Kültür

Tüm Zamanların En Önemli 50 Saati - Bölüm II

Tüm Zamanların En Önemli 50 Saati - Bölüm II

13 Aralık 2024

RICHARD MILLE RM 011 FELIPE MASSA (2007)

1 / 16

RICHARD MILLE RM 011 FELIPE MASSA (2007)

Yazı Esquire editörleri Chris Hall, Tim Barber VE Johnny Davis

Çeviri saat editörü Mehmet Çelik

RICHARD MILLE ÇOK FAZLA SAAT SATMIYOR. FİYATLARI O KADAR YÜKSEK Kİ BUNA İHTİYACI DA YOK

Morgan Stanley yatırım bankası, her sene İsviçre saat endüstrisi hakkında bir finans raporu yayınlar. Sıralama değişse de gelire göre ilk 10 markanın dokuzu 100 yıla veya daha eskiye dayanır; bu dokuz markanın tümü yılda en az 50.000 saat üretir. Onuncu marka ise aykırı Richard Mille: Marka, 24 yılda sadece 6 bin civarında saat üreterek Longines, Breitling ve Vacheron Constantin gibi devleri geride bıraktı. Başarısının sırrını bilmiyoruz, bildiğimiz şey Richard Mille markasının, spor elçileri tarafından takılan teknik açıdan yenilikçi saatlere çok şey borçlu olduğu ve bu anlamda her şey, 2007'de Felipe Massa ile başladı.

SEIKO ASTRON 35SQ (1969)

2 / 16

SEIKO ASTRON 35SQ (1969)

İLK QUARTZ SAAT

Seiko, Aralık 1969'da dünyaya ilk quartz kol saatini hediye etti. Bu teknolojinin geliştirilmesi on yıl sürmüştü ve bu süre zarfında Japonlar teknolojiyi bir dosya dolabı boyutundan bilekte taşınabilir bir boyuta getirmeyi başarmıştı. Bu saat kalıcı ve sarsıcı bir değişimin de habercisiydi. 1970'lerde ucuz quartz saatlerin seri üretiminin İsviçre saatçiliğine önemli zararlar verdiği söylenir. Aslında o dönemde İsviçre ekonomisinin en büyük sorunu, petrol krizi, devalüasyon ve şirketlerin rekabetçi olmayan kırılgan yapılarıydı ve bu yüzden istihdam kayıpları ve şirket kapanmaları yaşandı. Saatleri daha hassas ve uygun fiyatlı hale getiren Astron, genellikle haksız bir şekilde bu olumsuz etkilerle ilişkilendirilir.

CASIO F-91W (1989)

3 / 16

CASIO F-91W (1989)

EN UCUZ, AMA AYNI ZAMANDA EN İYİ SAATLERDEN BİRİ

Piyasaya sürülmesinden yaklaşık 35 yıl sonra, F-91W sadece dünyanın en popüler dijital saati değil, aynı zamanda dünyada en çok satın alınan saat olmaya devam ediyor. Ryusuke "G-Shock" Moriai'nin Casio için ilk tasarladığı bu saat, markanın ürettiği diğer tüm saatlerden teknik ve maddi açıdan daha düşüktür. Lakin mesele bu değil. F-91'in büyüleyici reçine tasarımı, ikonik şekli, doğruluğu, sağlamlığı, mükemmel şekilde işleyen fonksiyonları ve son olarak ama en önemlisi ucuz fiyatı, onu sahip olunması gereken bir ürün haline getiriyor (yine de arka ışığı berbat).

BREITLING NAVITIMER (1954)

4 / 16

BREITLING NAVITIMER (1954)

YÜKSEKLERDE UÇANLAR İÇİN

Bunu yapmak riskli olsa da, teknik olarak, sadece bu saatin bilgi dolu bezelini kullanarak bir uçağı indirebilirsiniz. Yine de Navitimer ("navigasyon" + "zamanlayıcı"), başka hiçbir saat üreticisinin önermediği bir şeyi sundu: pilotların ortalama hız, yakıt tüketimi ve milleri kilometreye çevirme gibi hayati hesaplamaları yapmasını sağlayan bir sürgülü cetvelle birleştirilmiş bir kronograf. Başlangıçta yalnızca uçak sahipleri ve pilotlar tarafından kullanılabilen Navitimer, aynı zamanda saat dünyasının ilk otomatik kronografıydı.

