Nasıl Barry Keoghan Olunur?
20 Şubat 2024
1 / 8
Nasıl Barry Keoghan Olunur?
Röportaj Ryan D'agostino
Fotoğraf Norman Jean Roy
Moda editörü Bill Mullen
Çeviri Berfin Örs
Ceket ve pantolon Dolce & Gabbana, Square Bang Unico Sapphire saat Hublot, kolye Keoghan'a ait
2 / 8
Nasıl Barry Keoghan Olunur?
Mont, ceket, pantolon Prada, Royal Oak Offshore self-winding chronograph Audemars Piguet
3 / 8
Nasıl Barry Keoghan Olunur?
Gömlek, pantolon ve kravat Alexander McQueen, ayakkabı Valentino Garavani, çorap Calzedonia.
4 / 8
Nasıl Barry Keoghan Olunur?
Ceket, gömlek, pantolon, kravat ve sneakers Louis Vuitton Men's, Square Bang Unico Sapphire saat Hublot.
5 / 8
Nasıl Barry Keoghan Olunur?
PRODÜKSİYON DANELLE MANTHEY/SOMERSAULT PRODUCTIONS SAÇ MAKYAJ CHRISTINE NELLI / DIOR BEAUTY ÜRÜNLERİYLE SET TASARIM MICHAEL STURGEON TERZİ JOSEPH TING
Renwick Caddesi, çıkmaz olması nedeniyle tüm New York'ta en az kullanılan caddelerden biri olmalı; Canal'dan itibaren kapanan, pek fazla trafik, yaya ya da araç görmeyen tek yönlü bir blok. Kör ucunda bir spor salonu var ve orada, renkli pencerelerin ardında; Barry Keoghan, gözlerinde bir neslin acısı ve umuduyla eldivenlerini takmış, salı öğleden sonra tüm gücüyle yumruk atıyor.
Pat! Pat! Pat-pat-pat!
Antrenörü Boss Man ile pedlere vuruyor, her vuruş turunu tamamladığında yerinde sıçrıyor. Sırıtarak bağırıyor:
—Heyoo! İşte İrlandalı burada!
Terli ve bitkin, ringden atlıyor, boks eldivenlerini çözüyor ve ardından burnuna götürüp derin bir nefes alıyor. Eldivenler yeni deri ve ter kokuyor.
—Bu koku bağımlılık yapıyor, değil mi! Kendi ayakkabılarının kokusu gibi.
O, oynadığı bazı filmlerde göründüğünden daha büyük görünüyor: Dunkirk ve The Killing of a Sacred Deer (Kutsal Geyiğin Ölümü) (her ikisi de 2017) ile The Banshees of Inisherin (Inisherin'in Ölüm Perileri) (2022): kalbinizi kırdığı ve bunun karşılığında bir Akademi Ödülü adaylığı elde ettiği film. Bu filmlerde gücü kaslarının şeklinde değil, ince badem şeklindeki gözlerinde ortaya çıkıyor ve herhangi bir İrlandalı'nın iri mavi gözlerinden daha fazla kıvılcım ve parıltı yayıyor. Gözleri, DiCaprio'yu andırıyor, sanki sürekli olarak kısılıp geri kalanlarımızın göremediklerini görmek için dikkatle bakıyorlar.
—Bu gözlerde farklı bir şeyler var, ne demek istediğimi anlıyor musun, diyor bir noktada, onları görebilmem için döndükten sonra.
—Gördün mü? Belki de Doğu Avrupalı bir şeyler, bilemem.
Barry Keoghan'la ilgili her şey farklı. Yaramazlık, delilik veya melankoliyi, belki de hepsini aynı anda göstermek için yüzünün belli belirsiz buruşması. İnsanlarla alay etme şekli. Kendisiyle alay etme şekli. O şey her ne olursa olsun, onda bir şey var belli ki, çünkü insanlar (yönetmenler, diğer aktörler, seyirciler, ödül jürileri) onu seviyor. O, şu anda Batman film serisindeki Joker. Marvel evreninin bir üyesi (Eternals ile). Spielberg ve Hanks tarafından üretilen yeni bir II. Dünya Savaşı mini dizisinde. Ve yazar-yönetmen Emerald Fennell'ın [(Promising Young Woman (Yetenekli Genç Kadın)] yeni filmi Saltburn'de. Bugünlerde her yerde karşımıza çıkıyor ve Barry Keoghan, hepsinde yıldız olarak sinema tarihine geçecek bir performans sergiliyor.
