Günümüz sorunsalı

Öğrencilere anlamı en çok sorulan atasözlerinden biridir: "Bir koltuğa iki karpuz sığmaz." Günümüz insanının istemeyerek de olsa yapmaya zorlandığı şey, aynı anda pek çok iş yapmak ya da İngilizcesiyle 'multitasking'.

Giriş Tarihi: 08.07.2017 13:38 Güncelleme Tarihi: 10.07.2017 11:11

Yazı: Emrah SAKA

Yapılan araştırmalar sol elini kullananların bu konuda daha başarılı olduğunu gösteriyor (Sağ elimle kahvemi içerken yazıyorum bunları, haksız değiller.). Ancak multitasking denen şey, aynı anda pek çok işi 'tam olarak' yapabilmek anlamına geliyor. Bunu gerçekleştirmek ise oldukça zor.

Gün içinde hemen hemen herkes üç parmağını telefonunun arkasında tutarken serçeparmağı ile de alttan destekliyor. Başparmağın en çok kullanıldığı yüzyılda her şey telefona bakarken yapılıyor.

Sokaklarda annelerin "Yavrum önüne bak!" sözü sadece bir iç ses olarak kaldı. Çünkü telefona bakmadan yürüyen insan yok gibi. Çin'in Çongçing kentinde cep telefonu bağımlıları için özel yaya yolları bile yapıldı. Sadece yürürken değil, toplantılarda e-posta atanlar, her fırsatta Instagram'ı kontrol edenler, otomobil kullanırken WhatsApp üzerinden mesajlaşanlar da çoklu görev örneğini temsil ediyor. Bunları yapabiliyorsanız boşuna sevinmeyin, çünkü aslında sonuçları düşündüğünüz gibi hiç de iyi değil.

Öncelikle aynı anda iki işi yapmak beyni zorluyor. (Zaten tamamını kullanmıyorum, demeyin. Beynin tamamının kullanılmaması bir reklam kandırmacası.) Çünkü beyin aynı anda iki işi aynı verimlilikle yapamıyor.

Telefona bakanların daha yavaş yürümesi ya da telefona bakanların trafi kte yavaş gitmesi gibi. Yapılan işlerden biri hep sekteye uğruyor. Düşünülenin aksine, aynı anda pek çok iş yapmak, aslında zaman kazandıran bir çaba da değil; hatta zaman kaybettiriyor. Utah Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre trafi kteyken telefonda konuşanlar, gidecekleri yere daha geç varıyor.

Kadınlar erkeklere oranla aynı anda pek çok işi yapabilme konusunda biraz daha yetenekli. Ancak her iki cinste de yapılan işlerden biri yüzde 40 daha az verimli tamamlanıyor. Yine 2010 yılında Fransa'da yapılan bir başka araştırmaya göre, iki iş yapılırken beyin buna adapte olabiliyorsa da üçüncü işin devreye girmesinden sonra frontal kortekse baskı yapıyor ve ortaya yanlışlıklar çıkmaya başlıyor.

Çoklu görev yada mutlitasking yaparak yaşamak ilişkileri de zedeliyor. Bir masada oturan çiftleri ya da arkadaş gruplarını gözlemlediğinizdegözlemlediğinizde birbirleriyle konuşmadıklarını ve telefonlarına baktıklarını fark etmeniz çok da zor değil. Akıllı telefonda en çok yapılan şey, mesajlaşmak; konuşmak ise ilk beş görev içinde bulunmuyor. Yemek yerken telefonla ilgilenmek, televizyon ya da bilgisayara bakmak, bir şeyler okumak (ki nadiren rastlanıyor.) ya da telefonda konuşmak, beynin doygunluk hissi almasını engelliyor ve kısa süre sonra yeniden açlık sinyalleri geliyor.

Karşıdan karşıya geçerken eskiden önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakılırdı. Şimdi önce Instagram'a, sonra WhatsApp'a, sonra da Snapchat'e bakılıyor. Telefonla yaşayanların büyük bir çoğunluğu ise, ergen olarak tabir edilen onlu yaş grubu. Trafi k kazalarında telefonla ilgilendiği için yaralananların sayısı da azımsanamayacak kadar çok.

Patronunuzun ofi ste telefonla oynamanıza kızmasına da hak vermek gerek. Nasıl hesaplandığını anlamasam da sadece New York'ta yılda 60 milyar dolarlık iş performans kaybı sadece çoklu görev yüzünden. Telefonların gitgide akıllandığı, insanların da gitgide daha az düşündüğünü hesaba katarsak gelecek bizim değil, telefonların olabilir. Yüzünde mavi ışıkla gezenlerin dikkatine.

BİZE ULAŞIN