Terörizmle savaş - İkiz Kuleler!
18 Şubat 2014
1 / 5
Terörizmle savaş-İkiz Kuleler!
Yıllardan bu yana 11 Eylül saldırılarının kimin tarafından planlanmış olabileceğini konuşup duruyoruz. Bu eylem, El Kaide tarafından mı yoksa Amerikan derin devleti tarafından mı planlanmıştı? O yıllarda dünyayı kasıp kavuran iki belgeselin bu konuyla ilgili iddialarını inceliyoruz. Karar sizin...
YAZI: HASAN “SONSUZ” ÇELİKTAŞ
2 / 5
Terörizmle savaş-İkiz Kuleler!
11 Eylül saldırılarından sonra dünya asla eskisi gibi olamadı. Herkesin aklında şu soru vardı: “Tüm bu yaşananların sorumlusu kimdi?” Yanıt hiç gecikmeden geldi; Usama Bin Ladin ve El Kaide. Fakat bu yanıt bazılarını tatmin etmedi, çünkü onlara göre sorgulanması ve açığa çıkarılması gereken noktalar vardı. Bir sürü komplo teorisi üretilmeye başlandı. Derken, Dylan Avery, Korey Rowe ve Jason Bermas adlarındaki üç üniversite öğrencisi, bu komplo teorilerini harmanlayarak “Loose Change” adlı filmi çektiler ve internet üzerinden yayınladılar. İlk film Nisan 2005’te yayınlanmış ve 2.000 dolara mal olmuştu. Ardından Kasım 2005’te, 6.000 dolara mal olan filmin ikinci versiyonu yayınlandı. Son olarak Ağustos 2006’da, çeşitli düzeltmelerin yapıldığı en son versiyon internet ortamına sürüldü. İşte bu tarihte de Türk medyası bu filmi keşfedip, manşetlere taşıdı. Fakat “Loose Change” filmindeki iddiaları çürütmek amacıyla çekilen “Screw Loose Change” adlı filmden, birkaç köşe yazarı dışında kimse bahsetmiyordu. Aslında bu filmi izlemeden “Loose Change”in kesin olarak doğru olduğu yargısına varmak yanlıştı. İşte, karşıt fikirleri savunmaktan öte, dünyanın fikirsel anlamda bölündüğü iki kutbun sözcülüğünü yapan bu iki filmi izledik ve iddialarını maddeler halinde sıraladık. Okuyun, son kararı siz verin.
Loose Change’in iddiaları:
• 77 uçuş numaralı uçağı Pentagon’a çarpması için yönlendiren hava korsanı Hani Hanjour, küçük bir uçağı bile doğru düzgün indirip kaldıramıyordu. İsmi açıklanan kişinin becerileri böyle bir eylem için yetersizdi.
• Uçağın Pentagon binasına çarpmadan önce, en azından binanın duvarları dibinden başlayan çim alandan geçmiş olması gerekiyordu. Fakat görüntüler incelendiğinde, çimlerde herhangi bir deformasyon olmadığı görülüyor.
• Pentagon’a uçak çarptığına ilişkin herhangi bir kanıt yok. Uçağın parçaları nerede? Resmi açıklamaya göre, jet yakıtından kaynaklanan güçlü ısı nedeniyle tüm uçak buharlaşmıştı. Bu iddianın doğru olduğunu kabul edersek, aynı yüksek ısıda, kimlik tespiti yapılan insan vücutları neden buharlaşmadı?
• Uçağın çarptığı söylenen delik çok küçük. Bu kadar büyük bir uçak, bu kadar küçük delik açmaz.
• Pentagon’un içteki duvarında bir uçağın burnu büyüklüğünde delik var. Nasıl olur da uçağın hafif karbondan oluşmuş burnu, Pentagon’un güçlendirilmiş duvarlarını geçip böyle bir delik açabilir?
Screw Loose Change’in karşı iddiaları:
• Loose Change bu iddiayı, Hanjour’un küçük bir uçak kiralamak için geldiği Freeway Havaalanı uçuş eğitmenlerinden Marcel Bernard’ın anlatımlarına dayandırıyor. Fakat Bernard, daha önce de şu demeci vermiş: “Hanjour’un uçağı indiriş ve kaldırışlarında problem vardı. Ama bu, zaten havada olan bir uçağı Pentagon’a yönlendiremeyeceği anlamına gelmiyor.”