JUNGHANS MAX BILL (1962)

5 / 16

JUNGHANS MAX BILL (1962)

SAAT FORMUNDA BAUHAUS

Bauhaus'un öncüsü Mies van der Rohe "Mükemmellik ayrıntıda gizlidir," demişti; Bauhaus temsilcisi mimar ve sanatçı Max Bill'in 1961'de Junghans için tasarladığı saat bu sözü doğrular nitelikte. Köşesiz rakamları, keskin çizgileri ve mükemmel oranlarıyla Max Bill'in minimalizmi, zarif ve daha fazla geliştirilemez bir noktaya erişmiştir; Junghans'ın bu modernist klasiği o zamandan beri hiç değiştirmeden muhafaza etmesine şaşırmamak gerek.

TUDOR BLACK BAY (2012)

6 / 16

TUDOR BLACK BAY (2012)

GELECEĞE DÖNÜŞ

En çok aranan modern spor saatlerinden biri, Rolex'in kardeş şirketi Tudor tarafından üretildi, Black Bay, işçilik, yüksek kalite ve değeri karşı konulması imkânsız bir pakette sunuyordu. Tudor, 1950 ve 1960'ların unutulmuş tasarımlarından ustalıkla seçtiği unsurlarla günümüzün vintage saat trendini başlattı ve düzinelerce rakibinin de aynı şeyi yapmasını sağladı. Tudor olmasaydı saat endüstrisi çok daha farklı olurdu.

OMEGA SEAMASTER (1948)

7 / 16

OMEGA SEAMASTER (1948)

ÇOK YÖNLÜLÜKTE ZİRVE NOKTASI

Omega'nın geçmiş (ve güncel) Seamaster kataloğu o kadar geniş ki, bu ismin tam olarak hangi türü temsil ettiğini anlamak biraz kafa karıştırıcı olabilir. Dalış saati mi? Evet. Spor saati mi? Elbette. Aynı zamanda takım elbise saati mi? Yani, evet, bazı modellerin şıklığı göz kamaştırıcı. Ama asıl cevap 1956 tarihli bir Omega ilanından geliyor: "Seamaster, yüksek maceranın zevkini ve bununla birlikte gelen stres ve gerginlikleri sizinle paylaşmak için tasarlandı. O, ihtiyaç duyabileceğinizden çok daha sağlam. Seamaster'ı diğer saatlerden ayıran ekstra dayanıklılık ve ekstra hassasiyete güvenebileceğinizi bilmek iyi hissettirir."

Başka bir deyişle tasarımı nasıl olursa olsun Seamaster Omega'nın son teknolojisini temsil ediyordu: Piyasada bulabileceğiniz en suya dayanıklı, sağlam, hassas ve kolay tamir edilebilir saatler; müşkülpesent müşteriler için üst düzey bir ürün. İlanda hedef kitlesi olarak sporcular, pilotlar, golf oyuncuları ve askerler görülüyordu.

1948'de çıkan Seamaster, Omega'nın İngiliz ordusu için savaş yıllarında geliştirdiği kauçuk O-ring contalarla kapatılmış vidalı kasalar, dayanıklılık ve doğruluk açısından bir ölçüt olan yüksek özellikler taşıyan otomatik mekanizmalar gibi yenilikçi saat yapım teknolojisini sivil pazara aktarma isteğinin sonucuydu. Seamaster'lar ulaşılması zor saatler değildir; eski Seamaster'ların yeni saat koleksiyoncuları için bir geçiş saati olmasının bir nedeni de budur, ancak fiyatların giderek yükseldiğini not düşelim.

Omega 1957'de profesyonel bir dalış saati çıkarmak istediğinde doğal olarak bunu bir Seamaster (Seamaster 300) ile yaptı. Aslında, Speedmaster kronograf bile başlangıçta Omega kataloglarında Seamaster koleksiyonu altında kategorize edilmişti; şık De Ville serisi de öyleydi. Bir Seamaster her şeyin üstesinden gelebilecek bir saatti, şimdi de öyle.

