25. Yıl Özel: “American Psycho”nun Stil Mirası

Kült yapımın yıldönümünü kutlamak için, filmin kostüm tasarımcısı ile sohbet ediyoruz.

27 Nisan 2025

Yazı Joseph Furness

Çeviri Öykü Gönül

Bret Easton Ellis'in tartışmalı romanından uyarlanan kışkırtıcı film "American Psycho", bu sene vizyona girişinin 25. yılını kutluyor ve hâlâ bıraktığı izi devam ettiriyor.

Filmde Christian Bale, 1980'ler Manhattan'ında yaşayan, zengin ve imaj takıntılı bir Wall Street bankacısı olan Patrick Bateman'ı canlandırıyor. Kendisini bir katil sanan karakterin etrafında, kurumsal kültür, açgözlülük ve kimlik saplantısı gibi temalar işleniyor. Kostüm tasarımcısı Isis Mussenden, Bale'ın Bateman'ına anlam yüklü, ikonik ve jilet gibi keskin bir görünüm kazandırdı. Cerruti takımlar, güç simgesi kravatlar, geriye taranmış saçlar ve cilalı ayakkabılar, Bateman'ın detaylara olan takıntısını gösteriyor.

Victor Virgile/Getty Images

Aradan geçen çeyrek yüzyıla rağmen, "American Psycho" tarzı bugün belki de her zamankinden daha etkili. "Meme" kültürüne, müzik videolarına ilham veriyor ve Saint Laurent, Bottega Veneta ve Balenciaga gibi büyük moda markaları tarafından referans alınıyor.

Victor Virgile/Getty Images

Filmin günümüzdeki kültürel etkisi, "Challengers", "Queer" gibi filmlerin görselliğe tutkulu yönetmen Luca Guadagnino'nun yapacağı ve başrolde Austin Butler'ın olacağı konuşulan olası yeniden çevrim projesini daha da ilgi çekici kılıyor.

Bale, bu psikopat karakteri mükemmel bir şekilde canlandırmıştı. Rol için vücudunu olağanüstü biçimde şekillendirmiş, sette karakterinden çıkmamış ve seri katillerle narsistlerin psikolojilerini incelemişti. Bu çabalarının bir nedeni de muhaliflerle mücadele etmekti. Yapımcılar başlangıçta Leonardo DiCaprio'yu istiyordu fakat yönetmen Mary Harron, Bale adında ısrar etti ve hatta o olmazsa projeyi bırakacağını dile getirdi. Günün sonunda aldığı bu risk sonuç verdi. Harron, filmin satirik tonunu ustalıkla benimsemişti. Kostüm tasarımcısı Mussenden da aynı vizyona tam anlamıyla destek verdi.

"Bu insanlarla dalga geçmek için sabırsızlanıyordum," diye anlatıyor Mussenden, Los Angeles'taki göz alıcı evinden yaptığı Zoom görüşmesinde. Sanki sinema tarihinin en unutulmaz kostümlerinden bazılarını yaratmamış gibi…

Mussenden'in Wall Street'in ihtişamına yönelik bu keskin vizyonu, filmin geçtiği yer olan 1980'li yıllarda New York'ta geçirdiği zamanın ürünüdür. "Şehirde eğitim aldım ve kostüm tasarımıyla ilk deneyimimi burada kazandım. Etrafım finans eğitimi alan ve o zamanlar için inanılmaz paralar kazanan insanlarla çevriliydi," diyerek açıklıyor. "Yıllarımı Üst Batı Yakası'ndan Wall Street'e onlarla aynı metroda giderek geçirdim. Yıllarca o takım elbiseleri walkman'lei ve gazetelerle beraber gördüm."

En büyük erkek kardeşi onu bu iş insanlarının eşsiz gerçekliğine daha da yaklaştırdı. "X-Men" filmleri ve "Selena" gibi yapımlarda çalışmış bir isim olan Roger Mussenden, kariyerini inşa ettiği bu dönemlerde sık sık üç parçalı takımlarıyla yemeklere katılıyor ve bazen kız kardeşini de götürüyordu. Filmde anlatıldığı gibi, zenginler ritüelistik bir zenginlik göstergesi olarak Amerikan Express Platinum kartlarını masaya atıyorlardı. "Bu sahneye bizzat tanık oldum," diyor Mussenden. "Şehir merkezinde on kişilik bir akşam yemeğindeydik. İnanılmaz miktarda yemek sipariş edildi ve akşamı, kadehi 60 dolarlık Porto şaraplarıyla noktaladılar. Açgözlülük, aşırılık... Çılgıncaydı! Bu dünyayı ön sıradan deneyimledim. Bu yüzden kostümler üzerinde çalışırken tam olarak hangi takım elbiseleri giydiklerini ve hangi kravatları taktıklarını biliyordum."

