Akıllı tabletler ve telefonlar, alışkanlıklarımızı değiştiriyor
26 Aralık 2014
1 / 6
Akıllı tabletler ve telefonlar, alışkanlıklarımızı değiştiriyor
Akşam yatarken, sabah uyanırken...
Zaten günün büyük bölümünde kullandığımız telefonlarımız, akşam yatarken genellikle ilgilendiğimiz son şeyler oluyor. Son bir mesaj atmak, sosyal medyada son kez gezinmek, Wi-Fi bağlantısını kesmek ve alarmın kurulu olup olmadığına bakmak, genelde yatmadan evvel akıllı telefonlarla yapılan şeyler olarak özetlenebilir. Yine sabah uyandığımızda da elimize aldığımız ilk şey, genelde telefonumuz oluyor.
2 / 6
Akıllı tabletler ve telefonlar, alışkanlıklarımızı değiştiriyor
Trafiği yalnızca toplu taşıma araçları değil, akıllı telefon ve tabletler de azaltıyor
Eğer İstanbul gibi bir şehirde yaşıyorsanız, günün en az birkaç saatini yolda geçirmeniz gerekebiliyor. İşe veya okula gidiyor olun, nüfusu 20 milyona dayanan bir şehirde bir yerden bir yere ulaşmak pek kolay olmuyor. Bunun bilincinde olan birçok kişi, trafikteyken kitap, gazete gibi unsurlara başvurarak zamanlarını en iyi şekilde değerlendirmeyi seçerdi. Az da olsa bunları hala yapanlar var, ancak günümüzde teknolojinin etkisini fazlasıyla görüyoruz. Metrobüste, minibüste veya vapurda olun, mutlaka birçok kişinin akıllı telefon ve tabletleriyle ilgilendiğini görürsünüz. Kimimiz oyun oynuyor, kimimiz e-kitap okuyor, kimimiz ise sosyal medyada geziniyor. Böylelikle en azından yolda geçirdiğimiz süreyi bir nebze olsun keyifli hale getirebiliyoruz.
3 / 6
Akıllı tabletler ve telefonlar, alışkanlıklarımızı değiştiriyor
Sofrada bile neredeyse yemek yemiyor, onlarla uğraşıyoruz...
Bir süre önce bir haber yayınlanmıştı. Bir lokanta, yemek esnasında müşterilerine telefon kullanmayı yasaklamıştı. Sebebi ise basitti. Müşteriler, örneğin 10 dakikada yiyebilecekleri yemekleri, telefonlarıyla uğraştıkları için 30 dakikada anca yiyebiliyordu. Hal böyle olunca 10 dakikada boşalması gereken masa boşalmıyor ve yeni müşterilere yer açılamadığı için de lokantanın kazancı düşüyordu. İster lokanta olsun ister eviniz olsun, telefonları ve tabletleri sofralarda da alışkanlık haline getirdik diyebiliriz.
4 / 6
Akıllı tabletler ve telefonlar, alışkanlıklarımızı değiştiriyor
Kablo taşımıyoruz, ama kabloya ihtiyaç duyup arkadaşımızdan istiyoruz
Akıllı cihazlar ne kadar gelişmiş olursa olsun, günümüzde ortak bir sıkıntıları var, ki bu da şarj süreleri. Ortalama bir cihaz, 1 günlük şarj ömrü sunarken yoğun kullanımda bir günün altına da düşülüyor. İşte bu gibi durumlarda, hele de ofis gibi bir ortamdaysak, arkadaşlarımızdan şarj kablosu isteyebiliyoruz. Çünkü telefonu taşımak bir zorunluluk, ama şarj kablosunu taşımak bir külfet gibi geliyor çoğunluğumuza.
5 / 6
Akıllı tabletler ve telefonlar, alışkanlıklarımızı değiştiriyor
Evde PC'lere ve televizyona bağımlılık azalıyor, ama...
Bilgisayarların ve internetin yaygınlaşmasıyla televizyonların artık eski popülaritesinden çok uzakta olduğu bir gerçek. Ancak öte yandan akıllı telefon ve tabletlerin giderek gelişmesiyle de bilgisayarların geri planda kalmaya başladığına tanıklık ediyoruz. Birçok kullanıcı, iş veya okul dönüşü evine geldiğinde artık PC başında oturmayı seçmiyor. Koltuğunda veya kanepede dinlenmeyi tercih eden kullanıcılar, bu esnada göz ucuyla bazen televizyonu takip ederken, bir yandan da akıllı telefonları sayesinde sosyal medyadan kopmuyor, arkadaşlarıyla olan iletişimini sürdürüyor. Tabletler ise, yine yattığımız yerden dizi ve filmlere ulaşmamız konusunda imdadımıza yetişiyor. Böylelikle PC başında oturup kalmaktansa daha rahat kullanım ve hareket özgürlüğü sunan tablet ve telefonlarla daha fazla vakit geçiriyoruz.
6 / 6
Akıllı tabletler ve telefonlar, alışkanlıklarımızı değiştiriyor
Artık ufak ekranlı telefonları tercih etmiyoruz
Hatırlarsanız bundan birkaç yıl öncesinde, ufak boyutlarda ve hafif akıllı telefonlar ilgi çekici, büyük boyutlular ise kullanışsız olarak nitelendirilirdi. Ancak yıllar geçtikçe rüzgâr tersine döndü ve 4.5, 5 inç arası telefonların popülaritesi arttı diyebiliriz. Telefonlarda kullanılan teknik özellikler yükseldiği için telefonların ekranları aracılığıyla sunulan filmler ve 3 boyutlu oyunlardaki kaliteler de artış gösterdi. Haliyle bu kaliteli tabloları ufak ekranlarda değil, büyük ekranlarda görmek istiyoruz. Ekranlar büyürken çerçevelerin incelmesi de kullanımı kolaylaştırıyor haliyle.
Aslında tüm bunlar da gösteriyor ki kıyısından, köşesinden, ucundan, teknoloji bağımlısı olarak hayatımızı sürdürüyoruz. Ne dersiniz?