50’lik Bond Kızı MONICA BELLUCCI

Esquire Ekim 2015 sayısı yine dopdolu...

Giriş Tarihi: 22.09.2015 16:03 Güncelleme Tarihi: 22.09.2015 16:18
(Bu yaşta hiçbir Bond kızı ondan güzel olamazdı!)

Belki de dünya üzerinde yalnızca bir kişi, 51 yaşında Bond kızı olabilirdi. Bu kişi, dudak uçuklatan güzellikte bir İtalyan ve neredeyse her erkeğin hayallerini süsleyebilecek nitelikte; daha da ötesi, yönetmen Sam Mendes'in gayet yakından tanıdığı bir isimdi. Monica Bellucci… Bu harika kadınla yeni Bond filmi için buluştuk.

RÖPORTAJ LUIS MEYER
DERLEME TOGAN NOYAN
FOTOĞRAF CLIFF WATTS

Kimse, buluşma yerinde birini saatlerce beklemekten haz etmez. Ancak, buluşacağınız kişi Monica Bellucci ise, ezberlerinizi bozmanız içten bile değildir. İşte bu yüzden, Londra'nın merkezine yaklaşık bir saat uzaklıktaki Pinewood Stüdyoları'nın içindeki bir kafede, lezzetsiz bir sosisli sandviçi küçük lokmalar halinde yemeğe çalışırken ve yanındaki nispeten güzel kahvemi yudumlarken dört saatin nasıl geçtiğini pek anlamadım! Bu arada, az daha unutuyordum; tüm bu süreçte, yüzümde belirgin ve hiç eksilmeyen bir gülümseme olduğunu da belirteyim. Evet, ağzım kulaklarımdaydı!

Mevzuya önce, editörümle yaptığım bir telefon görüşmesinden bahsederek başlayayım. Konuşmamız, aynen şu şekildeydi:

Editör: Sana daha önce bahsettiğim röportajı hatırlıyor musun? Bunu, şimdi yapmamız gerekecek. İngiltere'ye hemen gidebilir misin?

Ben: Yani, bilemiyorum; hemen şimdi mi (Açıkçası aklımda, tüm haftayı Madrid'de geçirmek gibi bir düşünce vardı.)? Beni kandırmıyorsun, değil mi?

Editör: Bu, herhangi bir röportaj değil. Bir düşün; Monica Bellucci'yle yapacağın röportaj, derginin kapağında yer alacak.

Ben: Ne? Aman Tanrım (An itibariyle, Madrid'le ilgili tüm düşünceler zihnimden silindi.)! Bana hemen kaçta havaalanında olmam gerektiğini söyle.

Pinewood Stüdyoları, bir bakıma, Avrupa'nın Hollywood'u sayılabilir. Zira 1930'lardan beri, aralarında 'Superman', 'Çakalın Günü', 'Yaratık' ve 'Harry Potter' gibi uluslararası düzeyde nam salmış binlerce film, bu stüdyolarda çekildi. Tüm bunların yanında, elbette, 'James Bond' filmlerini de unutmamak gerekir; çünkü bu stüdyoların ev sahibi olduğu en dikkat çekici yapımlar, Bond karakterini içinde barındıranlardı.

Peki, bu stüdyoların koridorlarında kimler mi dolaştı? Veya şöyle soralım; hangi Bond'lar, bu koridorlarda fink attı? Sean Connery, Roger Moore, Pierce Brosnan ve tabii ki Daniel Craig…

Pinewood, kuşkusuz Avrupa'nın en büyük stüdyosu durumunda ve çok kısa bir süre önce, ikonik karakter 007 James Bond'un son filmi 'Spectre'nin birçok sahnesine ev sahipliği yaptı. Filmin yönetmenliğini Sam Mendes (Aynı zamanda 'Amerikan Güzeli', 'Skyfall' gibi ses getiren yapımların da yönetmeniydi.) yaparken, başrollerde Daniel Craig ve Monica Bellucci yer aldı. Bellucci, ilk kez Bond kızı olarak karşımıza çıkacak. Onun bu role seçilmesi, kimsede herhangi bir çekince yaratmamış olmalıydı ki yapılan yorumlar, bu fikrimizi doğrular nitelikteydi…

• Kapak yazısının tamamı Esquire Ekim 2015 sayısında…



PROFİL

Tolga Akyıldız

KADINLARLA MESELESİNİ ÇÖZMÜŞ; KENDİNİ İSPAT ETMEK YA DA YANLIŞ ANLAŞILMAK GİBİ KAYGILARI ÇOKTAN RAFA KALDIRMIŞ BİR ADAM DÜŞÜNÜN… ÜSTELİK KARİZMASI, OYUNCULUĞU VE DURUŞU İLE ÇERÇEVEYİ KIRAN İLK İSPANYOL OYUNCU DA! İŞTE, JAVIER BARDEM…

