David Bowie - Şubat 2016

Esquire Türkiye ocak 2016 sayısı ile yine dopdolu..

Giriş Tarihi: 29.01.2016 16:02 Güncelleme Tarihi: 01.02.2016 16:32
Kahramanlar

Stilleriyle Yaşayanlar


Esquire takdir ediyor!


David Bowie

Mick Jagger

Kurt Cobain

Bryan Ferry

John Lydon

GEÇTİĞİMİZ AY, Esquire'ın İngiliz edisyonunda yayımlanan bir dosya konusunda, Noel Gallagher şöyle diyordu: "Günümüzde rock'n'roll'un sıkıntısı, daha çok kıyafetlerle alakalı." Biz ne demek istediğini biliyoruz: Günümüzdeki ünlü pop şarkıcıları, tek ihtiyaçlarının dar kotlar ve darmadağınık saçlar olduğunun farkında. Yani hit şarkı meselesi, ikinci planda! Yine de Noel'in söyledikleri bizi düşündürdü: Herkes önemli değilmiş gibi davranırken bile rock'n'roll her zaman kıyafetlerle alakalı değil miydi?

Ah, tabi başka önemli etmenler de var: seks, uyuşturucu ve gitarlar. Ama rock'n'roll aynı zamanda stil, yeniden icat etme ve isyanla, nazik toplumun dar sınırlarının dışında yaşamayla ilgiliyse (en azından eskiden), o zaman kıyafetler çok önemli bir rol oynuyor olmalı (ya da oynamıştır). Little Richard'dan Kanye West'e, pop yıldızlarının giydikleri, söyledikleri sözler veya şarkılar kadar yüksek sesli oluyor. Bu, rock'n'roll'un moda hakkında olduğu anlamına gelmiyor (Noel aslında lafı buraya getiriyordu.). Rock'n'roll, bir bakıma modayı reddetmektir; ancak bunu yapanlar, öyle gözükmüyor olsa bile ne giyecekleri konusuna oldukça kafa yoran kişilerdir. Önümüzdeki sayfalarda farklı şekillerde, kıyafetleriyle oldukça güçlü ifadelerde bulunan beş adama şapkamızı çıkaracağız: Bryan Ferry'nin neredeyse komik tatlılığından Mick Jagger'ın çabasız gösterişliliğine, David Bowie'nin bukalemunları andıran androjenliğinden (Keşke yaşasaydı ve her ne yapıyorsa ona devam etseydi!) John Lydon'ın kasıtlı, afacan çocuk agresifliğine ve onun manevi varisi Kurt Cobain'in dağınık yakışıklılığına değineceğiz.

Not: Bu yazı öneride bulunma değil, takdir etme amaçlıdır. Başka bir deyişle, bunları evde denemeyin çocuklar!


DAVID BOWIE

Yazı Peter Doggett Derleme Erkin Çam


İSTER İNANIN İSTER İNANMAYIN, David Bowie'nin havalı sayılmadığı zamanlar vardı. Bir adamda gizem görebilirsiniz; ancak gerçekte, kendinizi bir bilmece olarak yansıtabilme yeteneğiniz sizi gizemli kılar. Aynı ayrım gelip geçici modayı ve sonsuz stili de birbirinden ayırır. Bunu kanıtlamak için genç Bowie, hızlı şekilde değişen 60'lar pop sahnesinin gerektirdiği her türlü imaj değişikliğini karşısındakilere yansıttı: Beat'ten mod'a veya Carnaby Street gösterişliliğinden Notting Hill hippisine kadar tüm dönüşümlerini izleyerek on yılın haritasını çıkarabilirsiniz. Ancak bunların tümünde, 60'lardaki Bowie dış dünyayı yansıtıyordu, onu şekillendirmiyordu. Çağdaştı, ancak havalı değildi.

Okul yüzünden yorulmuş olan genç Bowie, Londra'daki bir reklam ajansının alt kademelerinde isteksizce geçirdiği bir yıla katlandı. Burada metin yazarlarının ve tasarımcıların çıplak ticari anlayıştan nasıl çekicilik çıkardıklarını izleyerek imajın etkisini öğrendi. Kendi kariyerinde bu hokkabazlığı yaratmaya yönelik ilk çabalarında eksik olan şey inanç hissiydi. Bu inancı ancak 70'li yıllar başlarken, karşı kültür umutsuzluğa ve can sıkıntısına düşerken buldu. 60'lar rüyasının bittiğini etrafındaki birçok kişiden önce fark eden Bowie, kendisini bir kurtuluş müjdesiyle kıyamet habercisi olarak yeniden keşfetti: Ziggy Stardust adında androjen bir rock'n'roll uzaylısı. Geleneksel yollardan yıldızlığa erişemeyen Bowie, kendisini bir süperstar olarak ilan etti ve bir jenerasyon onu 'Mesih' olarak alkışlamakta hiç gecikmedi.