Boks salonunun kapısından çıkıyor, Dublin'den Cincinnati'ye kadar birçok boks salonunun kapısından bin kez çıkmış edasıyla yürümeye başlıyor. Genellikle bu tür şeyler için planlama yapılır ancak birden bana ve Boss Man'e dönüp diyor ki:
—Gidelim mi, dostlar?
Caddelerde bir sokak çocuğu gibi dolaşıyor, aksiyon ararcasına sıcak kaldırımlarda savruluyor, on beş yaşındaki bir çocuğun enerjisini taşıyor. Barry, küçük bir delikanlının veya yaşlı bir adamın adı ama kesinlikle otuz yaşındaki bir adamın değil. Ancak onun adı bu, sevgili annesi Debbie ve babası tarafından, ailesindeki sıkıntılar başlamadan önce ona verilen ad.
Boss Man, Keoghan'ın yanında ona nazikçe göz kulak olan adam, on adım geride yürüyor. Keoghan dolgun göğüslü ve bisepsli, genellikle gülümseyerek konuşuyor, Boss Man'in her zaman öyle olmadığını bildiği neşeli bir özgüveni yansıtıyor. Tam şu anda oyunculuktan bahsediyor. Temelde konuşmaya geldiğimiz şey bu, ancak oyunculuk aynı zamanda onun için bir tür hayatta kalma şekli olduğundan en sevdiği konulardan biri.
—Her zaman içimde biraz vardı. Annem için dans ederdim, Elvis'te. "A Little Less Conversation". Annem o şarkıyı çok severdi. Favori şarkısıydı.
—Yani sen oturma odasında olurdun ve o da plak mı çalardı?
— İşte, hastanede olduğu zamanlardı. Şarkı çalardı, ben ve kardeşim dans ederdik. Yatağının başında olurduk. Annem hep neşeliydi ve her daim bizim iyi olmamızı isterdi. Yüzünde her zaman bir gülümseme olurdu. Sonra hastaneden çıktı, ama sonra tekrar girdi. Birkaç kez böyle oldu.
Barry ve kardeşi Eric, koruyucu ailelerde yaklaşık yedi yıl geçirdiler. Belki bir düzine farklı aile, bir düzine ev. Barry on iki yaşındayken, anneleri aşırı dozdan hayatını kaybetti. Hayatının büyük bir kısmında bağımlılıkla mücadele etmişti. Çocuklar, büyükannelerinin yanına gitmek zorunda kaldılar.
Kaldırımda yürümeye devam ediyor, bu sokaklar hakkında bilgisi yok, rotayı veya varış yerini umursamıyor, içinde büyüdüğü karmaşık durum hakkında konuşuyor.
—Biliyor musun, gurur duyuyorum. Olanlar doğruydu demeyeceğim, ama kesinlikle bana çok fazla malzeme verdi.
6 / 8
Nasıl Barry Keoghan Olunur?
HAYATINIZIN KARMAŞASINI ELE ALABİLİR VE ONUNLA ÇEŞİTLİ ŞEYLER YAPABİLİRSİNİZ. Onun sizi tanımlamasına, sizi güçlendirmesine ya da mahvetmesine izin verebilirsiniz. Başınıza gelen şeyleri düşünebilir (her birimizin başına bir şeyler gelir) ve onu haksızlık, adaletsizlik veya şanssızlık olarak adlandırabilirsiniz, ancak siz nasıl bakıyorsanız öyledir, değil mi? İşte örneğin, Keoghan'ın çocukken başına gelen şey: Anneannesinin Dublin'in sert bir bölgesindeki dairesinde, sevdiği ve kendisini seven annesi, kilitli kapıya vuruyor, kapıyı açması için kendi annesine yalvarıyor ve ağlıyor; anneannesi kızını daireye almayı reddediyor çünkü bu sadece onun bağımlılığının nüksetmesine neden olacak.
