Kültür

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

08 Ekim 2012

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

1 / 11

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

Fenerbahçe'de gözler, kadro dışı kaldıktan sonra sözleşmesi karşılıklı olarak feshedilen Alex de Souza'nın yaptığı basın toplantısına çevrildi.

Alex'in konuşmalarından kısa başlıklar

Sizlerle beraber geçirdiğim süre için sizlere kalbimin en derin yerinden teşekkür ediyorum. İlk geldiğim günden itibaren bana olan davranışları nedeniyle F.Bahçe taraftarına da çok teşekkür ediyorum.

Pazartesi günü sözleşmesi feshettikten sonra taraftarın gösterdiği reaksiyonu ben rüyamda dahi göremezdim. 35 yaşına bastım geçen ay, çocukken bile bu hafta ağladığım kadar ağlamadım. Hayatım boyuncu bu kadar duygulu bir hafta geçirmedim. En içten dileklerim bunlar; F.Bahçe taraftarının bundan sonraki süreçte çok mutlu olmasını istiyorum çünkü bana çok iyi davrandılar. Bu sürecin nasıl geliştiğini size anlatacağım ama ondan önce bana çok destek olan Samet Güzel'e teşekkür etmek istiyorum.

Geçen hafta havaalanından bugünkü istifasına kadar çok zor bir süreç yaşadığını biliyorum. Sonuçta onun yaşındaki biri için bu hiç kolay değil. Ben onu Fenerbahçe forması ile imza almak isteyen bir çocukken tanıdım. Basın toplantısı için iki önemli maçın geçmesini bekledim. Çok şükür lehimize bitti bu maçlar ve onun için bugünü seçtim bu açıklama için.

Kulübün toplantısında ne söyleyeceği beni endişelendirmiyor çünkü ben kendi sorunlarımı Aykut hoca ve başkanla konuştum ve öyle ya da böyle bunları çözdük. F.Bahçe'de başarılı bir dönem geçirdiğimi ve takıma faydalı olduğumu düşünüyorum.

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

2 / 11

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

BU KONUNUN 5 AYAĞI VAR
Bu konu hakkında çok düşündüm. Bu konunun 5 ayağı vardı; kendim, Aykut Kocaman, Ali Yıldırım, başkan ve basın. Başınıza eğer bir şeyler geliyorsa mutlaka bunun içinde sizin de sorumluluğunuz da vardır. Bu nedenle kendimden başlayacağım konuşmaya. En büyük hatam kulübü bazı anlarda yaralayacak davranışlarda bulunmamdır. Twitter'ı yanlış bir şekilde kullandım. Bazı insanlara SMS'ler gönderdim. Belki göndermesem daha iyiydi. Mesajın içeriğinde hata yoktu ama gönderdiğim kişilere göndermeseydim, bende kalsaydı daha iyiydi.

Ali Yıldırım ile TFF'ye gönderilen bir evrak nedeniyle tartışmamız oldu, bunu yapmamalıydım. Bundan dolayı opara için oynuyor gibi suçlamalara maruz kaldım. Bizler için çok önemli değil ama düşük maaşla çalışanlar için bunlar çok önemli. zamanında bu belgeyi imzalasaydım daha iyi olabilirdi. Para düşkünü biri olsaydım takımdan ayrı çalışırdım ve maaşımı mayısa kadar tıkır tıkır alırdım. ama bence insanlar hak ettiği parayı almalı. Bunlar benim hatalarım.

KOCAMAN İLE İLK TARTIŞMAMIZ
Aykut Kocaman'ı yönetici ve teknik direktör olarak ikiye bölmek istiyorum. Çünkü ilk tanışmamız sportif direktörken olmuştu.