• Hiçbir resmi rapor uçağın önce çimlere, sonra da Pentagon’a çarptığı hususunda en ufak bir veri içermiyor.
• Uçaktan iz kalmadığı iddiası yanlış. Uçağın yanarak yok olduğu iddiası da uydurma. Resmi raporlarda bu yönde en ufak bir açıklama yok. Dolayısıyla insan parçaları da buharlaşmadı ve kimlik tespiti yapılabildi.
• Burada da yanlış bir yönlendirme söz konusu. Loose Change’in seçtiği resimde Pentagon duvarında küçük bir delik varmış gibi görünüyor, fakat aynı resmin sol tarafında kocaman bir delik daha var.
• Pentagon’un sadece dış duvarı güçlendirilmişti ve en alttaki iki katın duvarı daha zayıftı. Uçak bu kısma çarptı. Ama o deliği açan uçağın burnu değil, daha sert bir parça olan ön iniş takımlarıydı.
3 / 5
Terörizmle savaş-İkiz Kuleler!
Dünya Ticaret Merkezi’ne çarpan uçaklar uzaktan kumanda ile yönetiliyordu ve kulelerin çökmesi için patlatıcılar kullanıldı
Loose Change’in iddiaları:
• 28 Temmuz 1945’te, bir B-25 bombardıman uçağı sisli bir havada Empire State’in 79’uncu katına çarptı. 14 kişi hayatını kaybetti ve bir milyon dolarlık hasar oluştu. Fakat bina şu zamana kadar dimdik ayakta kaldı. O binaya çarpan da uçaktı. Peki, bina neden yıkılmadı?
• İkiz Kuleler’in inşaatında yaklaşık olarak 200 bin ton çelik, 425 bin metreküp beton ve güçlendirici malzemeler kullanıldı. Böyle bir binanın 37 bin litre jet yakıtının yanmasıyla yıkılabileceğini düşünmek ne kadar gerçekçi olur?
• Kuzey Kulesi’ne çarpan uçağın pencereleri yoktu. Bu bir yolcu uçağı değil kargo uçağıydı.
• Görgü tanıkları binalardan, uçaklar çarptıktan sonra da patlama seslerinin geldiğini söylüyor. Görgü tanıklarının duyduğu patlama sesleri ve kuleler çökerken çekilen görüntüleri izlediğimizde binaların sistematik olarak patlatıldığı sonucuna varabiliriz.
• Binalarda güvenlik görevlisi olarak çalışan Daria Coard, 11 Eylül’den önce iki hafta boyunca günde sadece 12 saat vardiyalı olarak çalıştıklarını, ama 6 Eylül Perşembe günü bomba koklama köpeklerinin de birdenbire binadan çekildiğini söyledi. Güvenlik neden azaltıldı?
• Kuleler çöktükten sonra yıkıntıda herhangi bir araştırma yapılmasına izin verilmedi.
Screw Loose Change’in karşı iddiaları:
• Empire State’e çarpan uçakla, Dünya Ticaret Merkezi’ne çarpan uçakları karşılaştırmak mantıksızlık olur. Boeing 767, B-25’ten sekiz kat ağırdır ve yakıt taşıma kapasitesi 25 kat fazladır. Ayrıca kulelere çarpan uçaklar B-25’ten üç kat daha hızlıydı.
• Binaları yıkan etken sadece yangın değildi. Binalar, siste yolunu kaybetmiş ve düşük hızda giden uçakların çarpma riski hesaplanarak yapılmıştı. Son sürat çarpacak uçaklarla ilgili bir öngörü tabii ki yapılmamıştı.
• Bu iddia, olayı uzaktan izleyen bir gazetecinin tanıklığına dayanıyor. Bu bilgiyi veren gazeteci olay yerinden yaklaşık üç kilometre uzaktaydı ve o mesafeden bir uçağın pencere detaylarını görebilmesi mümkün değildi.
• Kontrollü olarak çökertilen bir binada patlamalar, aşağıdan yukarıya doğru ve sistemli olarak yapılır. Videolarda gösterilen patlamalar, kuleler çökerken katlar arasına sıkışmış havanın dışarıya doğru yaptığı hareketin sonucuydu.
• Binalara saldırı olacağına dair tehditlerin artması üzerine güvenlik üst seviyeye çıkartılmıştı. 6 Eylül’den itibaren de güvenlik tedbirlerinin normal seviyeye düşürülmesi kararlaştırıldı. Köpeklerin geri çekilmesi bu yüzdendi.