Bowie, artık kendi kendini yaratmıştı; sevenlerini, kendi imajına göre şekillendiriyordu. 70'li yıllar boyunca kendisini aralıksız, tehlikeli bir değişiklik arayışına maruz bıraktı. Her bir ses ve imaj mutasyonu; katıksız kesinlik ve tam bir hassasiyetin ayartıcı karışımını içeriyordu. Çelişkiler onun ilgi çekici sermayesi haline geldi: Oldukça ciddi ve zararsız bir şekilde uçarıydı; içgüdüsel olarak doğal ve dikkatli bir şekilde kurnazdı; şans ve yaratıcılığa açıktı ancak her fırsatta kendini gizliyordu.

Bu çılgın on yıl süresince Bowie havalı olmanın temel noktalarını buldu. O her zaman bizim bildiğimizden daha fazlasını bilen bir insandı. Uzak bir mesafede dururken bizi dünyasına davet edebiliyordu. Tarzını bir züppe veya Otomatik Portakal karakteri gibi değiştirebiliyor, Japon tulumu veya podyum kıyafeti giyebiliyor ve bunların tümünü yaparken, kitlesini her bir geçici imajın kaos ve kargaşaya bulanmış bir manzara için tek mümkün tepki olduğuna inandırıyordu.

70'li yıllardan zar zor kurtulan Bowie, bundan sonra varoluş arayışının yerine kendini korumayı tercih etti. Zahmetsiz rahatlığa yönelik kesinlik hissi ve ulaşılamaz aurası aynen kaldı. Bunlar Manhattan'da evliliği ve ailesine vakit ayırdığı, konser sahnesi yerine okulu seçtiği son on yılda çok az derecede arttı. Ama kamera önüne geçtiğinde eski Bowie karşınızda oluyordu. (Her zaman takım elbise giymeyi bilmiş olmasının katkısı yadırganamaz.). Hayatının son demlerinde bile objektiflere ne istediğini bilen bir adamın katıksız güveniyle bakıyor; hafif ironik bakışları kışkırtıcı bir şekilde erişilemez gözüken, hesap edilemeyen sırlarını yansıtıyordu. Havalı halleri, artık yalnızca izleyicinin gözlerinde değil, onu o yapan şey haline gelmişti. Kusursuz büyüsünün bir sembolü, belki de buydu.

Ve şimdi, hayata gözlerini yumduğu o son andan geriye doğru her şeyi bir sarın. Sardınız mı? Belki de kulağınızda bir şarkı… Hani 'adamınızın' o en sevdiğiniz şarkısı. Sizce de o bir kahraman değil miydi? Beğenin veya beğenmeyin, o aynı zamanda bir stil kahramanıydı. Zira cesaret kelimesi, bir anlamda da, onun tarzıyla örtüşüyordu.


DOSYA / DAĞCILIK

Rüzgârı Ararken… Zirveleri, bulutların üzerini ve dağların hükümdarı rüzgârı arayanlar için bir kılavuz… Bu kılavuz, dağları meskeni olarak gören dağcılardan ilham alınarak hazırlandı. Elbette eksik detaylar var. Ama bu eksiklik, işin sınırsız tanımazlığından ileri geliyor.

Yazı Özge Dinç

- Dağcılardan Hayat Kurtaran Öğütler

- Dağa Çıkmadan Önce Edinilecekler Listesi

- Tırmanışın İki Tonu

-Hayattan Ne Öğrendim? : Tunç Fındık (Profesyonel Dağcı, 43)





PROFİL / NICOLE KIDMAN

Soğuk ve mesafeli görünümü dolayısıyla hakkında bir önyargı oluşturmuş olabilirsiniz. Ancak yanıldığınızı hemen belirteyim; o son derece içten ve 'gerçek' bir kadın…

Yazı Tolga Akyıldız




HAYATTAN NE ÖĞRENDİM?

Settar Tanrıöğen






FUTBOL


Gary Neville adı geçtiğinde, anlatmak için fazla süslü cümleler sarf etmeye ihtiyacınız olmaz. Futbola biraz meraklı birinin bile Neville'ın kim olduğuna dair mutlaka kafasında bir şeyler vardır. Manchester'da ise Gary Neville ismi 'Class of 92'nin diğer üyeleriyle birlikte neredeyse ölümsüz olarak anılır. İngiltere'nin bu efsane sağ beki, şimdi Valencia ile var olma mücadelesi veriyor. Sir Alex Ferguson'ın tedrisatından geçmiş Neville'ın atacağı adımlar, kendisini ve öğrencilerini ya kurtuluşa ya da cehenneme götürecek.

Yazı Gökhan İlker






MODA

Gelecek Kışa Ait İşaretler Kalın Örgülüler İddialı Desenler Ve Müthiş Bir Tezatlıkla Sade Parçalar




Yemek&Mekân


Karaköy'e Zarif Dokunuş: Mitte Neredeyse her geçen gün yeni bir mekâna daha ev sahipliği yapan Karaköy, son iki yıldır alışageldiğimiz salaş adreslerinin aksine, bundan üç ay önce son derece 'yakışıklı' bir mekâna kapılarını açtı. 'Wise Cuisine' konseptli Mitte; gerek mutfağından çıkan lezzetleri, gerek atmosferi, gerekse hizmeti ile sizi hemen tavlayacak, benden söylemesi.

Yazı Seda Karan







BİZE ULAŞIN