Eric Robert/Getty Images

Mussenden, 2000 yılındaki filmde bu alt kültürün erkeklerini karikatürize ederek sadece anlatıya hizmet etmiyordu. Hikâye onlardan tüm bunların geliştirilmesini ve gerçekçi olunmasını isterken aynı zamanda 80'ler nostaljisini de besliyorlardı.

Mussenden, 1999 yılında kostüm hazırlıkları sırasında New York'ta özellikle Dünya Ticaret Merkezi çevresinde iş dünyası erkeklerinin homojenleşmesini fark ettiğini anlatıyor. "Hepsinin birbirine ne kadar benzediğini gördüm, tam anlamıyla bir kimlik bunalımı," diyor. "Kimin kim olduğunu anlayamıyordunuz. Oliver Peoples gözlüklerine kadar hepsi aynıydı."

6 milyon dolarlık filmin kısıtlı bütçesiyle, indirimli mağaza Century21'dan alışveriş yaptı ve stylist arkadaşı Irene Albright'ın Seksenler koleksiyonunu kiraladı. Ana kostümler ise Cerruti'den sağlandı. Yapımcılar, American Psycho romanında da adı geçen bu lüks İtalyan markasıyla bir anlaşma yaptı. Markaların müdahalelerinden çekinen Mussenden, bunun sadece bir işbirliği olduğundan emin oldu ve kontrolü elinde tuttu. "Onlarla konuştum. Seksenler desenlerini, kumaşlarını arşivlerinden çekmelerini sağladım. Takım elbiseleri atölyede diktirdim, her erkek için en az bir takım elbise. Hepsi yaklaşık 50.000 dolar değerindeydi. Tümü çok iyi dikilmişti."

Hulton Archieve/Getty Images

Bateman gibi titiz bir baş karakter, aynı seviyede titizlik gerektiriyordu. "Her şey mükemmel görünmeliydi," diyor Mussenden. Hatta, Bateman'ın dolabındaki askıya asılan kıyafetler bile özenle seçilmişti. Bateman'ın dolabının, Netflix''in 2023 tarihli "Beckham" belgeselinde ortaya çıkan David Beckham'ınkinden pek de farklı olmadığını hevesle belirtiyor. "Her şey tam 2'şer cm aralıkla asılı! Yani bu gerçekten var."

Estrop/Getty Images

Onun stili, narsisistik kişiliğinin en güçlü silahlarından biri. Günlük üstünlük savaşında kullandığı bir üniforma. Hafifçe farklı görünerek diğerlerine üstünlük kuruyor. Bu durum, filmin ikonik kartvizit sahnesinde akılda kalıcı şekilde tasvir edilen bir dinamikti.

Estrop/Getty Images

Mussenden, "American Psycho"nun modadaki kalıcı etkisinin temelinde Christian Bale'in performansının yattığını söylüyor. "Hepsi Christian sayesinde oldu," diyor gururla. "O inanılmaz bir oyuncu. Bu filmdeki disiplini akıl almazdı," diyor ve tekrar ediyor: "Gerçekten akıl almazdı!" Çekimlerin sonunda, New York'a geldiklerinde 5. Cadde ve 57. Sokak'ta Christian Bale'i bir sokak köşesinde yemek yerken görünce şaşırdığını anlatıyor. "Onu her sabah dörtte kalkıp spor yaparken, sonra sete gidip çalışırken izlemeye alışmıştık. Bana, 'Artık çıplak sahneler bitti. Sadece kapılardan geçip çıkıyorum,' demişti."

Hulton Archieve/Getty Images

Gelecekteki olası yeniden çevrim için Austin Butler'ın Bateman'ı oynaması konusundaysa olumlu konuşuyor. "Çok iyi bir seçim," diyor. "Luca da harika bir yönetmen." Peki, yeniden çevrimde o da çalışacak mı? Büyük ihtimalle hayır. "Ben aynı şeyi iki kez yapmam. Ama yaptığım işten gurur duyuyorum. Hâlâ çok iyi duruyor," şeklinde fikrini belirtiyor. Bu bakış açısı da Mussenden'in yaşadığı deneyimlerden doğan özgünlüğü gösteriyor.

Eric Roberts/Getty Images

Yeni bir kostüm tasarımcısının yeniden çevrimde nasıl bir yol izleyeceği, hikâyenin odaklanacağı döneme göre şekillenecek. Mussenden, romanı okuduğunu ve karakterin zihinsel değişimlerini anlatmak için çok geniş bir alan olduğunu söylüyor. "Üzerinde çalışılacak çok şey var."

2000'lerde geçecek bir uyarlamanın nostaljik bir fırsat sunabileceğini düşünüyoruz. BlackBerry telefonlar, Tom Ford dönemi Gucci takımları… Kim bilir, belki de günümüz Bateman'ı AirPods Max kulaklıklara, Kore cilt bakım ürünleriyle yatırım yaptığı cam gibi pürüzsüz cilde sahip Instagram'da parlayan bir kişiliktir.

Mussenden'ın ise sadece tek bir dileği var: "İddialı olmalı. Olağanüstü derecede iddialı."