Aragones ile son maçımızda Trabzonspor maçını kazansaydık 7 Temmuz'a kadar tatilde olacaktık. Aragones gitti ve Kocaman geldi. Dönüş tarihinin değiştiği bilgisi bana ulaştı. 20-22 haziran civarlarında Samet beni aradı ve dönüş tarihinin bir hafta öne alındığını söyledi ama ben programımı 7'sine göre ayarladığımı ve dönemeyeceğimi söyledim. 7 Temmuz'da döndüğümde Daum'un odasın gittim ve kendisinden özür diledim. Daum da sorun olmadığını ve bu kararın kendisinden önce verildiğini söyledi ve beni Kocaman'ın yanına gönderdi tanışmam için. Aykut Kocaman bana 'sen kaptansın, herkesten önce senin gelmen gerekirdi' dedi. Ben de kendisine haklı olduğunu söyledim ve yılın 12 ayının 11 ayını burada geçirdiğimi, bana verilen ilk program olan 7 Temmuz'da dönmek zorunda olduğumu söyledim. Yönetici olarak o 1 sene içerisinde çok az kontağımız oldu.

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

3 / 11

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

Aykut Kocaman teknik direktör olduğunda ise problemlerimiz başladı. Ondan sonra kendisiyle futbol üzerine birçok kez görüştük. Bu kararlarının hiçbirisine katılmadığımı söyledim ama hepsini de kabul ettim. Onunla futbol görüşlerimiz farklıydı.

Benim görüşüme göre bir futbol takımı sürekli gelişmek zorundadır. Bu da antrenmanla alakalıdır. Bir oyuncu 3 sene boyunca aynı performansla oynuyorsa ya da geriliyorsa sorun vardır dedim. O da burasının Türkiye olduğunu ve antrenmanların gelişmek zorunda olmadığını söyledi. Özellikle takımın gol attığı zamanlarda hocanın sevince katılmaması benim kafamda soru işaretlerine neden oldu. Teknik direktörün atılan goller karşısında sakinliğini koruması benim kafama girmedi açıkçası. Birçok insan bunun Aykut hocanın tarzı olduğunu söylüyordu. Özellikle Gökhan Gönül'ün golünden sonra sevince ortak olmasına sevindim. Bu bana bir şeylerin değişebileceğini gösterdi. Sonra hocanın sözleşmesini 3 sene uzattılar. Bu da demek oluyor ki hocaya güveniyorlar. Ve sözleşmesini uzattıktan sonra artık kulübün futbola bakışı açısında bir takım değişiklikler yapacağını söyle ama benim gördüğüm kadarıyla bir değişiklik olmadı. Fenerbahçe'de oynadığım süre içerisinde benim en çok üzüldüğüm maç geçen seneki son G.Saray maçıydı. Kazanmak kaybetmek oyunun bir parçası. Oynamak ya da yedek kalmak da hocanın tercihi. Bu maçtan önce sol ayağımdaki, bir problem yüzünden Trabzonspor maçında oynayamadım. Takım çok iyi oynadı ve ilk idmanda Aykut hocanın odasına gittim ve takım çok iyiydi tebrik ederim dedim. Ona G.Saray maçında oynamak istememe rağmen büyük ihtimalle oynayamayacağımı söyledim Bütün oyuncuların duymak isteyeceği söyledi bana ve 'Daha erken, maç saatine kadar seni bekleyeceğim' dedi. Sağlık ekibiyle program yaptık ve tedaviye Samandıra'da devam ettim. Perşembe günü doktor Ertuğrul ayağıma anestezi uygulamak istedi ama ben bunu kabul etmedik. Çünkü antrenmandan ayağımın nasıl tepki vereceğini görmek istiyordum. Antrenmandan sonra hocanın odasına gittim. Ali Yıldırım ve Hasan da vardır. Çok mutluyum ayağımda ağrı yoktu. o da abana teşekkür etti. Maç günü bana maç için stratejisi gereği ben, oynatmayacağını ve 70. dakika civarı oyuna alacağını söyledi. Ben de ona umarım yanılırsın, 70'e kalmadan maçı koparırız ve beni oyuna almana gerek kalmaz dedim. Sonra Bursaspor maçına gittik. Kulüp zor şartlar altındaydı.

