Yapılacaklar Listenize Eklemeniz Gereken 10 Seyahat Deneyimi

2020, seyahat endüstrisine beklenmedik bir darbe vurdu. Maceraya atılma veya başka bir ülkedeki sevdiklerimizle yeniden bağlantı kurma hayallerimiz suya düşmüş olsa da, bunun her zaman böyle olacağı anlamına gelmiyor. Dünyanın dört bir yanında hala bizi bekleyen tecrübe ve takdir edilmesi gereken bir dizi benzersiz ve ilgi çekici yer var. Şimdi tekrar seyahat etmenin güvenli olduğu zamanı planlamaya başlamanın ve hayatta bir kez yaşanacak maceralara ilham vermenin tam zamanı.

Seyahat, diğer kültürler ve topluluklarla bağlantı kurmamızı, kendimizi geliştirmenizi ve başkalarının nasıl yaşadığını deneyimlememizi sağlarken kendinizi bundan mahrum bırakmayın.

1. PETRA'NIN ANTİK 'KAYIP ŞEHRİNİ' KEŞFEDİN
Dar kanyonlardan mağara mezarlara kadar, kayalara oyulmuş Petra şehri olan Orta Doğu'nun en muhteşem cazibe merkezlerinden birini keşfedin. Bu Unesco Dünya Mirası Alanı, çarpıcı kumtaşı yapısı ve tarihi ile uzun zamandır gizemli gezginleri kendine çekiyor. Petra, tüccar ve zanaatkar Arabistanlı göçebe bir halk olan Nebatilerin başkentiydi. Şehir sonunda terk edildi, ancak 1980'lere kadar mağaralarda yaşamaya başlayan Bedeviler tarafından kucaklandı. 2007'de bu esrarengiz şehir, Dünyanın Yeni Yedi Harikasından biri olarak seçildi. Bir kanyonda gizlenmiş Ürdün'deki Petra Antik Kenti, yaklaşık 2 bin 400 yıllık gizemli tarihiyle turistleri kendine çekmeye devam ediyor. Petra'nın en bilinen yeri El-Hazne. Kayalıklar arasından, dar bir kanyondan yaklaşık 2 kilometre yürünerek ulaşılan El-Hazne'de, kraliyet mezarlarının yanı sıra çeşitli heykel ve figürler yer alıyor. Yüksekliği yaklaşık 40, genişliği ise 25 metre olan, büyük sütunlu bu görkemli yapı için, her yıl yüzbinlerce turist Ürdün'e geliyor.

2. BİLİM İNSANLARINI HAYRETE DÜŞÜREN ADALAR OLAN GALÁPAGOS'U ZİYARET EDİN
Gerçek bir bilim harikalar diyarı olan Galápagos, dünyanın başka hiçbir yerinde görülmeyen doğa sırlarına sahip. Ekvator'a bağlı Galapagos takımadaları, eşsiz bitki örtüsü ve doğal yaşamı nedeniyle Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Dünya Mirası listesinde yer alıyor. Yerli yaratıkların çoğu, 200 yüzyıllık kaplumbağalar, pembe ve sarı renkli büyük kara iguanaları ve uçamayan karabataklarıyla turist çekiyor. Üç ayrı okyanus akıntısının buluşmasında yer alan Galápagos'u u her yıl yüz binlerce turist ziyaret ediyor. Ancak biyoçeşitlilik üzerindeki etkilerini en aza indirmek için dikkatli adımlar atılıyor. Yolcu gemileri açıkta demirliyor ve ziyaretçiler adalara sadece botla ulaşabiliyor. Yiyecek getiremiyorlar, yerel vahşi yaşama dokunamıyorlar.

3. ULURU-KATA TJUTA MİLLİ PARKI'NI KEŞFEDİN
Avustralya Aborjinler'in 60 bin yıldan bu yana en kutsal yeri olan Uluru kayalığı, iki farklı kategoride UNESCO Dünya Mirası sit alanı listesinde yer alıyor. 348 metre boyunda ve yaklaşık 4 km genişliğindeki kumtaşı sadece etkileyici bir gösteri ve popüler bir turizm noktası değil, aynı zamanda kutsal bir yer. Bölgenin yerli sakinleri Aṉangu halkı, ruhani atalarının burada yaşadığına inanıyor.

4. OKAVANGO DELTASI'NDA DAHA YAVAŞ BİR YAŞAM TEMPOSUNU KUCAKLAYIN
Dünyanın en çok nesli tükenmekte olan hayvanlarından bazılarına ev sahipliği yapan Okavango Deltası aslında bir bataklık. Bu güzel vahşi doğa Afrika safarisi isteyenler için cazip bir destinasyon. Bölge, sürat teknesi, mokoro (geleneksel bir kano) ve 4WD safarileri dahil olmak üzere bir dizi farklı yolla gezilebilir. Vahşi yaşamı irili ufaklı göreceksiniz - en heyecan verici manzara şüphesiz ki yüzerken ve su içerken görülebilen Afrika filleri. Çevreyi korumak için ziyaretçi sayıları kısıtlı, bu da onu özel ama gerçekten ödüllendirici bir deneyim haline getiriyor.