"Brad Pitt'le birkaç kez aynı ortamda bulundum. Aman Allah'ım bu nasıl bir güzelliktir! Adam gerçekten çok güzel ve karşısında durup uzun uzun izleme arzusu uyandırıyor insanda… Bunun sadece yakışıklılıkla, kaslı bir vücutla olabileceğini sanmıyorum. Bence güzelliği var eden farklı kaynaklar var. Bir adamın konuşma hatta sizi dikkatini vererek dinleme biçimi de onu gözünüzde daha güzel kılabilir. Brad Pitt'te bunların hepsi birden var. Biliyorum ki kendisine âşık olabilirdim…"

Şaşırdınız mı? Javier Bardem profili çıkarıyorduk değil mi? Araya başka bir yazı karışmış olabilir mi? Hayır, hiçbir yanlışlık yok. Bu sözlerin sahibi; tüm kadınların karizmasına ve çizdiği romantik serseri karakterlere hayran olduğu; 2008'de 'Vicky Cristina Barcelona'nın çekimleri sırasında tanışıp büyük bir aşkla bağlandığı dünya güzeli Penelope Cruz'la evli, iki çocuk babası Javier Bardem'den başkası değil.

Biseksüel mi dediniz? Hayır değil. Devam edelim…

"Kendimi yakışıklı ya da seksi bulan biri değilim. Bu durumla da son derece barışığım. Bazen; keşke benim de Brad gibi bir vücudum olsaydı diye düşünürüm. Ama bu konuya kafamı taktığım söylenemez. Ben filmlerde gerçek insanları oynuyorum ve gerçek insanlar da Hollywood yıldızlarından çok bana benziyor. Bu yakışıklılık ve seksilik meselesinin insanın kendisinden çok diğer insanlarla ilgili olduğunu düşünüyorum. Sevilme ve onaylanma arzusu ile…"

• Yazının tamamı Esquire Ekim 2015 sayısında…



TÜKETİME KARŞI

FARKLI BİR DURUŞ

FRİGANİZM

Çöp, her şeyi bilir. Müsrif, zengin ya da yardımsever olup olmadığınız; dünyayı ne kadar düşündüğünüz en samimi şekilde orada görülür. O yüzden çöpten kaçar; hayatımızın görmek istemediğimiz yüzünü şehrin dışına atarız. En azından, friganlar ortaya çıkana dek öyleydi.

YAZI ÖZGE DİNÇ
FOTOĞRAF ARDA GÜLDOĞAN

• Yazının tamamı Esquire Ekim 2015 sayısında…



ÖZGÜNLÜK DETAYLARDA GİZLİ

GİYİM KONUSUNDA 'PARMAKLA GÖSTERİLMEK' VE FARK YARATMAK İSTİYORSANIZ; ŞIKLIĞIN DETAYLARDA GİZLİ OLDUĞUNU DA KABULLENİP ONA GÖRE SEÇİM YAPMALISINIZ. YENİ SEZONDA, ÖZELLİKLE KAT KAT GİYİNMENİN TREND OLDUĞUNU UNUTMAYIN. VE MORUN, LACİVERTİN VE BEJİN HER TONUYLA ŞİMDİDEN İYİ GEÇİNMEYE BAKIN.

MODA EDİTÖRÜ DUYGU ALTIPARMAK
FOTOĞRAF CAN TORUN

GIYBET, BREZİLYA FÖNÜ VE BİRAZ DA SEDA SAYAN...

"Ya Sezo, ben şimdi bu çocuğa ne diyeyim?" dediğinde kendime geldim. Aynadan bana bakıyordu. Yıllardır icra ettiğim güzide mesleğim kuaförlüğün bana kazandırdığı en büyük alışkanlık, saç keserken gözümün camekandan dışarıya dalmasıydı. Elimde sarı bir saç tutamı, caddede cereyan eden kavgaya dalıp gitmiştim bile. Kır saçlı bir adam, kendisinden cüsse olarak çok daha iri bir gençle trafik yüzünden kavga ediyordu. Delikanlı, kır saçlının yaşına hürmeten ileri gitmiyor, fiziksel temastan imtina ediyordu. Arada belli belirsiz "Bak büyüğümsün." cümlesini duyuyordum. Kır saçlı da, bundan cesaret alarak coştukça coşuyor, mahalleyi testosterona buluyordu.

YAZI TOLGA ÜYKEN
Yazının tamamı Esquire Ekim 2015 sayısında…







BİZE ULAŞIN