Kendisine önümü görebilmem için bir ödeme planı istedim. Çünkü burada ve Brezilya'da ailem var. Benim elime bakan birçok insan var. Türkiye Kupası finalinden önce takım kaptanları olarak bir araya geldik. Ben, Aykut hoca, Ertuğrul Sağlam ve Ömer Erdoğan bir araya geldik. Ömer bana oynayabilecek misin, 3 gün önce oynayamayacak durumdaydın diye sordu. Ben de her zaman oynamak için hazırım, tamamen hocanın tasarrufu diye cevap verdim. Kupadan sonra tatile gittik, tatilden döndükten sonra Samet'le buluştum ve Samet'i biraz endişeli gördüm. Samet bana Ali Yıldırım'ın kendisine 'G.Saray maçında oynamaya hazırdım' diyerek Aykut hocayı basının önüne attığını söylediğini belirtti. Hiçbir şekilde kimseyi basının önüne atmadım. Bana sorulan soruyu cevapladım sadece. Ve Ali Yıldırım'ın "alacağı yoktur" kağıdını imzalamadığım için Ali Yıldırım'ın bana çok kızgın olduğunu söyledi Samet. Taraftar onu çok seviyor ama onla ilgili karar almak için en ufak hatasını bekleyeceğim demiş. Bu dediklerine değil ama yüzüme değil de arkamdan bana mesaj yollamasına üzüldüm.

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

4 / 11

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

EN ÇOK ÜZÜLDÜĞÜM MAÇ...
Fenerbahçe'de oynadığım süre içerisinde benim en çok üzüldüğüm maç geçen seneki son G.Saray maçıydı. Kazanmak kaybetmek oyunun bir parçası. Oynamak ya da yedek kalmak da hocanın tercihi. Bu maçtan önce sol ayağımdaki, bir problem yüzünden Trabzonspor maçında oynayamadım. Takım çok iyi oynadı ve ilk idmanda Aykut hocanın odasına gittim ve takım çok iyiydi tebrik ederim dedim. Ona G.Saray maçında oynamak istememe rağmen büyük ihtimalle oynayamayacağımı söyledim Bütün oyuncuların duymak isteyeceği söyledi bana ve 'Daha erken, maç saatine kadar seni bekleyeceğim' dedi. Sağlık ekibiyle program yaptık ve tedaviye Samandıra'da devam ettim. Perşembe günü doktor Ertuğrul ayağıma anestezi uygulamak istedi ama ben bunu kabul etmedik. Çünkü antrenmandan ayağımın nasıl tepki vereceğini görmek istiyordum. Antrenmandan sonra hocanın odasına gittim. Ali Yıldırım ve Hasan da vardır. Çok mutluyum ayağımda ağrı yoktu. o da abana teşekkür etti. Maç günü bana maç için stratejisi gereği ben, oynatmayacağını ve 70. dakika civarı oyuna alacağını söyledi. Ben de ona umarım yanılırsın, 70'e kalmadan maçı koparırız ve beni oyuna almana gerek kalmaz dedim. Sonra Bursaspor maçına gittik. Kulüp zor şartlar altındaydı.

Kendisine önümü görebilmem için bir ödeme planı istedim. Çünkü burada ve Brezilya'da ailem var. Benim elime bakan birçok insan var. Türkiye Kupası finalinden önce takım kaptanları olarak bir araya geldik. Ben, Aykut hoca, Ertuğrul Sağlam ve Ömer Erdoğan bir araya geldik. Ömer bana oynayabilecek misin, 3 gün önce oynayamayacak durumdaydın diye sordu. Ben de her zaman oynamak için hazırım, tamamen hocanın tasarrufu diye cevap verdim. Kupadan sonra tatile gittik, tatilden döndükten sonra Samet'le buluştum ve Samet'i biraz endişeli gördüm. Samet bana Ali Yıldırım'ın kendisine 'G.Saray maçında oynamaya hazırdım' diyerek Aykut hocayı basının önüne attığını söylediğini belirtti. Hiçbir şekilde kimseyi basının önüne atmadım. Bana sorulan soruyu cevapladım sadece. Ve Ali Yıldırım'ın "alacağı yoktur" kağıdını imzalamadığım için Ali Yıldırım'ın bana çok kızgın olduğunu söyledi Samet. Taraftar onu çok seviyor ama onla ilgili karar almak için en ufak hatasını bekleyeceğim demiş. Bu dediklerine değil ama yüzüme değil de arkamdan bana mesaj yollamasına üzüldüm.

