İstanbul'da bir Pan-Asya: Isokyo

Günden güne sayısı artan uzak doğu mutfaklarının hem varlığına hem de lezzetlerine artık alıştık. Ancak yeni bir mutfakla tanışmaya hazırlanın: Pan-asya. Raffles hotel bünyesinde hizmet veren Isokyo, farklı ortamında yine birbirinden iddialı ve farklı lezzetleri sunuyor.

Giriş Tarihi: 15.07.2018 10:06 Güncelleme Tarihi: 15.07.2018 10:06
Zorlu Center'ın hemen ön tarafında konuşlanan Raffles Hotel'in ikinci katında hizmet veren Isokyo, Doğu'nun gizemli lezzet sırlarını modern Batı'nın pişirme teknikleriyle çözüyor ve konuklarını İstanbul'dan Tokyo'ya kadar uzanan sıra dışı bir maceraya çıkarıyor. Doğu'nun en iyileri mükemmel bir uyumla bütünleşiyor. Japonya'dan ihtişamlı umami çeşnileri, tatlı ve baharat tatlarını dengeleyen Thai seçenekleri, ekşi ve acı soslar, Kore'den inanılmaz renkteki fermente ve salamura ürünler ve karmaşık ama bir o kadar da lezzetli Çin yemekleri… Tüm bunları 'Pan-Asya' restoranı olarak tek bir çatı altında toplayan Isokyo, 13 Şubat'tan bu yana meraklılarıyla buluşuyor. İsminde İstanbul ve Tokyo yani iki şehri bütünleştiren restoran 'Isokyo'; Çin, Hindistan, Tayland, Vietnam ve Japonya mutfaklarından lezzetler sunuyor. Üstelik bütün bunları âdeta bir görsel şov ile yapıyor.

Lezzetlere geçmeden önce biraz mekândan bahsetmem gerekiyor. Raffles Hotel'in giriş kapısından sağa doğru yönelip merdivenleri çıktıktan sonra hemen sağda karşılıyor sizi Isokyo. Büyük ahşap kapıyı açıp ilerlediğinizde son derece gizemli bir ortamla karşılaşıyorsunuz. Birazdan bahsedeceğim dekorasyondaki dikkat çeken ve iddialı aksesuarlar hemen giriş alanında sergileniyor ve koyu renkli bir tül ile gizleniyor. Tabii bu da ortama bir gizem katıyor.

Mekânın dekorasyon ve tasarımı Öney Mimarlık tarafından yapılmış. İç mimar Handan Öney'in Asya hissini deyim yerindeyse 'bağırmadan' yansıtması mekânı hem şık hem de farklı kılmış. Baştan söyleyeyim; burası bugüne kadar görmüş olduğunuz Uzak Doğu restoranlarından çok daha farklı bir atmosfere sahip. Etrafınızda kırmızılara bürünmüş, dragonlu yılanlı bir dekorasyon bulamayacaksınız, belirteyim. Mesela ana kapıdan içeri girince sizi, hemen solda iki tane 250-300 yıllık orijinal Tibet kapısı karşılayacak. Asya'dan özel olarak getirilen volkan taşı ve Hindistan'dan getirilen Shiva Langham taşı da ortama farklı bir büyü katıyor.




KFC: Korean Fried Chicken

Isokyo'nun sunduğu 'Pan-Asya' mutfağı kendine özgü lezzetleri ve tat katmanlarını barındırıyor. Vietnam'dan gelen bir baharat varsa Japonların pişirme tekniği kullanılarak sunuluyor; Hindistan'dan özel bir malzeme geliyorsa Çin'in meşhur mantısı ya da dumpling'leri ile birleştiriliyor. Kısacası farklı Asya mutfaklarından en karakteristik yemek pişirme teknikleriyle yine en karakteristik lezzetler bütünleştirilerek sunuluyor. Yeni Zelandalı Şef Clinton Cooper'ın tam 20 yılını verdiği Asya mutfağı'ndaki deneyimi de bunda son derece etkili.