HARWOOD X FORTIS HARWOOD AUTOMATIC (1928)

8 / 16

HARWOOD X FORTIS HARWOOD AUTOMATIC (1928)

İLK OTOMATİK SAAT

Rolex 1955'te, 1930'larda icat ettiği otomatik kurmalı kol saati mucizesine dikkat çekmek için Daily Express gazetesine (o zamanlar bunun bir anlamı vardı) tam sayfa bir ilan verdi. Birkaç ay sonra aynı gazeteye bir özür ilanı verdi ve daha önce atladığı küçük bir noktayı düzeltti: Bu icat daha önce yapılmıştı.

Kurmaya ihtiyaç duymayan bir saatin rahatlığı, kol saatinin evrimindeki tartışmasız temel atılımdı. Mucit John Harwood, I. Dünya Savaşı sırasında ordudaki görevi sırasında kol saatlerinin hem çok kullanışlı hem de bazı açılardan zayıf olduğunu anlamış bir saat ustasıydı. Kurma kolunun saatin en zayıf noktası olduğunu, toz ve nemi içeri aldığını gördü. Bulduğu çözüm radikaldi: Kurma kolu olmayan, dönen bir bezel aracılığıyla ayarlanabilen ve kullanıcının bileğinin hareketiyle kendi kendini kuran mekanizmalı bir saat!

Harwood fikrini İsviçre'ye götürdü ve 1923'te patentini aldı. Fortis ile ortaklık kurdu, tırtıklı bezele sahip ve saat 6 konumunda mekanizmanın çalıştığını gösteren kırmızı bir nokta ile tanınan Harwood otomatik saatlerini üretti. Kurma işlemi, belirli bir açıyla sağa sola sallanan bir rotora sahip "çekiç" mekanizmasıyla yapılıyordu.

1926'da piyasaya çıkan Harwood, ilk seri üretim otomatik mekanizmalı kol saatiydi ve Avrupa, İngiltere ile Kuzey Amerika'da iyi sattı. Ancak 1929'da yaşanan ekonomik kriz Harwood'un işine büyük bir darbe indirdi; Harwood, Eylül 1931'de iflas etti.

Aynı yıl Rolex kendi yöntemi olan ve mekanizma üzerinde serbestçe dönebilen "Perpetual" rotorun patentini aldı. Bu format, Rolex'in yeni modelinin temelini oluşturdu. Daha sonra otomatik kurmalı saatler tüm dünyaya egemen oldu, ama sanıldığı gibi Rolex ilk değildi.

PATEK PHILIPPE LOUIS COTTIER (1937, Ref. 542 HU)

9 / 16

PATEK PHILIPPE LOUIS COTTIER (1937, Ref. 542 HU)

DÜNYANIN SAATİ

Zamanı 24 saat diliminin tamamında doğru olarak göstermek, zaman ölçme tarihinde nispeten yeni bir buluştur. İsviçreli saat ustası Emmanuel Cottier 1885'te Société des Arts kurumuna bir dünya saati sistemi sunmuştu. Oğlu Louis-Vincent aynı mesleği seçti ve Cenevre'deki saatçilik okuluna gitti, çıraklığında ikisi Patek Philippe'den olmak üzere çeşitli ödüller kazandı. Babası başarılı olmasa da ilham vermişti, 1931'e gelindiğinde Louis kendi dünya saati mekanizmasını mükemmelleştirdi.

Kalibre HU veya "Heures Universelles", başlangıçta bir cep saati için düşünülmüştü. Ancak kısa süre içinde Rolex, Vacheron Constantin ve Patek Philippe'in ilgisini çekti ve Cottier düzinelerce versiyon üretti. Dünya saati özelliği taşıyan Cottier imzalı ilk kol saatleri Patek Philippe tarafından üretildi. Bugün dünya saatlerinde kullanılan sistem halen Cottier prensibini takip ediyor. Şehir isimleri, saat yönünün tersine dönen 24 saatlik bir iç diskin üzerinde duruyor. Disk tüm zaman dilimlerindeki saatleri koordine ediyor ve akrep her zaman saat 12 konumundaki şehrin yerel saatini gösteriyor. Dünya saatleri aynı zamanda siyasi iklimi yansıtır, bir tür zaman kapsülü gibidir. Örneğin II. Dünya Savaşı öncesinde Paris ve Londra aynı saat dilimini paylaşıyordu. Alman işgali sırasında Fransa, Orta Avrupa saat dilimini benimsedi. Ancak Patek, 1970'lere kadar Londra ve Paris'i aynı zaman diliminde göstermeye devam etti. Bu saatler koleksiyoncular tarafından özellikle aranır. Cottier ismi Cenevre'de bir meydana da verilmiştir.

