Kültür

'Mavi' tutkunlarının saat tercihleri: Hasan Özyurt

'Mavi' tutkunlarının saat tercihleri: Hasan Özyurt

20 Şubat 2019

'Mavi' tutkunlarının saat tercihleri: Hasan Özyurt

1 / 3

'Mavi' tutkunlarının saat tercihleri: Hasan Özyurt

Röportaj Seda KARAN
Fotoğraf Caner ÖZKAN

Hasan Özyurt

"Denizde mücadele ve ekip ruhu gerekiyor..."

20 yıl önce deniz sevgisine ek olarak tekne ve yarış aşkıyla tanışan Hasan Özyurt, "Yakın arkadaşlarım sayesinde teknede yarışarak başladım bu güzel keyfe. Teknecilik sayesinde inanılmaz güzel insanlarla arkadaş oldum. Allah denizden ve denizci dostlarından ayırmasın bizleri, diyorum özetle." Denizi ve denizde olmayı 'özgürlük, aynı zamanda kendini ispat etmek ve ekip ruhunu beraber yarışarak yaşamak' olarak özetleyen Özyurt, "Denize açıldığımda kendimi bambaşka bir boyuta geçmiş ve dünya değiştirmiş gibi hissediyorum. Düşünün; karada ve denizde çok farklı dünyalarda farklı mücadeleler veriyorsunuz ama aynı zamanda özgürlüğün keyfi ni çıkarıyorsunuz…" diyerek denizdeyken kendini nasıl hissettiğini de anlatıyor.

'Mavi' tutkunlarının saat tercihleri: Hasan Özyurt

2 / 3

'Mavi' tutkunlarının saat tercihleri: Hasan Özyurt

Deniz sporları ve özellikle teknecilikle ilgilenmek isteyenlere öncelikle denizi sevmelerini tavsiye ediyor, Özyurt. "Denizi sevmeli ve ona saygı duymayı öğrenmelisiniz. Mücadele ve yarış ruhunu da benimsemek gerekiyor. Denizdeyken bireyci davranamazsınız. Kalabalık ve farklı karakterlerden oluşan bir ekibe uyum sağlayabilecekseniz tekneciliğe ve yelkenciliğe başlayın derim. Çünkü denizde olmak bambaşka bir dünya ve mücadelenin içindeyken size destek olabilecek dostlar edinmeniz gerekir."

Özyurt'a da yarışlar esnasında başına enteresan bir şey gelip gelmediğini soruyorum. Özyurt yanıtlıyor: "Yarış esnasındayken aslında her anınız bir hikâyeden oluşur. Hatta o kadar fazladır ki! Bunlardan aklıma ilk gelenlerden biri, Boğaz Yarışı. Kanlıca'da akıntının çok kuvvetli olduğu bir noktadayız… Bizim teknenin süratiyle aynı olan Karaca ile aramızda 4-5m kalmış. Bir balıkçı teknesi de olta atmış balık bekliyor… O kuvvetle bizim tekne çakıldı kaldı. Sonra hiçbir şey olmamış gibi oturduk balıkçıyla sohbet ettik, ne tuttu ne kadar tuttu diye. Bir yarış da 'Aşağı Yarış' dediğimiz türdendi. 'Deniz Kuvvetleri Kupası'ydı. Bozcaada'dan çıktıktan iki saat sonra rüzgâr durdu; hiçbir şekilde ilerleyemiyoruz, hatta tekne burnunu Bozcaada'ya tekrar çevirdi. Sağ olsun Münci Ağabey eski dalgıçlardan olduğu için o büyük paletleri ayağına takıp denize atladı. Teknenin burnunu defalarca çevirdi. Hiç unutamadığım ve oldukça etkilendiğim bir hikâye de şu: Bodrum Yarışı'nda 1. ya da 2. gidiyoruz… Arkadaşım ana yelkeni kontrol edeyim derken başına çok kötü bir darbe alarak neredeyse tekneden uçtu. Onun hayati tehlikesi, yarıştan kopmamız derken oldukça heyecanlı anlar geçirmiştik. Neyse ki arkadaşıma bir şey olmamıştı. O sevinçle 'ayıbacağı' yaparak Bodrum'a kadar yarışı bitirmiştik."

'Mavi' tutkunlarının saat tercihleri: Hasan Özyurt

3 / 3

'Mavi' tutkunlarının saat tercihleri: Hasan Özyurt

Özyurt 20 yıldır ağırlıklı olarak yurtdışı rotalarını tercih ettiğini söylüyor ve genellikle Güney Yarışları'na katıldığını da ekliyor: "Yurtdışında hazır tekne ve ekiplere dahil olarak yarışabilirsiniz, ancak buradaki ekibi ve tekneyi yurtdışına götürüp yarışlara katılmak oldukça zahmetli oluyor." Hazır yarış konusu açılmışken yarışırken olmazsa olmazlarının ekip ruhunu oluşturmak, o ruha uyum sağlamak ve dayanıklı olmak olduğunu belirten Özyurt, ekip ruhu ve arkadaşlık olmazsa yarışların keyif vermeyeceğinin de altını çiziyor. '7 Bela' ekibi olarak yılda 20 ila 25 yarışa katıldıklarını da belirtiyor.

Zamanını çok iyi değerlendirmesi gereken denizcilerden biri olarak Hasan Özyurt'a son olarak denizde kullanmayı tercih ettiği saatleri soruyorum. "Kullandığım saatleri deniz ve dalış saatleri arasından seçiyorum. Çünkü yarışırken bileğimdeki saati hiç çıkarmam, dolayısıyla sağlam olduğuna inanmam ve saatime güvenmem lazım. Rolex Submariner kullanıyorum; suya ve etkili darbelere karşı son derece dayanıklı ve oldukça fonksiyonel."

Daha Fazlası

James Cameron ile “DERİNLERDE”…

“Veni Vidi Mansi – Sessizliğin Yankısı” Ferit Yazıcı’dan Göç, Hafıza ve İnsanlık Üzerine Bir Heykel Sergisi

Dünyaca Ünlü Sanat Zirvesi İstanbul'da

No. 14, Bishop’s Stortford: Tarih ve Modernliğin Buluştuğu Ödüllü Bir Dönüşüm