Terasıyla beraber aynı anda 110 kişiye hizmet veren Isokyo'da teras bölümünün haricinde bir 'private dining room' yer alıyor. 12 kişilik olan özel odada, yine özel bir mutfak bulunuyor ve şefin kendisi misafirlerine özel yemekleri burada 'chef's table' konseptiyle hazırlıyor. Halen 'İstanbul'un tek şampanya odası' olma özelliğini koruyan bölümde ise sayısız şampanya çeşidini bulmak mümkün. Işıl ışıl cam topların aydınlattığı bu özel alanda da sekiz kişilik davetler organize etmek mümkün. Ancak burada misafirlere özel yemek hazırlanmıyor, sadece mini bir parti havası estirilebiliyor.



Morina Balığı


Biraz önce de belirttiğim gibi tam 20 yıldır Uzak Doğu mutfağında deneyimi olan Şef Clinton Cooper, mutfaktaki serüvenine daha çocuk yaşlarda annesiyle birlikte başlamış. "Annemle birlikte mutfakta vakit geçirmekten çok zevk alırdım. Sanırım genetik kodlarımız mutfakla ilişkili. Yeni Zelanda'da gastronomi üzerine eğitim aldıktan sonra mutfağın kalbi Fransız mutfağı'nda eğitim gördüm ardından da Asya'daki yolculuğum başladı." Bu kadar dünya mutfağı ve Fransız ekolü üzerine profesyonelleştikten sonra neden özellikle Uzak Doğu mutfağını tercih ettiğini sorduğumda ise beni şöyle yanıtlıyor Cooper: "Annem Hong Kong doğumlu. Dokuz yaşındayken Yeni Zelanda'ya gitmiş. Daha çocuk yaşlarda Asya etkili bir mutfakta olunca ister istemez onun da mutfaktaki yaratıcılığı farklı bir çizgide şekillenmiş."




Tamari Sushi


Cooper'a, henüz yeni gelmiş olmasına rağmen İstanbul'u ve Türk mutfağını soruyorum. Türk mutfağını son derece etkili bulduğunu belirten şef, "Kahvaltıdan farklı hamur işlerine kadar her şeyiyle zengin bir mutfak. Sonuçta yüzyıllardır süregelen ve halen güncelliğini koruyan pişirme tekniklerine ve yemek çeşitlerine sahip bir mutfaktan bahsediyoruz. Çok etkileyici! Neredeyse artık tüm dünya mutfaklarının unuttuğu geleneksel turşulama, mayalama ve stoklama gibi tekniklerin hâlâ devam etmesi bile çok enteresan ve dolayısıyla etkileyici."

tekniklerin hâlâ devam etmesi bile çok enteresan ve dolayısıyla etkileyici." Cooper, vakit bulup İstanbul lezzetlerini keşfetmeye çalışıyor. Özellikle kahvaltıyı es geçmiyor ve illa ki su böreği diyor. Her lezzetin kendi yerinde yenmesi gerektiğine inanıyor; bunu da tesadüfen gittiği Bursa'da yediği iskenderin lezzetini başka hiçbir yerde bulamamasından dolayı belirtiyor. Mahalle lokantalarını ve özellikle de kokoreçi de çok seviyor.


Elbette her Asya mutfağında olduğu gibi burada da suşi çeşitlerini bulmak mümkün. Hem de en iddialılarını… Ancak siz yine de başlangıç ve atıştırmalık olarak birbirinden iddialı tatlara yönelebilirsiniz. Önerilerim; 'Edamame, Lapsang Souchong Çayı, tütsülenmiş tuz' (20 TL), 'Tayland Ördek Sosisleri, arpacık soğan, narenciye sos' (30 TL), 'Limon Otu ile marine edilmiş Tavuk Şiş, acı tatlı sos' (30TL), 'Ton balığı tartar çıtır sandviçler, avokado, tobiko' (45 TL), 'Tako' (40 TL), 'Dana Kaburga, taze soğan' (40 TL). 'Somon Tartar, çıtır patates, narenciye sos' (55 TL), 'Ton Balığı Tartar, havyar, avokado, soya ve susam sos ile' (65 TL), 'KFC – Kore Usulü Kızarmış Tavuk, acı fermente biber sos' (58 TL), 'Çıtır Karides, vasabi mayonez sos' (60 TL), 'Uzak Doğu usulü Kinoa Salatası, acılı yengeç ve fıstık sos ile' (65 TL), 'Kızartılmış Yengeç' (80 TL), 'Taylan Usulü Baharatlı Kabak Çorbası, Hindistan cevizi köpüğü ile' (40 TL), 'Beef Tataki, bal ve sake soya sos ile' (60 TL).




