Evelina Monika Paruzel Islak Saçlarıyla Çok Seksi!
Bu güzeli tanımıyor olabilirsiniz ama az sonra onunla ilgili her türlü detayı öğreneceksiniz. Örnek mi? Mesela o, ıslak saçlı hâliyle kendini çok seksi hissettiğini söylüyor. Ve yine o hâliyle, her erkeği etkileyebileceğini vurguluyor. Fotoğraflarını gördükçe, ne demek istediğini daha iyi anlayacaksınız...
Röportaj ZEYNEP ŞEKER
Fotoğraflar ERSOY ALAP / BOOM
Bu sayfada bugüne dek, pek çok kadın ağırladık. Röportajlar sırasında, kimi kusursuz vücut hatlarına kimi bakışlarına kimi ise zekâsına güvendiğini anlattı. Fakat ilk kez bir kadın, karşısındaki erkeği etkilemek için yapması gereken tek şeyin, duştan çıktıktan sonra saçlarını ıslak hâlde bırakmak olduğundan bahsetti. Vücut hatlarına, dolgun göğüslerine ve uzun bacaklarına ise, hiç değinmedi. Bu nedenle, ekip olarak, onun bu denli güvendiği "ıslak saç"lı hâlini merak ettik ve çekimleri, bu tema üzerine kurmaya karar verdik. Polonyalı Evelina Monika Paruzel, banyoya girdi ve çıktığında, saçlarına hiç dokunulmadı. Nihayet fotoğraf çekimi için karşımıza geçtiğinde, ıslak saçın bir kadını ne denli seksi gösterebileceğini anlamıştık. Çünkü banyo öncesinde tanıştığımız Evelina ile banyo sonrası ıslak saçlı Evelina, kesinlikle çok farklıydı! Bu farkı, sayfaları çevirdikten sonra, siz de anlayacaksınız. Ama önce gelin, kendisiyle olan sohbetimize odaklanın; onu tanıyın ve sonra, doya doya fotoğraflarına bakın...
ESQUIRE: Henüz 23 yaşında olmana rağmen, hızlı adımlarla, kariyer basamaklarını tırmanıyorsun. Sence, sahip olduğun bu başarıda, güzelliğinin ne kadar payı var?
EVELINA MONIKA PARUZEL: Güzel doğmuş olmak, Tanrı'nın bana bahşettiği bir lütuf; fakat zekâ, çok daha önemli bir faktör. Ben, güzelliğimi zekâmla birleştirip, bugün bulunduğum konuma geldim. Yine de daha yolun başındayım. Önümüzdeki günlerde, adımı daha sık duyacağınıza emin olabilirsiniz.
ESQ: Sohbetimiz, oldukça iddialı sözlerle başladı. Güzelliğin ve zekân haricinde, başka hangi konularda iddialısın?
EMP: Örneğin, sesimin güzelliği konusunda asla tevazu gösteremem. O kadar ki, bir ara bir demo kaydedip, bunu ünlü müzik yapımcılarından birine göndermişliğim dahi vardır. Fakat sanırım, tek bir alanda yola devam etmek daha mantıklı. Bu nedenle, en azından şimdilik, gelen albüm tekliflerini bir kenara bıraktım ve modelliğe ağırlık verdim.
ESQ: Yine de bizce, şarkıcılığı ciddi anlamda düşünmelisin. Ne de olsa modellik, ilerleyen yaşlarında yapabileceğin bir meslek değil.
EMP: Evet, bunun bende farkındayım. Tam da bu nedenle, eğitimime devam ediyor ve üniversitede denizcilik bölümünde okuyorum. Sizin anlayacağınız, günün birinde yaşlanıp da modellik yapamayacak hâle geldiğimde, kendi gemimin kaptanı olmak gibi bir hayalim var.
ESQ: Denizciliğe meraklı olduğuna göre, İstanbul'u da sevmiş olmalısın.
EMP: Hem de çok! Bu nedenle, yaklaşık 1,5 yıl önce, burada tam üç ay vakit geçirmiştim. İnanmayacaksınız ama Polonya'da doğmuş olmama rağmen, deniz sevdam yüzünden, tam 17 yıldır Yunanistan'da yaşıyorum. Deniz, benim için âdeta bir tutku. Günün birinde Yunanistan'dan sıkılırsam, tercih edeceğim şehirlerden biri de İstanbul olacaktır.
ESQ: Biraz da özel hayatından bahsedelim. Az önce yanımızda beliren genç adam, sevgilin miydi?
EMP: Evet, o da benim gibi modellik yapıyor ve bu sayede, tüm dünyayı birlikte gezebiliyoruz. Aslında özel hayatın iş hayatından ayrı tutulması gerektiğini düşünüyorum; fakat erkek arkadaşım, kıskanç biri değildir. Bu nedenle, çekimler esnasında verdiğim pozlardan rahatsız olup ortalığı birbirine katmayacağını bildiğim için; benimle birlikte çekimlerde bulunmasını çok da önemsemiyorum.
ESQ: Senin için bir ilişkide kimyanın tutmasını sağlayan en önemli şey nedir?
EMP: Ben, akrep burcuyum. Cinsellik, dolayısıyla da ten uyumu benim için çok önemli. Erkek arkadaşım bana dokunduğu an, heyecanlanmalıyım. Tabii aynı şekilde, ben de onu heyecanlandırmalıyım. Sizin anlayacağınız, bana göre bir ilişkide ten uyumu varsa; o ilişkide kimya tutmuş demektir. Bir düşünsenize, hangi erkek ya da kadın, tek bir dokunuşla kendisini heyecanlandıran birinden ayrılmak ister ki?