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

5 / 11

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

BAŞKANLA İYİ KÖTÜ GÜNLERİMİZ OLDU
Başkanla bazen çok iyi bazen çok kötü ilişkilerimiz oldu. Ama her zaman açık ve direkt olarak birbirimizin gözünün içine bakara konuştuk. Kimse kimsenin arkasından mesaj göndermedi. Protesto edilirken başkanın beni alkışlaması çok önemliydi benim için. 2011'de sözleşmemi Murat Özaydınlı ile birlikte uzattık. Birçok detay konuştuk ama bir türlü anlaşamıyorduk. Başkan odaya girdi ve bu işin çok uzadığını söyleyerek yarım saat içinde sözleşme işini halletti. Bunlar başkanla benim yaşadığım çok olumlu anlardan biriydi. Aykut hoca işe başladığında Young Boys maçıyla başlayan sıkıntılı bir döneme girdik. Young Boys maçından sonra başkan bana yarın sabahtan itibaren takımla ilişkini kes dedi. Başkan bana Young Boys'a yenilmek için benim takımda olmama gerek olmadığını söyledi. Samandıra'ya gidip eşyalarımız topladım. O esnada Aykut Kocaman beni çağırdı. O gün kulüpte kalmamı sağlayan kişi Aykut Kocaman'dı. Ona ıo gün için teşekkür ediyorum. Sabırlı ve sakin olmamı istedi benden, bende kendisine sakin olamayacağımı çünkü bir iki saat önce başkan tarafından kovulduğumu söyledim.

Antrenmandayken haber geldi ve başkan beni stada çağırdı. Bana sabah konuştuklarımızı unutmamı ve bir şekilde yanlış şeyler söylendiğini belirtti. Bu da ilişkimizin çok negatif taraflarından biriydi. am beni motive etmek için çaba sarf etti. Her zaman kendimi işe verdim ama o sezon her şeyi maksimum düzeyde yaptım. Aileme ayıracağım zamanı kulübüme harcadım ve ödül olarak gol krallığı ve şampiyonluk geldi. Ama aynı gün içinde kovulup vazgeçilmesi olayı çok zor bir şeydi. Başkan için geçen sene çok zordu. Hapse girdi ve çıktıktan sonra takımın başına geçti. G.Antepspor maçından sonra başkanla görüşmeye çağrıldım ve başkan benim hakkımda düşüncelerini söyledi. Twitter hakkında söylediklerine katıldım. Bir dergiye verdiğim röportaj hakkında konuştu. o konuda da kendisine katıldım. Zico'dan sonra kulübün Avrupa'ya olan ilgisinin azaldığını söylemiştim. Buna tepkisini dile getirdi. Ben de ona röportajdaki sözlerimi tekrarladım ve Aragones dönemi kötüydü ama ondan sonra Avrupa hedeflerinin küçüldüğünü söyledim. sonra bana kulüp için siyasetten bahsetti.

Ben ona futbol hakkında konuşmak istediğimi söyledim. O da bana futbol hakkında konuşacağı makamın Aykut hoca olduğunu söyledi. Ben de Aykut hocayla hiçbir şey konuşamadığımı söyledim. Maçı kadınlar izliyordu ve bu nedenle tereddütteydim maça gidip gitmeme konusunda. Gitmeye karar verdim ve küçük kızımla maça gittim. Ona sormama bile gerek yoktu zaten top için deli oluyor kendisi. Ben olayım ya da olmayayım izlemek istiyor. Benim en çok üzüldüğüm şey başkan sahaya inerek çocuğumla top oynamamı sizlerin önünde ilgi odağı olmaya çalışmakla suçladı beni. Hayatım boyunca yaşadığım en kırıcı olaydı. Kendisine çok basit bir soru sordum. Geçen sene siz yokken çocuğum sahaya çıkıyordu. Bunun çok güzel bir şey olduğunu söylüyordunuz, ne değişti dedim. Bundan sonra toplantıyı bitirdik. Ali Yıldırım'la konuşmayı sonlandırmamı istedi. Başkan bana 7 Eylül'de ben, Aykut hoca ve kendisiyle bir toplantı yapıp bu konuya bir açıklık getireceğini söyledi. O gün ben ilk kez ayrılmak istediğimiz söyledim. F.Bahçe'nin gelişiminin önünde bir engel olduğumu söyledim ve onların önün açmak istediğimiz söyledim. Ama o Fenerbahçe'de iyi bir hikayesinin olduğunu ve bu şekilde ayrılmanın doğru olmayacağını söyledi bana.

