Esquire Best of 2018 Spor: LeBron James ve Manu Ginobili

Yazı Baran ALIŞKAN

"Yaprak döker bir yanımız, bir yanımız bahar bahçe"

Favorilerin kaybettiği, alıştığımız düzenin bozulduğu ve beklenmedik sonuçlarla sarsıldığımız bu yılın sonunda daha iyi bir başlık atamazdık. Bir tarafta 'seçilmiş kişi' LeBron James'in Los Angeles Lakers saflarına katılması ve kendi efsanesine ekleyeceği yeni maceralar var. Diğer tarafta ise… Ona birazdan değineceğiz.

Lakers, kendi efsanelerine saygı duyan ve onları her zaman kollayan bir takım. Takım, Kobe Bryant'ı emekli ettikten sonra açıkça yeni bir lider ve yıldıza ihtiyaç duydu. Elbette uzun süredir gelmeyen başarı için bu yıldıza ihtiyaçları vardı. Tam da bu anda LeBron James, kabul ettiği dört yıllık kontratıyla çıkıp geldi. Temmuz ayının ilk günü duyurulan 154 milyon dolarlık anlaşma, yalnızca Cleveland'dan Los Angeles'a geçen bir basketbolcuyu değil, aynı zamanda medyayı, taraftarları ve başarıyı da temsil ediyordu.

Anlayacağınız Lakers çok iyi bir anlaşma yaptı. Şimdi 'Kral', takımı için tüm yeteneklerini gösterirken kendi şovunu yapmaktan da hiç çekinmiyor. Ya diğer tarafta?

NBA'in efsanesi Manu Ginóbili parkeye son kez adım attı. Tam 23 yıl profesyonel basketbolculuk yapan Ginóbili kariyerinin son 16 yılını çok sevdiği San Antonio Spurs'te geçirdi. Veda metninde de bahsettiği gibi kariyeri "hayallerinin ötesinde harika bir yolculuktu."

Kimilerine göre kendisini tam anlamıyla ifade edememiş bir süper yıldız, kimilerine göre ise tüm yeteneklerini kullanarak oynayan gerçek bir oyuncu…

Ginóbili kariyeri boyunca Olimpiyat, NBA ve EuroLeague şampiyonluğu kazanan az sayıda oyuncudan biri. Spurs ve parke bu yıl fantastik bir oyuncuya son kez ev sahipliği yaptı. Yani işte şimdi bir devir kapandı!