The Rolling Stones, eşittir Rock’n’Roll…

MMICK JAGGER VE KEITH RICHARDS… Çocukluktan gelen tanışlık, yeniyetmelikte kurulan dostluk… Her şeyin başlangıcı bu kadar basit… Küçük gruplarda çalıp söylemeye başlayan adamlarımız o zaman farkında mıydılar bilinmez, ama bu birliktelikle ilk adımları atılan topluluğun şöhreti zamanla öyle büyüdü ki, Rolling Stones ismi rock’n’roll müziğiyle birlikte anılır hale geldi.

İşler yolundaydı, bir de EMI tarafından reddedilip ellerinde demo kaset öyle kalmasalardı,her şey mükemmel olacaktı. Neyse ki yıldızları yükselişe geçmişti bir kere. Yükselişleri durmayacaktı. (Daha 60’ların başındayız.). 1962’de toplulukta değişiklikler gerçekleşti. Davulcu Tony Chapman’ın yerini Charlie Watts, Taylor’un yerini ise basçı Bill Wyman aldı (Çünkü Bill Wyman’ın kendi amfi si vardı.). 14 Ocak 1963, grup için önemli bir tarihti. Brian Jones, Mick Jagger, Keith Richards, Ian Stewart, Bill Wyman ve Charlie Watts ilk kez bir grup olarak Soho’da, Kulüp Flamingo’da sahne aldılar. Dedik ya yıldızları yükselmeye başlamıştı bir kere; topluluk 1963 Haziran’ında ilk single’ları ‘Come On’u yayınladı

‘Come On’, bir Chuck Berry cover’ıydı. Şarkı, ardından gelen iki single gibi anında hit oldu. Grup 1964 yılında ilk albümü ‘Around and Around’u yayınladı. Adeta Chuck Berry’ye saygı duruşuydu bu albüm. Beatles’la sergiledikleri zıtlık bilinçliydi ve menajerleri Andrew Loog Oldham’ın tavsiyesi üzerineydi. Oldham’ın diğer tavsiyeleri ise şunlardı: Samimi konuşun, fotoğrafçılara taviz vermeyin, sıkılmış ve öfkeli izlenimi verin. Bu tavsiyelere uyan grup, cüretkâr şarkılarının yanı sıra, sıra dışı davranışlarıyla da kısa sürede kötü bir şöhret edindi. Artık Rolling Stones, 50 yılı geride bırakmış bir fenomen. Egsane topluluk şu anda Mick ve Keith, davulda Charlie ve Ronnie Wood‘dan oluşuyor.

Mick Jagger ve Keith Richards’ın şarkı üretme konusunda kurdukları başarılı ortaklıkla daha ön plana çıkmaları, grubun kurucusu ve ilk lideri Brian Jones’un egosunu hırpalamıştı. Uyuşturucu problemiyle boğuşan Jones, 1969’da yeni bir grup kurmak için topluluktan ayrıldığını ilan etti. Aynı yılın Temmuz’unda evinin havuzunda ölü bulundu. Onun yerine gelen isim ise gelecekte gitar efsaneleri arasına girecek, Mick Taylor olacaktı.

Topluluğun ortaya çıkmasıyla ilgili ikinci önemli gelişme, o sıralar başka bir grupta çalan ‘sarışın blues manyağı’ gitarist Brian Jones’un bizim kafadarların hayatına girmesiyle yaşandı. Birlikte Chelsea’da kırık dökük bir eve taşınmalarının ardından pek fazla zaman geçmemişti ki, “Neden kendi grubumuzu kurmuyoruz?” şeklinde dâhiyane ve baştan çıkarıcı bir fi kir şekillendi kafalarında. Planlarına Dick Taylor, davulcu Tony Chapman ve piyanist Ian Stewart’ı dahil ederek, Chuck Berry, Howlin’ Wolf, Muddy Waters ve Elmore James’in verdiği ilhamla ve şarkılarıyla yola koyuldular. Ardından Muddy Waters’ın ‘Rollin’ Stone Blues’ adlı parçasından etkilenerek isimlerini değiştirdiler (Fikir Brian Jones’tan çıkmıştı, diğerleri daha iyi bir öneri getiremeyince onlar isimlerine, biz de efsanemize resmen kavuşmuş olduk.). Londra’daki ilk konserlerinde sahneye bu adla çıktılar

Mick Jagger ve Keith Richards’ın şarkı üretme konusunda kurdukları başarılı ortaklıkla daha ön plana çıkmaları, grubun kurucusu ve ilk lideri Brian Jones’un egosunu hırpalamıştı. Uyuşturucu problemiyle boğuşan Jones, 1969’da yeni bir grup kurmak için topluluktan ayrıldığını ilan etti. Aynı yılın Temmuz’unda evinin havuzunda ölü bulundu. Onun yerine gelen isim ise gelecekte gitar efsaneleri arasına girecek, Mick Taylor olacaktı.