ZENITH EL PRIMERO (1969)

10 / 16

ZENITH EL PRIMERO (1969)

PROFESYONEL OTOMATİK KRONOGRAF

Her saatin iyi kötü bir hikâyesi vardır ama El Primero'nun hikâyesi bir film senaryosundan fırlamış gibidir. El Primero, ilk otomatik kronograf olarak sunulmak üzere tasarlandı. İlk olarak duyurulmuştu ama hem Heuer hem de Seiko saatleri müşterilerin bileklerine ondan önce ulaştı. Zenith, El Primero'ya yapılan yatırım nedeniyle neredeyse iflas ediyordu. Ancak bir Amerikan şirketince satın alındı ve kurtuldu ama yeni yönetim El Primero'ya hiç önem vermediği gibi planların, parçaların ve kalıpların imha edilmesini emretti (artık quartz saatler üretilecekti). Bir Zenith çalışanı buna karşı çıktı, topladığı her şeyi çatı katına gizledi ve korudu. Yönetim tekrar değiştiğinde El Primero yeniden diriltildi. Bu saati başarılı kılan sadece mekanizması değil, aynı zamanda tasarım kodlarıdır. Mekanizma daha sonra uzun yıllar Rolex Daytona'ya güç vermek için kullanıldı. Şimdi, El Primero detaylara önem verenler için güzel ve teknik açıdan kusursuz bir mekanizma/saat olarak kendini kanıtladı, ayrıca tarihin aralıksız en uzun süre boyunca satılan kronograf rekoru da ondadır.

ROLEX OYSTER (1926)

11 / 16

ROLEX OYSTER (1926)

KOL SAATİNİ ÇEKMECEDEN KURTARMAK

Suya dayanıklı kasa, güvenilir bir kol saatinin temel özelliklerinden biridir, 1926'da ise bir devrimdi. Rolex'in kurucusu Hans Wilsdorf'un bir icadı değildi ancak Wilsdorf, kasayı hava geçirmez bir şekilde kapatan bir sistem için patent başvurusu yaptığında geleceğin bu alanda olduğunu öngördü ve birkaç gün içinde patenti satın aldı, sonra "Oyster" (istiridye) ticari markasını tescil ettirdi. Fakat satın alınan patent çok kusurluydu, Wilsdorf bunun üzerine CR Spillmann & Co firmasına fikrin geliştirilmesi talimatını verdi. Sonunda Rolex'e özgü üç parçalı kasa ve yeni bir tür vidalı kurma kolunun patenti alındı. Mercedes Gleitze, 1927'de boynunda bir Rolex Oyster ile Manş Denizi'ni yüzerek geçen ilk İngiliz kadın oldu. Rolex de gazetelere tam sayfa ilanlar vererek saatin mükemmel performansını dünyaya duyurdu.

Rolex Oyster (ilanda yazıldığı gibi "sert doğa koşullarına meydan okuyan bir saat") her şeyi değiştirdi. O zamandan beri neredeyse hepsi "Oyster" adını taşıyan modellerin altyapısının temelini attı ve kol saatini hızla değişen, hızlı hareket eden bir dünyada modern insanlar için mantıklı, güvenilir, giyilebilir bir aksesuar olarak ileriye taşıdı.

Dahası, Rolex'in sağlam, kaliteli ve yenilikçi kavramlarıyla özdeşleşmesini sağladı ve Wilsdorf'un ilham verici, fırsatçı pazarlama konusundaki dehasını doğruladı.

PIAGET ALTIPLANO (1957)

12 / 16

PIAGET ALTIPLANO (1957)

AZ ÇOKTUR

Ultra ince Richard Mille Ferrari UP-01 veya Octo Finissimo'dan altmış yıl önce Piaget, bugün mevcut olan yüksek teknolojili üretim makineleri veya tasarım yazılımlarının hiçbiriyle üretilmeyen şaşırtıcı incelikte elle kurmalı ve otomatik mekanizmalar olan kalibre 9P ve kalibre 12P'yi üretti. Bunlar markanın ultra incelik konusundaki ününü pekiştirdi ve çok taklit edilecek ikonik bir takım elbise saati doğdu.