Twitter hakkında konuştuklarımız ve kendisine hak verdiğim şeylerden sonra morali biraz iyiydi. Bana ben eşimle, sen eşinle, Aykut hoca eşiyle beraber yemeğe çıkalım ve sorunları çözelim dedi. Ben de kendisine sorunların ailevi olmadığını söyledim. 7 Eylül'de yapılaması gereken görüşme hala yapılmadı.

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

6 / 11

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

GİTMEK İSTEYEN VARSA...
Kasımpaşa maçında devre arasında Stoch'la beraber oyundan alındım. Duş aldıktan sonra görevliye bizim takım nerede duruyor diye sordum. Volkan koruduğu kalenin arkasındaki tribünü gösterdi. Orada kaleci Serkan, masörler oturuyordu. Ben de orada oturup maçın devamını izledim. Sonra birçok insanın maçın kalanını orada izlediğim için tepki verdiğini duydum. Maç sonrası Kocaman soyunma odasına geldi. İyi ya da kötü yaptığımız her şey için teşekkür etti, sırtı döndü ve soyunma odasından çıktı. Sonra Ali Yıldırım gelip birçok şey söyledi ve çıktı. En son başkan geldi ve oyuncular arasındaki ilişkilerde problem olup olmadığını sordu. Gitmek isteyen varsa söylesin dedi ve soyunma odasından çıktı. Volkan Demirel sırf oyuncular arasında bir toplantı yapmak istediğini söyledi. Volkan kimsenin kimselye problemi var mı diye sordu. Ben de sekiz senedir bir burada olduğumu ve oyuncular arasında problem görmediğimi ama benim hocayla büyük bir problemim olduğunu söyledim. Ben de başkanın da da soyunma odasındaki sözlerine müteakip kendisiyle görüşeceğimi ve ayrılmak istediğimi ileteceğimi söyledim. Bunu herkes duydu.

"SOYUNMA ODASINDA O KADAR BÜYÜK YER TUTUYORSUN Kİ..."
Pazar sabahı antrenman yaptık. Pazartesi sabahı antrenman için geldim ve Hasan benle Aykut hocanın görüşmek istediğini söyledi. Bana zor bir karar aldığını ve kadro dışı kaldığımı söyledi. Ben de kendisine neden kadro dışı kaldığımı ve disiplin suçu işlemediğimi söyledim. Fenerbahçe'deki geçmişimi övdü ve soyunma odasında o kadar büyük yer tutuyorsun ki senin takımdan ayırmak zorundayım dedi. Benim takımla hiçbir şekilde antrenman yapamayacağımı söyledi. Ben de ona bu karar senin kararın mı yoksa kulübün kararı mı dedim? Kendisinin kararı olduğunu söyledi. Sözleşmemi sordum, bunun kulübü ilgilendirdiğini söyledi. Bana çalıştığımız sürede sadece bir kez senin hocan olarak gördüm kendimi dedi. Bunun da PAOK maçında olduğunu belirtti. Başkandan randevu aldım ve trafik nedeniyle 15 dakika geciktim. 7 Eylül'den bu yana görüşmeyi beklediğimi düşünürsek bunun yanında 15 dakika fazla değil.

Toplantıda tweet atmadım eşimle mesajlaşıyordum. İki kızım okuldaydı, büyük ihtimalle kadro dışı kaldığım haberi benden önce başkaları tarafından onlara söylenecekti. Başkanın sekreterinin önünde başkanı beklerken ben de eşime durumu bildiren mesaj atıyordum. O sırada başkan geldi. Konuşmamızda bana karar senin, kalmak istersen kalırsın ama takımla beraber çalışamayacaksın dedi. Ben de gitmek istediğimi söyledim ve tokalaştık. Sözleşmeyle ilgili detayları konuşmak için avukatın odasına gittik.

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

7 / 11

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

Fenerbahçe için 30 yıllık bir tabuyu yıktık ve kupayı aldık. Maçtan sonra hocamız bizi tebrik etmedi ve takımla İstanbul'a dönmedi. Bu da bana hocayla ilk tanışmamızı hatırlattı. Tanıştığımız ilk gün benim 7 günlük gecikmemden bahseden hocanın 3 sene sonra bu davranışlarda bulunması bana garip geldi. 30 yıl sonra takım bir tabuyu yıktı ama hoca bizle dönmedi.

