Paha biçilemez deneyim AUDI Ice Driving

Bazı deneyimler insana kendini sorgulatabilir. "Peki, olması gereken buysa daha önce yaşadıklarım neydi?" derken bulursunuz kendinizi. 'Audi Ice Driving' deneyiminden dönerken ben de kendime bu soruyu sordum. Mesleğim gereği çok fazla seyahate çıkıyorum, ama araçların yanı sıra yerel lezzetlerden mimariye, insanlardan doğaya kadar bulunduğunuz bölgenin içine enjekte edilmiş gibi hissedebileceğiniz bir organizasyon pek hatırlamıyorum. Sanırım Audi, 'experience' kelimesini bu nedenle özenle seçmiş. Evet, tek kelimeyle bu organizasyon ancak 'deneyim' olarak tanımlanabilir. Çünkü bu organizasyon sıradan bir tanıtım, belli bir aracın lansmanı değil; katılımcısına "Nasıl yani? Gerçekten mi? Bunu da mı yapacağız?" şeklinde cümleler kurduran bir tecrübeydi. Yazmak istediğim o kadar şey var ki, ama hepsini anlatabilmek için özel bir ek çıkarmamız gerekir. En iyisi hislerimi bir kenara bırakıp programı özetlemeye başlayayım.

Finlandiya'da katıldığım Audi Ice Driving organizasyonu için ilk olarak Helsinki'ye, daha sonra da Kuzey Kutup Dairesi içinde Laponya bölgesinde yer alan Kittilä'ya uçtuk. Kittila, çok ilginç bir yer. Özellikle kış sporları için çok fazla tercih edilen popüler bir merkez diyebilirim. Kış sporları dediğimde aklınıza ilk olarak kayak ve benzeri etkinlikler gelebilir, haklısınız, ama onların dışında buz üstünde sürüş etkinliklerini de yabana atmayın. Çünkü Kittilä'nın çok küçük havalimanına iniş yaptığınızda dikkatinizi hemen küçük bankolar çekiyor. İlk bakışta araç kiralama servisleri zannettiğim bu noktaların her biri gelen turistlere kış sürüş etkinlikleri satan bankolardı. Gelelim seyahatimizin esas amacına. İlk gün kahvaltının ardından Audi'nin müthiş ekibiyle tanıştık; kullanacağımız S5 modeli, yapacağımız rota, geçeceğimiz parkurlar gibi bilgileri aldıktan sonra antrenmana başladık. Asfaltta iyi bir sürücü olmanız buz üstünde aynı performansı sergilemenizi sağlamadığı için ilk etapta virajlardan başlayan pratikler, ikinci gün kısa pistte, üçüncü gün ise en hızlı uzun pistte sürüşlerle devam etti. Buz üstünde sürüşün prensiplerini anlamaya çalışırken Audi'nin deneyimli eğitmenlerinden defalarca telsiz üzerinden azar işitsem de, sonunda elleriyle 'kalp' işareti yapan hocamla barıştık.

Sabah ve öğleden sonra yapılan sürüşlerde her dakika birkaç basamak ileri gittiğinizi anlıyorsunuz. Aracı ve pisti tanıdıkça rahatlamaya başladığınız anda başka bir egzersize geçilerek seviyeniz arttırılıyor. Unutmadan şunu da söyleyeyim; her katılımcının boynuna astığı bir isim kartı ve arkasında 'traktör' ibaresinin bulunduğu bir bölüm var. Eğer büyük bir hata yaparsanız, pist dışına çıkıp kara saplanıyorsunuz ve yardım almadan çıkamıyorsunuz. İşte traktör gelip sizi piste tekrar döndürdüğünde kartınıza bir delik açıyor ve üç günün sonunda kaç defa pistten çıktığınız açıklanıyor. İlk defa buz üstünde sürüş deneyimi yaşayan bir katılımcı olarak zaman yarışında ikinci oldum. Üç gün boyunca hiç traktör yardımı almayan tek katılımcı olduğum için Audi eğitmenleri tarafından ödüllendirilmem unutamayacağım anlardandı. Audi Ice Driving Experience her anı o kadar dolu bir organizasyon ki üç günün sonunda kendimi sanki bir yıldır Finlandiya'da Dünya Ralli Şampiyonası'na hazırlanan ve eve dönen bir pilot gibi hissediyordum. Buz üstünde araç kullanmanın yanı sıra geyik etinden balığa kadar tüm yerel lezzetleri tatmamızı sağlayan, iki saat boyunca muhteşem bir doğada kar motorlarıyla dolaşmamıza izin veren, belki de ilk ve son defa katılabileceğiniz Husky turuyla inanılmaz duygular yaşatan Audi Ice Driving organizasyondu benim açımdan unutulmaz deneyimlerim arasında ilk sıralarda yerini aldı. Uçak biletleri hariç yaklaşık 2 bin 500 avro fi - yatı bulunan bu deneyime isteyen herkes katılabiliyor. Fırsatı olan kaçırmasın!