—Çocukken neyi benimseyeceğini gerçekten bilemezsin, diyor.
Çocuklar, karşılaştıracak pek fazla şeyleri olmadığından mutsuz zamanlarda mutlu hissedebilirler. Ve Keoghan (KYOH-gan olarak okunur), elbette ki bir çocuk olarak mutluluğu biliyordu. Annesinin ellerinin yumuşaklığını. Elvis'le dans etmeyi. Eric ile uğraşmayı.
—Bir gün kardeşimle New York sokaklarında dolaşıyorduk, ikimiz de büyüktük artık; dolaşırken tuvaletini kullanmak üzere bir restorana girdim. Bundan birkaç yıl önceydi. Ve tuvalette kullandıkları sabun beni, beş-altı yaşlarımdayken annemin bana banyo yaptırdığı ve ardından beni Pocahontas'ı izlemeye TV'nin başucuna getirdiği zamana götürdü. O anı, o kokuyu duyana kadar bende bu anı yoktu. Ben anılara ve hatırlamaya inanırım. Sadece neyi hatırladığınıza dikkat etmeniz gerekir.
Koruyucu aile sistemde geçirdiği yedi yıl mı? Orası bulanık, diyor. Gerçek anılar yok, en azından konuşmak istediği anılar yok. Hikâyesi on beş yaşında tekrar başlıyor, okuldan arkadaşlarıyla Dublin sokaklarında dolaşırken bir dükkânın camında, aktör arandığına dair ilanı fark ettiğinde. Bir filmde olmak! Ücret yaklaşık 120 euro. Telefon numarasını alıyor ve arıyor. Bir adam açıyor (Mark O'Connor, bahsedilen filmin yazarı ve yönetmeni) ve hâlâ finansman sağlamakla uğraştığını söylüyor. Keoghan, bunun ne anlama geldiğini bilmiyor ve ne zaman orada olması gerektiğini soruyor. O'Connor onu geri arayacağını söylüyor. Keoghan, ondan ses çıkmayınca, bir yıldan fazla bir süre boyunca düzenli olarak O'Connor'ı arıyor. Filmi yapma zamanı geldiğinde, Keoghan rolü alıyor.
Onu kendimi hatırlattım, diyor. Bu da hayalinin gerçekleşmesini sağladı. Küçük bir rol olsa da, rol yapmayı sevdiğini fark ediyor bu rolle.
—Fark ettim ki oyunculuk, kendimi kendim dışında bir biçimde ifade etmeme izin veren bir iş, ne demek istediğimi anlıyor musun? Bilinçdışı terapi gibi bir şey, diyor. "Aksiyon" ve "kesiyoruz" arasındaki o elli saniyede veya ne kadarsa, kendinden coşkulu bir kopuş var. Araftasın gibi, eğer doğru kelime buysa, sen ve bu başka kişi arasında. Ama bunu her seferinde yaşamazsın. Eğer her seferinde yaşadığımı söylersem yalan söylemiş olurum. Ama işte kovaladığım şey bu: o elli saniye boyunca kendim olmamak.
Barry yönetmen kovalamacasında metodik ilerledi: Çalışmak istediği yönetmenlerin listelerini tutmaya başladı. Başka rolleri de kovaladı, iyi performanslar sergiledi, bunların birçoğu normal dünyaya girmeye çalışan yaramaz uyumsuzların çeşitlendirmeleriydi. Calm with Horses adlı sıradan, küçük bir İrlanda filminde, ebeveynliği bir suç ailesinde arayacak kadar umutsuz olan yetim çocuk Dympna. The Killing of a Sacred Deer'da, ölü bir babası ve aklını yitirmiş bir annesi (Alicia Silverstone) olan sorunlu genç ve bunun acısını Colin Farrell ve Nicole Kidman'dan çıkaran Martin. Dunkirk'te George (Christopher Nolan da listesindeydi). The Banshees of Inisherin'de, köyün sorunlu delisi Dominic (Martin McDonagh da listesindeydi).
