Erkek modasının gelmiş geçmiş en kötü 10 trendi

Erkek modasının da yaptığı birçok hata var. Geri gelmesini istemediğimiz o geçmiş trendleri, insanlığa ders olması için sıraladık! İşte neden bir daha bol paça pantolonlar giyilmeyeceğinin ya da hayvan desenlerine dönülmeyeceğinin kanıtları:

Cumartesi Gecesi Ateşi’ni biliyorsanız John Travolta’nın da nasıl bir dans ilahı olduğunu bilirsiniz. Pastel renklerde seçilmiş sıradan bir ceket ve pantolon ikilisi 80’lerin başında çok da iş yapmadı ama sonrasında tüm dünyaya yayıldı. Neyse ki geçmişte kaldı.

Bu oldukça pis ve pasaklı görünen trendin mimarı olarak ‘I Hate Myself And I Want To Die’ (kendimden nefret ediyorum ve ölmek istiyorum) diyen 90’lı yılların en beğenilenlerinden Kurt Cobain’i gösterebiliriz. Renklerin geri planda kaldığı trendin ilk şartı jean-tişört ikilisini giymek ve pasaklı görünmekti. Buna eşdeğer olarak gençlik yaşlarında olan bir erkek çocuğun odasını gösterebiliriz.

1700’lü yıllarda sosyetenin kullandığı dev peruklar sonradan kendilerini ‘makarna’ olarak tanıtan androjen erkeklere mahsus olmaya başladı. İsme bakarsak İtalyanları suçlayabiliriz. Amerika ve Avrupa’da yayılan bu trend neyse ki başka kıtalara yayılmadı. Peruk trendinin asıl olarak çıkış nedeninin ise kirli saçları örtmek olduğu söyleniyor.

Jazz sanatçısı Cab Calloway’in tarif ederken abartılı dediği bu takımlar oldukça bol kesimli ceketler, devasa yakalar ve yüksek belli pantolonlardan oluşuyor. 1930’ların favorisi olan bu trend New York’un harlem bölgesinden çıktı ve neyse ki çok geçmeden eridi gitti.

Bir trendden daha çok zorunluluk olan silindir şapka özellikle İngiltere’nin katı sisteminde öne çıktı. 18’inci yüzyılın başından 1900’lerin ortalarına kadar görülen bu şapkalar aynı zamanda sosyal sınıfın üst tabakasını da simgeledi.

19’ucu yüzyılın ortalarında çıktıklarından beri ara ara gidip gelen İspanyol paçalar hiçbir zaman 70’lerde olduğu kadar etkili olmadılar. Adını İspanyollardan alsa da İngiliz modasının eseri olan bu model hippilerin favori parçası oldu ve tye-dye tişörtlerle çok kullanıldı.

Modanın adeta insanla dalga geçtiğine inanmamak bazen güç oluyor! Bunun en büyük kanıtı da 1600’lü yıllarda erkekleri etkisi altına alan fırfırlı yakalar… Boyun tutulmasına neden olduğunu düşündüğümüz bu aksesuar trendi William Shakespeare’den , 14’üncü Louis’ye kadar birçok ismi de bu şekilde tablolara geçirdi.

80’li ve 90’lı yıllar moda açısından oldukça kötüydü. Ama onu daha da kötü yapan bir şey varsa o da enseyi sıcak tutmak istercesine uzanan kuyruklu saç modelleriydi. Şimdiye kadar en kötü kısa saç modeli olarak kabul edebileceğimiz bu saçları en dayanılmaz trendlerden biri olarak kabul edebiliriz.

Bırakın eşofmanlar spor anlarında kalsın! 80’li yıllarda özellikle uzun altın zincirlerle kombinlenerek kullanılan eşofmanlar, belki de en kötü dönemini o zaman yaşadı.