Efsane Yeniden - New York Cosmos
Futbol dünyası, yeni ve büyük bir haberle çalkalanıyor: İlk “Galaktikos”, New York Cosmos, yıllar sonra lige geri dönüyor! Bu geri dönüş, beraberinde, birçok dedikoduyu da getiriyor ama bunlar arasında belki de en önemlisi olan Eric Cantona’nın takımın başına geçeceği dedikodusu, geçenlerde gerçekleşti. Anlayacağınız; Pele’li, Beckenbauer’li, Carlos Alberto’lu o efsane takım, şimdilerde, yeniden diriliyor...
29 Mart 2012
Yazı GÖKHAN İLKER
1958 DÜNYA KUPASI BİTTİĞİNDE, futbolun en büyük ismi olmuştu, Pele. Çoğunluğa göre, bu "Sihirli Ayak", hâlâ gelmiş geçmiş en iyi futbolcu konumunda. Futbol, onun sayesinde liberonun ne demek olduğunu öğrendi. Almanlar, "Otomatik Portakalları" yenip, Dünya Kupası'nı evine götürürken; futbol, Modern Çağ'ın en etkileyici oyuncusuyla tanışıyordu. Ancak onun başarısı, sadece saha içiyle sınırlı kalmadı. Franz Beckenbauer'e "İmparator" unvanını getiren başarı, saha kenarında da Dünya Kupası'nı kazanması sonucu oldu. "Portakallar"ı finale çıkaran üç-beş isimden biriydi, Johan Neeskens. Yıllar sonra, Türkiye'ye, Galatasaray'ın teknik direktörü olan Frank Rijkaard'ın yardımcısı olarak geldi; en az patronu kadar röportaj verdi, ilgi gördü.
Carlos Alberto deyince, aklımıza yine Brezilya Millî Takımı ve muhteşem futbol geliyor. 1970 Dünya Kupası finalinde attığı enfes golle maça damgasını vuran bu efsane sağ bek de, aynı yolun yolcusuydu. Galatasaray tarihinin başarılı kalecilerinden biriydi, Yasin Özdenak. Forvet oynayan, bugünün spor yorumcusu kardeşi Gökmen Özdenak'la birlikte, uzun yıllar Galatasaray'ı başarılara taşıdı. İşte, bu isimlerin tek ortak noktası, futbolu New York Cosmos'ta bırakmalarıydı. Bu efsaneler; çok uzun bir süre olmasa da, aynı soyunma odasını paylaşıp, arkadaşlık yaptı. Futbolu "Kız Oyunu" diye aşağılayan ABD'lilerin gözü önünde birlikte sevinip, birlikte üzüldüler. Şimdi ise bu efsane takım, başka bir efsane ismin önderliğinde bir araya gelerek, doğum sancılarına başladı; haydi hayırlısı!
AMA ÖNCE, hafızalara kazınan bu özel takımın tarihine odaklanalım. Bizim yakıştırmamızla futbolun ilk "Galaktikos"u olan New York Cosmos'un geçmişi, 1970 yılına dayanır. Kulüp, Atlantic Records'un sahibi Türk iş adamı Ahmet Ertegün ile Beşiktaşlı "Baba" Hakkı'yla "kanka" olan ağabeyi Nasuhi Ertegün'ün, aralarına Warner Brothers'ın patronu Steve Ross'u almasıyla kurulur. Beş milyon dolarla işe başlayan ekip, zamanla, ABD'lilere futbolu sevdirme misyonunu da üstlenir. Takım; kurulduktan iki yıl sonra, 1972 yılında, NASL (Kuzey Amerika Futbol Ligi) şampiyonu olur. Ancak seyirci sayısı, birkaç binden öteye geçmiyordur. 1975 yılında, sezon ortasında, Pele; Santos'ta futbola veda eder. Brezilyalı'lar, hâlâ onu sahada görmek istiyordur. Ertegün kardeşler de, Brezilyalı'lardan pek farklı düşünmüyordur. Önce, bu efsane futbolcuyla görüşmek isterler; ancak Pele, ABD'de futbol oynamaya hiç sıcak bakmadığı için, görüşmek istemiyordur. Bunun üzerine; Steve Ross'un yakın dostu, dünya siyasetinin duayen ismi ve dönemin hükümet üyesi Henry Kissinger devreye girer. Brezilyalı yetkililerin telkiniyle, maddi sıkıntısı da olan Pele, Ertegün kardeşlerin NY Cosmos'una imzayı atar. Pele'nin gelişi, seyirci sayısını bir anda 20 binlere çıkarır.