Joker'e gelince, işte onun hikâyesi komik. Barry yeni Batman filminde Riddler rolü için bir açık olabileceğini duydu. Hiç kimse ondan seçmelere katılmasını istemedi; hiç kimse onu bir kayıt göndermeye teşvik etmedi. Ama o gönderdi. Bir kostüm dükkânından on dolara baston ve şapka aldı. Hiç konuşmadan bir kapıdan geçtiği ve koridorda yürüdüğü bir sahneyi senaryolaştırdı. Sırtında mükemmel bir X oluşturacak şekilde pantolon askıları taktı. Müzik. Yavaş çekim. Ürkütücü ama komik. Metodik.
—Uydurdum. Kubrick tarzında yapmak istedim: Simetrik, sırttaki X, kare kapı çerçevesi, her şey kare. Biraz hava katmak, havalı ve sempatik görünmek istedim. Kendi fikrimi sunduğum bir video çektim. Sonra dedim ki, bunu göndereceğim!
Gönderdi ve rolü aldı. Ama istediği rolü değil. Riddler rolü parlak bir aktör olan Paul Dano'ya gitti. Keoghan ise diğer rolü aldı: Joker. Cesar Romero-Jack Nicholson-Heath Ledger-Joaquin Phoenix rolü. Şimdi de Barry Keoghan rolü. Şu ana kadar sadece kısaca 2022 filmi The Batman'de ve Robert Pattinson ile, silinmiş, ürkütücü bir sahnede YouTube'da görünse de, geri dönecek.
Marvel evrenine katılmasına gelecek olursak o da bir tweet ile başladı: "@TheRealStanLee Stan Lee, Lütfen beni bir süper kahraman yap :)." 2013'te bir gün, o zamanlar en büyük rolü telefon numarasını görüp aradığı filmdeki rolken bu tweet'i attı. 2019'da ise Eternals'taki Druig rolünü aldıktan sonra tweet'ini şunu ekleyerek tekrar paylaştı: "2013... İnancın gücü." İki emoji eklemişti: Bir kalp ve bir kurt. Çünkü Keoghan, kurt yavrusu anlamına gelir.
7 / 8
Nasıl Barry Keoghan Olunur?
KEOGHAN, AZİMLİ BİRİ. ÖZGEÇMİŞİNDE ZATEN OSCAR KALİTESİNDE İŞLER VARKEN KENDİLİĞİNDEN DENEME KASETLERİ GÖNDERİYOR. Hatta İrlanda'dayken, öğretmenler ona oyunculuk için üniversiteye gitmesini önerdiğinde, içgüdüsü ona üniversitenin gitmesi gereken son yer olduğunu söylemiş.
—Dedim ki, oyunculuk için üniversiteye gitmek istemiyorum. Herkesin sahip olduğu bir proje sesi ya da dik oturup repliğimi belirli bir şekilde, belirli bir diksiyonla söylemeyi istemiyorum. Biraz farklı oluşum hoşuma gidiyor. Mırıldanmam hoşuma gidiyor.
Neyse ki, yöntemi şu ana kadar işe yaradı. Kısmeti ve tezahürleri, doğal ile doğaüstü arasındaki ince çizgiyi işaret ederek Barry Keoghan'ın yapımındaki kendi rolünü küçümsüyor. Bir film için kostüm seçerken yaşadığı bir hikâyeyi anlatıyor. Takı seçmek için malzeme masasına gitmiş. Etrafa bakınmış, bir bilezik görmüş; bileziği almış, çevirmiş ve üzerinde bir oyma görmüş. Donmuş kalmış. Stiliste, ne bu oyma, demiş. Stilist, "Bilmiyoruz. Açık artırmadan satın aldık," demiş.
—Dedim ki, Bu annemin adı. Debbie. Çılgınca, değil mi? Bu bir işaret. Gerçekten de bir işaret! Sadece o gün bile... Bu yüzden onu sakladım. Bilezik nerede, dediler. Ben de, o bende kalıyor, dedim.
Bir keresinde Los Angeles'ta bir medyuma gitti. Medyumun ismi, annesiyle iletişim kurabileceğini düşünen bir arkadaşı tarafından Keoghan'a iletilmişti. Medyum, kalın bir kitaptan bir sayfa seçmesini söyledi. Keoghan 72'yi seçti. Medyum, bu sayfanın annesinin doğduğu yıl olduğunu bildi. Bu hikâyeyi anlatırken kendisiyle gurur duyuyor.