Sonra tatildeyken Aykut hocanın basınla benim hakkımda yaptığı konuşmanın detayları geldi bana. Tatilden dönünce benle konuşacağını söylemiş sizlere. Tatilden döndüm ama bu konuşma gerçekleşmedi. İlk gün geldim, herkesle merhabalaştık ve Bolu'ya gittik. Orada benle konuşmadı. Bolu'daki iki hafta boyunca benle konuşmadı. 1 gün izinden sonr Avusturya'ya gittik. 2 hafta kaldık Avusturya'da. son gününde bir basın toplantısı yapacaktım. Biraz da geciktim hatta toplantıya hatırlarsanız. Gecikmenin sebebi Aykut hocanın beni çağırmasıydı. Benle Bolu ve Avusturya'da konuşmaya fırsat bulamadığını ama dönünce İstanbul'da konuşacağını söyledi. Avusturya'da MTK maçında frikikten gol attım.

Brezilyadaki arkadaşlarım hala ban bu golle ilgili takılıyor ve "Hocanın haline bakılırsa golü kendi kalene attın" diyorlar. İstanbul'a döndüğümde canım sıkılmaya başlamıştı çünküğ bir türlü benle konuşmuyordu. Vaslui maçını oynadık ve ben kötü bir maç çıkardım, takım olarak da kötüydük. Rövanş maçından bir gün önce benle konuşmak için çağırdı beni. Bana çözülmesi gereken bir sorun var mı diye sordu ve ben orada bir patlama yaşadım. Kendisiyle ilk tanıştığımz günden bu yana kendisi ve düşünceleri hakkında ne düşünüyorsam açıkça söyledim. O da benim hakkımda ne düşündüğünü söyledi. 18 yıllık kariyerim boyunca birçok insanlar tartıştım ama en ağır tartışmam buydu. Bu tartışma şu şekiklde sona erdi; Bir sürü şey söyledik biribirimize şimdi ne olacak? Ben de kendisine şu ana kadar ansıl olduysa öyle devam edecek. Sen teknik direktörü n ben oyuncuyum. Ben sen ne diyorsan onu yapacağım.

Süper Kupa maçında takımı ikiye ayırdı ve ben 11'de değildim. Maç toplantısı bittiğinde kendisine maçla ilgili bir şeyler söylemek istediğimi söyledim. O da benim bu duruşumu övdü ve takımın yararına söylediklerimi her zaman söylememi istedim. Ben de kendisine bu duruşumun başından beri aynı olduğunu söyledim. Ben oynamayackmışım gibi yapılan antrenmanlarla ilgili bir şeyler söylemek istedim. G.Saray maçının S.Moskova maçının provası olacağını söyledi bana. Odaya giderken oynayıp oynamayacağımı bilmiyordum. Ama Samet bana otobüse binerken oynayacağımı bildirdi. Ben de şaşırdım çünkü antrenmanda oynamayacakmışım gibi çalıştık.

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

8 / 11

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

ALEX OYNAMAYACAK DEDİ VE...
Aykut hoca, Spartak Moskova maçı öncesi önceki maçların görüntülerini izlerken görüntüyü durdurdu ve Alex bugün oynamayacak dedi. Ben bunu bir iletişim ve saygı eksikliği olarak görüyorum. Maçtan önce alelade görüntüler geçerken bunu öğrendim. Beni kenara çekip bunu söyleyebilirdi. Bundan sonra en büyük hatam geldi benim. G.Antep maçından önce Samet aracılığıyla hocanın Cristian'la görüşmek istediği ve benim ilk 18'de olmayacağım bilgisi geldi. Kadroya girmek benim canımı sıkmadı, benim canım sıkan hocanın söylediği Alex'in kafası karışık cümlesiydi. Benle konuşmada bunu nerden bilebilir.

Son görüşmem bana kadro dışı kaldığımı söylediği gün oldu.

