Küresel iklim değişikliğinden yola çıkan Evgeny Kazantsev adlı sanatçı etkileyici çalışmalara imza atıyor. Kazantsev, küresel iklimin öngörülen sonuçlarını bu fotoğralarla adeta canlandırıyor. Alışılmadık doğa olayına bazen çıkan hortumlar neden olabiliyor. Hava sıcaklığı, nem oranı ve rüzgar hızında büyük değişimler nedeniyle meydana gelen hortumlar, tıpkı bir elektrikli süpürge gibi yerde ne varsa topluyor ve uzaklara taşıyabiliyor. Tüm karlar eriyince.. Sular olmayınca Venedik... Büyük kuş göçleri Taşan denizler kocaman çölleri sular altında bırakacak.. Alan Weisman, 2005 yılında Discover dergisinde yayınladığı ve yılın en iyi bilim yazılarından biri seçilen 'Earth Without People' da New York başta olmak üzere genel olarak gezegenin insan yok olduğunda ne gibi aşamalardan geçeceğini anlatıyor. Aynı yazarın temmuz 2007'de yayınladığı world without us isimli kitabı bu konu üzerinde daha fazla kafa yoruyor. 2. gün : elektrik kesintisinin ardından, manhattan daki gelişmiş metro ağının sular altında kalmasını önleyen pompalar devre dışı kalacak. metro tünelleri sular altında kalmaya başlayacak 1. hafta : acil durumlarda nükleer reaktörlerdeki soğutma sistemini çalıştıran jeneratörlerin yakıtları tükenecek. nükleer santrallerde yangınlar çıkacak, patlamalar olacak. 1. yıl : dünya çapında, kentlerin bulunduğu yerlerde bir zamanlar doğal olarak yaşayan hayvanlar sokaklarda gezmeye, binaları sığınak olarak kullanmaya başlayacaklar 3. yıl : soğuk bölgelerdeki su boruları içlerindeki suların donmasayla çatlayacak. bu durum, binaların duvarlarının da ayrılmasına neden olabilecek. insanlarla birlikte yaşayan hamamböcekleri ve küçük kemirgenler gibi canlılar, besinlerin tükenmesi nedeniyle ve ısıtma olmadığı için soğuktan etkilenerek bir kaç kış içinde tükenecekler. cadde ve sokaklarda, binalarda çatlayan asfalt ve betonun aralarında otlar ve ağaçlar bitmeye başlayacak. hava kirliliği ortadan kalktığı için binaların yüzeyleri likenlerle kaplanmaya başlayacak. 5. yıl : büyük kentlerin çoğu, giderek biriken kurumuş yaprakların yıldırımların etkisiyle tutuşması sonucunda yangınlara teslim olacak. ahşap binalardan geriye pek bir şey kalmazken, betonerme binalar, her ne kadar hasar görselerde ayakta kalabilecekler. 10. yıl : çatıları sağlam olmayan binaların çatılarından sızan sular binaların içlerinde çürümelere ve ahşap binaların çatılarının çökmesine neden olacak. ısıtma sistemleri artık çalışmayan binaların çatı ve duvarları, sızan suların sürekli donması ve erimesi nedeniyle çatlamaya ve dağılmaya başlayacak. 20. yıl : çoktan sular altında kalmış olan metro hattındaki trenler ve tünelleri çökmekten koruyan metal sütunlar ve kolonlar paslanmaya başlayacak ve tüneller çökecek. caddeler, derelere dönüşmeye başlayacak. 100. yıl : hemen hemen bütün binaların çatıları çökmüş olacak ve bu onların çöküşünü hızlandıracak. büyük depremler, belki de bazı kentleri yerle bir edecek. 300. yıl : asma köprüler bakımsızlıktan ve paslanmadan çökecek. ancak kemerli köprüler daha yüzlerce yıl ayakta kalabilecek. 500. yıl : ılıman ve sulak bölgelerde ormanlar kentlerin yıkıntılarının üzerini büyük oranda kaplamış olacak. tarlalar da doğalk bitki örtülerine kavuşakcaklar. insan yapımı bir çok malzeme, özellikle plastik olanlar hala ortalıkta olacak. 5000. yıl : atom bombalarının içerdiği nükleer başlıkların içindeki radyoaktifmadde, aşınan başlıklardan dışarı sızmaya başlayacak ve plütonyum-239, çevredeki bir çok canlı için tehdit oluşturacak. 15000. yıl : buzul çağı başlamış olacak ve orta enlemlere kadar inen buzullar şehirlerde ayakta kalan binaları yerle bir edecek. 35000. yıl : 20. yüzyılda kurşunlu benzin kullanımı sonrasında ortaya çıkan kurşunun topraktaki derişimi normal düzeye inecek. 100.000 yıl : atmosferdeki karbon dioksit oranı, endüstrileşmeden önceki düzeye inecek (bu daha fazla sürebilir) 50.000 yıl : atom bombalarından çevreye yayılan plütonyumun yaydığı radyason doğal düzeye inecek. 1.000.000. yıl : plastiklerin bir çoğu hala bozulmadan kalmış olabilir. kimse bunların ne kadar dayanabileceğini tam olarak bilmiyor. 10.000.000. yıl : insan yapımı bir çok nesne toprağa karışırken, bronzdan yapılan heykeller çok da fazla bozulmadan insan ırkının yadigarı olarak kalıyor.