark Shadows'taki cadı rolünde harikalar yaratması belki de bu yüzden...
Genellikle koyu kumral saçlarıyla görmeye alışık olduğumuz Eva'nın Cadı Angelique'te sarı saçlarıyla arz-ı endam etmesi, klasik Eva profilinden oldukça uzak bir portre çiziyor. Sarışın olmamasını tercih ediyorsunuz ama her sahnesini izlerken böyle bile çok falza güzel olduğuna karar veriyorsunuz.
10 yıllık sinema kariyerinde 13 filmi bu yüzden az buluyorsunuz. Nedeni çok açık... Her erkek, Eva'yı daha fazla görmek ister...