Ali Yıldırım ile olan ilişkim başkan hapse girmeden önce son derece sınırlıydı. Başkanın hapse girmesinden sonra biz futbol şubesinin sorumlusu olarak Ali Koç ve ali Yıldırım'ı gördük. Zor şartlar altındayken Ali Yıldırım hepimizi topladı ve bir toplantı yaptı. Kulübün bunda sonra çok zor bir süreçten geçeceğini ve ekonomik olarak zorlanacaklarını, kulüpten ayrılmak isteyen olursa öncelikle bunu kendilerine söylemesini istedi. Toplantıdan sonra Samet'le beraber Ali Yıldırım'a gittim. Kendisine Fenerbahçe 2. ligde de olsa, sokakta da oynasa takımda kalacağımı söyledim.

Türkiye'ye geldiğimde bana Türkçe konuşma bir faydası olmaz dediler. İlk 3 sene içerisinde neredeyse Türkçe dahi duymuyordum takımda. Zico gelince Fenerbahçe'nin başına Brezilyalılar arttı. Can Arat bile Portekizce öğrenmişti o dönemde. Aragones gittikten sonra takım içinde Türkçe konuşulmaya başlandı. Türkçe dersi almaya başladım. Şu anda Türkçe konuşuyorum desem yalan söylemiş olurum. Bazılarınızla birebir Türkçe konuştuğum olmuştur. Gittiğim yerlerde artık tercüman ihtiyacı duymuyorum. Gittiğim yerlerde Türkçe konuşarak işlerim hallediyorum.

Twitter konusunda yazdıklarım mesaj değildi, çünkü ben düşündüklerimi söylemiştim ona zaten. Mesajlaşmamdan bir cümle çekildi ve o ön plana alındı. Mesajlaştığım insan da Brezilya'da bir şarkıcı. Kendisine bu düşüncelerimi defalarca söyledim ama bunlar haber olmadı.

 

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

9 / 11

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

SAMET BASKI ALTINDAYDI...
Sistem ve taktik hakkında her zaman konuşuyorduk. 3 orda, iki burda, 4 geride... Bunlar sadece sayılardır. Bana soruyorsanız eğer Aykut hocaya mesaj mı gönderdin? hayır derim, ben düşüncelerimi zaten ona söylemiştim.

Bacak bacak üstüne atmak benim oturma şeklim. Bu şekilde daha rahatım. Samet baskı altındaydı ama onayladığı şeyler zaten benim burada söylediğim şeyler. Demokratik bir ülkede insanlar şiddet unsuru içermediği sürece stada nasıl gelmek istiyorsa gelirler. Bu Brezilya'da böyledir. Şiddet göstermediği sürece herkes istediği tepkiyi gösterebilir. Türkiye'de de böyle olması gerektiğine inanıyorum. Aziz Yıldırım'ın "sahadaki Alex'e kefilim ama saha dışındaki değil sözlerinin" sorulması üzerine: "Sahada lens takıyorum, dışarıda gözlük. Sahada kramponlayım! Son derece düz ve basit bir şekilde hayatımı yaşıyorum." Samet'le henüz görüşmedim. İstifasından buraya gelirken haberim oldu. Kendisiyle konuşmam gerekiyor önce. Ben Fenerbahçe'den ayrılmadı. Bir parçanızı bıraktığınız bir yerden ayrılmazsınız.

Gelecek için bir planım yok. Tek planım; bir takımla görüşeceğim ve anlaşabilirsem 2 yıllık sözleşme imzalayacağım. Başbakan Samet aracılığıyla beni aradı salı günü. 8 senelik Türkiye maceramdan dolayı teşekkür etti. Benden gidiş saatim belli olduğunda kendisine haber vermemi istedi. Bence soyunma odası futbolla ilgili olanların kutsal mekanıdır. Başkan futbolla ilgili değildir, başkan idari bir makamdadır. Bazı teknik direktörler benim düşündüğüm gibi düşünür, bazıları düşünmez. Eğer bir gün teknik direktör olursam sotyunma odamı bu tip durumlardan koruyacağım. Soyunma odası futbolcu yönetenlere aittir.