ANCAK ERTEGÜNLER'E, bu da yetmiyordur. Bunu üzerine, kulübün sahipleriyle çok iyi dost olan Pele, bir yönetici gibi transferlere el atar. Önce, futbola meraklı İtalyanlar'ı tribüne çekebilmek için, Lazio'yu şampiyon yapan golcü Giorgio Chinaglia'yı; ardından da Franz Beckenbauer, Stephen Hunt ve Carlos Alberto'yu, NY Cosmos'a gelmeleri için ikna eder. Bu muhteşem kadro, 1977 yılında, ikinci şampiyonluğun sevincini yaşar; takımı izlemek için stada gelen seyirci sayısı, kazanılan başarıların da bir sonucu olarak, 80 binlere çıkar. Ancak, 1985 yılında iyice zayıflayan ve gelirleri azalan NASL, en sonunda kendini fesheder. Bu karar, beş kez NASL, üç kez Avrupa'nın; Barcelona Fiorentina, Udinese gibi takımlarının da katıldığı Trans-Atlantik Kupası'nı kazanan NY Cosmos'un da kapısına kilit vurulmasına neden olur.
TAKIMIN; isim, logo ve tüm haklarını Ertegünler'den iki milyon dolara alan eski Laziolu ve NY Cosmoslu oyuncu Giuseppe Peppe Pinton; kulübü, gençleri yetiştirme misyonu edinerek, yaklaşık 25 yıl yönetir. Adı Cosmos Country olan tesislerde, genç ABD'li oyuncular yetiştirilir. Efsane takımın tekrar yeşil sahalara dönmesi için, 2002 yılında, Pele'nin başını çektiği bir grup devreye girer. Ancak, girişimler sonuç vermez. Bu proje, o dönem, bir hayal olarak kalır. Bununla birlikte, NY Cosmos, birçok ismin ilham kaynağıdır ve takıma gönülden bağlı herkes, elini taşın altına koymaktan geri durmaz. Zira 2009 yılında el değiştiren ve Pele'nin onursal başkanlığa getirildiği NY Cosmos'un kısa süre içinde MLS'te mücadele edebilmesi için, tekrar çalışmalara başlanır (Kulübün isim hakları ve operasyon yönetimi, şu anda, Tottenham Hotspur'un eski başkan yardımcısı olan ve şimdinin NY Cosmos Başkanı Paul Kemsley'de bulunuyor. Pele'nın onursal başkan olduğu, David Beckham'ın eski menajeri Terry Byrne'nın menajer olduğu kulüpte, Liverpool'un eski yöneticisi ve Premier League Eski Başkanı Rick Parry de bulunuyor. İngiliz basınına göre, David Beckham da kısa süre sonra kulübün yönetim kurulunda görev alacak.).
NY COSMOS, futbol dünyasını hayretler içinde bırakan bombayı, takımın başına; yani sportif direktörlüğe, 1997 yılında futbolu bırakan efsane Fransız oyuncu Eric Cantona'yı getirerek patlattı. Cantona'nın, futbola dönme niyeti yoktu; bunu, defalarca da söyledi. Futbolla tek bağlantısı plaj kenarında top koşturmak olan Cantona; sinema, sanat ve sosyal âlemin önemli isimlerinden biri oldu. Artık Roy Keane yerine, yine Ada'dan yönetmen Ken Loach'la takılıyor ve onun filmlerinde oynuyor. Koltuğunun altında birkaç karpuz taşıyan Cantona'yı, son olarak, isyan çağrısı yaparken görmüştük. Hatırlatmakta fayda var; geçtiğimiz Kasım ayında, Fransa'da, yeniden düzenlenen emeklilik kanunlarını protesto etmek amacıyla sokaklara dökülen milyonlarca Fransız, ellerinde dövizlerle bağırıp çağırarak, protesto gösterileri yapmıştı. Cantona, sokaklara dökülen bu insanların, bağırıp çağırmak ya da kırıp dökmek yerine, aynı gün tüm Fransız bankalarından paralarını çekmelerinin çok daha etkili olacağını ve kapitalist banka sisteminin çökeceğini yerel bir televizyonda anlattı. Hatta "Üç milyon insanın pankartlarla sokağa dökülmesindense, üç milyon kişinin, gidip, bankadaki parasını çekmesi daha etkili olur." dedi.
ERIC CANTONA'NIN fikri, bir anda fenomene dönüştü. Bir grup Fransız, bir İnternet sitesi ve Facebook'ta sayfa kurmak suretiyle, tüm Fransızları 7 Aralık günü paralarını bankadan çekmeye çağırdı. Yaklaşık 50 bin Fransız'ın, bu sitelere kaydolarak paralarını 7 Aralık'ta çekeceklerini açıklaması, bir anda Fransız bankalarının ve Fransa hükümetinin paniğe kapılmasına sebep oldu. Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy bile, arayı bulmak için demeçler verdi. 7 Aralık'ta, Cantona sözünde durdu ve bir bankadan 750 bin avro, bir başka bankadan ise 1.500 avro kadar çekti. Ancak Fransızlar, çok uzun zaman önce Jeanne D'arc'ı yalnız bıraktıkları gibi, Cantona'ya da gerekli desteği vermedi. Tabii bunda, Cantona'nın güzel karısı Raşide Brakni'nin, aynı yıl içinde bir banka reklamında oynadığının ortaya çıkması da etkili oldu.
