Sorgu Odası

Yüksek Sadakat

Giriş Tarihi: 28.04.2015 17:03 Güncelleme Tarihi: 28.04.2015 17:05

Kuruluş günlerinde grup için "Doğu'dan bakınca Batılı, Batı'dan bakınca Doğulu." diyordunuz. Geleceğin Yüksek Sadakat'ini nasıl tarif ediyorsunuz?

O tarifi hâlâ seviyoruz. Bizim için Türk müziğinin dünyadaki ideal algısıydı o. Yerel özelliklerini kaybetmemiş ama rock ya da dünya müziğine yakın kulakların zevk alabileceği, yerelleşeceğim diye yapısal özellikleri bozulmamış bir müzik. Hâlâ o yoldayız.

Üç solist, iki davulcu devir teslimi ve dolayısıyla üç farklı döneme karşın hâlâ güçlü bir şekilde ayakta duran bir Yüksek Sadakat var. Bunun hem olumlu hem olumsuz taraflarını yaşadınız…

En olumsuz yanı; bazen yorucu olması. Ama bu genelin yanında küçük bir eksi. Önemli olan soruda belirttiğin gibi yeni müzikal maceralara yelken açıp buralardan başarıyla gitmek; kendiniz ve müziğiniz adına pek çok yenilik keşfedip tekrar limana sağ salim dönebilmek. Bugün rahatlıkla Yüksek Sadakat'in kendisini yenileyerek, korkmadan müzik yaptığını söyleyebiliriz. Bu duyguyu seviyoruz.

Eurovision'a katılmakla hata ettiğinizi düşündünüz mü hiç?

Temelde hata değildi elbette; neden olsun. Ama Türkiye gibi dünyadaki yeri konusunda şizofrenlik derecesinde kafa karışıklıkları olan; hem Batılı hem de Doğulu olabilmek varken kimi kompleksler duyan bir ülkenin insanıysanız ve en büyük probleminiz her türden; her siyasi kamptan aydın cehaletiyse Eurovision ve diğer her şey sizin hastalıklı dünyanızda bir problemdir. Bizim için değildi ama bu problemden mustarip genel kitlenin parazitine muhatap olduk elbette. Katıldık; temsil ettik, geldik.

Grubun şarkı yazarı olarak bize bir Yüksek Sadakat hitinin en karakteristik özelliklerini anlatır mısınız?

Melodik olarak Yüksek Sadakat müziği "Ben bunu daha önce duydum." etkisi verir ama aslında duymamışsınızdır. Melodik planda bu çerçevenin içinde kalmaya çalışıyoruz. Söz anlayışımız ise çok net; basit ama derin. Bu anlayış; değişik derinliklerde olan dinleyicinin kendi seviyesine göre o sözle iletişim kurabilmesini sağlıyor. Sanat ve halk müziğinden beslenen bir tarafı da var.

Daha önce Ajda Pekkan ve Nilüfer gibi isimlerle çalışmalarınız oldu. Şimdi MFÖ'nün Fuat Güner'iyle müzikal bir birliktelik söz konusu…

Fuat Ağabey'le, yani sevdiğimiz ve saygı duyduğumuz bir sanatçıyla aynı sahneyi paylaşacağız. Çok planlı bir durum da değil; fırsat buldukça devam edeceğiz. Başka isimler de olacaktır ama şu an için yok.

BİZE ULAŞIN