THE “DIRTY DOZEN” (1940’LAR)

13 / 16

THE “DIRTY DOZEN” (1940’LAR)

ASKERİ BİR SAATİN 12 VERSİYONU

İngiliz Ordusu için sipariş edilen, Jaeger-LeCoultre, Longines, Omega ve IWC'nin yanı sıra Grana, Timor ve Cyma gibi unutulmuş isimlere ait 12 saatten oluşan "Dirty Dozen" (1967 tarihli "12 Kahraman Haydut" filmine gönderme) isimli bu set; siyah kadran, anti-manyetik/su geçirmez çelik kasa ve fosforlu ibreleri bir araya getirerek bugün de devam eden bir saat kategorisi oluşturdu.

Üretilen 150.000 saatin çoğu 1945'in sonlarında orduya teslim edildi. İngiliz askerleri savaş sırasında ATP (Army Trade Pattern) adı verilen bir saat kullanmışlardı, koleksiyonculuk literatürüne geçen saat ise Dirty Dozen oldu. Tam bir setin izini sürmek, dünyanın dört bir yanındaki koleksiyoncular için nihai hedeflerden biridir.

PATEK PHILIPPE NAUTILUS (1976)

14 / 16

PATEK PHILIPPE NAUTILUS (1976)

SEÇKİN VE NADİR

Gérald Genta, 1976'da AP Royal Oak şablonunu Patek Philippe için uyarlayarak bir eşdeğerini tasarladı. Nautilus daha heykelsi, daha görkemli, özellikle de vidalanarak kapatılan yanlardaki "lomboz menteşeleri" ile daha tuhaf görünen bir tasarımdı. İnsanı çileden çıkaracak kadar az sayıda üretilen Nautilus, modern saatçiliğin bir trendini tanımlamıştır: az bulunurluk. Asla çok üretilmeyecek bir saat, ancak onu tartışmasız "en göz alıcı saat" yapan şey, formunun saf egzotizmidir.

ROLEX COSMOGRAPH DAYTONA (1963)

15 / 16

ROLEX COSMOGRAPH DAYTONA (1963)

ÇOK ARANAN ROLEX'LER ARASINDA EN ÇOK ARANAN

Başlangıçta "Le Mans" olarak tanınan ve ilk çıktığında ilgi görmediği için Rolex'in üretimden kaldırmayı düşündüğü motor sporları temalı kronograf daha sonra "dünyanın en arzu edilen saati" oldu. Paul Newman'ın bir versiyonunu (Ref. 6239) takması şüphesiz buna yardımcı oldu; Newman'ın 210 dolara aldığı saatinin açık artırmada 17,5 milyon dolara satılması sadece 12 dakika sürdü. Rolex Daytona tüm zamanların en iyi kronograflarından biridir: gösterişli kadranı ve stratejik olarak arzın sınırlı olması onu bir ikon haline getirdi. Elde edilmesi zor bir saat olan Daytona aynı zamanda harika bir yatırımdır. 2019'da 15 bin dolara satın alınan paslanmaz çelik bir Daytona şimdi bunun iki katına satılıyor.

LONGINES 13.33Z (1913)

16 / 16

LONGINES 13.33Z (1913)

İLK KRONOGRAF KOL SAATİ MEKANİZMASI

Vintage tutkunları tarafından genellikle daha büyük kasaları ve sık sık askeri bağlantılarıyla daha sonraki 13ZN modelleri lehine göz ardı edilen 13.33Z, ilk kez 1913'te tanıtılmış ve amaca yönelik olarak üretilmiş ilk kronograf mekanizmasıdır. Elle kurulan ve genellikle takimetre ölçekli mine kadrana sahip 13.33Z kalibre taşıyan saatlerin içi de, dışı da çok güzeldir.

Daha Fazlası

James Cameron ile “DERİNLERDE”…

“Veni Vidi Mansi – Sessizliğin Yankısı” Ferit Yazıcı’dan Göç, Hafıza ve İnsanlık Üzerine Bir Heykel Sergisi

Dünyaca Ünlü Sanat Zirvesi İstanbul'da

No. 14, Bishop’s Stortford: Tarih ve Modernliğin Buluştuğu Ödüllü Bir Dönüşüm