• Araştırmacılar kalıntılardaki tüm parçaları incelediler ve bu yüksek gizlilik içinde yapıldı. Alanın, her isteyen kişinin ziyaretine açılması düşünülemezdi bile.
4 / 5
Terörizmle savaş-İkiz Kuleler!
93 uçuş numaralı uçak hiçbir zaman yere çarpmadı. Uçak, güvenli bir şekilde Cleveland Havaalanı’na indirildi ve yolcular tahliye edildi
Loose Change’in iddiaları:
• Uçağın, düştüğü yer olarak iddia edilen Shanksville’in yakınlarından geçtiğine dair herhangi bir kanıt yok.
• Uçağın açtığı iddia edilen kraterin etrafında uçağa dair bir iz yok. Ayrıca, bölgede yapılan araştırmalarda herhangi bir ceset parçası da bulunmadı.
• Associated Press kaynaklı bir haberde, uçağın Cleveland Havaalanı’na inerken görüldüğü iddia edildi.
Screw Loose Change’in karşı iddiaları:
• Uçak Shanksville yakınında bulundu, ölen yolcuların kimlikleri tespit edildi. Uçağın büyük parçaları da kaza alanına saçılmış olarak bulundu.
• Kraterden 1.500 ceset parçasına ek olarak uçağın motor parçaları da çıkarıldı. Uçağın çarptığı yer yumuşak olduğu için, enkazın büyük kısmı toprağa gömüldü.
• Associated Press, bu haberi yanlış bir duyum üzerine yaptığını anlar anlamaz, haberin yayınını durdurdu. Haberin linki internet sitesinden kaldırılsa bile daha önceden görmüş olanlar bunu kanıt olarak vermeye devam etti.
5 / 5
Terörizmle savaş-İkiz Kuleler!
Diğer iddialar
Loose Change’in iddiaları:
• Uçuş görevlileri ve yolcular nasıl oldu da uçaklardan cep telefonu ile arama yapabildi. O görüşmeler sahte.
• Teröristlerden bazılarının 11 Eylül’den sonra da görüldüğüne ilişkin iddialar var.
• Usama Bin Ladin, saldırıları itiraf ettiği videosunda sağ elini kullanıyordu ve parmağında altın bir yüzük vardı. İslam inancına göre altın yüzük takmak yasaktır ve CIA’in de kayıtlarında yazdığı üzere Bin Laden solaktır.
• 1997’de hazırlanan terör raporunun kapağında Dünya Ticaret Merkezi hedef olarak gösteriliyordu.
• Larry Silverstein, Dünya Ticaret Merkezi’ni 99 yıllığına 3,2 milyar dolara kiraladı. Kuleler, saldırılardan sadece altı hafta önce 3,5 milyar dolar karşılığında sigortalandı. Poliçenin kapsamında terör saldırısı da vardı.
• Usama Bin Ladin, 2001 yılında Dubai’deki bir Amerikan hastanesinde tedavi görmüştü ve burada CIA yetkilileri tarafından ziyaret edilmişti.
Screw Loose Change’in karşı iddiaları:
• Arama yaptıkları telefonlar cep telefonu değil, uçağın telefonlarıydı.
• Yaşadıkları ve çeşitli yerlerde görüldükleri söylenenler teröristler değil isim benzerliği olan kişilerdi. Bugüne kadar 19 teröristten hiçbiri canlı olarak görülmedi, ailelerinden yaşadıklarına dair duyum alınmadı.
• İslam inancına göre sol elle iş yapmak günahtır. Video görüntülerindeki yüzüğün kesin olarak altın olduğunu söylemek mümkün değil. Bin Laden’in diğer fotoğraflarında bu tarz yüzükleri taktığını görmek mümkün.
• 1993 yılındaki saldırılardan sonra, kuleler üst düzey terör hedefleri arasına alınmıştı ve tüm tedbirler, olası bir saldırı düşünülerek gözden geçirilmişti.
• 1993’teki saldırı nedeniyle, sigorta kapsamına terör saldırılarının da alınması şaşılacak bir durum değildi.
• Bu haber, Le Figaro gazetesinde, kaynağı belli olmayan bir duyuma dayandırılarak yayınlandı. Haber hiçbir zaman doğrulanmadı.