—Bu bilgi internette yoktu ama bildi. Vay be, dedim! Yani nasıl bunu bilebilir?
Bunlara inanmak ona huzur veriyor. Banyodaki sabun, bilezik, inancın gücü. Hepsi iyi, ama aynı zamanda Keoghan, karmaşık bir erken çocukluktan kurallar ve hedeflerle çıktı. Çocukların düzen istediğini söylerler ve o, hayatında çok az bulunan düzeni kendisi yarattı. Büyük hedefler, yönetmen listeleri gibi. Bir ara Steven Spielberg'ün Ready Player One filminin başrolü için seçmelere girdi. Alamadı, ama bugün hâlâ onun hakkında konuştuğunda, "Ben ve Steven, birlikte çalışacağız," diyor ve siz ona inanıyorsunuz. Bir gün İrlanda'daki bir gece şovunda, üç Oscar heykelini sunucunun masasına koymak için bir gün döneceğini öngörmüştü.
Ve küçük kuralları var, mesela: Fotoğraf çekiminden önceki gece pizza yeme. Bu, röportaj için benim önerimdi: etrafta dolaş, biraz pizza ye. Hayır, hayır, diyor Keoghan. Çekimden önce olmaz. Vücudunun ve yüzünün iyi görünmesini istiyor. Her zaman birkaç adım geride Keoghan'ı formda tutmaya yardımcı olan Boss Man var (Boss Man'ın gerçek adı, imkânsız bir şekilde, Michael Bossman).
Keoghan her zaman DEHB'si (dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu) olduğundan şüpheleniyordu, ancak üç yıl önce gerçekten teşhis kondu ve şimdi bunun için ilaç kullanıyor. Bu, canlı zihnini biraz kontrol altına alarak daha etkili bir şekilde kullanabilmesi için başka bir yol.
—Bu, yetişkinlerde tanınması ve hakkında konuşulması gereken bir şey, diyor. Ve ilaçla fark gece ve gündüz gibi. Zihnim eskiden sıkışık trafik gibi deli dolu olurdu. İlaçla ise: Bir araba geçiyor, sonra başka bir araba geçiyor.
Tabii ki kaos her zaman yüzeyin hemen altında. Bu, onun cephaneliği.
—Ben sürekli mutlu olmak isteyenlerden değilim, çünkü o zaman mutluluğun tadına varamazsın. Ben her şeyi hissetmek istiyorum.
O konuşurken, oynamayı seçtiği karakterlere zihnimde göz gezdiriyorum.
—Konuşurken düşünmeye çalışıyorum, güçlü bir anne karakteriyle oynadığın bir rol var mı diye.
—Hmm. Aslında… hayır. Ama düşündürdün beni şimdi. Bazı baba figürleri var, iyi kötü.
Tekrar duraklıyor, aşağı bakıyor. Sonra kısa, yüksek bir kahkaha patlatıyor.
—Kimse benim annem veya babam olmak istemiyor. Filmde bile! Tamam, hadi toparlayalım!
8 / 8
Nasıl Barry Keoghan Olunur?
OĞLU BRANDO KEOGHAN BİR YIL ÖNCE DOĞDU. BARRY DOĞUM ODASINDAYDI. Bu durum için önceden hazırladığı bir şarkı vardı: İskoç şarkıcı Gerry Cinnamon'ın "Canter" adlı şarkısı.
—Şarkının sözleri şöyle: "Bu, geri kalan hayatının başlangıcı". O sözler, tam o doğduğu anda geldi. Hoparlörü kurmuştum. Ve duygusal bir an oldu. Bu, hepimizin hayatın keskin dönemlerinde yaşadığı "o" anlardan biri. Ve şimdi her seferinde o şarkıyı çaldığımda, ameliyathanenin kokusunu alabiliyorum. Eldivenlerin soğukluğu, bana giydirilen önlük. Beni doğrudan oraya götürüyor. Çok gergindim. Çünkü lanet kordonun nasıl kesileceğini filan bilmiyordum. "Bu kesilmiyor, bana yardım edebilir misiniz?" diye bağırdım. Korkuyordum, bacağını keserim diye! Lastik gibi bir şeydi. Benim için yeniydi! Orada insan vücudunun nasıl çalıştığını görüyorsunuz. Ve onun annesinin yanına getirildiği an, o benim favori anlarımdan biriydi, ikisinin yüzü birbirine dokunuyordu.
