İstanbul Ona, O İstanbul'a Âşık - Dora Agoston
İstanbul Ona, O İstanbul'a Âşık - Dora Agoston
ESQ: Bu cümlenden, geride üzgün ve özlem dolu bir erkek bırakan kadınlardan olduğunu anlıyoruz. Peki, söyler misin; ilişkilerinde nasıl bir kadınsın?
DA: Aşkın, dünyanın en güzel duygusu olduğunu düşünüyorum. Bu nedenle, onu her bulduğumda, kolayca kaybetmemek adına, ilişkilerimde taviz vermeye ve alttan almaya başlıyorum. Erkek arkadaşım bir yere gitmemi istemiyorsa, gitmiyorum. Ya da görüşmemi istemediği insanlarla görüşmüyorum. Yaptığımın doğru olduğunu iddia etmiyorum ama dediğim gibi, aşkın çok zor rastlanan bir duygu olduğunu düşünüyor ve bulunca da kaybetmek istemiyorum.
ESQ: O hâlde aldatmak, pek sana göre değil...
DA: Kesinlikle! Eğer cinselliğin benim için önemli olmadığını söylersem, yalan söylemiş olurum. Fakat cinselliği, sadece sevdiğim insanla yaşama taraftarıyım. Cazibemle, sadece onu memnun etmek isterim.
ESQ: Öyleyse, cinsel tabuları ya da ön yargıları olan kadınlardan da olmamalısın. Peki, fantezi dünyan geniş midir?
DA: Fantezilerle ilgilenmiyorum; gerçekliklerin peşinden koşuyorum. Yatakta kendim olmam, doğal davranmam, erkek arkadaşım için yeterli bir fantezi olacaktır. Aynı şeyin, dünyanın en seksi kadınları ve erkekleri için de geçerli olduğunu düşünüyorum.
''Ben, Brad Pitt ya da David Beckham gibi kusursuz erkekleri beğenmiyorum.'' tıklayın
İstanbul Ona, O İstanbul'a Âşık - Dora Agoston
ESQ: O seksi erkek ve kadınların kim olduğunu merak ettik; bizimle isimlerini paylaşır mısın?
DA: Ben, Brad Pitt ya da David Beckham gibi kusursuz erkekleri beğenmiyorum; fazla masum ve bebek yüzlü olduklarını düşünüyorum. Daha çok, sert mizaçlı erkeklerden hoşlandığımı söyleyebilirim. Mesela, Javier Bardem’in çok seksi bir adam olduğunu düşünüyorum. Aynı şekilde, Türk erkeklerini de esmer ve sert mizaçlı olduklarından dolayı seksi buluyorum. Kadınlar söz konusu olduğunda da, Victoria’s Secret mankenlerini tek geçerim. Irina Shayk, Adriana Lima ve Rosi Huntington-Whiteley, bence dünyanın en seksi kadınlarıdır.
ESQ: Photoshop ve estetik ameliyatlar hakkında ne düşünüyorsun? Estetiğe karşı mısın?
DA: Şimdilik, herhangi bir estetik operasyona ihtiyacım olduğunu düşünmüyorum. Fakat bu, estetiğe karşı olduğum anlamına gelmiyor. Açıkçası, estetik yaptıran kadınları da anlayabiliyorum. Eğer vücudumun herhangi bir yerinde değiştirmeyi düşündüğüm bir bölüm olsaydı, ben de estetiğe sıcak bakardım. Ayrıca, abartılı olmadığı sürece, Photoshop’un yanlış olmadığını düşünüyorum. Fakat bazı fotoğrafçıların, bu yöntemle, şişman bir kadını zayıf göstermesini ya da küçük göğüsleri büyük hâle getirmesini yanlış buluyorum.
ESQ: Esquire’ın, erkek okuyucularının yanı sıra pek çok kadın okuru da var. Bu anlamda, bu satırları okuyan kadınlara, ilk buluşmaya dair bazı tüyolar verebilir miyiz?
DA: Onlara, karşılarındaki erkekle göz kontağı kurmalarını tavsiye ederim. Çünkü erkekleri, bakışlarla baştan çıkartmak mümkün oluyor. Ayrıca masum gülümsemeler, baharatlı bir parfüm ve seksi bir çorap da erkeklerin ayaklarını yerden kesiyor. Elbette, bakımlı ve hoş görünmenin de artıları olduğunu düşünüyorum.
İstanbul Ona, O İstanbul'a Âşık - Dora Agoston
ESQ: Bir erkekten duyduğun en sıra dışı iltifat nedir?
DA: Dürüst olmak gerekirse, genellikle, vücudum hakkında iltifatlar alıyorum. Göğüslerim, bacaklarım ve kalçalarım hakkında sürekli güzel sözler duyuyorum. Fakat bana yöneltilen iltifatlar, hep aynı sıradanlıkta oluyor. Oysa ben, erkeklerin biraz daha yaratıcı olmalarını ve hatta arada sırada zekâmla da ilgili övgülerde bulunmalarını tercih ederim.
ESQ: Modellik dışında başka kariyer planların var mı?
DA: Şu an, üniversitede radyo ve televizyon eğitimi alıyorum. Dolayısıyla, öncelikli olarak, okulumdan mezun olmayı önemsiyorum. Sonrasında da, CNN’de çalışmak istiyorum. Olur da bir gün büyük bir kanalda haber bülteni sunarsam, kendimi çok mutlu hissedebilirim.
ESQ: Ayrılmadan önce, şaşırtıcı bir sırrını bizimle paylaşabilir misin?
DA: Çocukluğumda, dört yıl boyunca Türkiye’de yaşadım. O dönemi çok net hatırlamıyorum; fakat yolum buraya ikinci kez düştüğüne göre, bazı güçler beni bu ülkeye yaklaştırıyor olabilir. Kim bilir, belki de üçüncü ziyaretimde buraya yerleşirim.
Röportajın sonuna geldiğimizde, Dora’ya teşekkür ediyor ve keyifli bir şekilde ofisin yolunu tutuyoruz. Yol boyunca bir kadının nasıl bu kadar nefes kesici olabileceğini anlamaya çalışıyor, bu nefes kesiciliğe yakından tanık olmanızı sağladığımız için de kendimizi mutlu hissediyoruz.