5. YELLOWSTONE ULUSAL PARKI'NDA GAYZERLERE VE BOZ AYILARA BAKIN
1872'den bu yana ABD'nin ve dünyanın en önemli sit alanlarından biri kabul edilen Yellowstone Ulusal Parkı, her yıl milyonlarca yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret ediliyor. Yellowstone Ulusal Parkı'nın içerisinde üç yüzden fazla gayzer (bunların en ünlüsü her doksan bir dakikada bir püsküren Old Faithful'dur), iki yüz doksandan fazla da irili ufaklı şelale var. Parkta özellikle Kuzey Amerika Boz ayısı, bizon, antilop, çakal ve vaşaklar yoğunluğu ile göze çarpıyor. Parkta ziyaretçiler yürüyüş, kamp, tekne gezisi, balık tutma gibi aktiviteler yapabiliyor.

6. BLED GOLÜNÜN MASAL ADASINA YOLCULUK EDİN
Cam gibi görünün gölün ortasında yemyeşil bir ada ve o adanın üzerinde beyaz çan kuleli bir kilise.. Bled Gölü bu masalsı noktaya ev sahipliği yapıyor. "Slavlar Ülkesi" anlamına gelen Slovenya'da tek ada özelliğine sahip Bled Adası'nın büyüleyici sularında yüzmek veya dalış yapmak buraya gelen ziyaretçiler arasında popüler. Alpler'in bir mücevheri ve ülkenin güzelliğinin bir sembolü olan Bled Gölü, ilham verici bir çevreden hoşlananlar için popüler bir seçim olmaya devam ediyor.

7. IGUAZU ŞELALELERİNİN EZİCİ GÜCÜNE HAYRET EDİN
Güney Amerika'nın orta yerinde, Arjantin-Brezilya-Paraguay üçlüsünün kesişim noktasında konumlanan Iguazu Şelaleleri, dünyanın en büyük şelale sistemi olarak kabul ediliyor. Iguazu Şelaleleri, muhteşem bir şey yaratmak için güçleri birleştiren yaklaşık 3 kilometre uzantıdaki yüzlerce şelale zincirinden oluşuyor. Iguazu Şelaleleri'ni, yerküremizde derin bir çatlak oluşmasına sebep olan volkanik bir patlamaya borçluyuz. Dünyanın en büyük şelalesi olma unvanını gururla ve açıkçası ihtişamla taşıyan Iguazu Şelaleleri, etrafını saran yağmur ormanları, fauna ve flora çeşitliliği ile suyun burada görkemli bir hayat yarattığını gösteriyor. Usta yönetmen Steven Spielberg'ün de Indiana Jones serilerinden birine set olarak seçtiği duraklardan olan bu coğrafya, ziyaret etmeye ve deneyimlemeye fazlasıyla değecek olağandışı bir destinasyon.

8. ANGKOR TAPINAKLARINDA GEZİNİN

Ustaca becerikliliğin ve dini bağlılığın sembolü olan Angkor tapınakları, onları gören herkeste hayranlık uyandırıyor. Tapınakların en ünlüsü olan Angkor Vat, 9. ve 15. Yüzyıllar arasında varolan ve güneydoğu Asya'nın çoğuna hükmeden Khmer imparatorluğunun başkentinin kalıntılarına ev sahipliği yapıyor. Kamboçya'nın UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde yer alan ünlü Angkor, büyük, ormanlarla kaplı kuleleriyle Ta Prohm da dahil olmak üzere 1000'den fazla tapınak içeriyor. Burada gün doğumunu izlemek kaçırılamaz. Yağışlı mevsimde ziyaret ederek daha kalabalıklardan kaçınabilirsiniz.

9. SALAR DE UYUNİ'DE AYNI YÜZEYİNDE SÜZÜLÜN
Dünyanın en büyük tuz gölü olan Salar de Uyuni özellikle yağış sonrasında gökyüzü ile yeryüzü arasındaki sınırların ortadan kalktığı muazzam bir ayna gibi görünüyor. Düz tuz yüzeyi bulutları yansıtır ve ufuk kaybolur. Bolivya Altiplano'da yaklaşık 10 bin 582 kilometrekarelik alana yayılmış olan ve deniz seviyesinden 3656 metre yüksekte bulunan bu doğa harikası gölde tuz kalınlığı, 25 metreye kadar ulaşabiliyor. Gezginlere doyumsuz deneyimler yaşatan Salar de Uyuni'de sabahın ilk saatlerinde başlayan ve uzman rehberler eşliğinde gerçekleştirilen gezilerde metrelerce kalınlıktaki bembeyaz tuzun üzerinde yürürken ayaklarınızın altında gıcırdayan tuz kristallerini hissetmeniz mümkün.

10. NEPAL'İN ANNAPURNA PİSTİ'NDE KENDİ ROTANIZI ÇİZİN

Yürüyüşçüler için rüya gibi bir yer olan Annapurna bölgesi, çarpıcı dağlara ve gizli tepe köylerine sahip. Annapurna trekking yolları, yemyeşil vadiler, pirinç tarlaları, devasa kayalar, şelaleler, nehirler, Budist ve Tibet köyleri, Hindu tapınakları ve görkemli Himalaya zirveleri arasında yılan gibi kıvrılıyor. Annapurna için üç günlük bir program da hazırlayabilirsiniz, üç haftalık da.