Uzun süreli göz teması yapılamayan kadın
Müge Boz Şubat'ta Esquire'ın kapağında
Şu sıralar TRT'de yayımlanan "Gurbette Aşk " adlı dizinin oyuncularından biri olan Müge Boz, tanışmaktan fazlasıyla memnun olacağınız bir kadın. Biz, kendisiyle ilk temasımızdan veda anına kadar bu memnuniyetin bir parçasıydık. Şimdi sıra sizde; bu akıllı ve güzel kadın tüm samimiyetiyle selamlıyor sizleri. Haydi, karşılık verin…
Makedonyalı bir anne ve Egeli bir baban var. Nasıl bir formülsün?
Anne tarafım Yugoslavya göçmeni. Özgürlüğüme düşkün olmam bundan kaynaklanıyor olsa gerek. Nasıl bir formülüm? Komik biriyim aslında… Ortaokul ve lise eğitimimi İzmir'de aldıktan sonra üniversite için Eskişehir'de yaşadım bir müddet. Daha sonra da Norveç'te Hogskulen i Volda okulunda reklamcılık ve gazete fotoğrafçılığı okudum.
Oyunculuk için farklı bir bölümde eğitim almışsın. Kamera karşısındaki hikâyen nasıl başladı?
Aslında sanat hep hayatımda oldu. Yedi yaşında bale yapmaya başladım. Müzik de hep hayatımda oldu. Ama oyunculuk hiç aklımdan geçen bir meslek değildi. Gazete fotoğrafçılığı eğitimi aldığım için, daha çok kamera arkasında bir şeyler yaparım diye düşünüyordum. Bu yüzden, sadece reklam ajansı kaydım vardı. Zaten audition (oyuncu seçmeleri) gibi işlere de vaktim yoktu. Birkaç reklam filmi işi oldu bir ara. O dönemde, şu anki menajerim ile tanıştım ve oyunculuk hayatım da başlamış oldu.
Yaklaşık üç yıldır oyunculuk yapıyorsun. Oyunculuktan önceki Müge ile oyuncu Müge arasında ne gibi farklar var?
Bu üç yıla göre hayatımı kıyaslarsam; aslında birçok şey sabit kaldı hayatımda. 'Tanınma' durumum tabii ki var. Ama ben hiçbir zaman gezip tozan, kalabalık arkadaş gruplarıyla her yerde görünen biri olmadım. İşin o 'ünlü' olma kısmıyla çok ilgilenmiyorum açıkçası. Beni, oyunculuğumu daha fazla nasıl geliştirebileceğim ilgilendiriyor. Evde ya da sinemada, filmlerde izlediğim oyuncuların oyunculuklarını incelemek beni daha çok memnun ediyor. Daha fazla hayal kurmalıyız artık; 'greenbox' denen bir şey var.
'Greenbox', bir bakıma hayalleri gerçek kılıyor; öyle değil mi?
Oyuncu olarak nasıl hiç olmadığımız bir karakteri hayal edip rol yapıyoruz, artık 'greenbox' yöntemiyle bulunmadığımız bir mekânı da hayal etmiş oluyoruz. Hollywood'da bunu çok kullanmaya başladılar. Oradaymış gibi rollerini oynuyorlar. Bu da bence oyuncunun hayal gücünü fazlasıyla geliştiriyor.
Röportajın devamı Esquire'ın Şubat sayısında...
Röportaj: Seda Karan Fotoğraf: Can Torun