Boa Bun Slider


Suşileri burada çok özel sunumlarla yiyeceğinizden emin olabilirsiniz. 'Oshi Sushi' adı altında 'Ton balığı, avokado, taze soğan, susam' (52 TL), 'Çıtır karides, dinamit sos, kavrulmuş susam' (52 TL). 'Tamari Sushi' adı altında 'Somon, krem peynir, çam fıstığı' (49 TL), 'Fırınlanmış yılan balığı, çıtır soğan' (49 TL), 'Dim Sum' adı altında 'Tavuk ve karides Shao Mai dumpling' (35 TL), 'Istakoz ve morina balığı dumpling' (55 TL), 'Karides ve tofu rulo' (35 TL), 'Çıtır ördek wonton, zencefil sirkesi' (45 TL), 'Sebzeli börek, baharatlı erik mayonez' (45 TL) tercih edebilirsiniz.

Ana yemeklerden de 'Buharda pişmiş deniz levrek, soya ve zencefil ile' (105 TL), 'Kuzu pirzola, karabiber sos, pancar püre ve yeşil fasulye ile' (120 TL), 'Soya ve sherry ile glaze edilmiş dana kaburga, miso ile fırınlanmış patates, edamame, yeşil biber' (115 TL), 'Miso ile glaze edilmiş morina balığı' (125 TL), 'Izgara somon, miso buerre blanc, ıspanak, taze soğan, kavrulmuş Japon turp' (95 TL) seçebilirsiniz.

Keyifli bir yemeğin finali tatlı ile olur diyenlerdenseniz sizi şöyle alalım… Isokyo'nun tatlı menüsü de oldukça iddialı. 'Fırınlanmış ananas, yoğurtlu dondurma' (40 TL), 'Yeşil çaylı tiramisu' (40 TL), 'Egzotik meyve tabağı' (40 TL) ve 'Isokyo tatlı badem tabağı' (105 TL) menüden seçebileceğiniz lezzetlerin başında geliyor.

Isokyo'nun birçok özel mekânda olduğu gibi, kendine özel 'imza kokteylleri de mevcut. 'Ronin Swizzle' (65), 'Fleur d'isokyo' (55 TL), 'Heart Beats' (50 TL), 'Code Breakers' (50 TL), 'Very Special' (80 TL) bu özel tatların başında geliyor.



Raffles Hotel bünyesinde hizmet veren Isokyo, Uzak Doğu mutfaklarının harmanlanmış halini bulabileceğiniz bir adres. Restoranın gizemli ve şık dekorasyonu ve sunduğu birbirinden iddialı lezzetler sayesinde siz de büyülü bir Pan-Asya mutfağı keşfine çıkabilirsiniz.

Pazartesi günleri hariç, kapılarını her gün saat 18.00'de açan Isokyo gece saat 01.00'e kadar hizmet veriyor. Mekânın Raffles Hotel bünyesinde bulunması gözünüzü korkutmasın, burası lüksü hissettiren ama bir o kadar da insanın kendisini içindeyken son derece rahat hissettiği bir atmosfere sahip. Isokyo için kaliteli bir ortamda elegan insanların arasında keyifli bir yemek yiyebileceğinizi söylemem, en doğrusu. Bir de burada özel sunumlu ve tıpkı oyun oynar gibi yemek yiyeceğinizi belirtmeliyim. Mekâna gelirken 'smart casual' giyinmeniz yeterli.

BİZE ULAŞIN