Kültür

Bir şair yaşamıştı Zonguldak’ta

Bir şair yaşamıştı Zonguldak’ta

Kaynak Yayınları’ndan çıkan “Rüştü Onur - Mektubun Avucumda”; hazin bir yaşam süren, yaşadığı gibi de ölen şairin bilinmeyen mektup ve şiirlerini içeriyor.

27 Mart 2013

"Bir şair yaşamıştı Zonguldak'ta
Adı Rüştü Onur'du
Bilseydi hatırlanacağını
Ölümünden sonra
Memnun olurdu"


Rüştü Onur hakkında bir şeyler yazmak, çok uzun zamandır aklımdaydı. Bu niyetin tohumları, yukarıdaki şiiri okuduğum anda serpilmişti yüreğime. Şairin edebiyat öğretmeni Behçet Necatigil'in, öğrencisinin ardından yazdığı ve her okuduğumda bir yumrunun boğazıma takıldığını hissettiğim bu şiir karşıma çıktığında, ne Yılmaz Erdoğan'ın Rüştü Onur'un hayatından esinlenerek bir film çekeceği haberi sızmıştı gazetelerin magazin sütunlarına ne de Türkiye'nin (Şiir sevdalıları dışında tabii.) Rüştü Onur gibi "kırık bir hikâyeden" haberi vardı.



Bu şiire, 1956 basımı bir kitapta rast gelmiştim. Mazinin "en şiirci" yayınevi Yeditepe'den çıkan "Rüştü Onur – Şiirleri, Yazıları, Kendisi İçin Yazılanlar" adlı bu kitap, Salâh Birsel'in editörlüğünde hazırlanmıştı. Birsel, sonradan dost olacakları genç şairi, 1940 yılında tanımıştı. Şöyle anlatıyordu, dostunu:"Uzunca boyluydu. Esmer, Yağız bir yüzü vardı. Sevgisine hiçbir sınır çizmemişti. Onu, bol bol dağıtıyordu… Aklı fikri dünyanın öbür sokaklarında, öbür şehirlerindeydi… Sessizdi. Kendi içinde yaşar, kimseyi kırmak istemezdi. Ölümü de dünyadakileri fazla tedirgin etmemek isteğinden doğmuş olmalıdır. Şiirleriyle Tanrı'yı tedirgin ettiğine inanır, kendini bağışlaması için Tanrı'ya yalvarırdı."

Devamı Esquire Türkiye Nisan sayısında...



Daha Fazlası

James Cameron ile “DERİNLERDE”…

“Veni Vidi Mansi – Sessizliğin Yankısı” Ferit Yazıcı’dan Göç, Hafıza ve İnsanlık Üzerine Bir Heykel Sergisi

Dünyaca Ünlü Sanat Zirvesi İstanbul'da

No. 14, Bishop’s Stortford: Tarih ve Modernliğin Buluştuğu Ödüllü Bir Dönüşüm