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

10 / 11

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

11 / 11

Alex de Souza'dan çarpıcı açıklamalar

"JÜBİLEMİ SARACOĞLU'NDA YAPMAK İSTERİM"
Ben başkandan kulüp içindeki herhangi bir çalışana kadar herkesle saygı çerçevesinde çalıştım. Benim tek yaptığım, bana sorulduğu zaman ne düşündüğümü dürüst bir şekilde söylemekti. Zico hayatımda tanıdığım en iyi insanlardan birisi. Liderlik ve grubu yönetme vasıfları en üst düzeyde. Ama Zico çalıştığım en iyi teknik direktörlerden biri değildi. Bunu da sorduğu zaman başkana söyledim. Kasımpaşa maçında ben olayların merkezindeydim, ondan dolayı anlattım. Ama Emre-Aykut Kocaman olayında olayın merkezi ben değildim. O konuyu onlara sormanız daha doğru olur. Volkan bana takım arkadaşlarıyla beraber ziyarete gelmek istediğini söyledi, ben de kapımın açık olduğunu söyledim. Volkan, Yobo, Kuyt, Hasan Ali, Mehmet Topal, Selçuk, Caner evime geldiler ve benle vedalaştılar dün gece. Oğlumun en sevdiği kişilerden birisi Volkan'dır. Hiçbir futbolcuyla aramda sorun olmaz. Şahsi olarak başna ve hocayla da olmadı ama görüş farklılıklarımız son derece fazlaydı. Ondan dolayı bu noktadayız.

Stattaki loca eşime ait. Parası sene sonuna kadar ödenmiş. Artık o ne istiyorsa onu yapar ama şanslı Türkler bizden sonra maçları izleyecek oradaki. Benim için bir yemek düzenleneceğini düşünmüyorum çünkü herkes milli takıma gitti. Ben de cuma günü gidiyorum. Böyle bir veda durumunu da çok kaldıracak durumda değilim. Çok uzun süredir Türkiye'deyim. Toplamam gereken bir sürü eşyam ve bir sürü işim var. Kulüp içerisindeki muhtemel başkan ya da yönetici adayları kimdir, onları bile tanımıyorum. Aday olan kimse var mı onu da bilmiyorum. Tek bildiğim Aziz Yıldırım. Ondan başka kimseyi de tanımıyorum. Zaten kulüpteki hayatıma da bakacak olursanız evden antrenmana ve antrenmandan eve gidiyorum ama maalesef kulüp siyasetiyle ilgili olarak böyle bir imajda oluşturuldu bende. Ben hala futbolcuyum. 2 sene daha futbol oynamak istiyorum. İki sene sonra bana teknik direktör olup olmayacağımı sorabilirsiniz. Kulüp içi siyasetin içine sokulmam bana artık komik geliyor. Kulüpteki yöneticilerden bile 3-4 tanesini tanıyorum. Başkanın yaptığını benim yerime hocaya arka çıkmak değil. Başkan Fenerbahçe'ye arka çıkıyor. Onun görüşüne göre ben artık Fenerbahçe'ye zarar veriyordum. Başkan bir gün görevinden ayrılacaktır ama ayrılana kadar da elinden gelenin en iyisini yapacaktır.

1 Ekim itibariyle benim Fenerbahçe'deki futbolculuk kariyerim sona erdi. Tanrı bana her zaman için çok fazla şey verdi. Yüzsüzlük yapmak istemiyorum ama bir hayalim var; son maçımı, jübile maçımı Kadıköy'de yapmak isterim. Kimseyle transfer görüşmesi yapmıyorum. Şu anda sadece taşınma işleriyle uğraşıyorum. Oraya gittikten sonra görüşeceğim. Heykelimin dikilmesi taraftarın bir çılgınlığı! Heykeli dikilecek kadar bir şey yaptığımı düşünmüyorum ama yapanların hissiyatını da tartışmaya açacak değilm. Onlara çok teşekkür ediyorum.

Daha Fazlası

James Cameron ile “DERİNLERDE”…

“Veni Vidi Mansi – Sessizliğin Yankısı” Ferit Yazıcı’dan Göç, Hafıza ve İnsanlık Üzerine Bir Heykel Sergisi

Dünyaca Ünlü Sanat Zirvesi İstanbul'da

No. 14, Bishop’s Stortford: Tarih ve Modernliğin Buluştuğu Ödüllü Bir Dönüşüm