Çocuk gibi, uzanıp ağacın dalından bir yaprak koparıyor ve gülüyor.
—O küçük, arsız bir herif. Yarın göreceğim oğlumu.
Çocuk, Marlon'un adını taşıyor. Keoghan çalışırken o annesiyle birlikte.
—O inanılmaz bir anne. Annelik içgüdüsü var. Brando ona takıntılı. Eşim daha önce hiç ebeveynlik yapmamıştı ama içgüdüsel olarak biliyor, ben de ondan öğreniyorum.
Barry annelerinin öldüğünü teyzesi ve kuzeniyle birlikte onu ve Eric'i de büyüten anneannesinden öğrenmişti. Ondan önce, iki çocuk annelerini ya hastanede ya da bir cumartesi günü görürlerdi. On üç koruyucu aile evinde birlikte yaşadığı babalardan hiçbirini hatırlamadığını söylüyor. Hiçbiri. Ve işte şimdi kendisi de baba oldu.
—Benim için babalığı çocukluğumdaki bir şeye dayandırmak zor, değil mi? Keşfetmeye açığım. Genellikle hepimizin baba figürünün ve baba nasihatlerinin dayandığı biri vardır. Ama benim için, kendi babama saygısızlık etmeye çalışmıyorum ama, öyle bir şey yoktu. Ama dürüstçe, baba figürüm anneannemdi diyebilirim. Beni o büyüttü. Her şeye karşı harika bir tutumu vardı. O benim hem babam hem annemdi.
—BENİM EN BÜYÜK KORKUM, doğruca söyleyeceğim ki: terk edilmek. Terk edilme korkusu benim içimde o kadar derinlere işlemiş ki, bununla baş etmeliyim, çünkü şimdi başka sorumluluklarım var. Bu, çok zaman ve çaba harcamam gereken bir şey. Ama bunu seviyorum. Kendimi, güçlerimi keşfetmeyi seviyorum. Olan oldu ve bu kimsenin suçu değil. Ebeveynlerimin suçu değil. Sadece oldu. Şimdi bir yetişkin ve bir baba olarak anlıyorum ki, böyle şeyler olabilir. Hiç kimseye kin gütmüyorum. Kızgın değilim. Ebeveynlerim gençti ve bunlar yaşandı. Yaşadıklarım, kendimi tanımlamam için bana tüm araçları ve zorlukları verdi. Ve hâlâ, olmak istediğim yerde değilim. Asla başardım hissine kapıldığım bir yerde olmak istemem.
O doğduğunda, ona insanın ruhunu görebilecek gözler ve insanı ağlatabilecek türden bir gülüş verildi ve o da bu olağanüstü yeteneklerle hızla zamansız bir oyuncu haline geliyor. Ve ona en zor anılardan kaçma şansı tanıyan da oyunculuk oldu. Bu hediye, onu çoğu insandan farklı kılıyor.
Ancak onun diğer yanları, bazen terk edilmiş veya unutulmuş hisseden yanları, özgüveni ve mutluluğu göstermesine izin veren yanları, katlandığı şeylerden dolayı daha güçlü hisseden yanları ve hâlâ korkan yanları da aslında bizden o kadar farklı değil.
Barry, New York'taki oteline dönüyor, lobide ayakta duruyor. Resepsiyonist kadın gülümseyerek yaklaşıyor. Ona iyi haberleri olduğunu söylüyor: Bileziğini bulmuşlar. Üzerinde "DEBBIE" yazan bilezik.
—Çamaşırlarla gitmiş, diyor kadın, rahatlamış bir şekilde gülerken.
Keoghan, Boss Man'e dönüp gülümsüyor.
—Annem, diyor.
Boss Man gülümsüyor ve saate bakıyor. Keoghan biraz sonra havaalanına gitmeli. Gece boyu Londra'ya uçacak. Oğlunu görmeye gidiyor.