PAUL KEMSLEY YÖNETİMİNDEKİ NY Cosmos'un, Amerikan Futbol Ligi MLS'ye girmek için görüşmeler yaptığı ve takımın 2011-2012 futbol sezonunda; en geç de 2013-2014 sezonunda ligde mücadele etmek için anlaştığı duyuldu. Bu kararda, NY Cosmos gibi NASL takımı olan ve aynı dönemde ligde mücadele eden; ancak, 1983 yılında kapanan Seattle Sounders'ın, Seattle Sounders FC adıyla 2007 yılında tekrar kurulup, bugün MLS'de mücadele etmesi de önemli bir motivasyon oldu. Aynı dönemin takımlarından Portland Timbers da, 2011-2012 sezonunda, MLS'de yerini alacak.
KURT YÖNETİCİ Paul Kemsley, futbol dünyası ara transfer telaşındayken, 19 Ocak'ta bombayı patlattı ve kurulacak takım için, en önemli pozisyona transfer yaptı. Takımın başına getirilen Eric Cantona'ya, NY Cosmos Onursal Başkanı Pele'den de onay geldiği, gazetelerin spor sayfalarını süsledi. Cantona'nın yardımcılığını, futbolu yeni bırakan, ABD Millî Takımı'nın eski yıldızı Cobi Jones yapacak. Kurumsallık isteyen Kemsley; takımın ulusararası elçiliğine ise, beş şampiyonluktan dördünü kazanan takımın en golcü ismi, İtalyan Giorgio Chanaglia getirdi.
FLAŞ HABER; takımın İnternet sitesinde, önce karanlıkta oturan, sonra yüzü yavaş yavaş aydınlanan ve elinde kallavi bir puro tutan Eric Cantona videosuyla dünya basınına duyuruldu. Takımın CEO'su Paul Kemsley, anlaşmanın ardından, "Kulübü yeniden canlandırma fikirleri vardı ve bu konuda bir simge isim olan Eric Cantona, tam da ihtiyacımız olan biriydi. Ayrıca Cantona, futbol kahramanlarının en önemlilerinden biri." dedi. Kendi İnternet sitesinden açıklama yapan 44 yaşındaki Cantona ise, "New York Cosmos ailesine katılmaktan, onur duyuyorum. Bu, harika ve büyük bir proje; kulüp, önemli bir geçmişe sahip. ABD'de futbolun daha fazla gelişmesi ve NY Cosmos'un dünya futbolunda söz sahibi olması adına, her şeyi yapacağım. Çok büyük bir kulüpte çalışacağım. Futbol ile sanatın birleştiği bir yer olan takımımızı liderliğe taşımak için, gerekenleri yapmaya hazırım." diyerek, sevenlerine mesaj gönderdi.
NY COSMOS'UN, şu anda, maçlarını oynayacağı bir stadı bile bulunmuyor. 1970-1985 yılları arasında New York Giants Stadyumu'nu kullanan takımın, maçlarını nerede oynayacağı, hâlâ belirsizliğini koruyor. Ayrıca, artık şehirde, New York Red Bull gibi güçlü rakipler bulunuyor. Ancak, daha Eric Cantona'yla anlaşıldığının duyurulması bile, ABD'li futbolseverlerde olağanüstü bir heyecan yarattı. NY Comos'un İnternet sitesi, bir anda "tık" rekoru kırdı. Takım ve Cantona'yla ilgili haberlerin duyurulduğu, birçok Facebook sayfası açıldı. Bir grup New Yorklu futbolsever, daha futbolcusu bile olmayan kulüp için, taraftar derneği kurma girişimi başlattı.
Görünen o ki, ABD'de futbol, bir daha eskisi gibi olmayacak. Alacağı ücret konusunda ser verilip sır verilmeyen Eric Cantona'nın takımın başına geçmeye nasıl razı edildiği ise, hâlâ gizemini koruyor. Transferlerde ve hoca seçiminde tek yetkili olacak Cantona'nın ilk yöneticilik deneyiminin ne kadar renkli olacağı, şimdiden Amerikan basınında tartışılıyor. Cantona'yı futbolculuğu döneminden tanıyan isimler ise; "Eric The King"in, takımı sadece ABD'nin değil, dünya futbolunun en renkli kulüplerinden biri hâline getireceği yorumlarını yapıyor. Önümüzdeki dönemde David Beckham'ın Cantona'nın yanında çalışacağı ya da futbolu bırakmadan önce, Los Angeles'tan ayrılıp, takımda oynayacağı ise birçok futbol otoritesine göre kesinleşmiş görünüyor. Bundan 36 yıl önce Pele operasyonuyla köklerini atan Amerika futbolu; David Beckham'ın ardından, Eric Cantona'nın kuracağı NY Cosmos'la, küllerinden doğacağı günü bekliyor.